Doktora Tezleri / Doctoral Thesis
Permanent URI for this collectionhttps://ada.atilim.edu.tr/handle/123456789/24
Browse
Browsing Doktora Tezleri / Doctoral Thesis by Language "en"
Now showing 1 - 20 of 151
- Results Per Page
- Sort Options
Doctoral Thesis 3 boyutlu mikrokanallarda parçacık akış problemleri ̇ıçin sınır eleman yöntemi tabanlı özel bir paralel formülasyon tasarımı ve uygulaması(2015) Karakaya, Ziya; Baranoğlu, Besim; Yazıcı, Ali; Manufacturing Engineering; Computer EngineeringBu çalışmada mikroakışkan uygulamalarındaki kıvamlı yavaş akışta birden çok parçacığı izlemek için yeni bir formülasyon sunulmaktadır. Yöntem, sınır eleman matrislerinin manipülasyonu işlemininden sonra, parçacığın katı bünye hızları ile üzerine etki eden kuvvetleri ilişkilendiren bir denklem sistemi elde etmektedir. Formülasyon, SMP paralelleştirme yönteminin uygulandığı ardışık matris çarpımı işlemleri sonucunda özellikle parçacığın yörüngesinin takibi için tasarlanmıştır. Mevcut formülasyon, parçacık izleme işlemi için kullanılmak üzere etkili bir sayısal model sunmaktadır ve kolay bir şekilde birden çok fiziksel etkinin içerildiği çoklu-fizik simülasyonları için genişletilebilir olduğu görülmektedir.Doctoral Thesis 3 boyutlu vücut ve yüz görüntülerinden yaş ve cinsiyet tahmini(2018) Çamalan, Seda; Şengül, Gökhan; Computer Engineering; Information Systems Engineeringİnsanlardan elde edilen biyometrik veriler, insanlar ve çevre hakkında birçok bilgi sağlar. Bu bilgi ulaşım alanları (otobüs, vapur, demiryolu, vb), alışveriş merkezleri, kamu alanları, spor merkezleri, müzeler, süpermarketler, kütüphaneler, vb. gibi birçok alanda kullanılabilir. Birçok alanda dikkate alınan biyometrik veriler cinsiyet, ırk, boy, kilo, göz ve saç rengidir. Bu tez çalışmasında, insanların biyometrik verilerinden yaş aralığını ve cinsiyetlerini tahmin eden bir görüntü işleme tabanlı kombine sistem geliştirilmiş ve bir yazılım aracı haline getirilmiştir. Yüz görüntülerini elde etmek için standart RGB kamera kullanılırken vücut bilgilerini elde etmek için 3D kamera kullanılmaktadır. İnsanların cinsiyet ve yaşını tahmin etmek için istatistiksel örüntü tanıma algoritmaları, derin öğrenme ve yapay sinir ağı tabanlı yaklaşımlar kullanılmıştır. İstatistiki metotlar olarak, LBP ve HOG metotları, özniteliklerin elde edilmesi için yüz görüntülerine uygulanmakta, daha sonra KNN ve SVM sınıflandırıcılar, cinsiyet ve yaş tahmini için kullanılmaktadır. İnsanların yaşını tahmin etmek için yapay sinir ağı da kullanılmıştır ve istatistiksel yöntemler ile yapay sinir ağları arasındaki karşılaştırmalar yapılmıştır. Yaş aralığı tahmini için yüz görüntülerinden istatistiksel yöntemler ile en iyi doğruluk %40,1 olarak elde edilmiştir. CNN derin öğrenmelerinden elde edilen en iyi doğruluk oranı ise %59.1'dir. Yaş ve cinsiyet tahmini için 3D vücut bilgisi de kullanılmıştır. Yapay sinir ağları ile 3D vücut bilgilerinin sınıflandırılması sonucu cinsiyet tahmini başarımı oranını %99,26'ya ve yaş tahmini % 99.41'e yükseltilmiştir. Üst vücut ve alt vücut kısımlarının da insanların yaşının ve cinsiyetininin tahmini için kullanılabileceği değerlendirilmiş ve deneysel çalışmalar yapılmıştır.Doctoral Thesis Ağdüzeneklerde makine öğrenmesi algoritmaları yoluyla örüntü tanılaması ve bağlantı tahminlemesi: Kiracı karması vakası(2023) Asbaş, Caner; Tuzlukaya, Şule; BusinessAğdüzeneğini derinlemesine anlamak ve yorumlamak, yüksek dinamizm ve eksik veri nedeniyle oldukça zorlu olabilmektedir. Dinamizm ve eksikliklerin üstesinden gelebilmek için ağdüzeneğindeki düğümler arası potansiyel veya olası bağları tahmin etme çabalarına bağlantı tahminlemesi, belirli patikaları tanımlama uygulamalarına ise örüntü tanılama denilmektedir. Bu çalışmanın temel amaçlarından ilki, dinamizm ve eksik veri nedeni ile meydana gelen ağdüzeneği değişimi ve evrimini, örüntü tanılama ve bağlantı tahminleme problemi olarak formüle ederek bir yapay zeka - makine öğrenmesi çözümü geliştirmektir. Alışveriş merkezi karmaşık ve büyük bir örgüt sistemi olarak tanımlanmaktadır. Kiracı karması ya da kiracı(lar) kümesi, alışveriş merkezindeki tür, boyut, konum, hizmet/ürün sınıflandırmaları benzeri parametreleri içerir. Alışveriş merkezinin hayatta kalması ve başarısının sürdürülebilir olması, öncelikle kiracı karmasının analiz edilmesi ve planlanması ile ilintilidir. Dolayısı ile, bu çalışmanın bir diğer önemli hedefi, alışveriş merkezindeki iç mekan yaya trafiğinin ağdüzeneği olarak modellenmesiyle kiracı karması probleminin ağdüzeneklerde örüntü tanılama ve bağlantı tahminleme görevi ve işlemi olarak tekrar formüle edilmesidir. Böylelikle, ziyaretçilerin sosyoekonomik ve demografik parametreleri ile, mağaza ve alışveriş merkezi tercihleri üzerinden kiracı karması için yapay sinir ağı modellemesine dayalı yeni bir çözüm yöntemi önerilmektedir. Çalışma kuramsal olarak, ağdüzenekleri ve ağdüzeneklerinin