Master Tezler / Master Thesis
Permanent URI for this collectionhttps://ada.atilim.edu.tr/handle/123456789/23
Browse
Recent Submissions
Master Thesis Menopoz Dönemindeki Kadınlarda Algılanan Stresin Sıcak Basması Üzerindeki Etkisi(2025) Namlu, Neslihan; Sönmez, Münevver; Nazik, EvşenBu çalışma, menopozal dönemdeki kadınlarda algılanan stresin sıcak basması üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yapılmıştır. Tanımlayıcı ve ilişki arayıcı nitelikte olan bu çalışmaya, bir devlet hastanesinin kadın doğum polikliniğine başvuran 40-60 yaş aralığında, araştırmaya katılmaya gönüllü ve katılım kriterlerine uyan sıcak basması yaşayan menopoz dönemindeki 138 kadın dahil edilmiştir. Veriler Etik Kurul onayının alınmasının ardından 20.01.2024 ile 07.10.2024 tarihleri arasında, Tanıtıcı Bilgi Formu, Menopoza Özgü Sıcak Basması Ölçeği (MÖSBÖ) ve Algılanan Stres Ölçeği (ASÖ) kullanılarak toplanmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, bağımsız örneklem t testi, One-Way Anova, çoklu doğrusal regresyon analizi, pearson korelasyon testleri ve algılanan stresin sıcak basması üzerindeki etkisini değerlendirmek için Yapısal Eşitlik Modellemesi kullanılmıştır. Araştırmada ASÖ puan ortalaması 30,68±9,47 MÖSBÖ puan ortalaması 56,08±20,76 olarak bulunmuştur. Çalışmaya katılım gösteren kadınların yaş ortalaması 52,61±4,31, menopoza girme yaş ortalaması ise 47,90±3,38 olarak bulunmuştur. Kadınların %94,2'sinin doğal yolla menopoza girdiği belirlenmiştir. Gerçekleştirilen ileri analizlerde algılanan stres puanları üzerinde kahve tüketiminin (β = 1,912, SE = 0,509, t = 3,754, p <0,001), menopoz şikayetlerine yönelik uygulama yapmama durumunun (β = 6,614, SE = 2,144, t = 3,085, p = 0,003) ve menopoz dönemi ile ilgili bilgi almama durumunun (β = 3,519, SE = 1,604, t = 2,194, p = 0,030); menopoza özgü sıcak basması puanları üzerinde menopoz şikayetlerine yönelik herhangi bir uygulama yapma durumunun (B = 17,075, SE = 6,063, z = 2,816, p = 0,005) anlamlı bir artırıcı etkisinin olduğu tespit edilmiştir. Algılanan stres ve sıcak basması faktörleri ile kurulan yapısal eşitlik modeli analizinde ASÖ puanları ile MÖSBÖ ölçüm puanları arasında aynı yönlü bir ilişki bulunduğu belirlenmiştir. Buna göre kadınlarda algılanan stres düzeylerindeki artışın, sıcak basmasını da arttırdığı belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, kadınlar için menopoz sürecinde karşılaşabilecekleri semptomlar ve başa çıkma yöntemleri hakkında eğitimler düzenlenmesi önerilmektedir.Master Thesis Dijital İkizin Pazarlama ve Müşteri Bağlılığı Üzerindeki Rolünü Anlamak: Keşfedici Bir Araştırma(2024) Al-hayalı, Israa; Küçükergin, Kemal GürkanBu tezde, dijital ikiz (DT) teknolojisinin pazarlama stratejisi ve müşteri etkileşimindeki dönüştürücü rolü incelenmektedir. DT, ileri düzey bir teknolojik yenilik olarak, çeşitli endüstrilerde en kritik disruptörlerden biri haline gelmiştir ve operasyonel verimliliği artırma ile müşteri etkileşimini geliştirmede hayati bir katalizör işlevi görmektedir. Dijital İkiz, fiziksel bir nesnenin, sistemin veya sürecin sanal modelinin gerçek zamanlı güncellemesidir. Sürekli olarak, o nesnenin, sistemin veya sürecin fiziksel karşılığının özelliklerini yansıtır. İlk olarak havacılık ve imalat sektörleri için geliştirilmiş olan bu teknoloji, sağlık hizmetleri, şehir planlaması ve pazarlama gibi alanlarda da uygulama bulmuştur. DT'ler, davranışa göre pazarlamayı tasarlayıp optimize edebilir ve daha ileri bir şekilde tüketici etkileşimini yeniden tanımlayabilir. Akademi de, pazarlamadaki Dijital İkizlere daha fazla dikkat etmektedir. Araştırmacılar, DT'lerin, IoT ve AI gibi diğer dijital teknolojilerle bir ağ içinde çalışarak şirketlere davranış tahmini ve deneyim optimizasyonu sağlamada yardımcı olacağını göstermiştir. Bu bağlamda en belirgin zorluklar yüksek uygulama maliyeti, veri güvenliği karmaşıklığı ve DT'lerin firmanın mevcut pazarlama çerçevesine entegrasyonudur. Bunun ötesinde, DT ile ilişkili teknolojiler, firmaların teknolojik yenilikleri hayata geçirmelerine ve sürekli olarak bu değişen piyasa koşullarında sürdürülebilirliklerini sağlamalarına geniş fırsatlar sunmaktadır. Bu nitel çalışmada, Dijital İkizlerin pazarlama stratejileri ve müşteri etkileşimi üzerindeki pratik etkileri, zorlukları ve avantajları Türkiye pazarında bağlamında odaklanılmaktadır. İki yönlü veri toplama, savunma, sağlık hizmetleri, gayrimenkul ve turizm gibi dört ana sektörden uzmanlarla yapılan yarı yapılandırılmış görüşmelerle gerçekleştirilmiştir. Tematik analiz, bu veri toplama sürecinden ortaya çıkan ana eğilimleri ve temaları açıklamıştır. Sonuçlar, dijital ikizlerin müşterilere kişiselleştirilmiş deneyimler sunma ve memnuniyetlerini ve sadakatlerini artırma konusundaki