Öner, Altın Aslı Şimşek

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Öner, A. Aslı Şimşek
Oner,A.A.S.
Oner, Altin Asli Simsek
A.A.Ş.Öner
Altin Asli Simsek, Oner
Altın Aslı Şimşek, Öner
Öner, Altın Aslı Şimşek
A.A.S.Oner
Ö.,Altın Aslı Şimşek
Öner,A.A.Ş.
A., Oner
O., Altin Asli Simsek
O.,Altin Asli Simsek
A.,Öner
Şimşek, A. Aslı
Şimşek, Aslı
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
asli.simsek@atilim.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

11

Articles

8

Citation Count

1

Supervised Theses

3

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 9 of 9
  • Master Thesis
    Uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarının etkililiği çerçevesinde Avrupa Konseyi örneği
    (2022) Öner, Altın Aslı Şimşek; Öner, A. Aslı Şimşek; Law
    İki dünya savaşı boyunca devletlerin neden olduğu yıkım ve hak ihlalleri ile karşılaşıldıktan sonra tekrar böyle bir yıkımın oluşmaması için bir önlem alınması gerekliliği ortaya çıkmıştır. Devletlerin sınırları içinde sınırsız bir egemenliğe sahip ve insan haklarını korumada tek yükümlü olması, insan haklarının korunması için yeterli bir yapı olup olmadığını sorgulatmıştır. Dolayısıyla uluslararası alanda bu hakları gözetecek ve koruyacak kurumların var olması gerektiği sonucunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu yüzden de II. Dünya Savaşı sonrası insan haklarının ulusal alandan çıkıp uluslararası alanda korunması için uluslararası insan hakları sözleşmeleri ve uluslararası koruma mekanizmaları kurulmaya başlanmıştır. Günümüze kadar gelinen süreçte evrensel ve bölgesel birçok sözleşme ve sözleşmeleri imzalayan devletlerin sözleşmeye uymalarını denetleyen mekanizma oluşturulmuştur. Bütün bu gelişmeler geçtiğimiz yüzyılın insan hakları çağı olarak nitelendirilmesini sağlamıştır. Ancak ne kadar insan hakları çağı olarak nitelense de hak ihlalleri de bir o kadar fazla olmaya devam etmiştir. Normatif alanda yapılan gelişmelerin pratik alanla doğru orantılı ilerlememesi, başka bir deyişle teori ile pratiğin arasının açılması çeşitli soru işaretlerine neden olmuştur. Bu çalışmanın da temel konusunu bu soruların temelini oluşturan uluslararası insan hakları koruma mekanizmalarının varsayıldığı kadar etkili olup olmaması oluşturmaktadır. Uluslararası insan hakları koruma mekanizmaları evrensel ve bölgesel olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Evrensel koruma sisteminde genel olarak mekanizmaların denetleme ve tavsiye verme faaliyetleri mevcutken bölgesel mekanizmalar hak ihlalinin yaşandığı devletin olduğu kadar olmasa da hak ihlaline yakınlığı ve yerelliği nedeniyle bir mahkemeye yer verebilmektedir. Dolayısıyla evrensel mekanizmalar daha çok evrensel bir standart belirlemede ön plana çıkarken, bölgesel mekanizmalar da somut hak ihlallerine karşı daha etkili bir korumaya sahip olmaktadır. Bu yüzden de uluslararası mekanizmaların etkililiği arasında da farklılıklar mevcuttur. Hem Türkiye'nin üye devlet olarak yer almasından hem de etkililik tartışmalarında diğer uluslararası mekanizmalara göre daha etkili olduğu kabul edilmesinden dolayı Avrupa Konseyi bu çalışmanın örnek etkililik incelemesini oluşturmaktadır.
  • Article
    TÜRKİYE’DE HEGEMONİK ERKEKLİK: MEDYADA VE HUKUKTA İZLER, DÖNÜŞÜMLER VE OLASILIKLAR
