Doktora Tezleri / Doctoral Thesis
Permanent URI for this collectionhttps://ada.atilim.edu.tr/handle/123456789/24
Browse
Recent Submissions
Now showing 1 - 20 of 190
Item Viktorya Dönemi Şiirinde ve Modernist Şiirde Temsil Edilen, Kadınların Ataerkilliğe Karşı Bitmeyen Mücadelesi(2024) Özdemir, Feyza Apaydın; Elbir, Nüket BelginYüzyıllar boyunca kadınlar erkek egemen bir dünyada hayatta kalmaya çalışmışlardır. Bu mücadelelerini dile getirmek ve kadınların basmakalıp tasvirini yıkmak için, edebiyatın en eski biçimi olan şiir genel olarak kadın yazını; kadın dünyasını, kadın ve erkek kültürünü anlatan kadın karaktere kamusal bir ses vererek kadınların arzularını, özlemlerini ve ataerkilliğe karşı isyanlarını ifade etmekte bir araç olarak kullanılmıştır. Bu, Elaine Showalter'ın Kültürel Kadın Eleştirisi Modeli'ndeki yaklaşımına karşılık gelmektedir. Showalter, kadın yazınının işçi, hizmetçi, yazar, ev kadını ve hatta prenses de dahil tüm kadınların ataerkil sisteme karşı çıkışlarının ve eşitlik mücadelelerini dile getirmelerinin bir aracı olduğunu savunur. Eşitlik arayışlarının kadın yazınına nasıl yansıdığını araştıran bu çalışma, kadın yazınının bir 'alt metin' içerdiğini savunur. Çalışma, şiirleri analiz etme aşamasında Showalter'ın teorisine uygun olarak 'alt metin' ve 'vahşi bölge' gibi terimleri kullanmaktadır. Böylece şiirler, kadın kültürü ve kadın yazını arasında bağlantı kurularak analiz edilmekte ve şiirlerde 'alt metnin' nasıl gömülü olduğu vurgulanmaktadır. Bu doğrultuda, tezin ana teması, kadınlar arasında birleştirici işlevi olan kadın kültürünün ve mücadelesinin tasvir edilmesi, kadın şiirinin on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyılın ilk on yılına kadar olan tarihsel gelişiminin temsil türleri ve kullandığı şiirsel teknikler açısından incelenmesidir. Çalışma, kadın kültürünün genel kültürün ayrılmaz bir parçası olduğunu ve toplumsal cinsiyet normlarına meydan okumada önemli bir rol oynadığını, bunun Viktorya dönemi kadın şiirinde keşfedildiğini ve Modernist şiirde toplumsal cinsiyet kavramının genişletilmesi ve modernist tekniklerin kullanılması yoluyla vurgulandığını ortaya koymaktadır. Böylelikle, çalışma on dokuzuncu yüzyıldan yirminci yüzyılın başlarına kadar geçen süre içerisinde kadın şiirinin içerik ve biçim açısından gelişimini göstermiş ve Viktorya dönemi gelenekselciliğinden modernist yaklaşıma geçişin izini sürmüştür. Çalışma ayrıca kadın şairlerin geleneksel cinsiyet normlarını ihlal ettiklerini, kadınlar için biçilen itaatkâr rollere karşı çıktıklarını ve kamusal ve ev içi alanlarda yeni roller ortaya koyduklarını göstermiştir. Böylelikle kadın şairler, kadın geleneğinin ortaya çıkışında kadın yazınının önemine dikkat çekmiş ve şiirin erkeklikle olan güçlü ilişkisini sorgulamışlardır.Item Çağdaş İskoçya Dramasında İskoç Ulusal Kı̇mlı̇ğı̇ Drama(2024) Abualauan, Thıkra Khalaf Effan; Canlı, Sifat GülsenYirmi birinci yüzyıl, İskoçya'nın gelişen sosyal, politik ve kültürel manzarasını yansıtan, İskoç ulusal kimliğinin değişen doğasına katkıda bulunan önemli değişikliklere tanık oldu. Yirminci yüzyılın son on yılından bu yana, İskoç edebiyatında, özellikle de İskoç oyun yazarlarının İskoçya'nın coğrafyası, manzarası, tarihi ve kültürünün bir rol oynadığı fikrine odaklandığı drama ve tiyatroda, ulusal öz farkındalığın yükselen bir dalgası var. Stephen Greenhorn'un Passing Places, Alistair Beaton'ın Caledonia ve Linda Mclean'ın Glory on Earth adlı eserlerinde refleksif olarak mevcut olan bir kimlik farkındalığı. Üç oyun yazarı, İskoç ulusunun temsili konusunda, büyük ölçüde onun farklılıklarını müzakere etme becerisine ve siyaset ve kültür alanında aldığı etkilere dayanan bir yaklaşım izliyor. Siyasi ve kültürel faillik, coğrafya, tarih, kültür ve geleneksel edebiyat tekniklerine meydan okuyan çeşitli anlatım teknikleri kullanılarak ima ediliyor. Üç metin kendi edebi geleneklerinden ayrılarak iç sınırları aşıyor. İskoç edebiyatında kimlik meselesini ele alırken anlatıları aracılığıyla sınırları genişleten bir ses veya görünürlük ihtiyacını temsil ediyorlar. İskoç ulusal kimliğinin sesi derinlikten çeşitliliğe, esnekliğe ve ayrıcalıklı olmayan yapıya doğru kayıyor. İskoç ulusal kimliğinin farkındalığı, inşası bakımından daha dinamik hale gelmiş, evrilmiş, istikrarsız ve zaman zaman değişime uğramıştır.Item Bulut Bilişim için Bir Enerji Optimizasyon Algoritması(2024) Şereflişan, Oğuzhan; Koyuncu, MuratBu tezde, özellikle enerji tüketimini optimize etmeye odaklanan, konteyner yönetimi için özel olarak uyarlanmış Sanal Makine (VM) tahsisi için kullanılan Best-Fit algoritmasının varyantlarının ve Genetik Algoritmaların (GA'lar) yenilikçi entegrasyonu incelenmektedir. Bulut hizmetlerine olan artan talep, daha enerji verimli veri merkezi yönetim stratejilerinin geliştirilmesini gerektirmiştir. Geleneksel VM tahsis yöntemleri genellikle optimal kaynak kullanımını hedefleseler de artan enerji israfına yol