değişim - evrim mekanizmaları için analitik ve matematiksel bir çözüm sunmaktadır. Bu sayede, ağdüzeneğindeki bağlar, bağları kuran aktörlerin özelliklerine ve tercihlerine bağlı olarak analiz edilebilir, sınıflandırılabilir ve tanımlanabilir. Ayrıca, özellik ve tercihlere göre düğümler arasındaki olası veya potansiyel bağlar, yapay sinir ağları modellemesiyle tahmin edilebilmektedir. Çalışma aynı zamanda metot açısından, yapay zeka - makine öğrenmesi yöntemlerini, özellikle yapay sinir ağlarını, ağdüzeneklerde bağları kuran veya kiracı karmasında iç mekan yaya trafiğini üreten aktörlerin yan bilgileri temelinde hem ağdüzenek araştırmalarına hem kiracı karması problemine, yeni bir yaklaşımla entegre edilebilmiştir. Bu çalışmada önerilen ve geliştirilen yaklaşım ve metot ile ağdüzenek evrim ve değişim mekanizmaları ile kiracı karması problemi için en azı %90 olmak üzere ortalama %96 başarı sağlanmıştır.Doctoral Thesis Alev sprey piroliz yöntemi ile nanopartikül üretimininmodellenmesi ve optimizasyonu(2021) Alhaleeb, Mustafi; Machın, Nesrin Ekinci; Chemical EngineeringBu tezde, sürekli nanopartikül üretim yöntemi olan alev sprey piroliz (ASP) süreci, hesaplamalı akışkanlar dinamiği (HAD) yazılımı olan Fluent V.19 (ANSYS), ve ardından MATLAB'in kullanıldığı bir yaklaşımla benzetimlenmiştir. Model, literatürde yer alan mevcut deneysel veriler kullanılarak geliştirilmiş ve doğrulanmış olup, daha sonra laboratuvar ölçekli bir ASP sistemi tasarlamak için kullanılmıştır. Uygumalı HAD yaklaşımında, türbülans modeli olarak gerçeklenebilir k-ε modeli yerine kayma gerilimi taşınımı modeli (SST) k-ω kullanılarak iyileştirme yapılmıştır. Bu yaklaşım sonucunda primer nanopartikül boyutu tahminlerindeki hata %20'den %8'e düşürülmüştür. Ayrıca, sayısal çözümlemede eşanlı implicit basınç-hız çözümü, hesaplama süresini %96 oranında kısaltmıştır. Nanopartiküllerin alevin sıcaklığı üzerindeki etkisi dikkate alınmış, ve alevden nanopartiküllere radyasyonla ısı kayıplarını içerecek şekilde bir yaklaşım geliştirilmiştir. Bu yaklaşımı uygulayarak tahmin edilen alev gaz sıcaklıklarındaki ortalama hata %24'ten %7'ye düşürülmüş, böylece primer partikül çapları %92 doğrulukla tahmin edilebilmiştir. Ayrıca, yeni kurulan ASP sisteminde üretilen TiO2 nanopartiküllerinin boyutlarının kontrolünü daha iyi anlamaya yardımcı olmak üzere bir dizi parametrik çalışma yürütülmüştür. Modellemenin doğrulanmış sonuçları, gaz-sıvı-kütle oranı (GLMR), aleve enerji girişi, dağıtıcı gazın nozuldaki basınç düşüşü, soğutma hızı ve partiküllerin alevde kalma süresinin, nihai nanopartikül özelliklerini kontrol etmek üzere belirli bir aralıkta tutulması gerektiğini göstermiştir.Doctoral Thesis Altı sigma yaklaşımını kullanan yüksek öğretimde lisans programı ders programını geliştirmede etkili metodoloji geliştirme(2019) Dakhıl, Abdulmuhsen Aemmaar Ahmed; Özkil, Altan; Aviation ManagementTüm üniversitelerdeki lisans eğitimi veren bölümlerin müfredat yapısı, o bölümden mezun olan öğrencilerin iş hayatında ihtiyaç duyacakları bilgi beceriler ve yeteneklere dayanır. Mezunlar bilgi becerileri ve yeteneklerini bölümleri ile ilgili seçmiş oldukları işlerdeki ihtiyaçları karşılamak amacı ile kullanacaktırlar. Bununla birlikte üniversitelerin mevcut lisans programlarının öğrencilerin mesleklerinde başarılı olmaları için gerekli olan bilgi beceri ve yeteneklere sahip mezunları piyasaya sağlayamadıklarına ilişkin genel bir kanı bulunmaktadır. Basit olarak bu üniversitede öğretilenler ile endüstride ihtiyaç duyulanlar arasındaki açıklığı göstermektedir. Bu nedenle dikkate değer sayıda üniversite mezunu bilgi beceri ve yetenekleri ile tam uyumlu olmayan işlerde istihdam edilmektedir. Müfredatın geliştirilmesi ile ilgili bu nedenle çok sayıda araştırma yapıldığı görülmektedir. Eksik olan husus ise müfredat geliştirme sürecine etki eden birçok faktörü ve farklı paydaşların görüşlerini dikkate alan sayısal bir metodolojinin olmamasıdır. Bu tezin amacı müfredat geliştirmede Six-Sigma kalite geliştirme yaklaşımını kullanan sayısal bir metodoloji geliştirmektir. Metodolojinin uygulanması ile seçilen bir bölüm için mezunların ihtiyaç duyacakları bilgi beceriler ve yetenekler bazında değişiklik önerileri belirlenebilecektir. Geliştirilen metodoloji yüksek öğrenimde mühendislik bölümlerinden birinin müfredatının geliştirilmesi amacı ile uygulanmıştır. İmalat Mühendisliği Bölümü bu amaçla seçilmiştir. Seçilen mevcut imalat mühendisliği bölümleri müfredatlarından oluşturulan bilgi beceriler ve yetenekler seti üzerinde öğrenciler, öğretim üyeleri ve endüstri temsilcileri gibi farklı paydaşların görüşlerinin alınacağı ayrıntılı bir anket geliştirilmiştir. Seçilen bilgi, beceri ve yetenekler setinin önem ve performans üzerine etkilerinin ölçümlenmesine ilişkin anketin istatistiksel analizleri SPSS kullanılarak yapılmıştır. İmalat mühendisliği müfredatı üzerinde