pazarlama stratejilerini inanılmaz ölçüde geliştirdiğini göstermektedir. Aynı zamanda, dijital ikizlerin pazarlama için bu yararlarının gerçekleştirilmesi için sağlam veri yönetim uygulamaları ve ileri teknolojilerle entegrasyon gereksiniminin aciliyetini de ortaya koymaktadır. Bulgular, Dijital İkiz teknolojisi ve pazarlama arasındaki etkileşim üzerine artan literatürle bağlantılıdır ve akademik araştırmalar ile endüstri profesyonelleri için önemli içgörüler geliştirmektedir.Master Thesis Medeni Usul Hukuku Bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Karşılanmayan İlaç Bedellerine İlişkin Davalar(2024) Tabak, Mehmet Alp; Kulaksız, CengizTABAK, Mehmet Alp. Medeni Usul Hukuku Bakımından Sosyal Güvenlik Kurumu Tarafından Karşılanmayan İlaç Bedellerine İlişkin Davalar, Yüksek Lisans Tezi, Ankara, 2024. Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından, doktorların tedavi yöntemini belirleme özgürlüğü kapsamında seçtikleri ve kullanımını uygun gördükleri ilaç bedellerinin hastaların başvurusu üzerine ödenmemesi nedeniyle doğabilecek ihtilaflara ilişkin süreçler ele alınmıştır. Çalışma kapsamında doktorlarca, hasta üzerinde kullanımının faydalı olacağı öngörülen ilaçlara ilişkin olarak Türkiye İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu'ndan alınacak kullanım onayları, hastalar tarafından ilaç bedellerine ilişkin ödeme taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'na sunulması ve ilgili ödeme taleplerinin Sosyal Güvenlik Kurumu'nca reddedilmesi halinde gerçekleştirilecek olan yargılama süreci genel olarak Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında; dava şartı, hukuki himaye tedbirleri, görevli ve yetkili mahkemeler yönünden değerlendirilmiştir. Anahtar Sözcükler: Sosyal Güvenlik Hakkı, Kuruma Başvuru, Geçici Hukuki Himaye Tedbiri, Yetkili ve Görevli Mahkeme, Yaşam HakkıMaster Thesis Sarkopenili Bireylerde Propriyoseptif Egzersiz Eğitiminin Denge, Propriyosepsiyon ve Kinezyofobi Üzerine Etkisi(2025) Doğanbaz, Beyzanur; Acet, NagihanAmaç: Bu çalışmanın amacı sarkopenili bireylerde propriyoseptif egzersiz eğitiminin denge, servikal propriyosepsiyon, kinezyofobi ve ağrı felaketleştirme durumu üzerine etkisini araştırmaktı. Gereç ve Yöntem: Prospektif, randomize kontrollü olarak tasarlanan çalışmaya yaşları 65-97 arasında 63 katılımcı dahil edildi. Katılımcıların kas kuvvetini değerlendirmek için; el kavrama kuvveti ölçümü (Jamar el dinamometresi ile), fiziksel performans (yürüme hızı açısından 4 m yürüme testi ile) ve kas kütlesi (Biyoimpedans Analizi yöntemi ile Tanita BC731 isimli cihaz ile) değerlendirildi. Kas kütlesinde azalma ile birlikte kavrama kuvveti ve/veya fiziksel performansta azalma olması sarkopeni kriteri olarak belirlendi. Değerlendirmeler sonucunda sarkopeni tanısı almayan 29 katılımcı çalışmadan dışlandı. Sarkopeni tanısı alan 34 katılımcdan 3 tanesi çalışmadan ayrıldıktan sonra kalan 31 sarkopenili katılımcı çalışmaya dahil edildi. Sarkopenili katılımcılar randomize olarak deney (n=14) ve kontrol grubuna (n=17) ayrıldı. Kontrol grubuna 6 hafta boyunca fizyoterapist gözetiminde birebir klasik egzersiz programı (servikal bölge normal eklem hareket açıklığı egzersizleri, postür egzersizleri ve servikal bölgeye yönelik izometrik egzersizler) uygulanırken, deney grubuna ek olarak servikal propriyosepsiyon egzersizleri uygulandı. Katılımcıların tedavi öncesi ve sonrası denge değerlendirmesi için Tinetti Denge ve Yürüme Testi, Y-Denge Testi, Tek Ayak Üzerinde Durma Testi; servikal propriyosepsiyon değerlendirmesi için Eklem Pozisyon Hissi Sapma Testi; hareket korkusunu değerlendirmek için ise Kinezyofobi Nedenleri Ölçeği ve ağrı felaketleştirme durumunu değerlendirmek için Ağrı Felaketleştirme Ölçeği kullanıldı. Katılımcıların sosyodemografik özelliklerine ek yordayıcı olarak fiziksel aktivite düzeyi için Uluslararası Fiziksel Aktivite Ölçeği-kısa form ile, beslenme durumu için Mini Nutrisyonel Değerlendirme Form ile, kognitif durumları Standartize Mini Mental Değerlendirme Testi ile değerlendirildi. Bulgular: Deney grubundaki bireylerin tedavi öncesi VKİ değerleri daha yüksek (p=0,004) ve Mini Mental Test ile değerlendirilen kognitif durumları daha bozuk (p=0,018) ve ağrı felaketleştirme düzeyleri (p=0,01) ve fleksiyon (p<0,001) ile sağ rotasyon (p<0,001) yönündeki propriyoseptif sapmaları daha yüksekti. Deney grubunda tedavi sonrasında servikal propriyosepsiyonun bazı yönlerinde (fleksiyon (p=0,002), sağ rotasyon (p=0,04), sol lateral fleksiyon (p=0,022)) ve dominant ekstremitede tek ayak üzerinde durma süresinde (p=0,031) anlamlı fark saptandı. Deney ve kontrol grubu tedavi sonrası karşılaştırıldığında, servikal propriyosepsiyonun fleksiyon (p=0,001) ve sağ rotasyon (p<0,001) yönündeki