açabilmektedirler. Bu araştırma, verimli bir şekilde kutu paketleme problemlerinde kullanılan ve enerji kullanımını baz alarak genetik algoritmanın seçme işlemi için uyarlanan ve enerji tüketimi odaklı olarak Best-Fit algoritması varyantı ile enerji kullanımına ve gelen iş yüküne göre değişken olan Genetik Algoritma varyantının birlikte uyarlanmasına dayanan, yeni bir yaklaşım önermektedir. Bu yaklaşım Maksimum Kullanıma Dayalı Genetik Algoritma (MUBGA) olarak adlandırılmıştır. MUBGA, VM'leri kaynak kullanımındaki boşlukları minimize etmek için sanal makineleri ve konteynerleri akıllıca tahsis ederken, GA bileşeni, tahsis stratejisini, sürekli olarak değişen yük ve altyapı koşullarına uyum sağlamak üzere evrimleştirir. CloudSim ortamında yapılan bir dizi simülasyon, önerilen modelin enerji verimliliği ve hesaplama yükü açısından standart tahsis stratejilerine karşı performansını değerlendirmiştir. Ayrıca MUBGA, VM yerleştirme ve seçim aşamalarında, daha önce test edilmiş olan İlk Uyan (FF), Çeyrekler Arası Aralık (IQR), Maksimum Korelasyon (MC), Minimum Taşıma Süresi (MMT), Medyan Mutlak Sapma (MAD), Yerel Regresyon (LR) ve Statik Eşik (THR) gibi mevcut algoritmalar ile karşılaştırılmıştır. Sonuçlar, MUBGA olarak adlandırılan yeni geliştirilen algoritmanın, Hizmet Seviye Anlaşması (SLA) konusunda hafif bir hizmet kaybı olsa bile, özellikle büyük veri merkezlerinde, belirgin bir enerji tasarrufu sağladığını göstermektedir. Bu çalışma ile gerçek dünya bulut bilişim ortamlarında bu hibrit yaklaşımın potansiyelini ortaya konmaktadır. Bu çalışma, sadece konteyner tahsisinde teorik ilerlemelere katkıda bulunmakla kalmayıp, aynı zamanda veri merkezlerinde enerjiye duyarlı kaynak yönetimi için pratik sonuçlar sunmaktadır.Item Çağdaş Romanda Travma ve Anlatı: Kazuo Ishiguro'nun Uzak Tepeler, Michéle Roberts'ın Evin Kızları ve Sebastian Barry'nin Saklı Kalanlar Adlı Romanları(2024) Toksöz, İsmet; Elbir, Nüket BelginBu tezin amacı bireysel ve toplumsal travmayı ortaya çıkarma ve bu travmalarla yüzleşme aracı olan öykülemenin Kazuo Ishiguro'nun Uzak Tepeler (1982), Michéle Roberts'ın Evin Kızları (1992) ve Sebastian Barry'nin Saklı Kalanlar (2008) adlı romanlarında bireysel ve savaş travmasını ortaya çıkarmada nasıl kullanıldığını incelemektir. Edebi travma kuramının yükselişi romancıların eserlerinde travmayı nasıl yansıttığını büyük ölçüde etkilemiştir. Edebi travma kuramının yükselişinden önce, edebiyatta travmanın işlenmesinin odak noktası travmanın olgusal detayları ve travma ile ilgili hatırlananlar üzerineydi. Ancak, edebi travma kuramının ortaya çıkışı ile birlikte romancılar travmanın psikolojik, duygusal ve anlatımsal sonuçlarını ve travmanın nasıl hatırlandığını incelemeye başladılar. Ishiguro, Roberts ve Barry romanlarında travmayı etkili bir şekilde kurgulayarak anlatım stratejileri olan yazım tarzları, kelime seçimleri, parçalanmış anlatım teknikleri, tutarsız anlatıcıları ve öyküleme kullanımı yoluyla travmanın romandaki temsiline katkıda bulunmuşlardır. Bu çalışma için seçilen üç romanın ana karakterleri Etsuko, Thérése ve Roseanne, savaş travmalarıyla yüzleşmek, bunları ortaya çıkarmak ve bunlarla başa çıkmak için öykülemeyi bir anlatım stratejisi olarak kullanmışlardır. Seçilen üç romanın anlatım stratejilerini inceleyen bu çalışma Ishiguro, Roberts ve Barry'nin, öykülemenin travma mağdurlarının sessizliğini bozmak ve söylenemezi söylenebilir kılmak için bir öz-iyileşme aracı olarak kullanılabileceğini işaret ettiklerini göstermiştir. Bu çalışma, ayrıca, travmanın nesiller arası kendisini gösteren doğasını ele alarak, travmanın nesiller arasında aktarıldığını öne süren postbellek teorisinin geçerliliğini de göstermiştir. Bununla birlikte, bu çalışma, öykülemeyi bireysel ve savaş travmalarıyla yüzleşme aracı olarak kullanmalarının Etsuko, Thérése ve Roseanne'i bireysel ve savaş travmaları ile yüzleşme yolunda daha cesur kıldığını da vurgulamıştır.Item Evlat Edinmede Rıza(2023) Dönmez, Pınar; Kılıçoğlu, Ahmet MithatTürk Hukukuna ilk olarak, 743 sayılı Türk Kanunu Medenîsi ile giren evlat edinme kurumu, 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu ile tekrar düzenlenmiştir. En yalın ve temel ifadesiyle herhangi bir sebeple çocuk sahibi olmayan çiftlerin veya evli olmayan kişilerin çocuk sahibi olmalarını sağlayan, ergin ve kısıtlıların da himayesi amacı taşıyan kurum evlat edinmedir şeklinde açıklanabilir. Bu çalışmanın temel amacı evlat edinmede rıza kavramının konuya yön veren kökler açısından işlevinin, öneminin, ortaya çıkma şeklinin ve evlat edinme prosedürlerine yön veren temel şart olma niteliğinin incelenmesi, değerlenmesi ve sonuçlandırılmasıdır. Bu temel amaç etrafından evlat edinme ve rıza kavramları etraflı biçimde incelenmiş, ilişkisi tarihi köklerle ortaya konmuş, evlat edinme kurumunun hukuki niteliğinde rızanın neden temel şart olduğu ele alınmış ve evlat edinmede rıza konusu detaylıca her yönüyle incelemeye tabi