geliştirme yapılacak alanlar metodoloji tarafından önerilmiştir. Önerilen değişikliklerin geçerliliği kariyer.netten alan imalat mühendisliği işe giriş ilanları analiz edilerek belirlenmiştir.Doctoral Thesis Apokaliptik romanların karakteristik açıdan karşılaştırmalı çalışması: Mary Shelley'nin The Last Man'i, H.G. Wells'in The War of the Worlds'u, John Wyndham'ın The Day of the Triffids'i ve Jeanette Winterson'ın The Stone Gods'ı(2020) Gürova, Ercan; Elbir, Nüket Belgin; Department of English Language and LiteratureBu çalışmanın amacı İngiliz apokaliptik romanlarının karakteristik özelliklerindeki dönüşümü ve bu dönüşümün neden ve sonuçlarını Shelley, Wells, Wyndham ve Winterson'ın romanları üzerinden 1826'dan 2007 yılına kadarki süreçte tartışmaktır. Bu çalışma İngiliz Edebiyatında ilk modern apokaliptik romandan başlayarak seçilen dört romanda resmedilen apokaliptik şartların, unsurların ve güçlerin dönüştüğünü göstermeyi amaçlamaktadır. Bu dönüşüm esrarengiz, görünmez ve beden-dışı güçlerden bir grup bilim insanı, tiran kötü karakterlere veya uzaylılara ve nihayet felaketlerden herkesin doğrudan sorumlu olduğu kolektif bir suçluluğa doğru olmuştur. Seçilen romanlar apokaliptik, postkolonyal, posthumanist ve ekokritik yaklaşımların bulgularından yararlanacaktır. Bilim Kurgu eleştirmeni Darko Suvin'in 'biliş, yadırgatma ve yenilik' kavramlarına romanların tartışmasında atıfta bulunulacaktır. Bu çalışma ayrıca seçilen romanları Kermode ve Berger'in apokaliptik teorileri/yazıları ışığında ele alacaktır.Doctoral Thesis Araştırma tabanlı yazılım projeleri için yeni bir yazılım geliştirme metodolojisi(2019) Cereci, İbrahim; Karakaya, Ziya; Computer EngineeringOrta ve büyük ölçekli yazılım geliştirme projeleri genellikle bir çok takım üyesi tarafından birlikte geliştirilirler. Takım üyelerinin koordine edilmesi, grup için uygun geliştirme yöntemleri kullanılması ve grubun yazılım geliştirme sürecinin kontrolü zor problemlerdir. Yazılım geliştirme metotları yoğunlukla bu zor problemlerin çözümü için kullanılmaktadırlar. Var olan yazılım geliştirme metotları her ne kadar endüstrinin ihtiyaçlarını karşılasalar dahi, akademisyenler tarafından üniversitelerde yürütülen araştırma tabanlı yazılım geliştirme proje ihtiyaçlarını sağlamaya yönelik değillerdir. Bu çalışmada; araştırma tabanlı yazılım projeleri için yeni bir metotun gerekli olduğunu ortaya koymak adına, bu alanda çalışan kişilerin ihtiyaçları ve üstün yöntemleri nitel bir çalışma ile toplanıp, toplanan veriler ışığında da, araştırma tabanlı yazılım projeleri için yeni bir yazılım geliştirme metotu sunulmuştur. Önerilen metot alan uzmanlarının sağladığı uzman görüşleri ile değerlendirilip araştırma tabanlı yazılım projeleri için uygun bulunmuştur. Çalışma sırasında toplanmış olan alan problemleri ve üstün yöntemler, araştırma tabanlı yazılım projelerinde yer almak isteyen proje yöneticileri, takım üyeleri, üniversiteler ve destekleyici kurumlara öneriler olarak bir çerçevede sunulmuştur. Bu öneriler kullanılarak ilerde gerçekleştirilecek olan benzeri projelerin verimlilikleri artırılabilir.Doctoral Thesis Armonize mal tanımı ve kodlama sistemi için doğal dil işleme kullanarak ontoloji oluşturulması(2016) Fal, Funda Akgür; Turhan, Çiğdem; Software EngineeringDünya Gümrük Örgütü (DGÖ) gümrük idarelerinin etkinliğini ve verimliliğini artırmayı hedef edinmiş hükümetler arası bir kuruluştur. DGÖ dış ticaret için ortak bir kod sistemi sağlamaktadır. Armonize Mal Tanımı ve Kodlama Sistemi (Armonize Sistem-AS) diye adlandırılan bu sistem, 5000 farklı kod numarası içeren uluslararası bir ticari sınıflandırma sistemidir. Sistem uzman ya da uzman olmayan gümrük memurları ve ticaret yapmak isteyen insanlar tarafından kullanılmaktadır. Mevcut sistemin temel sorunu; AS kodu tespiti işlemlerinin ancak konu uzmanları tarafından yapılabilmesi ve uzamn olmayan kişilerce yapılamamasıdır. Ontolojiler semantik yapıyı gösteren güçlü araçlardır. Büyük ölçekli ontolojilerin yapılandırılması zor ve zaman alıcıdır. Doğal Dil İşleme (DDİ) kullanımı ontolojileri oluşturmak için etkili bir yoldur. Bu çalışmada, ana amaç AS kodları için Türkçe doğal dil işleme yapılarak ontoloji oluşturmaktır. Oluşturulan ontolojinin AS kodlarının tespit edilmesinde üç hayati fayda sağlaması beklenmektedir. Oluşturulan ontolojide AS kodları ürünlerin tariflerinden yola çıkarak tanımlanmış, böylece uzman olmayan kişilerin Türkçe kullanarak AS kodlarını tespit etmeleri sağlanmıştır. İkinci olarak, sistemi bir ontoloji üzerine kurmak ontolojilerin doğal yapıları sayesinde, ürünler ve aralarındaki ilişkilerin tanımlanmasıyla sistemin esneklik ve düşük maliyet ile çalışmasını sağlamaktadır. Son olarak, literatürde, Türk gümrüklerinde kullanılan böyle bir arama sistemi bulunmamaktadır. Bu tez, ontoloji oluşturma ve Türkçe dil işleme kullanarak aramada yeni bir bakış açısı sağlarken, oldukça