sapmalar deney grubunda kontrol grubuna kıyasla belirgin derecede azalmıştı ancak diğer parametreler benzerdi (p>0,05). Tartışma: Mevcut çalışma, sarkopenili bireylerde servikal propriyoseptif egzersizlerin servikal propriyosepsiyonun belirli yönlerinde (fleksiyon ve sağ rotasyon) anlamlı iyileşmeler sağladığını ortaya koymuştur. Bununla birlikte, denge, kinezyofobi ve ağrı felaketleştirme gibi diğer parametrelerde gruplar arasında belirgin bir fark saptanmamıştır. Bulgular, servikal propriyoseptif egzersizlerin servikal bölgedeki proprioseptif kontrolü artırmada etkili bir rehabilitasyon yaklaşımı olabileceğini göstermektedir. Ancak, sarkopeni varlığında denge, kinezyofobi gibi multidisipliner yaklaşımlar gerektiren parametreler için daha geniş kapsamlı ve uzun süreli çalışmaların yapılması gereklidir.Master Thesis Uzay Hukukunda Takım Uydulara İlişkin Hukuki Meseleler(2024) Akyol, Anıl; Çakır, TuğrulUzay, insanlığın keşfetme arzusu ve teknolojik ilerlemesiyle sonsuz bir potansiyele sahip bir ortam olarak her geçen gün daha fazla önem kazanmaktadır. Ancak uzayın bazı sınırlı kaynakları ve çevresel hassasiyetleri, bu alandaki faaliyetlerin düzenlenmesini ve denetlenmesini gerektirmektedir. Bu bağlamda takım uyduların uluslararası hukuk açısından incelenmesi, uzayın müspet hukuki çerçevesindeki eksikliklerin belirlenmesi ve çözümler önerilmesi gereken önemli bir konu olarak ortaya çıkmaktadır. Sürdürülebilir kalkınma için oldukça büyük katkılar sunan ve görece çok daha düşük maliyetler ile uzay temelli hizmetlerin verilmesinin bir yolu olan takım uyduların kontrolsüz çoğalması birtakım potansiyel tehdit barındırmaktadır. Özellikle mega takım uydu girişimlerinin ortaya çıkışı sonrasında, ele alınma gerekliliği giderek artan üç temel mesele; uzay enkazının azaltılması, karanlık gökyüzünün korunması ve radyo enterferansının önlenmesi, bu çalışma kapsamında incelenen esas potansiyel tehditler olmuştur. Takım uydular a uygulanabilecek uluslararası hukuki rejim, Birleşmiş Milletler uzay andlaşmaları ve Uluslararası Telekomünikasyon Birliği düzenlemeleri çerçevesinde ele alınmıştır. Daha sonra, sürdürülebilir uzay faaliyetleri için önem arz eden uzay enkazı, ışık kirliliği ve zararlı enterferans sorunları incelenmiş; bu sorunlar için bağlayıcı olmayan kılavuzlar ve ulusal mevzuatlardaki yaklaşımlar ön plana çıkarılarak çözüm önerilerinde bulunulmuştur.Master Thesis On Dokuzuncu Yüzyıl Gerçekçi Romanı Üzerine Kültürel Materyalist Bir İnceleme Charles Dickens'ın Great Expectations'ı (büyük Umutlar) ve William Thackeray'nin Vanity Fair'i (gurur Dünyası)(2024) Şahan, Burçak; Elbir, Nüket BelginBu tez 19. yüzyılda yazılan William Thackeray'nin Vanity Fair (Gurur Dünyası) ve Charles Dickens'in Great Expectations (Büyük Umutlar) isimli romanlarını Raymond Williams'ın Kültürel Materyalism edebi teorisi açısından incelemektedir. 19. yüzyıl İngilteresi, Sanayi Devrimi'nin etkisiyle büyük değişimlere sahne olmuş ve bu dönem, Viktoryen çağ olarak adlandırılmıştır. Bu değişim, teknoloji, tıp, eğitim, sosyal yaşam gibi birçok alanı derinden etkilemiş; edebiyat da bu dönüşümlerden etkilenmiştir. Toplumdaki bu değişimler, her bir bireye yansımış ve sanayileşmenin kaçınılmaz bir sonucu olarak toplumdaki sınıf ayrımları belirgin biçimde artmıştır. Ayrıca, zengin ile fakir arasındaki uçurum da giderek derinleşmiştir. Edebiyatta meydana gelen en önemli değişimlerden biri, edebi türlerin içinde önemli bir yer edinen roman türünün en popular tür haline gelmesidir. 19. yüzyılda birçok yazar gibi Dickens ve Thackeray da toplumda yaşanan değişimleri ve problemleri 'gerçekçi' bir yöntemle yarattıkları hayali karakterleri kullanarak betimlemişlerdir. Kültürel Materyalistler, toplumda yaşanan problemlerin ve olayların kültürden ayrı tutulamayacağını vurgulamakta ve 19. yüzyıl romanının 'gerçekçi' olması nedeniyle bu metinleri incelemeyi uygun bulurlar çünkü bu metinler dönemi ve dönemde yaşananları gerçekçi bir şekilde yansıtır. Great Expectations bir Bildungsroman örneği olup, ana karakter Pip'in çocukluktan olgunluğuna kadar yaşadıklarını ve bu süreçte sınıf atlayabilmek ve bir beyefendi olabilmek için neleri feda ettiğini anlatmaktadır. Vanity Fair'de ise Thackeray hiciv kullanarak sınıf atlamak ve para kazanmak için insanların ahlaki değerlerden uzaklaşabilmesini eleştirmektedir. Yazarların eserlerindeki gerçekçi anlatım, Ian Watt'ın 'biçimsel gerçekçilik' anlayışına uygun bir şekilde incelenecek ve yazarların yarattığı etkileyici dünyaların, okuyucuya nasıl gerçekçi yöntemlerle aktarıldığı ortaya konacaktır. Eserler, Raymond Williams'ın 'Kültürel Materyalizm' bakış açısıyla ele alınacak ve bu romanlarda, yazarların kültürel materyalist unsurları nasıl vurguladığı ve toplumsal değişimlere