tutulmuştur. Rıza odağında ele alınan evlat edinme kurumunun hukuki bir değerlendirmesi olarak bu çalışma evlat edinmeyi sosyal, psikolojik ve toplumsal bağlamı içinde ele almıştır. Böylece evlat edinme hukuki prosedürleri ile evlat edinme amacı arasındaki organik bağı koparılmamış ve göz ardı edilmemiştir. Yargıtay kararları, temel uygulamalar ve mevcut alan yazının okunması ile yapılan araştırma sonucunda evlat edinmede rızanın temel şart olmasının, evlat edinme kurumunun temel amacına hizmet etmesinde iyi bir araç ve güvence işlevi gören bir sigorta olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Evlat edinme kurumu, evlat edinmede rızayı temel koşul saymaktadır. Buna yönelik prosedürler izlenmekte ve rızanın yerine getirilmesi ehemmiyetle önemsenmektedir. Böylece temel amaç olan küçüğe sıcak ve sürekli bir yuva sağlamak etkin olabilmektedir.Item Doğal Dil İşleme ile Arapça ve İngilizcede Duygu Analizi(2024) Aljamel, Yousra Alhadı; Turhan, Çiğdem; Topallı, DamlaBu çalışmada, denetimli makine öğrenimi yaklaşımını kullanarak İngilizce ve Arapça duygu analizi sorununu ele alıyoruz ve bu kapsamda şu genel adımları izliyoruz: veri toplama, işleme, özellik çıkarma ve duygu sınıflandırma. Çalışmada SemEval18: görev task 1'in İngilizce ve Arapça iki versiyonu ve ArabicNewsHeadline veri seti olmak üzere üç veri seti kullanıldı. Bu very setlerine toplamda 7 makine öğrenme algoritması uygulandı: NB, SVM, KNN, RFC, LGR, QDA ve SGD.Item Margaret Atwood'un Antilop ve Flurya, Jeannette Winterson'ın Frankissstein: Bir Aşk Hikayesi ve Richard K. Morgan'ın Değiştirilmiş Karbon'u Üzerine Transhumanist ve Eleştirel Posthumanist Bir Çalışma(2024) Yastıbaş, Gülşah Çınar; Tekin, KuğuBu tez, yirmi birinci yüzyılın distopik bilim ve spekülatif kurgu edebiyatındaki Margaret Atwood'un Antilop ve Flurya, Jeannette Winterson'ın Frankissstein: Bir Aşk Hikayesi ve Richard K. Morgan'ın Değiştirilmiş Karbon isimli eserlerini, transhümanizm ve eleştirel posthümanizm bağlamında incelemektedir. İnsanın fiziksel, bilişsel ve psikolojik sınırlarını aşmak için geliştirilen ve transhümanizmle örtüşen teknolojileri, aynı zamanda eleştirel posthümanizm ile örtüşen etik, çevresel ve sosyo-politik kaygıları inceleyerek, bu tez, seçilen eserlerde transhümanist yaklaşımın tekno-iyimser vizyonu ile böyle bir vizyonun tekno-kapitalist toplumlarda ortaya çıkan benzeri görülmemiş sonuçları arasındaki çatışmayı göstermeyi amaçlamaktadır. Seçilen eserler, teknolojinin insan deneyimlerini ve diğer varlıklarla ilişkilerini şekillendirmedeki rolünü anlamak için analiz edilmekte ve nihayetinde insan olmanın ne anlama geldiğini yeniden tanımlanmaya yönelir. Bu tez, Julian Huxley, Max More, Nick Bostrom, Donna Haraway, N. Katherine Hayles ve Rosi Braidotti gibi önemli savunucuların görüşlerine dayanarak transhümanizm ve eleştirel posthümanizm teorik çerçevelerini kullanmaktadır. Bu analiz aracılığıyla tez, edebiyatın gelişmekte olan teknolojilere yönelik toplumsal bakış açılarını şekillendirme ve insanlığın geleceği üzerine eleştirel düşünmeyi tetikleme gücünü vurgulamaktadır. Transhümanizmin tekno-iyimser vizyonu ile posthümanizmin eleştirel bakış açılarını karşılaştıran bu tez, teknolojik ilerlemenin bireyler, toplum ve çevre üzerindeki daha geniş etkilerini dikkate alan dengeli bir yaklaşıma duyulan ihtiyacın altını çizmektedir. Çalışma nihayetinde, bu edebi eserlerin insan geliştirme teknolojileriyle ilişkili kaygıları nasıl yansıttığını ve bunlara karşı nasıl uyardığını göstermeyi ve hızlı teknolojik değişim çağında insanlığın potansiyel geleceğine dair incelikli bir anlayış sunmayı amaçlamaktadır.Item Güçlendirilmiş Polimer Kompozitlerin Deneysel ve Sayısal Analizleri(2024) Kabakcı, Gamze Çakır; Aslan, ÖzgürTaze hurda Düşük Yoğunluklu Polietilen (LDPE) ve Poliüretan (PU) esaslı kompozitler, taze hurda kauçuk ve kısa karbon ve cam elyaf takviyeleri ile tasarlanmış olup, bu malzemelerin sertleşme mekanizmaları, mekanik ve fiziksel özellikleri ile mikroyapısal ve kırılma yüzeyi analizi açısından detaylı olarak araştırılmaktadır. Bu kompozitlerin mekanik özellikleri, temel malzeme karakteristikleri hakkında kritik bilgiler toplamak için kapsamlı bir şekilde incelenmektedir. Matris içindeki takviyelerin hacim yüzdesinin belirlenmesinden sonra, takviyelerin sertleşme mekanizmaları üzerindeki etkilerine odaklanılmaktadır; karbon ve cam elyaf takviyeleri kompozitlerin çok işlevselliklerini artırmak için kullanılmaktadır. Genel karakterizasyonların ardından ek testler ve ölçümler yapılmaktadır. Test sonuçları daha sonra ABAQUS/Standard ile sonlu elemanlar analizi (FEA) kullanılarak sayısal olarak yeniden üretilmektedir. Simülasyonlar, farklı boyutlardaki makroyapılar üzerinde farklı rastgele içeriklerle gerçekleştirilerek sayısal sonuçların tutarlılığı doğrulanmaktadır. Rastgele dağılmış içerikler içeren temsilci hacim elemanları (RVE'ler), homojenleştirme için kullanılmakta ve heterojen kompoziti