    (Global Media Journal, 2017) Öner, Altın Aslı Şimşek; Öner, Recep Volkan; Law
    Neredeyse tüm dünyada kadınlar ataerkinin baskısı altındadırlar. Aynı şekilde kimi erkeklik biçimleri de ataerkinin karşısında zor durumdadır. Bu noktada eleştirel erkeklik çalışmaları ataerkinin taşıyıcısı olarak hegemonik erkekliği işaret etmektedir. Türkiye’deyse geç Osmanlı ve erken Cumhuriyet modernleşmesinde etkili olan düşünce ve politikalar ulus devlete de sirayet etmiştir. Bu bağlamda karşımıza kendini özel alanın dışında tanımlayan, milliyetçi – muhafazakâr değerlerle donanmış, hiyerarşik ilişkilere inanan, gücü yücelten bir egemen erkeklik hali çıkmaktadır. Bu erkeklik hali toplumda halen büyük ölçüde egemendir ve inşasında hukuk ve medya önemli rol oynamaktadır. Ancak bugün toplumsal düzenin her noktasında olduğu gibi erkeklikte de değişimler yaşanmaktadır. Çalışma kapsamında bu değişim merkeze alınmıştır. Türkiye’de hegemonik erkekliğin taşıyıcısı olan, fakat ondan kopma sürecinde yeni bir erkek grubunun nüvelerinin izlenmesi amaçlanmıştır. İlk bölümde Türk modernleşmesi ekseninde hegemonik erkekliğin öznesi ve ortak kodları tespit edilmeye çalışılmıştır. Sonraki iki bölümde bu kodlar hukuk ve medya üzerinden ele alınmıştır. Toplumsal cinsiyet ve hukuk ilişkisi kurulurken hegemonik erkeklik kavramı bağlamında Türkiye’deki anayasal gelişmeler, temel hak ve özgürlüklerin gelişimi ile cinsiyet eşitsizliğinin en açık ifadelerini taşıyan Medeni Kanun ve Ceza Kanunu gibi temel kanunlar üzerinde durulmuştur. Medya metinleri ise ulaşılan ortak kodların tespitinde isabet oranını görmek amacıyla kullanılmıştır. Bu doğrultuda daha önce yapılan çalışmalardan yola çıkılarak ortak kodları içeren metinlerin toplumda tiraj ve reyting olarak bulduğu karşılık incelenmiştir. Son bölümde ise altı erkek ile yüzyüze görüşmeler yapılmıştır. Hegemonik erkekliğin ortak kodlarından belirli noktalarda ayrışan ve fakat avantajların konformizminden de kopamamış yeni bir erkeklik halinin izlerine rastlanmıştır.
  • Article
    Citation Count: 1
    İNSAN HAKLARI TEMELLİ HUKUK KLİNİĞİ MODELİ: YASAMA KLİNİĞİ UYGULAMASI
    (2020) Aygün, Muhammet Yağız; Aygün, M. Yağız; Öner, Altın Aslı Şimşek; Law
    Bu çalışmanın konusu, hukuk kliniği modellerinden biri olan yasama kliniği bağlamında klinik hukukeğitimi ve insan hakları eğitimi ilişkisidir. Bu çerçevede temel araştırma sorusunu “Türkiye’de hukukfakültelerinde insan hakları eğitiminin güçlenmesi için klinik hukuk eğitimi modeli çare olabilir mi?”olarak belirledik. Bu soru kapsamında mevcut hukuk eğitimine getirilen eleştirileri tarihsel bir gözle elealdık. Bu eleştiriler ışığında klinik hukuk metotlarının hem dünyada hem de Türkiye’de gelişimini, farklıklinik modellerini ve belirli bir model olarak yasama kliniğini inceledik. Yasama kliniğini incelerkenkendi deneyimimiz olan ve 2018-2019 Güz Dönemi’nde yürütmüş olduğumuz kliniğin yaklaşımını,yöntemini, çalışma ilkelerini, işlenişini, insan hakları eğitimine katkısını klinik gözlemleri bağlamındaanaliz ettik. Böylece insan haklarının hukuk fakültelerinde hak ettiği değeri görmesinde ve hak temelli birhukuk nosyonunun öğrenciye kazandırılmasında klinik hukuk metotlarının bir alternatif sunduğusonucuna vardık.