kullanışlı yeni bir metod ve esnek bir arama sistemi yaklaşımı sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Ontoloji, Doğal Dil İşleme, Protégé, Armonize Mal Tanımı ve Kodlama SistemDoctoral Thesis Arnold CAT dönüsümünün genelleştirilmesi ve görüntü steganografisinde kesir tabanlı gömme(2019) Buker, Mohamed M.m.; Tora, Hakan; Gökçay, Erhan; Airframe and Powerplant MaintenanceVeri iletişiminin hızlı gelişimi ve ağlar aracılığıyla iletilen bilgilerin artması, değiş tokuş edilen bilgileri korumanın yeni yollarını bulmayı çok önemli kılmaktadır. Şifreleme günümüzde bu alanda en yaygın kullanılan yöntemlerden biridir. Steganografi, iletilen bilgilerin yalnızca şifrelenmekten ziyade herkes tarafından görünmez olduğu araştırma alanıdır. Steganografinin arkasındaki fikir bilginin varlığını gizlemektir. Bir üçüncü taraf bilgi olduğunu bildiği sürece, şifreli olsun ya da olmasın, bilgi risk altında olacaktır. Bu tezde, iki güvenlik seviyeli bir steganografik model sunuyoruz. İlk olarak, gizli görüntü Genelleştirilmiş Arnold CAT Haritamız (ACM) kullanılarak karıştırılmıştır. Daha sonra, karıştırılmış görüntü, dönüşüm bölgesinde hem Ayrık Dalgacık Dönüşümü (DWT) hem de Kaldırılmış Dalgacık Dönüşümü (LWT) ile Kesir Tabanlı Gömme Tekniğimizi (FBE) kullanarak başka bir görüntünün içine gömülür. Modelimizin verimliliği, referans renkli görüntüler üzerinde test edildi. Tepe Sinyal Gürültü Oranı (PSNR), Ortalama Kare Hatası (MSE), Yapısal Benzerlik (SSIM) ve Korelasyon değerleri hesaplandı. Sonuçlar, Genelleştirilmiş ACM'mizin, ACM'nin standart ve değiştirilmiş versiyonlarına kıyasla daha sağlam olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, yeni FBE tekniğimizin sonuçları, PSNR ve MSE değerleri ile ilgili diğer tekniklerden daha iyi performans göstermektedir.Doctoral Thesis Aşırı kalabalık alanların enerji performansının iyileştirilmesi için termal konfor, IAQ endeksleri ve termal enerji depolamasının deneysel değerlendirmesi ve çalışması(2022) Al-malakı, Fadhıl Asaad Mohammed Kadhım; Jafarı, Rahım; Al-saedi, Hasanen M.; Automotive EngineeringIn recent years, buildings, including prison halls, have contributed significantly to the world's rising energy use, with 34 % of the energy used by these buildings being attributed to cooling and heating. This study examines the use new combination of phase change materials (PCMs) for energy conservation in buildings through thermal storage, including the use of double layers of PCMs paraffin waxes with different properties. The study evaluates the indoor air quality characteristics of two protocols for cooling and heating in four different scenarios that are classified according to the seasons in a location, with a high daily temperature range, similar to that of Iraq. An experimental facility for the study was designed, constructed, and tested at Technology University in Baghdad. The experimental measurements were taken in a small-scale model 1:4 of a prison quarry, with dimensions of 1.2 by 0.6 by 0.8 meters and a side inlet grill. This prototype model was used to investigate the impact of integrating double layers of panels on the roof of the space and their ability to minimize fluctuations, energy usage, and shift peak load. The computational work involved solving the partial differential equation for the conservation of mass, momentum, and energy and its rate of dissipation using the finite volume technique. Modifications to the algorithm were made to simulate the space with and without PCMs in the roof for all scenarios. The majority of the computed data were presented as temperature contours and other thermal contours, and when compared to the experimental results, a reasonable level of agreement was observed. The use of PCMs as latent heat thermal energy storage (LHTES) in the room envelope for passive cooling has gained significant attention due to their ability to store large amounts of energy. The results of this study show that the use of TES can reduce the energy required for the space by 47.2 % in the summer and in varying proportions during other seasons, also when PCMs are used in hot weather, in door temperature drops by 7 °C at average, compared to when they are not used.Doctoral Thesis Bağlam-farkında uyarlamalı yazılım sistemlerinde göz-hareketi verisi ile gözlemleme: Endoskopik-nöroşirurji eğitim programları için bir durum çalışması(2017) Dalveren, Gonca Gökçe Menekşe; Çağıltay, Nergiz; Software Engineering; Information Systems EngineeringGünümüzde modern yazılımlar, ortamdaki sürekli değişimlerle uyumlu olmaları gerektiğinden dolayı çok karmaşık hale gelmektedir. Çevreyle ilgili olguları izleyebilmek ve çevredeki değişikliklerin olası sonuçlarını daha iyi anlayabilmek için toplanan verileri analiz etme yeteneği aracılığıyla otonomik davranışları desteklemeleri gerekmektedir. Başka bir deyişle, bağlam-farkında uyarlamalı yazılım