homojen bir malzeme olarak yaklaşık olarak temsil etmek için periyodik sınır koşulları (PBC'ler) kullanılmaktadır. Heterojen kompozitin gerilme-şekil değiştirme tepkisi, temsili hacim elemanları üzerinde ortalama gerilme ve şekil değiştirme tensörleri değerlendirilerek karakterize edilmektedir. Ayrıca, malzeme modeli, örtük doğrusal olmayan sonlu eleman hesaplamaları için bir kullanıcı altrutini (UMAT) olarak uygulanmaktadır. Sayısal sonuçların deneysel sonuçlarla karşılaştırmalı analizi, simülasyon yaklaşımının güvenilirliğini ve doğruluğunu doğrulamaktadır.Item Ticari Radar Platformlarıyla Tahribatsız Muayene için Sar Görüntüleme(2024) Yalçınkaya, Bengisu; Aydın, Elif; Kara, AliTicari olarak temin edilebilen frekans modülasyonlu sürekli dalga (FMSD) milimetre dalga (mmDalga) radarları, mmDalga teknolojisindeki son gelişmelerle beraber radar görüntüleme uygulamalarında giderek daha popüler hale gelmiştir. mmDalga sensörlerinin derin penetrasyon ve yüksek çözünürlük yetenekleri sayesinde, mmDalga sensörlerini benimseyen sentetik açıklıklı radar (SAR) görüntüleme uygulamaları, tahribatsız muayenede (TM) kusur tespiti için büyük bir vaat taşımaktadır. Bununla birlikte, yüksek çözünürlüklü görüntüleme elde etmek için önerilen algoritmik, yapısal ve deneysel çözümler genellikle yüksek maliyet ve karmaşıklık sorunlarıyla sonuçlanmaktadır. Dahası, verimli işleme açısından optimize edilmiş sistem parametreleriyle düşük yansıtıcı malzemelerdeki asgari kusurları tespit etmek ve kusurlu nesnelerin otomatik tespiti yeterince ele alınmamaktadır. Bu tez, SAR görüntülerinden derin öğrenmeye dayalı otomatik kusur tespiti uygulamasını ve TM uygulamalarında kullanım için özel olarak optimize edilmiş sistem parametrelerine sahip yüksek çözünürlüklü ve uygun maliyetli iki boyutlu (2B) mmDalga SAR görüntüleme sistemini tanıtmaktadır. 77 ile 81 GHz arasında çalışan ticari olarak satılan (TOS) bir FMSD radar sensörüyle entegre edilmiş iki eksenli otonom bir tarayıcı inşa etmekteyiz. Deneysel ölçümler, radar sensörünün tek bir alıcı-verici çiftini kullanan bir laboratuvar ortamında gerçekleştirilmektedir. FMSD radar sinyal özellikleri, mekansal örnekleme aralıkları ve tarama açıklıkları dahil olmak üzere yeniden oluşturulan görüntü kalitesini etkileyen sistem parametreleri, yüksek çözünürlük ve düşük hesaplama karmaşıklığı elde etmek için optimize edilmiştir. Düşük yansıtıcı ve hasarlı olanlar dahil olmak üzere farklı tür ve boyutlardaki nesnelerin SAR görüntüleri elde edilmiş ve sistem parametrelerinin görüntü kalitesi üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Hedef malzemenin bileşiminin SAR görüntüleme üzerindeki etkisiyle birlikte, hedefte görsel olarak tespit edilemeyen kusurların SAR görüntüleme yoluyla tespit edilebilme potansiyeli irdelenmiştir. Ayrıca, derin öğrenme uygulamaları aracılığıyla arızalı nesnelerin otomatik tespiti için eşleştirilmiş filtre tabanlı bir SAR görüntü veri kümesi oluşturma yöntemi önerilmiştir. Bu sayede gerçek SAR ölçümlerinden elde edilen geniş ve çeşitli SAR görüntüleri içeren bir veri seti oluşturulmuş ve derin öğrenme şemalarının TM uygulamalarına uyarlanması sağlanmıştır. Bulgular, önerilen sistemin düşük maliyetli, yüksek çözünürlüklü 2B SAR görüntüleme için ve düşük radar yansıtıcılığına sahip minyatür malzemelerdeki minimal kusurların tespiti için önemini göstermektedir.Item Yapay Zekanın İş İlişkisine Etkileri(2024) Çankaya, Yiğitcan; Başterzi, SüleymanGünümüzde iş hukukunun tartıştığı birçok sorun veya kavram, günlük yaşamımıza olduğu kadar çalışma yaşamına çok katmanlı bir şekilde entegre olmuş, Endüstri 4.0 uygulamaları kapsamında ele alınan yapay zeka nedeniyle gündeme gelmektedir. Bu teknolojilerin çalışma yaşamında kullanılma biçimleri, ortaya çıkan hukuka aykırılıklarda işçinin veya işverenin hukuki veya cezai sorumluluğunun tespitinde belli zorluklar gündeme getirmektedir. Katıldığımız kavramlaştırmaya göre yapay zeka, makine öğrenme ve derin öğrenmeye dayalı olarak, akıl yürütme ve zeka ile ilişkilendirilen bilişsel yeteneklerin, bir bilişim sistemi tarafından kullanılması ve düşünsel bir içerik, tahmin, öneri ya da karar ortaya çıkarmasıdır. Yapay zekanın kullanılma amacı ve bilişsel yeteneklerine göre zayıf veya güçlü yapay zeka; dar, genel veya süper yapay zeka; analitik, insandan ilham alan veya insansı yapay zeka; otonom veya otonom olmayan yapay zeka olarak sınıflandırılması mümkündür. Bu sınıflandırma aynı zamanda yapay zekanın kişiliğe ve kişilik hakkına ya da hukuki ve cezai sorumluluğa sahip olup olmadığı tartışmasında önem taşımaktadır. Yapay zeka alanında genellikle yumuşak hukuk kuralları benimsenmektedir. Türkiye ise 2025'e kadar uygulanacak olan Ulusal Yapay Zeka Stratejisi haricinde yapay zekaya ilişkin bir hukuk politikası geliştirmemiştir. Yapay zeka iş ilişkilerinde işe alımlarda, iş ilişkisinin devamında ve sona ermesinde kullanılmaktadır. Bu gelişmeler çalışmada algoritmik