nasıl yanıt verdikleri detaylı bir şekilde incelenmektedir.Master Thesis Sıcaklığa Bağlı Malzeme Özelliklerine Sahip Fonksiyonel Derecelendirilmiş Tüplerin Termoelastik Analizi(2024) Gökdemir, İrem; Akış, Tolga; Argeşo, Ahmet HakanBu çalışma sıcaklığa bağlı malzeme özelliklerine sahip fonksiyonel derecelendirilmiş, sonsuz uzunlukta ve uçları sabitlenmiş tüplerin termoelastik analizini içermektedir. Tüpler eksenel yönde simetrik termal ve mekanik yüklemeye maruz bırakılmıştır. Isı probleminde kararlı hal, mekanik problemde ise küçük şekil değiştirme teorisi ve düzlem gerilim durumu varsayımları göz önünde bulundurulmuştur. Tüplerin termal ve mekanik özellikleri tüpün radyal yönü boyunca değiştiği kabul edilmiştir. Fonksiyonel derecelendirilmiş malzemenin Inconel 718 ve Ti-6Al-4V alaşımları olmak üzere iki bileşenden oluştuğu varsayılmıştır. Malzemenin etkin özellikleri belirlenirken karışımlar kuralı kullanılmıştır. Bileşenlerin termal ve mekanik özelliklerinin tüpün radyal yönündeki değişimleri yeni bir derecelendirme fonksiyonu ile belirlenmiştir. Önerilen fonksiyon ile bileşenlerin özelliklerinin istenen lokasyonda düzgün ve kontrollü kademelendirilmesi mümkün olmuştur. Daha sonra örnek problemler çözülmüş ve bu problemlerde fonksiyonel derecelendirilmiş tüpler için elde edilen sonuçlar, Inconel 718 ve Ti-6Al-4V alaşımlarından yapılmış homojen tüplerin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Uygun malzeme derecelendirmesi yapıldığında, fonksiyonel derecelendirilmiş tüplerin, bu tüpleri oluşturan bileşenden yapılmış homojen tüplere göre avantajlı olduğu gösterilmiştir.Master Thesis Finansal Araçların ve Finans Merkezlerinin Gelişimi ve Vergisel Durumları(2024) Karahan, Anıl; Ekinci, Mehmet FatihFinansal piyasalar; fon arz ve talep edenlerin ve aracıların, finansal kurumları ve ürünleri kullanarak karşı karşıya geldiği, farklı türlerdeki finansal varlıkların alınıp satıldığı hukuki ve idari kurallara tabi bütünleşik ortamdır. Finansal araçlar, fonların devri esnasında, bunlar üzerinde ortaklık hakkı doğuran veya işleme dair alacağı temsil eden yazılı belgelerdir. Finans merkezi; aracılık, bankacılık, finansal kiralama, faktoring, finansman, finansal teknoloji, fon yönetimi, portföy yönetimi, varlık yönetimi, sigorta ve reasürans, hukuki ve mali danışmanlık gibi faaliyetlerin yapıldığı; ayırt edici temel etkenler, rekabet için göreceli etkenler, fark yaratan etkenler gibi çeşitli ölçütleri sağlayarak meydana gelen yerlerdir. Finans merkezleri uluslararası, bölgesel, ulusal, offshore ve ürün odaklı gibi çeşitli kategorilerde faaliyet gösterebilir. İstanbul Finans Merkezi, İstanbul ilinin Anadolu yakasında 17/04/2023 tarihinde beri faaliyette bulunan, Türkiye'nin tek finans merkezidir. Vergi, kamu hizmetlerine harcanmak üzere genel veya yerel yönetimlerin yasalara göre herkesten doğrudan veya dolaylı yoldan topladığı tutarlardır. Vergilendirme, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesinden sonra tarh, tebliğ, tahakkuk ve tahsil işlemlerinin de uygulanması ve sonuç olarak vergi borcunun ödenebilir hale gelmesidir.Master Thesis İnsansız Hava Sistemleri için Milimetre Dalga Altimetrisine Doğru(2024) Awan, Maaz Alı; Dalveren, Yaserİnsansız hava sistemlerinin otonom inişi için doğru irtifa verileri kritik öneme sahiptir. Lazer sensörleri, barometrik altimetreler ve Küresel Konumlama Sistemi, yavaş güncelleme hızları ve sıcaklık hassasiyeti nedeniyle sınırlıdır. Ticari havacılıkta radar altimetreleri minimum operasyonel performans standartlarına göre tasarlanır; ancak, 5G ağlarının 4.2–4.4 GHz aralığındaki radar bandına müdahalesi yeni yaklaşımlara ihtiyaç doğurmaktadır. Milimetre dalga otomotiv radarları, üstün boyut, ağırlık ve güç ölçütleriyle insansız hava sistemleri için kullanılmamış bir potansiyel sunmaktadır. Bu çalışma, ticari havacılıktaki radar altimetre performans standartlarını insansız hava sistemleri için uyarlayarak bir otomotiv milimetre dalga frekans modülasyonlu sürekli dalga radarının dalga formu parametrelerini türetmeyi amaçlamaktadır. Tez, ara frekans filtre bant genişliği ve iletim gücü radar kısıtlamaları içinde performans ölçütlerini en üst düzeye çıkarmak için bir metodoloji önermektedir. İniş aşaması için dalga formu tasarımının ayrıntıları sunulmuştur. Çalışma, otonom iniş sırasında durumsal farkındalığı artırmak için gelişmiş varış açısı çözünürlüğü sağlama potansiyeline sahip Zaman Bölmeli Çoğullama ile Çoklu Giriş Çoklu Çıkış yöntemini incelemektedir. Son olarak, insansız hava sistemlerinin iniş aşamasındaki radyal hız belirsizliğini ele almayı ve olası çözüm yolları önermeyi hedeflemektedir.Master Thesis Üniversite Öğrencilerinin Menstruasyona İlişkin Tutumlarının ve Hijyen Alışkanlıklarının