  • Master Thesis
    İnsan haklarına ekolojik yaklaşım çerçevesinde iklim mülteciliği
    (2021) Öner, Altın Aslı Şimşek; Öner, A. Aslı Şimşek; Law
    Çağımızın temel problemlerinden olan iklim değişikliği, insanların asgari yaşam koşullarını, sağlıklarını, besin ve su kaynaklarını etkileyen bir kriz haline gelmiştir. Öyle ki, günümüzde insanlar, iklim değişikliğinin yol açtığı sonuçlar nedeniyle ülkelerini terk edip farklı ülkelere göç edebilmektedir. Bu durum, uluslararası hukukun gündemine yeni taşınmış olan, henüz adlandırılması, tanımı ve hukuki çerçevesi üzerine bir uzlaşma sağlanamamış bir konudur. Ancak bu kişilerin göç etmelerine sebep olan, yaşamlarını ve sağlıklarını tehdit eden hak ihlalleri, genel olarak iklim değişikliğini ve bu bağlamda iklim mültecilerinin sahip olduğu hakları tartışmayı zorunlu kılmaktadır. Bu çalışmada da iklim değişikliğinin yol açtığı sebepler dolayısıyla bulundukları ülkeyi terk etmek zorunda kalarak farklı ülkelere göç eden kişilerin insan hakları konu edilmektedir. Bununla birlikte insan hakları hukukunda haklardan söz etmek bu hakları tanıyan, koruyan ve ihlallerinden sorumlu tutulan yükümlülerin kim olduğu sorusunu da beraberinde getirmektedir. Bu noktada karşımıza insan haklarının en temel yükümlüsü olan devletler çıkmaktadır. Özellikle devletlerin iklim değişikliğine yönelik önleme yükümlülüğü, meydana gelen göçleri ve yaşanan insan hakları ihlallerini engellemek, bu ihlallerin daha büyük boyutlara ulaşmasının önüne geçmek açısından önemli bir yükümlülük olarak karşımıza çıkmaktadır. Ancak günümüzde çevrenin bozulmaya devam etmesi, devletlerin bu konudaki yükümlülüklerini belirleyen belgelerin yeterliliği sorusunu akla getirmektedir. Bu çalışmada da iklim değişikliği sebebiyle göç eden kişilerin sahip olduğu haklar ve devletlerin bu konudaki önleme yükümlülüğü ele alınmıştır. Bununla birlikte mevcut hukuk metinlerinin yetersizliğinin sebebi de sorgulanmış, bu bağlamda insan hakları hukuku incelenmiştir. Nitekim insan faaliyetleri, iklim değişikliğine sebep olan en temel faktörlerden bir tanesi olmuştur. Bu sebeple hukuken tek hak öznesi olarak konumlanan insanın sahip olduğu hakların ve bu hakları düzenleyen insan hakları hukukunun da sorgulanması gerekmektedir. Bu noktada hukuka ve insan hakları hukukuna daha radikal bir bakış açısıyla yaklaşan farklı yaklaşımlar yol gösterici olacaktır.
  • Article
    Citation Count: 0
    STRATEJİK DAVALAMA VE İNSAN HAKLARI SAVUNUCULUĞU İÇİN BİR MODEL OLARAK HUKUK KLİNİĞİ EĞİTİMİ
    (2021) Öner, Altın Aslı Şimşek; Law
    Bu çalışmada hukuk fakültelerinde stratejik davalamanın teşvik edilmesi içinhukuk kliniği eğitimi aracılığıyla yeni bir model tasarlanmasına odaklandım.Ana amacım, hukuk öğrencileri için sosyal adalet ve hak temelli bir hukukiaktivizmi ve hak savunuculuğunu anaakımlaştırmayı gerçekleştirmektir. Aynızamanda hukuk eğitiminin hala nasıl ve neden eşitsizliğe ve ayrımcılığa karşısürdürülebilir stratejiler ve öğrenme ortamı oluşturmadığını inceledim. Bututumla mücadele için “Temel Hak Savunuculuğu Hukuk Kliniği” başlıklıbir hukuk kliniği modeli tasarladım. Bu klinikte öğrenciler, uzmanlar veavukatlarla birlikte özellikle dezavantajlı gruplardan “çocuklar”la ilgili insanhakları ihlalleri üzerinde çalıştılar. Daha sonra, çocukların adalete erişiminigüçlendiren hukuki stratejilere odaklanarak seçili vakalarla ilgili hukukimekanizmaları ve taktikleri nasıl kullanacakları konusunda bir süreç haritasıgeliştirdiler.