yönetim ve Hizmet Olarak Yapay Zeka (AIaaS) kavramları içerisinde incelenmektedir. İş ilişkisinin başlangıcında yapay zeka; işe alım ilanları ve aday işçinin bilgilendirmesinde, özgeçmiş ve sosyal medya analizlerinde, görüşme ve test analizlerinde kullanılmaktadır. Bu uygulamalar genel olarak ayrımcılığa yol açmakta ve bunun yaptırımlarına tabi olmaktadır. İş ilişkisinin devamında yapay zeka kullanımı; iş organizasyonunun belirlenmesinde, performans değerlendirme sistemlerinde ve izleme yöntemlerinde gündeme gelmektedir. Bu uygulamaların hukuka aykırı sonuçları ise ayrımcılık, işçinin özel yaşamın gizliliği hakkının ihlali, işçinin kişisel verilerin korunması hakkının ihlali ve çalışma koşullarının uygulanmamasıdır. Son olarak iş ilişkisinin sona ermesinde yapay zeka, fesih sebeplerinin tespiti ve otomatik fesihte kullanılır. Hukuka aykırı fesihler, iş güvencesine tabiiyet ve iş sözleşmesinin türüne göre iş hukuku bakımından farklı hüküm ve sonuçlara tabidir. Türk iş hukukunda yapay zekanın beraberinde getirdiği hukuki sorunları çözümlemek için ise (i) algoritmik ayrımcılığa ilişkin olarak sistemik ayrımcılık yaklaşımı benimsenmeli, (ii) algoritmik yönetime özgülenmiş işyeri kurulları oluşturulmalı, (iii) KVKK md. 11/1(g) hükmü otomatik ve yarı otomatik karar alma süreçlerini içerecek şekilde daha güvenceli hâle getirilmeli ve (iv) işverenin yapay zeka kullanımından doğan sorumluluğu kurutuluş kanıtı getirme imkanı tanıyan kusursuz sorumluluğa veya uygun illiyet bağı karinesi gibi ispat kolaylığı sağlanan kusur sorumluluğuna dayanacak şekilde açık düzenlemeye kavuşturulmalıdır.Item E-devlet Olgunluk Modeli için Özgün Bir Yaklaşım(2024) Okan, Aylin Akça; Turhan, Çiğdem; Yazıcı, AliBu tez, e-devlet olgunluğunun yeni geliştirilen bir model olan Bütünsel e-Devlet Olgunluk Modeli (Holistic e-Government Maturity Model - HeGMM) aracılığıyla değerlendirilmesine yönelik bir çerçeve sunmaktadır. Araştırma, mevcut e-devlet olgunluk modellerindeki önemli boşlukları, özellikle bunların esneklik eksikliğini, çok perspektifli ancak yetersiz yaklaşımları ve evrensel olarak uygulanabilir veya kolayca erişilemeyen göstergeleri ele almaktadır. Önerilen HeGMM, e-devlet girişimlerinin değerlendirilmesi için incelikli ve sağlam bir çerçeve sağlayarak teknolojik, sosyal, idari ve mali yönler de dahil olmak üzere birçok boyutu entegre etmektedir. ITU, Birleşmiş Milletler, OECD ve Dünya Bankası gibi uluslararası kurumların verilerinden yararlanan model, ülkelerdeki yerel ve merkezi yönetimlere uyarlanabilen kapsamlı ve objektif bir değerlendirme sağlamaktadır. Temel hedefler arasında, mevcut e-devlet modellerinin güçlü ve zayıf yönlerini belirlemek için sentezleme, güvenilir ve karşılaştırılabilir göstergeler geliştirme ve teknolojik ve yönetişim gelişmelerini içeren bir model formüle etmek yer almaktadır. Model, kapsamlı veri analizi ve endeksleri gibi yerleşik ölçütlerle karşılaştırma yoluyla doğrulanmaktadır. Araştırma, teknolojik yeniliklere ve gelişen yönetişim uygulamalarına ayak uydurmak için dinamik ve uyarlanabilir bir modelin öneminin altını çizmektedir. HeGMM böylelikle dijital çağda daha etkili, verimli ve kapsayıcı kamu hizmeti sunumuna katkıda bulunarak, e-devlet girişimlerini uygulamak veya geliştirmek isteyen hükümetler için bir referans noktası olmayı amaçlamaktadır.Item Uygulanan Politikaların Süt Üretimine Etkisi: Seçilmiş Ab Ülkeleri ve Türkiye Karşılaştırması(2024) Güncer, Kemal; Omay, TolgaDünya nüfusundaki artışın, gelir artışları ile tarım ürünlerine olan talebi artırması ve tarımsal ürün talebinin bileşiminde değişikliklere yol açması beklenmektedir. Bu büyüyen gıda talebini karşılamak için tarımsal üretimde önemli artışlar gereklidir. Ancak, dünya üzerinde tarımsal üretimde kullanılabilecek arazi miktarının sınırlıdır. Bu durum, tarımda üretim artışları için birim arazide elde edilen üretim miktarının artırılması yani verimlilik artışlarının zorunlu olduğunu göstermektedir. Ayrıca tarım sektöründe devlet müdahalesi yaygın olarak uygulanmakta ve üretimdeki artışlar makroekonomik politika ve düzenlemelere bağlı kalmaktadır. Tarımsal destek politikalarının verimlilik üzerindeki etkisi desteklerin niteliğine bağlıdır. Verimlilik ölçütleri arasında kısmi faktör verimliliği (KFV) ve toplam faktör verimliliği (TFV) bulunmakta, ancak TFV literatürde daha baskın olarak kullanılmaktadır. Tarım sektöründe çalışan verilerin kalitesi dikkate alındığında geleneksel TFV yaklaşımlarının büyümenin nedenleri hakkında yeterli bilgi sağlamamakta ve büyümenin teknolojik ve kurumsal değişim, tarımsal politika ve tasarım ile ilişkilisini ele almaktadır. Bu nedenle, çalışmada, KFV ve TFV yaklaşımlarının eksikliklerini gidermek ve tarımsal büyüme üzerindeki etkileri analiz etmek amacıyla yeni bir ölçüt olarak birleştirilmiş yaklaşım geliştirilmiştir. Bu çerçevede, Türkiye'deki süt üretiminin belirleyicilerini analiz etmek ve çözümlemek amacıyla 1961-2017 dönemi üzerine odaklanılmış, aynı dönemde, hayvancılık ve süt sektörlerini yoğun şekilde destekleyen Almanya, Fransa ve Hollanda gibi üç Avrupa Birliği ülkesi ile regresyon analizini de içeren karşılaştırmalı bir çalışma yapılmıştır.Item İnovasyon ve Teknolojinin Ekonomi Politiği(2024) Akanak, Emre; Omay, TolgaTez, G7 ülkeleri ışığında inovasyon ve teknolojinin arka planını anlamaya ve politik ekonomi teorisi, ekonomi teorisi ve ekonomik ilişkiler (üretim ve tüketim ilişkileri) dahil olmak üzere ilgili verilerin analizine odaklanmıştır. 