Browsing by Author "Karasar, Hasan Ali"
Now showing 1 - 20 of 24
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis 1991 yılında Somali devlet yıkılma 1977 Somali Etiyopya savaş etkileri(2016) İbrahim, İsmail; Karasar, Hassan Ali; International RelationsUluslararası olarak Somali son otuz yıldır Somali aşiretleri arasında uzun süredir devam eden çatışmalar nedeniyle dünyanın başarısızı ülkelerinden bir olarak görülmekle birlikte, Somali'deki akademisyenler ve devlet misyonları Somali'de barışın tesis edilmesinin ve idarenin neden başarısız olduğunu ve bu uzun süredir devam eden çatışmaların neden hâlâ ve hangi şartlarda devam ettiğini anlayamamaktadırlar. Bu tez Somali'de barış sürecine ve devletin tesis edilmesi çabalarına katkıda bulunmayı amaçlamakta ve Ogaden savaşının Somali'de devletin yıkılmasını ve Somali merkezi hükümetinin parçalanmasını nasıl kolaylaştırdığını incelemektedir. Somali halkı arasındaki yerel inanışlara ve tartışmalara göre Somali ve Etiyopya arasındaki savaş Somali devletinin yıkılması arasında karşılıklı bir ilişki mevcuttur, çünkü birçok Somalili politikacı Somali ve Etiyopya arasındaki savaşın Somali devletinin yıkılışının nedenidir. Ancak bazı akademik tartışmalarda Somali'deki yıkım yazarın hangi açıdan baktığına bağlı olarak başka etken faktörlere dayanmaktadır. 1969'da Somali'de alt rütbeli askeri eksperlerin liderlik yaptığı bir darbe 1969'da seçilmiş hükümetin halkı tatmin edememesi nedeniyle halk tarafından devletin tesisi için son umut olarak görülmüş, ancak askeri hükümet son yirmi yılda Somali hükümetleri arasında popüler olmuş adam kayırmacılık, aşiretçilik ve yolsuzluklar nedeniyle ülkeyi yıkım yoluna sokmuştur. Literatürde devletin tesisi, ulusalcılık ve savaş gibi çeşitli alanlara dayanan bu tezde devletin tesisi ve devletin yıkılması süreçlerini ve Somali-Etiyopya savaşının Somali devletinin tesisi ve devletin yıkılması üzerindeki içermeleri daha iyi anlamak için orijinal bir analitik çerçeve geliştirilmektedir. Teorik araştırma diğer bulguların yanında Somali devlet sorununun Somali devletinin yıkılmasıyla Somali-Etiyopya savaşı (1977 Ogaden savaşı) arasındaki karşılıklı ilişkinin anlaşılmasında yattığı bulgusunu vermiştir, bu yüzden karşılaştırmalı vaka çalışmalarında çerçevesi belirlenen nicel araştırmaların uygulanmasıyla, bu tez yalnızca devletin yıkılmasıyla tesis konularını çevreleyen teorik tartışmaları ileri bir noktaya götürmekle kalmamakta, aynı zamanda Somali tarihiyle ilgili yeni bir anlayış önermekte ve çoğu zaman romantikleştirilen Somali ülkesi için yeni bir teorik çerçeve sunmaktadır.Master Thesis 2012-2013 Muhammed Mursi başkanlığı döneminde Türkiye-Mısır ilişkileri(2017) Çakırcalı, Melek; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu çalışmada, Mısır'ın Muhammed Mursi dönemi ve bu dönemin Mısır'ın Türkiye ile ilişkisindeki ticari, ekonomik ve özellikle siyasal etkilerinin hangi yönde değiştiği incelenecektir. Buna ek olarak, Türk hükümetinin 2012-2013 dönemindeki dış politikası ve Arap Baharı ve Türkiye'nin Arap Baharı'na bakış açısı ve Mısır'da Arap Baharı sonrasında ki siyasal olaylar ve ülkedeki etkileri ve Mısır'da siyasal bakımdan hangi değişiklikler olduğuna ve değişen Türkiye-Mısır ilişkisinin Ortadoğu'daki etkisine değinilenecektir. Bu çalışmanın asıl amacı, iki Orta Doğu müslüman toplumunun Muhammed Morsi başkanlığında değişen ilişkilerinin incelenmesi yönünde olacaktır. Bu doğrultuda, Türkiye'nin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ideolojilerinin Müslüman Kardeşler'in ideolejileriyle hangi açıdan benzer olduğu ve Mursi'nin yeni hükümetinin dinamikleri ve Mısır hükümetinin iç ve dış politika dinamikleri de