  • Article
    ESKİ KÖYE YENİ ADET: HUKUK VE EDEBİYAT ÇALIŞMALARI
    (Hukuk Kuramı, 2017) Öner, Altın Aslı Şimşek; Law
    Öncelikle başlıkta geçen “eski köye yeni adet”in ne olduğundan bahsetmek uygun olacaktır. Hukuk; hem bir kurallar sistemi olarak kadim zamanlardan, hem de ülkemiz özelinde toplumsal düzeni biçimlendirici bir mekanizma olarak Türk modernleşmesinin başından beri kullanılan bir argüman olmuştur. Hukukun eski köy olması bir parça buradan gelmektedir. Konumuz itibariyle, hukuk eğitimine ilişkin tartışmaya açılmış birçok unsurun ise eski köyün sakinleri olduğu görülmektedir. Bunların başında hukuku hukukla açıklama, pozitif hukuk metinleri üzerinden dersleri yürütme ve fakat o hukuk kuralının hangi toplumsallığa işaret ettiğine değinmeme gibi teknik ve pozitivist bir yöntemin benimsenmiş olması gelmektedir. Bunlara derslerin kalabalık amfilerde konferans şeklinde işlenmesi, ders programlarının yenilenmemesi, derslerin üzerine kurulu olduğu pozitif hukuk metinleri ve onları açıklayan ders kitapları yerine öğrencinin sadece satın aldığı fotokopilerden çalışarak dersi geçme notu almaya yönelmesi eklemlenmektedir. Böylece diğer disiplinlere ve sosyal bilimlere kendini büyük ölçüde kapatan hukuk eğitimi muhafazakarlaşmakta ve adeta böyle gelmiş böyle giden bir eski köy düzeni sürmektedir.
  • Article
    HUKUK EĞİTİM VE ÖĞRETİMİNDE BİR OLANAK OLARAK LİSANS ARAŞTIRMA PROJELERİ
    (İz Dergisi, 2014) Öner, Altın Aslı Şimşek; Law
    Son dönemde hukuk eğitimi ve öğretimi üzerine başta akademi olmak üzere çeşitli mecralarda yoğun tartışmalar yürütülmekte, konu üzerine sempozyum, panel, konferans, çalıştay gibi akademik çalışmalar yapılmaktadır. Hukuk eğitimi ve öğretimi meseleleri her ne kadar birkaç yıldır popüler hale gelmiş gibi görünse de hukuk eğitimine ilişkin geçmişten beri süregelen sorunlar mevcuttur. Fakat son zamanlarda dikkatlerin bu noktaya çekilmesinin ana nedeni hukuk fakültelerinin kalabalık sınıfları dolayısıyla öğrencilerin akademisyenlerle birebir iletişime geçmekte zorluk çekmesi, derslerin genellikle konferans şeklinde işlenmesi dolayısıyla öğrencilerde hukuk öğreniminin birtakım mevzuatı ezberlemekten ibaret olduğu algısına yol açmasıdır. Bunları kısaca altyapısal sorunlar olarak ifade edebiliriz.
  • Master Thesis
    Toplumsal cinsiyet temelli şiddetin önlenmesinde insan hakları hukukunun işlevi: İstanbul Sözleşmesi örneği
    (2023) Öner, Altın Aslı Şimşek; Öner, Altın Aslı Şimşek; Law
    İnsan haklarına ve devletin insan haklarından sorumluluğuna ilişkin klasik yaklaşımlar yakın zamana kadar, kadının insan haklarının öznesi olduğu ve kadına yönelik toplumsal cinsiyet temelli şiddet ve ev-içi şiddetin insan hakları ihlali olduğunun kabulüne engel olmuştur. Kamusal alan-özel alan ikiliği (dichotomy of private and public area) anlayışında, şekli (de jure) eşitlik anlayışında, insan onurunun insana özgü soyut bir özellik olduğu anlayışında, insan haklarının ancak kamusal alanda devlet ve