Belirlenmesi(2024) Şahin, Dilara; Bayraktar, NurhanBu çalışma, üniversite öğrencilerinin menstruasyona ilişkin tutumlarının ve hijyen alışkanlıklarının belirlenmesi amacı ile gerçekleştirilmiş tanımlayıcı bir araştırmadır. Çalışmaya Atılım Üniversitesinde Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü ve İşletme Fakültesinde öğrenim gören araştırmaya katılmayı kabul eden 151 kişi dahil edilmiştir. Veriler Etik Kurul onayının alınmasının ardından 1 Kasım 2023 ile 1 Ocak 2024 arasında, Tanıtıcı Bilgi Formu, Genital Hijyen Davranışları Ölçeği ve Menstruasyon Tutum Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Araştırmaya katılan öğrencilerin, %90.7'sinin menstruasyon öncesi bilgi aldığı, bilgi kaynağının çoğunlukla (%85.5) anne olduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin, Genital Hijyen Davranışları Ölçeği toplam puan ortalamaları 95.76 (Min-Maks: 41.00-114.00) ve Menstruasyon Tutum Ölçeği toplam puan ortalamaları 2.57 (Min-Maks: 1.29-3.45) bulunmuştur. Katılımcıların Genital Hijyen Davranışları Ölçeği toplam puan ortalamaları ile Menstruasyon Tutum Ölçeği toplam puan ortalamaları arasında ilişki saptanmamıştır. Fakat Genital Hijyen Davranışları Ölçeği anormal bulgu farkındalığı alt boyut puanı ile Menstruasyon Tutum Ölçeği toplam puanı ve Menstruasyon Tutum Ölçeği -doğal bir olgu olarak menstruasyon alt boyut puan arasında pozitif yönlü ve zayıf düzeyde anlamlı ilişki belirlenmiştir. Araştırmadan elde edilen sonuçlar doğrultusunda, toplumda menstruasyona ilişkin olumlu tutum geliştirmeye yönelik politikalar ve çok yönlü stratejiler geliştirilmesi önerilmektedir.Master Thesis İletken Katkı Maddelerinin Pla Esaslı Kompozitlere Etkisi(2024) Rakea, Aısha Muthana; Tirkeş,Seha; Tayfun, ÜmitBu çalışmada, PLA matrisine %1, %10, %20 ve %30 yükleme oranları ile Oltu taşı tozu (OS) ve mika bazlı Fe3O4 iletken pigment (CP) eklenerek optimum konsantrasyonlar araştırıldı. Elde edilen kompozitlere çekme, sertlik ve darbe testleri, dinamik mekanik analiz testi, doğrusal dört nokta iletkenlik ölçümü, erime akış indeksi ölçümleri ve taramalı elektron mikroskobu kullanılarak sırasıyla mekanik, termomekanik, elektriksel iletkenlik, erime akışı ve morfolojik ölçümler yapılarak elde edilen kompozitlerin özellikleri tanımlanmaya çalışıldı. Kompozitlerin çekme testleri incelendiğinde , gerek PLA'nın çekme mukavemetinde ve modulüs değerlerinde gerek ise uzama miktarlarında OS ve CP artışı ile azaldıkları görüldü. Kompozitlerin maksimum çekme performansı OS ve CP miktarlarının %20 olduğu örneklerde elde edildi. Saf PLA'nın Shore D değerinin, OS ve CP eklemeleri ile arttığı gözlemlendi. Aynı yükleme seviyelerinde, karbon bazlı OS, demir oksit ve alümina silikat içeren CP'ye kıyasla nispeten daha yüksek sertlik değerlerine ulaştı. Özetle, hem OS hem de CP için %20'lik bir yükleme oranı sergileyen kompozit numuneler, diğer kompozitlerle karşılaştırıldığında kısmen daha iyi mekanik ve termomekanik özellikler gösterdikleri saptandı. Elektrostatik paketlemede %1 katkılı kompozit filmler kullanılabilir. Üretilen kompozitler, uygun mekanik ve elektriksel iletkenlik özelliklerinin gerekli olduğu uygulamalar için 3D baskılı bileşenler oluşturmak için dizayn edilebilir.Master Thesis Su Verme ve Yaşlandırma Koşullarının 2024 Al Alaşımının Sertleşme Davranışı Üzerindeki Etkileri(2024) Yücel, İrem; Konca, ErkanAA2024 alüminyum alaşımı, düşük yoğunluğu, yüksek mukavemeti, yüksek şekillendirilebilirliği ve iyi yorulma direnci sayesinde uzay ve havacılık endüstrisinde yaygın olarak kullanılan bir yaşlandırma sertleşmesi alaşımdır. Yaşlandırma sertleşmesi, çözelti haline getirme, suverme ve yaşlandırma adımlarından oluşan üç aşamalı bir süreçtir. Bu projede, suverme ve yaşlandırma koşullarının 2024 Al alaşımının doğal yaşlanma sertleşmesi davranışı üzerindeki etkilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Su verme ortamı (saf su, ayçiçek yağı, tuz, şeker, metanol ve glikolün sulu çözeltileri) ve su verme sıcaklığı (-30°C, 0°C, 20°C ve 85°C) değiştirilerek çeşitli suverme koşulları oluşturulmuştur. Yukarı suverme (ani ısıtıp soğutma) deneyleri, oda sıcaklığında yaşlandırılan 2024 Al alaşımı numunelerin çok kısa süreyle (20-60 s) yüksek sıcaklığa (170°C) maruz bırakılmalarıyla gerçekleştirilmiştir. Saf ve tuzlu su dışında kalan suverme ortamlarının, zayıf ısı transfer kabiliyetleri nedeniyle 2024 Al alaşımının suverme sırasında sertleşmesini engelleyemediği ve bunun da suverilmiş halde yüksek sertlik değerlerine yol açtığı tespit edilmiştir. Yukarı suverme deneylerinin sonuçları bu yöntemin 2024 Al alaşımının hızlandırılmış sertleşmesi için çok etkili olduğunu göstermiştir. Katı çözelti içinde alaşım elementleri bakımından zengin kümelerin oluşumunun yukarı su verilmiş