incelenecektir. Ayrıca Mursi dönemdeki Mısır hükümetinin Türkiye ile olan ilişkisine geniş ölçüde yer verilecektir. Çalışmada, Mısır devletinin Türkiye hükümetine bakış açısı ve bu ilişkide Türk ve Mısır hükümetinin iç ve dış politikalarının göz önüne alınarak değişen ilişkilerinin ardında yatan sebeplerde araştırılacaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin Morsi'nin başkanlığındaki Mısır hükümeti üzerinde nasıl bir etkisi olduğu ve Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkinin nasıl ilerlediği 2012-2013 yılları arasında iki ülkedeki ekonomik ve siyasi ilişkiler incelenerek çalışılınacaktır.Master Thesis 2012-2013 Muhammed Mursi döneminde Türkiye ve Mısır ilişkileri(2017) Çakırcalı, Melek; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu çalışmada, Mısır'ın Muhammed Mursi dönemi ve bu dönemin Mısır'ın Türkiye ile ilişkisindeki ticari, ekonomik ve özellikle siyasal etkilerinin hangi yönde değiştiği incelenecektir. Buna ek olarak, Türk hükümetinin 2012-2013 dönemindeki dış politikası ve Arap Baharı ve Türkiye'nin Arap Baharı'na bakış açısı ve Mısır'da Arap Baharı sonrasında ki siyasal olaylar ve ülkedeki etkileri ve Mısır'da siyasal bakımdan hangi değişiklikler olduğuna ve değişen Türkiye-Mısır ilişkisinin Ortadoğu'daki etkisine değinilenecektir. Bu çalışmanın asıl amacı, iki Orta Doğu müslüman toplumunun Muhammed Morsi başkanlığında değişen ilişkilerinin incelenmesi yönünde olacaktır. Bu doğrultuda, Türkiye'nin Adalet ve Kalkınma Partisi'nin ideolojilerinin Müslüman Kardeşler'in ideolejileriyle hangi açıdan benzer olduğu ve Mursi'nin yeni hükümetinin dinamikleri ve Mısır hükümetinin iç ve dış politika dinamikleri de incelenecektir. Ayrıca Mursi dönemdeki Mısır hükümetinin Türkiye ile olan ilişkisine geniş ölçüde yer verilecektir. Çalışmada, Mısır devletinin Türkiye hükümetine bakış açısı ve bu ilişkide Türk ve Mısır hükümetinin iç ve dış politikalarının göz önüne alınarak değişen ilişkilerinin ardında yatan sebeplerde araştırılacaktır. Bunun yanı sıra, Türkiye'nin Morsi'nin başkanlığındaki Mısır hükümeti üzerinde nasıl bir etkisi olduğu ve Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkinin nasıl ilerlediği 2012-2013 yılları arasında iki ülkedeki ekonomik ve siyasi ilişkiler incelenerek çalışılınacaktır.Master Thesis Afganistan 2014 cumhurbaşkanlığı seçimleri: General Dostum'un rolü ve Özbek etnik politikaları(2017) Hamidi, Murad; Karasar, Hasan Ali; International Relations'Afganistan 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri: General Dostum'un Rolü ve Özbek Etnik Politikaları' adlı kapsamlı çalışmamda, özellikle Kuzey Afganistan Türk Halklarının 1992'den başlayarak ırkçılığa ve etnik monarşiye karşı verdiklerı hayatta kalma savaşı ve direniş mücadelelerini geniş bir şekilde bahis konusu edip ve etraflıca tartıştım. Özellikle, 2014 Afganistan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri sonrası şunu göstermiştir ki Özbekler (Türkler) toplumsal temsilciliğin demokratik - doğru araçlarını kullanarak, Birleşik Afganistan'ın önemli bir etnik ve siyası faktörlerinden biri haline geldiğini tescillemiştir. Bu çalışma, Afganistan'ın sosyo-politik tarihinin son 25 yıldaki statükoya karşı o ülkenin kahraman halkının ve liderinin hikayesinin mücadelesini geniş bir şekilde incelemektedir. Ayrıca, bu çalışma, onun onursal mücadelesinin ana hatlarını belirlemektedir; bazen yalnız ve bazen istenmeyen bir adam ilan edilmesine karşın, o askeri ve siyasi hayatı boyunca hep birçok suçlama -önyargıya maruz kalmıştır ve kalmaktadır. Bunlara rağmen o kahraman halkının sonsuz destiği ve sevgisiyle her zaman hayatta kalmayı başarabilmiştir.Master Thesis Afrika ve Somali'de