1983'ten 2019'a kadar G7 verileri kullanılmış (ve yararlanılmıştır). Bölüm 1'de 3D geliştirme yolunu oluşturmak için diğer birçok veriden yararlanılmıştır. Analiz, genel olarak patent başvurularının büyümede çok baskın ve anlamlı olmadığını, ancak doğrudan yabancı yatırım, AKIiGSYİH ve diğer ilgili parametrelerin çok önemli olduğunu gösteriyor. Etkin bir piyasa yapısı ve işleyen bir piyasa mekanizmasının da ortaya çıkması kalkınma açısından oldukça önemlidir. Sonuçlar aynı zamanda üniversitelerin Ar-Ge çalışmalarındaki rolünün zayıflamasıyla da ilişkilidir. Temel bulgu, büyüme ile sermaye değişiklikleri arasında ciddi ilişkilerin olduğu ve ayrıca ME'nin oldukça baskın olduğudur. Niteliksel verilerin ve kavramların değerlendirilmesi açısından ME ve büyüme arasında açıkça bir ilişki vardır ancak gelişme için ticarileştirme yeteneği gereklidir. Ar-Ge'nin ticarileştirilmesi, gelişmiş ve işleyen bir finansal sistem ve kurumları gerektirirken, ME'nin ticarileşmesi ve askeri sanayideki Ar-Ge çalışmalarının dönüştürülmesi, gelişmiş hukuk sistemleri aracılığıyla çok köklü mali yapı, finansal kurumlar, sınırlı devlet yapısı ve güçlü kişi ve kuruluşları gerektirir. Açıkçası G7, Dünya Ekonomisinin gelişmiş kısmını temsil ediyor, ancak aynı zamanda sorunlardan biri de, gelişmemiş ülkelerden veri (ve özellikle doğru ve güvenilir veriler) bulmanın mümkün olmaması ve hatta gelişmiş ülkeler için bile birçok verinin sonradan kaydedilmeye başlanmasıdır. 1980'ler. Ancak her ekonominin kendine has koşulları olduğunu, kalkınmanın net bir yolunun bulunmadığını ve her büyümenin kalkınmayı garanti etmediğini görmek mümkündür. Ancak kalkınma için işleyen bir sanayi ve yüksek verimli bir sanayi yapısı gereklidir. Anahtar Kelimeler: İnovasyon, Teknoloji, Kalkınma, Büyüme, Modelleme,Item Elektrikli Otomobillerdeki Li-ion Bataryaların Termal Davranışının Tahmin Edilmesi(2024) Berbecı, Bernardo Jose Azuaje; Ertan, Hulusi BülentElektrikli araçların popülaritesi artmaya devam ettikçe, lityum-iyon bataryalar (LIBs) üzerindeki araştırma çabaları da yoğunlaşmaktadır. LIB'lerdeki termal kaçak (TR), bu yüksek enerji yoğunluklu pillerin güvenli çalışması için henüz üstesinden gelinmemiş ciddi bir endişe kaynağıdır. EV'nin bataryası kritik bir bileşendir ve arızaya en duyarlı bileşen olarak kabul edilir. LIB arızalanırsa, elektrikli araç hareketsiz hale gelir. Aşırı ısınma ve TR, elektrikli aracın çalışma koşullarından, soğutma sistemindeki bir arızadan veya bazı LIB'lerdeki hatalı çalışmalardan kaynaklanabilir. TR'yi tahmin etmek ve yolcuları uyarmak, elektrikli araçlarda TR kaynaklı LIB arızasından kaynaklanan yaralanmaları azaltmak için kritik öneme sahiptir. Bu tez çalışması, voltaj değişimini, ısı üretimini, sıcaklık artışını ve birLIB'nin çalışma koşulları altında (şarj-deşarj) TR'ye yol açan süreci tahmin etmek için güvenilir bir model önermektedir. Böyle bir model, TR'ye karşı daha dirençli batarya paketleri tasarlamak veya bir batarya paketinin tehlikeli koşullar altında nasıl performans göstereceğini değerlendirmek için kullanılabilir. Bu tezde benimsenen yaklaşım, LIB'nin çok katmanlı bir elektrokimyasal-termal modelinin sayısal analizine dayanmaktadır. Bu kapsamda, ilk olarak modelin geliştirilmesi (Newman ve Hatchard'ın modellerinin entegre edilmesi) ele alınmaktadır. Bu sayısal modelden doğru sonuçlar elde etmek için bir LIB'nin parametrelerinin ayarlanması ve tezdeki yaklaşımın ayrıntıları sunulmuştur. Çeşitli LIB'ler üzerinde deneyler gerçekleştirilmiş ve TR de dahil olmak üzere çeşitli çalışma koşulları altında voltaj ve yüzey sıcaklığı değişimleri ölçülmüştür. Test edilen LIB için voltaj ve sıcaklık ölçümleri, önerilen modelden elde edilen sayısal tahminlerle karşılaştırılmıştır. Önerilen yaklaşımın doğruluğunu kanıtlayan deneysel sonuçlarla mükemmel bir uyum gözlemlenmiştir. Daha sonra, TR başlangıcını tetikleyen koşulları araştırmak ve tanımlamak için önerilen model kullanılarak iki kapsamlı vaka simülasyonu seti gerçekleştirilmiştir. İlk vaka simülasyonu setinde sabit bir çalışma akımı koşulu ve açık hava ortam sıcaklığı varsayılmıştır. İkinci vaka simülasyonu seti, soğutma sistemi arızası durumunda LIB'nin termal tepkisini tahmin etmek için batarya paketinin ortam sıcaklığını da içeren gerçekçi elektrikli araç çalışma koşullarını dikkate almıştır. Bu tezdeki yaklaşım birkaç dakika içinde sonuç verecek şekilde yapılandırılabilir. Tezde