numunelerin sertliklerinde gözlemlenen artışın ardındaki ana mekanizma olduğu düşünülmektedir.Master Thesis Yapay Zeka Tabanlı Kuraklık Yönetim Sisteminin Geliştirilmesi: Türkiye için Bir Vaka Çalışması(2024) Sabamehr, Mılad; Ekin, Cansu ÇiğdemSanayi büyümesi ve kirlilik nedeniyle gelişmiş ülkeler için kuraklık ciddi bir sorun haline gelmektedir. Bu sorunun üstesinden gelmek için yenilikçi yaklaşımlara ihtiyaç vardır, bunlardan biri de yapay zeka (AI) gibi teknolojilerdir. Bu çalışma, bir veri yönetim sistemi, tahmin sistemi ve PDSI ve SPI hesaplama sistemi içeren bir AI tabanlı kuraklık yönetim sistemini tanıtmaktadır. Veri yönetim sistemi, kullanıcıların Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden tarımsal verileri analiz etmelerine olanak tanır. Tahmin sistemi, yağış ve sıcaklık tahmin etmek için SARIMA, ARIMA ve Prophet algoritmalarını kullanır. En iyi performans gösteren algoritma, hata oranlarına göre seçilir, böylece doğru tahminler yapılır. Bu tahminler daha sonra veri yönetim sisteminde saklanır. Yapay zeka tarafından oluşturulan verilerden yararlanarak, PDSI ve SPI hesaplama sistemi bir sonraki iki yıl için PDSI ve SPI tahmin eder. Ayrıca, sistem beklenen hava koşullarını PDSI ve SPI tahminleri ile karşılaştırarak belirli bölgelerde tarımsal ürün yetiştirme riskini değerlendirir. Sonuçlar, ARIMA'nın sıcaklık ortalamalarını tahmin etmek için en uygun olduğunu, SARIMA'nın ise yağışı tahmin etmek için en iyi performansı gösterdiğini göstermektedir. 2024'te Şanlıurfa ilinde Buğday ürünleri için PDSI'nin %91 risk seviyesi ve SPI-3'ün %75 risk seviyesi olduğunu göstermektedir.Master Thesis Radyo Frekansı (rf) Parmak İzi Kullanarak Cihaz Yetkilendirmesi(2024) İyiparlakoğlu, Raif; Dalveren, YaserNesnelerin İnternetinin (Nİ) genişleyen kullanım alanları, kablosuz ağlardaki güvenliğin önemini daha da artırmıştır. Kısıtlı işlem kapasitesine sahip bu cihazlarda karmaşık şifreleme yöntemleri her zaman kullanışlı değildir. Bunun sonucunda Radyo Frekanslı (RF) Parmak İzi yöntemi tanıtıldı ve başarılı sonuçlar ortaya konuldu. IoT cihazların üretim aşamalarındaki donanımsal farklılıklar kullanılarak cihazlar için bir kimlik elde edilmiştir. Bu sayede cihaz sınıflandırması ve yetkilendirmesi yapmak mümkün hale gelerek fiziksel katman güvenliğine katkı sağlanmıştır. Bu uygulamalar derin öğrenme (DÖ) ile yapılarak çok başarılı sınıflandırma doğrulukları elde edilmiştir. Ancak bu modeller, uygulama açısından, hala gelişmeye ihtiyaç duymaktadır. Bu tezde, 1 boyutlu Evrişimli Sinir Ağı (ESA) modeli ile çıkarım aşamasındaki gecikmenin düşürülmesi sunulmaktadır. 55 LoRa cihazından oluşan açık kaynak bir veri seti kullanılmıştır. Ön işleme yöntemleri olan Short Time Fourier Transform (STFT) ve Fast Fourier Transform'un (FFT) sınıflandırma doğruluğu ve çıkarım süresi bağlamında karşılaştırmaları yapılmıştır. Ek olarak, sunulan model 2 boyutlu ESA modeliyle karşılaştırılmıştır. Bu hafif model, çıkarım süresi açısından önemli iyileştirme sağlarken doğruluk açısından yalnızca çok küçük ve kabul edilebilir kayıplar gözlemlenmiştir.Master Thesis İhracat Miktarlarının Gelişmiş Zaman Serisi Tahmini için Transformatör Modellerinden Yararlanma(2024) Coşkun, Çağrı; Yıldız, Beytullah; Yazıcı, Aliİhracat miktarlarının tahmin edilmesi, küçük ve orta ölçekli işletmelerin (KOBİ'ler) küresel pazarlarda rekabetçi kalabilmesi için çok önemlidir. Geleneksel makine öğrenimi yöntemleri, finansal verilerin her şirket için yıllık olarak kaydedildiği, düzensiz dalgalanmalar ve uzun vadeli bağımlılıklar sergileyen çok değişkenli çoklu zaman serisi analizinin karmaşıklıklarıyla başa çıkmakta genellikle zorluk yaşar. Bu zorlukların üstesinden gelmek için, yıllık tekrar eden finansal verileri kullanarak ihracat miktarlarını tahmin etmek amacıyla Transformatör tabanlı bir yaklaşım sunuyoruz. Gelişmiş dikkat mekanizmalarına sahip Transformatör modeli, her bir işletmenin dokuz yıllık verisini içeren veri setimizde Rastgele Orman (Random Forest) ve Uzun Kısa Dönemli Bellek (LSTM) modellerinden daha iyi performans göstermiştir. Veri setindeki zaman noktalarının sayısı azaltıldığında Transformatör modelinde önemli bir performans düşüşü gözlemlenmiştir. Bununla beraber, genişletilmiş bir zaman serisi kullanıldığında performansının önemli ölçüde artması, başarılı ve etkili sonuçlar elde etmek için yeterince uzun, özellik açısından zengin zaman serilerine ve etkili özellik mühendisliğine ihtiyaç duyulduğunu açıkça göstermiştir.Master Thesis Ders Kitapları Pdf'lerine, Google Arama Motoruna ve Chatgpt'e Erişimin Öğrencilerin Bilgi Alınması ve İntihal Üzerindeki Etkisinin Araştırılması(2023) Dulaımı, Maryam; Toker, SacipBu çalışma, gelişmiş bir yapay zekâ konuşma aracısı olan ChatGPT'nin, Google