sistemi (BFYUS), çalışma ortamındaki bu değişikliklere cevaben kendisini çalışma zamanında ayarlamayı amaçlamaktadır. Bağlam, son kullanıcı, programlama, birincil özellikler (ör. kimlik, yer ve zaman) ve fiziksel koşullar gibi yazılım sistemi tarafından gözlemlenen herhangi bir şey olarak tanımlanır. Bu nedenle BFYUS mimarisi, geniş bir veri yelpazesini izleyerek farklı amaçlar için çeşitli seviyelerde uygulanabilir. Bununla birlikte, şu anda bu sistemlerin uyguladığı adaptasyonun seviyesini ve kapsamını gösteren hiçbir kavramsal çerçeve yoktur. Bu çalışmada, öncelikle BFYUS'ın ana boyutlarını daha iyi anlamak için ilgili literatür incelenmiştir. Daha sonra, belirli bir BFYUS tarafından gerçekleştirilen adaptasyonun seviyesine ve kapsamına daha iyi hitap edebilmek için kavramsal bir çerçeve önerilmektedir. Önerilen çerçeve üç boyuta sahiptir: adaptasyon bağlamının tanımı, uyarlanması planlanan olayın tanımı ve nihayetinde adaptasyonun nasıl gerçekleştirileceğini gösteren plan. Ek olarak, önerilen kavramsal çerçeve aracılığıyla endo-nöroşirurji eğitim programları için bir durum çalışması yürütülmüştür. Sonuçlar, cerrahların göz hareket olaylarını izleyerek, yetenek seviyelerinin yüksek hassasiyetle (%91.3) tahmin edilebileceğini göstermiştir. Buna göre, bu özel durum için, cerrahların göz hareketi olaylarıyla, içeriğin cerrahların davranışlarına göre uyarlanabileceği görülmüştür. Örneğin, beceri düzeylerini düzenli olarak ölçerek ve öğrencilerin göz hareket olaylarıyla her bir senaryonun zorluk seviyelerini değerlendirerek, müfredattaki bilgisayar tabanlı simülasyon senaryolarının düzeni, farklı el koşullarındaki kullanıcı beceri seviyelerine ve davranışlarına göre uyarlanabilir. Bu, her stajyer için beceri ve bilgiye dinamik olarak adapte edilmiş özel bir müfredat oluşturulmasına yardımcı olacaktır. Bu çalışmanın iki ana katkısı vardır. İlk olarak, BFYUS'ın kapsam ve seviyesini değerlendirmek için kullanılabilecek bir kavramsal model önermektedir. Bu bilgi araştırmacılara ve geliştiricilere BFYUS'ı daha iyi değerlendirip karşılaştırmalarına yardımcı olabilir. Bu tez çalışmasının ikinci katkısı önerilen modelin endo-nöroşirürji alanına uygulanmasıdır. Endo-nöroşirurji alanındaki eğitim programları çeşitli problemlere sahiptir. Bu programların asıl problemi, beceri temelli eğitim fırsatlarıdır. Eğitim ve beceri gelişiminin ameliyathanede sağlanması gerektiğinden dolayı, bu eğitim programlarının, hastaların bakış açısından etik hususlar, sınırlı zaman ve hasta güvenliği riski gibi pek çok dezavantajı vardır. Şu anda, cerrahi eğitim programları için pek fazla alternatif eğitim olanağı bulunmamaktadır. Bu programlarda beceri geliştirme çok kritik olduğu için, bireysel beceri temelli eğitim olanakları gerekmektedir. Cerrahi eğitim programlarını desteklemek için bilgisayar tabanlı simülasyonlara örnekler olsa bile, müfredata entegre modeller sınırlıdır. Ek olarak, özellikle endo-nöroşirurji eğitim programlarında cerrahi eğitim için BFYUS'ın herhangi bir öğretim modeli yoktur. Doğası gereği, BFYUS yaklaşımının endo-nöroşirurji eğitim programlarına çeşitli avantajlar sağlayabileceğine inanıyoruz. Bununla birlikte, endo-nöroşirurji eğitim programları için BFYUS oluşturma süreci çok karmaşıktır, bu tez çalışmasında bir BFYUS kavramsal modeli önerilmektedir. Bu tez çalışmasının bulguları, endo-nöroşirurji eğitim programları için daha iyi BFYUS oluşturmak üzere gelecekteki çalışmalara yardımcı olmak ve bu sistemleri mevcut eğitim programlarına daha iyi entegre etmek amacıyla hazırlanmıştır.Doctoral Thesis Baraj rezervuarlarında sediment oksijen ihtiyacı ile su kalitesi ve besin madde ilişkisinin modellenmesi(2022) Abdulqader, Noor N.; Güler, Enver; Genç, Aslı Numanoğlu; Chemical EngineeringBurada sunulan çalışma, Ankara'daki Kurtboğazı baraj rezervuarının yüzey ve dip çökellerindeki kirleticileri temsil etmek üzere simüle edilen bir su kalitesi modeli olan WASP8'e (Su analizi simülasyon programı) dayalı bir model yaklaşımıdır. Çalışmada yeralan su kalitesi değişkenleri şunlardır: sıcaklık, nitrat, toplam fosfor, toplam Kjeldahl, çözünmüş oksijen, Klorofil a ve amonyum. Rezervuardaki gerçek durumu temsil etmesini sağlamak için simülasyon modelimizin sonuçları Kurtboğazı baraj sahasından alınan gerçek veriler kullanılarak kalibre edilmiş ve istatiksel verilerden yararlanılmıştır. Bu çalışmada özgün olarak, su kütlesinde meydana gelen durum değişkenlerinin tepkilerini, birbirleriyle nasıl etkileşime girdiklerini ve bunların Kurtboğazı rezervuarının genel kalite durumu üzerindeki etkilerini tahmin etmek için bir kalite modelinin geliştirilmesi araştırılmıştır. Modelin doğruluğu, simüle edilmiş modelimizin rezervuar alanındaki özellikleri temsil edebildiğini gösteren mükemmel sonuç aralıkları üreten belirleme katsayısı ve bağıl hata biçimindeki istatistik teknikleri kullanılarak kontrol edilmiştir. Kurtboğazı