ayrıca, geliştirilen yaklaşımın çalışma koşulları sırasında bir TR uyarısı oluşturmak veya bir tehlike meydana gelmeden önce bir LIB'nin çalışma modunu değiştirmek için nasıl kullanılabileceği tartışılmaktadır.Doctoral Thesis Görme Engelli Hastalar için Akıllı Bir Hastane Navigasyon ve Rehberlik Sistemi(2016) Kahraman, Mustafa; Turhan, Çiğdem; Kahraman, Mustafa; Turhan, Çiğdem; Bostan, Atila; Software EngineeringGörme engellilerin dolaşımının sağlanması ve iç mekanların karmaşıklığını öğrenmelerine gerek kalmadan topluma dahil olabilmeleri için karmaşık ortamlarda akıllı yönlendirme sistemleri kritiktir. Görünmez Gözler (Invisible Eyes) isimli sistemimiz, görme engelliler için akıllı rehberlik ve yönlendirme yapmaktadır. Sistem, bina içi yönlendirme için prosedürlerin ugulanmasının şart olduğu karmaşık ortam olarak hastaneleri hedeflemektedir. Kullanıcılar, kendileri için tasarımlanmış özel kullanıcı arayüzlerini kullanarak amaçlarını girebilmekte ve girdikleri amaçlar doğrultusunda da sistem hedef noktalarını hesaplamaktadır. Gezgin satıcı problemi adapte edilmiştir ve en uygun rota hesaplaması yapılarak kullanıcıya gerçek zamanlı yönlendirme komutları verilmektedir. Sistemi değerlendirmek için hastaneyi temsilen bir test ortamı hazırlanmıştır ve sonuçların da gösterdiği üzere akıllı amaç seçme ve hedef noktalarını belirleme mekanizması kullanıcılar tarafından kabul edilmiş ve etkili bulunmuştur.Doctoral Thesis Çok Rotorlu İha'ların Bozucu Giriş Dışlama Tabanlı Denetlenmesi(2016) Aydemir, Mete; İrfanoğlu, Bülent; İrfanoğlu, Bülent; Yıldız, Erdinç Nuri; Department of Mechatronics EngineeringBu çalışmanın başlıca odağı, iki serbestlik dereceli robot kol bulunduran döner kanatlı uçan platformların denetlenmesidir. Tasarlanan denetleyici hem parametre değişimleri hem de robot kolun haraketi sırasında oluşan bozucu girişleri dışlamaktadır. Bu amaçla etkin bozucu giriş dışlama denetimi (ing. ADRC) yöntemi uyarlanmış ve bozucu giriş dışlama yetenekleri incelenmiştir. Çok rotorlu sistemin iki serbestlik dereceli kol ile beraber haraket denklemleri Newton-Euler yaklaşımı kullanılarak türetilmiştir. ADRC yönteminin başarımı, uçuş testleri yoluyla ticari çok rotorlu sistemlerde sıklıkla kullanılan iki döngülü Oransal-İntegral-Türevsel denetleyici ile karşılaştırılmıştır. Çok rotorlu sistemin regülasyon ve bozucu dışlama performansları değişik başarım ölçütleri kullanılarak kıyaslanmıştır. Robot kolun hem yalpa hem de yunuslama eksenlerini aynı anda etkileyen bozucu yarattığında ADRC'nin daha iyi başarım sergilediği görülmüştür.Doctoral Thesis Türkiye ekonomisinin politik ekonomik eksende değerlendirilmesi (1924-2015)(2016) Çelik, Eşref Uğur; İsmihan, Mustafa; İsmihan, Mustafa; Economics; Department of BusinessÜlkelerin kaliteli ve sürdürülebilir ekonomik büyümeyi sağlamaları kendi gelişimleri açısından büyük öneme sahiptir. Bu tür bir uzun dönemli ekonomik performansa ulaşmak için olumlu makroekonomik gelişmeler gereklidir ancak yeterli değildir. Ülkeler çoğunlukla sergilemiş oldukları makroekonomik gelişmeleri sosyo-politik gelişmelerle destekledikleri ölçüde uzun dönemli kişi başına gelir artışlarını sağlayabilmektedirler. Bu bağlamda, çalışmanın ilk kısmında Türkiye için makroekonomik performans ve sosyo-politik performans endeksleri oluşturulmuş ve ilgili tarihsel analiz 1924-2015 dönemi için gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın ikinci kısmında ise, Türkiye'deki makroekonomik ve sosyo-politik gelişmelerin uzun dönemli ekonomik büyüme üzerindeki rolü çok partili dönem için araştırılmış ve bu bağlamda, üretim fonksiyonu yaklaşımı çerçevesinde bir model geliştirilmiştir. Elde edilen bulgular, Türkiye'de makroekonomik ve sosyo-politik ortamlardaki iyileşmelerin uzun dönemli ekonomik büyümeyi olumlu etkilediğini göstermiştir. Ancak bölüşüm cephesindeki gerilimlerin azaltılmadığı ve sosyo-politik ortamda huzurun sağlanmadığı bir durumda, makroekonomik performansın yükselişi uzun dönemli kişi başına gelir artışlarının sağlanması için tek başına yeterli değildir. Daha açık bir ifadeyle, makroekonomik ve sosyo-politik gelişmeler arasında ödünleşimler bulunmasına karşın, uzun dönemli ekonomik başarının yakalanabilmesinin yolu her ikisinde de sağlanacak olan olumlu gelişmelerden geçmektedir.Doctoral Thesis Yiyecek içecek sektörü için çok ürünlü, çok aşamalı üretim planlamasına yönelik model ve karar destek sistemi önerisi(2016) Çelebi, Neşe; Çelebi, Neşe; Koyuncu, Murat; Industrial EngineeringGıda ve içecek endüstrisinde; üretim planlama kararı güvenilir bir talep tahminine bağlıdır. Bu üretim alanlarında -özellikle hammaddelerin bozulabilir olduğu düşünüldüğünde- taleplerin zamanlamasını tahmin etmek; üretimi planlamak ve müşteri gereksinimlerini karşılamak için çok önemlidir. Literatürde gıda ve içecek endüstrisinde talep tahmini yapmak için, otoregresif hareketli ortalama (ARMA), otoregresif entegre hareketli ortalama (ARIMA), doğrusal