Arama ve PDF belgeleri gibi geleneksel eğitim kaynaklarıyla karşılaştırıldığında öğrenci öğrenme sonuçlarının çeşitli yönleri üzerindeki etkisini araştırıyor. Altı temel alana odaklanan (Bulunabilirlik Hissi, Bilme Duygusu, Görevi Tamamlama İsteği, Bilişsel Öz Saygı, Gönderim Benzerliği ve Gönderim Yapay Zekâsı Benzerliği) bu araştırma, hem ChatGPT'yi hem de geleneksel teknolojileri kullanarak ödevleri tamamlayan üniversite öğrencilerini içeriyordu. Gerçek deneysel bir ön ve son test tasarımı kullanılarak katılımcılar rastgele dört gruba atandı: kontrol, e-ders kitabı, Google ve ChatGPT erişimi. Sonuçlar, ChatGPT'nin Bulunabilirlik ve Bilme Duygusunu önemli ölçüde iyileştirdiğini, öğrencilerin Görevleri Tamamlama İsteklerini artırdığını ve özellikle öğrenmenin ilk aşamalarında Bilişsel Benlik Saygısını geliştirdiğini göstermektedir. Bu bulgular, ChatGPT'nin eğitim sonuçlarını önemli ölçüde geliştirebilmesine rağmen, eğitim ortamlarına entegrasyonunun, faydaları optimize etmek ve olası dezavantajları azaltmak için dikkatli bir şekilde yönetilmesi gerektiğini göstermektedir.Master Thesis Pandemi Dönemlerine Destek için Akıllı Şehirlere Sistem Tasarımı Yaşam Döngüsü ile Kavramsal Çerçeve Önerisi: Covıd-19 Örneği(2023) Bulut, Seda Melisa; Erkan, Turan ErmanAkıllı şehirlerde tasarlanacak olan bir kavramsal çerçeve önerisiyle Covid-19 pandemisi ışığında gelecekte ortaya çıkabilecek olası bir salgın hastalığın önlenmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışmada, Sistem Geliştirme Yaşam Döngüsü kullanılarak sistem aşama aşama analiz edilmiştir. Analiz sonucunda Covid-19 Salgını Akıllı Şehir Dizaynı başlığı altında olası salgın dönemlerinin kontrol altına alınabilmesi için bir kavramsal çerçeve önerilmiştir. Bu kavramsal çerçeve, literatür taraması ışığında tasarlanmıştır. Covid-19 pandemisi örneğiyle tüm salgın hastalıkların yayılmadan, önlenebilmesi için akıllı şehirlerin yapılandırılması büyük önem arz etmektedir. Analiz ekibi tarafından ortaya çıkarılan analiz sonucu ile akıllı şehirlerin kolay bir şekilde yapılandırılması sağlanabilecektir. Bu yapılandırma ile akıllı şehirlerde kurulacak olan bir salgın birimi güncel tutularak kavramsal çerçeve geliştirilebilecektir. Var olan salgın birimi sayesinde olası bir pandemi döneminde birim hazır bulunarak süreci en az zarar ile temkinli ve doğru bir şekilde yürütmüş olacaktır.Master Thesis Yüksek Sıcaklıkta Elektrokimyasal Hidrojen Ayrımı için Yüksek Verimli Katalizörün Hazırlanması ve Performansının İncelenmesi(2024) Bal, İlay Bilge; Devrim, YılserMevcut durumda küresel hidrojen (H2) üretimi büyük ölçüde fosil kaynaklara dayanmaktadır. H2 üretiminde en yaygın kullanılan yöntem buhar-metan reformasyonudur. Fakat bu yöntemle üretilen H2, karbon monoksit (CO) ve karbon dioksit (CO2) gibi safsızlıklar içermektedir. H2'nin endüstride hammadde olarak veya yakıt hücresi sistemlerinde enerji taşıyıcısı olarak kullanılabilmesi için belirli bir saflıkta olması gerekir. Dolayısıyla, bu safsızlıkları H2'den uzaklaştırmak için bir saflaştırma adımı kaçınılmazdır. Bu noktada, elektrokimyasal hidrojen saflaştırma (ECHP) sistemleri eş zamanlı H2 saflaştırma ve sıkıştırma yapabilme, hareketli parça içermeme, düşük işletme ve enerji maliyetleri, ölçeklenebilirlik gibi avantajları ile geleneksel H2 saflaştırma yöntemlerine güçlü bir alternatiftir. Bu tez çalışması kapsamında yüksek sıcaklık elektrokimyasal H2 saflaştırma (HT-ECHP) hücresi geliştirilmiştir. ECHP hücrelerinde karşılaşılabilecek olası problemlerden biri katalizör tabakasının reformat gaz içerisinde bulunan safsızlıklar nedeniyle zehirlenmesidir. Literatürde hidrojen oksidasyon reaksiyonu için tipik olarak Pt katalizörü kullanılmaktadır. Fakat, Pt katalizörünün CO toleransı oldukça sınırlıdır ve düşük miktarda CO varlığında bile katalizör zehirlenmesi meydana gelir. Bu çalışmada, HT-ECHP performansları incelenmek üzere grafen nanoplatelet (GNP) destekli platin (Pt) ve bimetalik platin-rutenyum (PtRu) katalizörleri sentezlenmiştir. Katalizörler, hızlı ve basit bir yöntem olan mikrodalga-destekli sentez yöntemiyle hazırlanmıştır. Hazırlanan katalizörler HT-ECHP uygulaması için fosforik asit katkılı polibenzimidazol (PBI) membran ile birleştirilmiştir. Katalizörlerin yapısal ve elektrokimyasal özellikleri termogravimetrik analiz (TGA), X-ışını kırınımı (XRD), X-ışını fotoelektron spektroskopisi (XPS), geçirimli elektron mikroskopisi (TEM) ve döngüsel voltametri (CV) analizleri ile incelenmiştir. Karakterizasyon sonuçları, katalizörlerin HT-ECHP uygulaması için gerekli özellikleri sağladığını göstermektedir. Pt/GNP ve PtRu/GNP katalizörlerinin HT-ECHP performansları 140-180 ℃ sıcaklık aralığında H2, CO2 ve CO içeren reformat gazı karışımı ile