baraj rezervuarı, tabakalaşma dönemlerinde hipolimnetik tabakada çözülmüş oksijen tükenmesi gibi olumsuz etkilerden etkilenmiştir. Bununla birlikte, tortu-su arayüzündeki oksijen tüketimi süreçlerini kavramak hala zordur. Temel olarak, tortu oksijen tükenmesi ve tortu oksijen talebi SOD ile bağlantılıdır. Bu nedenle, bu model, su yöneticileri için anoksik durumu ve bentik akıyı etkileyen parametrelerin tahmini için faydalı bir araç olarak hizmet edebilir.Doctoral Thesis Başarılı erp ve bpr uygulamaları ıle tedarik zincirlerinin performansının ve esnekliğinin ölçülüp geliştirilebilmesi için yeni değerlendirme metriklerinin geliştirilmesi: Melez bulanık ahp aap istatistiksel analizler yaklaşımı(2013) Baç, Uğur; Erkan, Turan Erman; Industrial EngineeringTedarik Zinciri Yönetimi ve esneklik günümüzde büyük önem kazanmıştır.Performans ve esneklik üzerine çalışmalar oldukça popüler araştırma konularıarasında ter almaktadır. Rekabet gücünü koruyabilmek için sürekli olarak performansiyileştirmesi ve kıyaslaması yapmak mecburidir. Sürekli değişmekte olan pazarkoşullarına uyum sağlayabilmek için tedarik zinciri yapısı esnek olmalıdır. BPRuygulaması ile desteklendiğinde, ERP kullanımı tedarik zinciri üzerinde kayda değeretki göstermektedir. Tedarik zincirinin genel performansını ve esnekliğiniölçebilmek ve gelişmeleri takip edip gerçekleştirebilmek için özel metriklergereklidir. Bu çalışmada, performans ve esnekliği değerlendirebilmek için ÇÖKVmodelleri ve istatistiksel analizlerin kullanıldığı melez yaklaşımlarla iki yeni metrikgeliştirilmiştir. Ayrıca, ERP ve BPR başarılarının ön koşulları belirlenmiştir. Çalışmasonucunda, Tedarik Zinciri performansının ve esnekliğinin değerlendirilerek, başarılıERP ve BPR uygulamaları ile performans ve esnekliği iyileştirecek bir kılavuzhazırlanmıştır.Doctoral Thesis Bayesyan ağları ve bulanık mantık kullanılarak zeki öğretim sistemi geliştirimi(2020) Adabashı, Afaf Muftah; Eryılmaz, Meltem; Yazıcı, Ali; Computer EngineeringSon zamanlarda, öğretim sürecini desteklemek amacı ile öğrencilerin çevrimiçi öğrenme materyalleri arasında uyum içinde gezinmelerine yardımcı olmak için web tabanlı Zeki Öğretim Sistemlerinde (ZÖS) hızlı bir artış olmuştur. Bu sistemleri kullanan öğrenciler farklı ihtiyaçlara, tercihlere ve özelliklere sahip farklı geçmişlerden gelmektedirler. Bu nedenle, her bir kullanıcıya dinamik uyarlama ve bilgiyi etkili bir şekilde sunmak için kullanıcı dostu bir arayüz sağlama yeteneği ZÖS lerinin önemli bir özelliğidir. ZÖS'lerinin etkinliği, öğrencilerin özellikleri ve ihtiyaçları ile ilgili bilgileri toplamak ve incelemek için kullanılan yöntemlere bağlıdır. Aynı zamanda uyarlanabilir eğitim bağlamında sistemlerin etkinliği bilginin işlenme biçimine de bağlıdır. Bulanık mantık ve Bayes ağı gibi ders içeriğini her öğrencinin amacına göre uyarlayan ve öğrenci değerlendirme sürecinde belirsizlikle başa çıkmak için kolaylaştıran çeşitli yapay zeka yöntemleri vardır. Bu tezde, öğrenmede uyarlanabilir destek sağlamak amacı ile öğrencilerin bilgi düzeylerine göre modellenerek uyarlamaların gerçekleştirildiği, bulanık mantık ve Bayes ağları tekniklerine dayanan hibrit bir yöntem kullanılarak FB-ITS adı verilen zeki bir öğretim sistemi geliştirilmiştir. FB-ITS, bulanık mantığın ve Bayes ağının avantajlarını kullanmaktadır. FB-ITS sisteminde bulanık mantık, öğrencinin önceki ve güncel bilgilerine göre belirli bir alan konusundaki performansını belirlemek için kullanılmış ve Bayes ağı, bulanık mantık sisteminden gelen kanıtlara dayanarak öğrencinin ilgili konulardaki durumunu belirlemek için kullanılmıştır. Bu çalışmada FB-ITS'nin etkinliği, mevcut geleneksel e-öğrenme sistemiyle karşılaştırılarak değerlendirilmiş, aynı zamanda, bulanık mantık ve Bayes ağı kullanılarak ayrı ayrı geliştirilen ve uygulanan iki ZÖS ile de karşılaştırılmıştır. Çalışma, Atılım Üniversitesi lisans öğrencileri ile yürütülmüştür. Önerilen sistemin etkinliğini değerlendirmek için öğrencilerin akademik performansı, öğrencilerin memnuniyeti ve sistem kullanılabilirliği olmak üzere üç bağımlı değişken kullanılmıştır. Sonuçlar, FB-ITS kullanarak eğitim alan öğrencilerin Bayes ağı (79.09), bulanık mantık (69.77) ve geleneksel e-öğrenme sistemi (64.33) kullanan diğer öğrencilere kıyasla ortalama olarak daha yüksek akademik performansa (82.95) sahip olduğunu göstermiştir. Son testin yapılması için geçen süre ile ilgili sonuçlara göre; FB-ITS kullanan öğrenciler (7.87 dakika), geleneksel e-öğrenme sistemini (13.86 dakika) kullanan öğrencilere kıyasla ortalama olarak daha az zamana ihtiyaç duymuşlardır. Elde edilen bulgulara göre geliştirilen yeni sistemin, final sınavını yapma hızı ve yüksek akademik başarı açısından alan yazına katkıda bulunduğu sonucuna varılabilir. Ayrıca, FB-ITS sisteminin değerlendirilme sonuçları, öğrencilerin memnuniyeti ve kullanışlığı açısından olumlu sonuçlar