olmayan ARMA modelleri, Holt-Winters metodları, yapay sinir ağları (ANN), genetik algoritmalar gibi çeşitli istatistiksel modellerin denendiği görülmektedir. Yapılacak tahminler için kullanılacak model verilerin karakteristiğine -'eğilim' veya 'mevsimsellik' özelliklerine- bağlıdır. Bu çalışmada 'gerçel zamanlı, çok aşamalı ve çok hatlı' bir üretim sürdürürken, hem toptan hem de perakende satış yapan bir reçel-şerbet üretim tesisi ele alınmaktadır. Tesisin; kapasite sınırlamaları ve taleplerin belirsizliği gibi sorunların varlığında oluşan üretim zamanlaması problemini çözebilmek için 'zaman serileri analizi' temelli bir talep tahmini yaklaşım modeli kurulmuştur ve bu çalışmada bu model tanıtılmaktadır. Uzun dönem talep tahmini için kullanılan 'zaman serileri modeli işletmenin iki yıllık satış verilerinden elde edilen aylık satış bilgilerinden oluşturulmuştur. Modelde Holt ve Winters'ın üçlü üstel düzleştirme ve mevsimsel düzeltme metotları kullanılarak 2015 yılı için talep tahmini yapılmıştır. Uygulama, gıda ve içecek sektöründe mevsimsel belirsizlikleri ele alabilen ilk çalışmalardan biridir. Modelin tutarlılığında hata ölçütü olarak ortalama mutlak yüzdesel hata (MAPE) kriteri ele alınmıştır. Talep tahmin modelini kurduktan sonra, envanter planlama modülünü de içeren, üretim planlama ve zamanlama modeli olarak karışık tam sayılı programlama modeli kullanılmıştır. Geliştirilen modelin 'belirsizlik' içeren durumlara da kolaylıkla uyum gösterebilir olması, modeli hem şu anki problemin çözümü hem de gelecekteki çalışmalar için en uygun seçenek kılmaktadır. Çalışmanın son kısmında, uç noktalara varan değişken taleplerin olduğu durumlarda kullanıcılara yardımcı olabilecek bir karar destek sistemi önerilmiştir.Doctoral Thesis El Yazısı Rakam Tanıma için Yapay Sinir Ağları Tabanlı Öznitelik Çıkarma(2017) Pirim, Mine Altınay Günler; Tora, Hakan; Tora, Hakan; Öztoprak, Kasım; Airframe and Powerplant MaintenanceBu tezde, yarı eğitilmiş sinir ağlarının gizli katman çıktı ağırlıklarının öznitelik vektörü olarak kullanılabileceği önerilmektedir. Sinir ağları örüntü tanımada sınıflandırma yapmayı sağlayan bir algotimadır. Bu çalışmada bu gerçeğe ek olarak, yarı eğitilmiş sinir ağlarının gizli katman çıktı vektörlerinin görüntünün öznitelikleri olarak kullanılmasında bir araç olarak kullanılabileceği gösterilmiştir. Sistem ana olarak 3 basamaktan oluşmaktadır: önişlemci, öznitelik çıkarıcı ve sınıflandırıcı. Herbir deneyde sadece sınıflandırıcı katmanı değişmektedir diğer iki katman tüm deneyler için default olarak kullanılmaktadır. Sıfılanırıcı olarak destekçi vektör makinaları, sinir ağları ve Öklid uzaklığı sınıflanıdırıclarından yararlanılmıştır. Önerilen sistem performansını değerlendilmesi MNIST ve USPS denektaşı verikümeleri üzerinde yapılmıştır.Doctoral Thesis Sarah Scott'ın A Description Of Millennium Hall, Florence Dixie'nin Gloriana; Or, The Revolution Of 1900 ve Fay Weldon'nın Darcy's Utopia Adlı Eserlerinde Ütopik Söylemin İncelenmesi(2017) Düzgün, Şebnem; Aras, Gökşen; Aras, Gökşen; Department of English Language and LiteratureSarah Scott'ın A Description of Millenium Hall (1762), Florence Dixie'nin Gloriana; Or, The Revolution of 1900 (1890) ve Fay Weldon'ın Darcy's Utopia (1990) adlı eserleri yönetici sınıfta bulunan erkeklerin gücünü ve imtiyazlarını meşrulaştıran ataerkil politikaları eleştirir. Sırasıyla on sekizinci yüzyıl ortasında, on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl sonlarında etkili olan feminist akımlardan etkilenmiş olan Scott, Dixie ve Weldon, kadın başkahramanları aracılığıyla feminist ütopyalarında baskıcı ataerkil ideolojiye ve söyleme karşı çıkarlar. Cinsiyet ayrımcılığını sosyo-politik bir sorun olarak ele alan kadın kahramanlar, kadınların zihinsel ve fiziksel yönlerden daha aşağı bir konumda oldukları varsayımının din, eğitim ve evlilik gibi sosyal kurumlar tarafından dayatıldığını ileri sürerler. Ayrıca, kadınların ve ikincil toplumsal, ırksal ve dini sınıfların baskılanması arasında da benzerlik kurarlar. Tez, çoğunlukla Foucault'nun ve feministlerin söylemlerine gönderme yaparak Scott, Dixie ve Weldon'ın eserlerinde kadınların ezilmesi ve sömürülmesi konusunu tartışır ve toplumsal cinsiyet meselesinin farklı sosyo-tarihsel açılardan ele alınsa da başkahramanların, kadınların ezilmesinin ideolojik olduğunu ve kadınların sözde biyolojik, zihinsel veya ahlaki açıdan güçsüzlükleriyle ilgili olmadığını savunduklarını açıklamayı amaçlar. Ayrıca, kadınların ikincil konuma itilmesinin, gücün üst sınıf Hıristiyan beyaz erkeklerin ellerinde toplanmasını savunan ataerkil devlet tarafından yasallaştırıldığını iddia ettikleri ortaya konur. Tez, Scott, Dixie ve Weldon'ın kadın kahramanlarının, kadınların erkek egemenliğinden kurtarılması için ataerkil gücü pekiştiren geleneksel sosyal, ekonomik, politik, dini ve ahlaki ideolojilerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundukları sonucuna varır.