ajanları tarafından ihlal edilebildiği anlayışında ve devletin özel kişilerce veya özel alanda işlenen insan hakları ihlallerinden sorumlu tutulamayacağı anlayışında ortaya çıkan dönüşümün sonucunda, KYTCTŞ ve ev-içi şiddet, uluslararası belgelerde bir ayrımcılık biçimi ve insan hakları ihlali olarak kabul edilmiştir. Kadının insan hakları lehine gerçekleşen bu dönüşümde kadının insan hakları mücadeleleri ve feminist eleştirilerin katkısı çok önemlidir. Geliştirilen özen yükümlülüğü (due diligence) anlayışı, Devletin KYTCTŞ ve ev-içi şiddet eylemlerinde ihlalin ortaya çıkmasını ya da devamını önlemek ya da sonuçlarını ortadan kaldırmak için makul ve duruma uygun önlemleri almamasından dolayı sorumlu tutulmasını gerektirir. İstanbul Sözleşmesi KYTCTŞ ve ev-içi şiddetle mücadelede kendinden önceki insan hakları belgelerinin hepsinden daha bütüncül ve kapsamlı bir yaklaşıma sahiptir. İkinci bölümde bu yaklaşıma ilişkin Sözleşme metninden tespit ettiğimiz ölçütlere ardında da Sözleşme'nin izleme organı GREVIO'nun oluşumu ve izleme faaliyetlerine ilişkin bilgilere yer verilecektir. Son olarak da İstanbul Sözleşmesi'nin uluslararası ve ulusal düzeyde olumlu etkileri ele alınacaktır. AİHM'in, AİHS'nin 2, 3, 8 ve 14. maddeleri kapsamında devletlerin pozitif yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğini yorumlarken ilgili uluslararası hukuk kuralları olarak İstanbul Sözleşmesi hükümlerine atıf yaptığı KYTCTŞ ve ev-içi şiddet vakalarına ilişkin onlarca kararı mevcuttur. Çalışmamızda AİHM'nin bu kararlarına ve İstanbul Sözleşmesi'ni imzalaması ya da onaylamasını takiben taraf devletlerin KYTCTŞ ve ev-içi şiddetle mücadeleye ilişkin iç hukuk, politika ve uygulamalarında meydana gelen olumlu değişikliklere örnekler verilerek bu etkiler somutlaştırılacaktır. Anahtar Sözcükler: Toplumsal cinsiyet, kadına yönelik şiddet, ev-içi şiddet, İstanbul Sözleşmesi, GREVIO
  • Article
    Türkiye’de Engelli Farkındalığı ve Engelli Bireylerin Adalete Web Erişilebilirlikleri Üzerine Bir Değerlendirme
    (Bilgi Dünyası, 2014) Şengül, Gökhan; Şimşek, A. Aslı; Ertürk, Korhan Levent; Şengül, Gökhan; Öner, Altın Aslı Şimşek; Computer Engineering; Information Systems Engineering; Law
    Fiziksel veya zihinsel nedenlerle bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlı olan bireyler toplumun bir grubunu oluşturmaktadır. türkiye’de bu bireyler ve/veya çevreleri toplumda doğrudan ya da dolaylı olarak çeşitli sorunlarla karşı karşıya kalmaktadırlar. Günümüzde eğitim, sağlık, adalet, sosyal güvenlik gibi alanlarda bu durum sıklıkla görülebilmektedir. Söz konusu bireyler sorunlarıyla ilgilenilmesini ve çözüme kavuşturulmasını istemektedirler. Bir ülkenin gelişmişlik düzeyi anılan sorunların çözümüne yönelik çalışmalar ile doğrudan ilişkilidir. Çalışmamız, bazı hareketleri, duyuları veya işlevleri kısıtlı olan bireylerin ortak bir terimle ifade edilmesi, engelli birey farkındalığının ortaya konulması ve bu bağlamda ilgili bazı web sitelerinin bu bireyler açısından yeterliliğinin sorgulanmasına yöneliktir. Web sitelerinin olabildiğince erişilebilir yapılması engelli kullanıcılara diğer bireyler ile eşit hakların sağlanmasına katkı sağlayabilecek, bilgi ve iletişim kaynaklarını çeşitlendirebilecektir.