göstermiştir.Doctoral Thesis BBO-DE algoritması kullanarak akıllı şehirlerde WSN dağıtım optimizasyonu(2023) Abdulwahıd, Huda M.khaled; Mıshra, Alok; Software EngineeringKablosuz Sensör Ağları (WSN'ler), akıllı şehir altyapısının dağıtımında kritik bir rol oynar ve kentsel ortamların etkin izlenmesi ve yönetimi sağlar. WSN'lerin akıllı şehirlerdeki dağıtımını optimize etmek, karmaşık ve dinamik doğası nedeniyle zorlu bir görevdir. Bu tez, Biyoğeografi Tabanlı Optimizasyon ve Diferansiyel Evrim (BBO-DE) algoritmalarının birleşimiyle WSN dağıtımına yönelik yeni bir yaklaşım sunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, BBO-DE algoritmasının akıllı şehir senaryolarında optimal WSN dağıtımını gerçekleştirmedeki etkinliğini araştırmaktır. Algoritma, biyoğeografi prensiplerinden ilham alan biyoğeografi tabanlı optimizasyon tekniğini ve diferansiyel evrimin güçlü arama yeteneklerini bir araya getirir. Sensör düğümü yerleşimi için kapsama, ağ bağlantısı, dağıtılan sensör sayısı ve algılama örtüşmesi gibi faktörleri dikkate alarak keşfi ve kullanımı dengeleyerek neredeyse optimal çözümler bulur. BBO-DE algoritmasının performansını değerlendirmek için bir dizi deney yapıldı. Temel BBO ve genetik algoritma gibi diğer bilinen optimizasyon teknikleriyle karşılaştırmalı bir analiz gerçekleştirildi. Sonuçlar, BBO-DE algoritmasının diğer optimizasyon yöntemlerine göre tüm faktörlerde daha iyi performans sergilediğini göstermektedir. Bu araştırma, BBO-DE algoritmasını tanıtarak ve değerlendirerek akıllı şehirlerde WSN dağıtımı alanına katkıda bulunur. Bulgular, algoritmanın 3D uzayda optimal WSN dağıtımını gerçekleştirmedeki etkinliğini vurgulayarak akıllı şehir uygulamalarında geliştirilmiş algılama yetenekleri ve kaynak kullanımına yol açar.Doctoral Thesis Bilgisayarlı görme ve makine öğrenme'ye dayalı olarak trapan mavisi boya dışlama tabanlı ışık mikroskoplarının otomatize hücre sayarına uyarlanabilir dönüşüm yöntemi(2017) Özkan, Akın; İşgör, Sultan Belgin; Şengül, Gökhan; Department of Electrical & Electronics Engineering; Chemical EngineeringHücre biyolojisi deneylerinin hemen hemen hepsi, hücre çoğalmasını ve yaşayabilirliğini izlemek için düzenli olarak hücrelerin sayımını içerir. Hücrenin miktarı ve kalitesinin bilgisi, deneysel standardizasyon ve toksisite etkisi tahmini için önemli parametrelerdir. Hücreleri saymak için hemositometre tabanlı elle sayma ve otomatik hücre sayacının kullanımı gibi iki farklı yaklaşım vardır. Yöntemlerden her ikisinin de avantajları ve dezavantajları vardır. Yüksek yatırım ve operasyonel maliyet otomatik hücre sayaçlarının geniş kullanımını sınırlar. Öte yandan, hemositometreye dayalı manuel hücre sayımı, hücre sayımının güvenilirliğinin, operatörün deneyimine ve yorgunluğuna büyük ölçüde bağlı olduğu gerçeği ile çeşitli sınırlamaları vardır. . Uzun zaman gereksinimi ve insan işgücü elle işleme sürecinin iki dezavantajı olarak sayılabilir. Bu tez, görüntü işleme ve makine öğrenmeyi esas alan dönüştürme metodolojisini tanımlayarak hücre sayımı için en gelişmiş alternatif metodu (çerçeve iskeleti) önermektedir. Önerilen yöntemin temelini, eksikliklerini azaltmak için ara katman karar yazılımı ekleyerek elle sayım yöntemine hemocytomer tabanlı otomatik saymanın uyarlanmasıdır. Buna ek olarak, önerilen yöntemimizi hücre sayımı (boyasız) ve hücre yaşayabilirliği analizi (boyalı) açısından test etmek için iki yeni veri seti toplanmıştır. Bu veri kümeleri, 'biyokimyasal.atilim.edu.tr/datasets/' adresinden kâr amacı gütmeyen herkesin kullanımına sunulmaktadır ve bu da bu araştırma alanındaki gelecek çalışmalara temel teşkil edecektir. Her iki veri kümesi, iki farklı türde kanser hücresi görüntüsü, yani, beyaz renkli promiyelositik lösemi (HL60) ve kronik miyelojenik lösemi (K562) içerir. Deneysel sonuçlarımızdan yola çıkarak, yöntemimiz HL60 ve K562 kanser hücreleri için sırasıyla geri çağırma skorları açısından % 92 ve % 74'e kadar ulaşmaktadır. Deney sonuçları, önerilen yöntemin mevcut hücre sayımı yaklaşımlarına güçlü bir alternatif olabileceğini de doğrular.Doctoral Thesis Bir ve iki boyutlu düzlemsel yapılar üzerine konulmuş yüklerin dağılımları(2019) Alkuwafı, Abdelwahab; Oymak, Hüseyin; Electrical-Electronics EngineeringBu çalışmada bir boyutlu ve iki boyutlu düzlemsel geometrik yapılar üzerine konulmuş klasik noktasal yüklerin dağılım ve enerji özelliklerini inceledik. Yükler 1/r tipinde bir Coulomb alanı etkisi altındadırlar. Problemin fiziği ile ilgili kısa bir giris¸ bölümünden sonra, konu hakkında oldukça detaylı bir literatür araştırması sunduk. Bunu problemin sayısal ve analitik çözümlerine yönelik yaklaşımlar izledi. Sonra, bir kare, bir disk, bir ellips, ve iki boyutlu bir elipsoit üzerine yerleşirilmiş yüklerin en düşük enerjili dağılımları hakkındaki çalışmalarımızın sonuçlarını oldukça detaylı bir şekilde verdik. Bu çalışmadaki sayısal sonuçlar, basit