incelenmiştir. Sonuçlar, katalizörlerin elektrokimyasal H2 saflaştırma performanslarının artan çalışma sıcaklığı ile arttığını göstermektedir. En yüksek H2 saflaştırma performansı PtRu/GNP katalizörü ile elde edilmiştir. Gaz kromatografisi (GC) sonuçları, PtRu/GNP katalizörü ile 160 ℃'de %99.938 yüksek H2 saflığının elde edildiğini göstermiştir. PtRu/GNP katalizörünün yüksek elektrokimyasal H2 saflaştırma performansı, GNP üzerine dekore edilmiş Pt ve Ru partikülleri arasındaki güçlü sinerjik etkileşimlere bağlanabilir. Bu sonuçlar, PtRu/GNP'nin HT-ECHP uygulaması için umut verici bir katalizör olduğunu göstermektedir.Master Thesis İmar Mevzuatının Enerji Etkin Yapı Tasarımı Üzerindeki Etkileri: Ankara Gölbaşı Belediyesi Örneği(2024) Yenipazar, Nihal Mercan; Koçyiğit, Filiz BalGünümüzde mimari tasarım yöntemleri hızlı bir şekilde gelişmektedir. Artan nüfusun ve tüketimin çevre üzerindeki olumsuz etkileri birçok alanda olduğu gibi tasarım yaklaşımlarında da sürdürülebilir tasarımları öne çıkarmaktadır. Sürdürülebilirlik kavramı, kaynak tüketmeden çalışmasını devam ettirebilen sistemsel bir yaklaşım olarak ele anılabilir. Mimaride sürdürülebilirlik, yapının yaşam döngüsü boyunca çevreye olan zararının azaltılmasını ve yenilenebilir kaynakları kullanmasını kapsar. Yapı yaşam döngüsü binanın inşaat sürecinden başlayıp yıkım ve geri dönüşümünü kapsayan ve binanın çevreye etkilerini içeren bir süreçtir. Enerji etkin tasarım, yapı yaşam döngüsünde sürdürülebilirliğe etki eden önemli etkenlerden biridir. Bu durum tasarımcıları enerji etkin yapı tasarımına yönlendirmektedir. Bu tasarım yaklaşımında, doğal ve yapılı çevre verilerinin etkin kullanılması, enerji gereksinimlerinin yenilenebilir kaynaklardan sağlanırken atıkların yeni kaynaklar için ham madde olarak kullanılabilmesi hedeflenir. Yapıların bu yaklaşımla tasarlanması, günümüzde kaynak sorunlarının azaltılmasında ve sürdürülebilirliğin sağlanmasında önem kazanmaktadır. Ülkemizde yapı sektöründe kullanılan enerjinin büyük bir kısmı yenilenemeyen fosil yakıtlardan sağlanmaktadır. Ancak Almanya, Belçika, İsviçre gibi gelişmiş birçok ülke yenilenebilir kaynakların kullanımını arttırmakta ve bu konuda çalışmalarını hızlandırmaktadır. Birçok ülkede enerji kullanımına ilişkin yasal mevzuat bulunmaktadır. Türkiye'de de çeşitli yönetmelikler, standartlar ve sertifikalarla yapılarda enerji etkin tasarımın geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bu tez çalışmasının amacı, mevzuatın yapıların enerji etkin tasarımı üzerindeki etkilerini incelemek ve ortaya çıkarmaktır. Bu kapsamda Türk İmar Mevzuatı ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir. Enerji etkin tasarıma ait kapsamlı bir literatür çalışması yapılmıştır. Ülkemizdeki ve dünyadaki ilgili mevzuatlar, uygulanan standartlar ve sertifikalara değinilmiştir. Ülkemizdeki mevzuatlar ve standartlar tartışılarak Ankara'nın Gölbaşı ilçesi bu doğrultuda bir eğitim yapısı üzerinden incelenmiştir. Gölbaşı ilçe belediyesi için enerji etkin tasarım doğrultusunda öneriler oluşturulmuştur.Master Thesis Derin öğrenme ile orman yangını tespiti(2024) Özel, Berk; Khan, Muhammad UmerYangın algılama sistemleri can güvenliği ve maddi hasarın en aza indirilmesi açısından kritik öneme sahiptir. Bu tür sistemlerin hayati önem taşıdığı alanlardan biri de orman yangınlarıdır. Son yıllarda büyüklük, süre ve tahribat açısından rekor sayıda orman yangını yaşandı. Duman veya ısı sensörleri gibi geleneksel yangın algılama yöntemlerinin sınırlamaları vardır ve bu da ileri teknolojilere dayalı yenilikçi yaklaşımların ortaya çıkmasına neden olur. Bu tez, orman yangını tespiti için bir derin öğrenme modeli olan ResNet ile birlikte Batch-Instance Normalizasyonunun uygulanmasını incelemektedir. Çalışma, Batch-Instance Normalizasyonunun performansını diğer normalleştirme yaklaşımlarıyla karşılaştırmaktadır. Bu çalışmada modelin eğitimi için orman yangını veri seti kullanılmıştır. Bu veri seti 4609 görsel içermektedir. Bu görseller 2120 Yangın, 2499 yangın içermeyen görselden oluşmaktadır. ResNet modeli sekiz farklı optimize edici ile test edilmiş ve en iyi sonuçları veren ile eğitilmiştir. Deneyler, normalizasyon tekniklerinin ve optimize edicilerin yangın tespitinin doğruluğu üzerindeki etkisini değerlendirmektedir. Sonuçlar, tek üstel düzeltmeyle Batch-Instance Normalizasyonunun modelin doğruluğunu önemli ölçüde artırdığını göstermektedir. Deneyde model, 96.14% F1 skoruna, 96.56% doğruluğa ve 99.49% kesinlik değerlerine ulaşmıştır. Diğer yaklaşımlardan minimum %1 doğruluk farkı, %0,6 F1 skor farkı, %1,05 kesinlik farkı elde edilmiştir. Derin öğrenmenin yeteneklerini Batch-Instance Normalizasyonunuyla birleştirmek, orman yangını tespiti için umut verici ve etkili bir çözüm ortaya koydu.