bir Monte-Carlo yaklaşımını da içeren kuvvet küçülltme yöntemi kullanarak yazılmış simülasyonlardan elde edilmişlerdir.Doctoral Thesis Biyorobotlar için biyoesinlenmiş kavramsal tasarım metodolojisi(2013) Eroğlu, Aylin Konez; Erden, Abdulkadir; Erden, Zühal; Department of Mechatronics EngineeringBu tezin ana amacı biyorobot tasarımlarına yönelik olarak Biyoesinlenmiş Kavramsal Tasarım (BİKT) metodolojisi geliştirmektir. Tez kapsamında, varolan Biyobenzetim Tasarım (BİT) yaklaşımlara ve sistematik mühendislik tasarım adımlarına dayanarak yeni bir BİKT prosedürü geliştirilmiştir. Geliştirilen prosedür, köpek biyorobotu (BioDog) üzerinde yürüme ve tırısa gitme, hamamböceği biyorobotu (BioCoc) üzerinde tırmanma, sıçrama (çekirge) biyorobotu üzerinde zıplama ve melez (köpek- ıstakoz) biyorobotu üzerinde yürüme hareketleri için uygulanmıştır. Örnek çalışmalardan elde edilen geri bildirimler kullanılarak bir BİKT süreci oluşturulmuştur. Hedeflenen BİKT metodolojisini oluşturmak için geliştirilen BİKT süreci, Klasik Ayrık Olay Sistem Spesifikasyonu (AOSS) modeli ile modellenmiştir.Önerilen BİKT metodolojisi, açık ve tam olarak tanımlanmış altı adım ile müşteri ihtiyaçlarını biyorobotun kavramsal tasarımına dönüştürmektedir. Varolan BİT'lerin eksik olan taraflarının giderilmesi amacı ile biyolojik sistem analizi ve biyobenzetim dönüşüm tasarım adımları bu tez çalışması kapsamında detaylı olarak incelenmiştir.Tez çalışmaları sırasında BİKT metodolojisinin tüm adımları tam olarak her ne kadar dört örnek çalışma üzerinde uygulanmış olsa da, on dört farklı biyolojik sistem ve yirmi dört hareket tipi içerik analizi yöntemi ve/veya gözlem yöntemi kullanılarak incelenmiştir. İçerik analizi için literatür taraması yapılmış, biyolojik sistemlerin gözlemlenmesi için ise bir deney düzeneği kurulmuştur. Deneyler sırasında biyolojik sistemlerin morfoloji, işlev ve davranışları hakkında gerekli bilgiyi edinmek için hızlı kamera kullanılmıştır. Biyobenzetim dönüşüm adımında, biyolojik sistem hakkındaki bu bilgi sistematik olarak biyorobotun kavramsal tasarımı için gerekli olan biyorobot hakkındaki bilgiye dönüştürülmektedir.Doctoral Thesis Bluetooth sinyallerinin RF parmak izi yöntemi ile sınıflandırılmasında öznitelikler ve sınıflandırıcıların değerlendirilmesi(2019) Alı, Aysha B. M. Alı Aysha B. M.; Kara, Ali; Department of Electrical & Electronics EngineeringBu tez çalışması, kablosuz ağların güvenliği için fiziksel katmanda özgün yöntemler geliştirilmesi üzerinedir. Bunun için, RF parmak izi kullanılarak, Bluetooth (BT) sinyalleri üzerinde çalışılmıştır. RF parmak izi tespiti için kapsamlı BT sinyalleri kullanılmıştır. Bu kapsamda, 20 farklı marka, model ve seride BT cihazına yönelik kayıtlar toplanmıştır. Her bir cihazdan da 150 sinyal kaydı alınmıştır. Bu çalışma ile Hilbert-Huang Dönüşümü (HHT) ilk defa BT cihaz kimliklendirmesinde kullanılmıştır. Amprik Kip Ayrıştırma (EMD) ve Hilbert Dönüşümü kullanımı ile HHT tekniği, zaman-frekans-enerji dağılımları üzerinde çalışma imkanı vermektedir. Sinyal enerji zarfı kullanılması suretiyle geçici rejim sinyalleri bazı iyileştirmeler ile tespit edilmektedir. Geçici rejim sinyalleri ile zaman-frekans-enerji dağımları üzerinden toplam 13 farklı öznitelik çıkarılmaktadır. Öznitelikler, kullanılabilirlik açısından ön işleme tabi tutulmaktadırlar. Ardından aynı veri seti ve öznitelikler üzerinde farklı sınıflandırıcılar çalıştırılarak, sınıflandırıcıların başarım analizi de ilk defa bu çalışmada sunulmaktadır. Sınıflandırıcı başarım analizleri 8 dB ile 30+ dB arasında farklı sinyal-gürültü oranlarında yapılmaktadır. Sınıflandırma başarım sonuçları yöntemin kullanılabilirliğini göstermektedir.Doctoral Thesis Bor nitrür kaplamanın teorik modellenmesi(2022) Rake, Nakka Lotfy; Kaftanoğlu, Bilgin; Manufacturing EngineeringBor Nitrür, fiziksel ve kimyasal özelliklerin benzersiz bir kombinasyonuna sahip olduğu için değerli bir yapısal malzemedir. Fiziksel Buhar Biriktirme (PVD), mükemmel bir vakumlu kaplama işlemidir. Magnetron püskürtme, her tür nesne üzerine ince malzeme katmanları biriktirmek için çok yönlü bir plazma tekniğidir. Bu ince filmlerin amacı, nesneye ilginç özellikler eklemek veya bunları geliştirmektir. Teknik, endüstride çok beğenildi ve uygulamasını büyük bina cam pencerelerinden, araba parçalarına ve matkap aynalarına, akıllı telefonların dokunmatik paneline kadar çok sayıda teknolojik üründe buldu. Mevcut çalışma, PVD-Magnetron püskürtme tekniğini (MS) kullanarak Bor Nitrür kaplamanın teorik modellemesine odaklanacaktır. Bu model, BN katmanının biriktirme hızında etkili olan parametrelerin daha iyi anlaşılmasına izin verecektir. Model, MS'nin tüm aşamalarını modelleyebilmelidir: Manyetik ve elektrik alan, parçacıklar (elektron, iyon, atomlar) hareketi, püskürtme ve biriktirme. Modelleme kullanılarak kaplamanın mekanik özellikleri ve yapısı incelenecektir.