federalizm(2017) Hussein, Abdikadir Mohamed; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu makale bir kabile federalizmi olarak kendini saklayan ve federal bir sistem içinde demokratik bir hükümet kurmaya çalışan Somali'deki federalizmi incelemeye çalışmaktadır. Somali stratejik açıdan son derece tartışmalı bir bölge olan Afrika boynuzunda bulunduğu için, çeyrek yüzyıldan daha fazla bir süre yaşanan bir iç savaş nedeniyle harap olmuş durumdadır; bunun sonucundada çok sayıda Somali'lidiaspora olarak yaşamak üzere ya komşu ülkelere ya da yurt dışına kaçarken nüfusun geri kalan kısmı süregelen çatışmalar ve kıtlıklar nedeniyle perişan olmuştur. Somali'deFederalizm anlaşmazlıkları artırdığı ve olumsuz yönleri olumlu yönlerinden daha fazla olduğu için başarılması zor bir süreçtir. Somali halkı Somali'de federalizm veya bu politik sistemin uygulanması konusundaaçık bir toplumsal bir anlayışa ya da mutabakata sahip değildir. Devlet kurma süreci yerel halkın güvensizliği nedeniyle zorluk ve sıkıntılarla doludur vedevletin önemli bir süre mevcut olmadığını varsayarsak bu anlaşılabilir bir durumdur. Somali halkı uzun süredir merkezileşmiş ve aşırı derecede kontrollü bir hükümet tarafından yönetildiği için, onların şimdi ademi merkeziyetçi (yerinden yönetim) bir sisteme yönelmeleri ve dönüşmeleri de anlaşılabilir bir durumdur. Eyaletlerin pek çoğu zaten bir şekilde veya başka bir şekilde kendi kendini yönetmektedir ve bu nedenle belki de fiilen federal bir hükümet olarak görev yapmak daha kolaydır. Federalizmin olumlu yönleri olmasına rağmen, fiilen bölünme ve merkezi hükümet ile bölgesel yönetimler arasında güç ve yetkilerin paylaşılması konusunda farklı görüşler vardır. Bu görüş farklılıkları Somali federal deneyimini potansiyel olarak amacında saptırabilecek kabilbağlılıkları öne çıkarılarak alevlendirilmektedir. Somali'nin ve federal eyaletlerin bağımsız bir ülke olma iddiasında bulunması, federal sistemin başarısı için iyiye işaret değildir. Bir millet olarak Somali'nin kurtulması, yeniden kurulması ve inşası engellerle doludur ve hiç kimse federalizmin bu engelleri azaltıp azaltamayacağı konusunda kesin bir düşünceye sahip değildir.Master Thesis Ak Parti döneminde Türkiye-Rusya ilişkileri: 2002-2015(2017) Pakhomova, Daria; Karasar, Hasan Ali; International RelationsTürkiye ve Rusya, dünyanın önde gelen politik aktörleri arasındadır. Her iki ülke de önemli bir jeopolitik konumdadır. Ayrıca, birbirlerine komşulardır ve yüzyıllardır devam eden ikili ilişkiler geçmişine sahiplerdir. Türk-Rus ilişkilerinin istikrarlı bir şekilde gelişmediği gerçeğine rağmen, bugün Rus ve Türk politikacılar Rusya ile Türkiye arasındaki stratejik ortaklıktan söz ediyor. Her iki ülke, arasındaki bir rekabet unsuru ve bazı bölgesel sorunlarda anlaşmazlıkların olmasına rağmen, sonuçta siyasi yakınlaşmaya yol açan ekonomik bağların yoğunlaştırılması politikasını sürdürülüyor. Türk-Rus ilişkilerinin en dinamik gelişimi AK Parti'nin iktidara gelmesi ile başladı. Bu dönemde Türk-Rus ilişkilerinin gelişimini göstermek için yazar, dostluk ve işbirliğinden gergin çatışmaya dönüşen 20. yüzyıldaki ikili ilişkilerin tarihsel arka planını analiz etti. Türkiye ile Rusya arasındaki yakınlaşma faktörlerini saptamak için ikili ilişkilerin siyasi ve ekonomik unsurunu araştırdı. Türkiye ile Rusya arasındaki kilit konusu olan enerji alanına özel önem veriyor. Rusya ile Türkiye'yi birbirine bağlayan petrol ve gaz koridorlarının kapsamlı bir analizini ve iki ülke arasındaki nükleer enerji alanında işbirliğinin potansiyelini değerlendiriyor. Buna ek olarak yazar, Rus-Türk askeri-teknik işbirliğinin gelişmesindeki önemi belirtiyor. Bu sanayi ikili işbirliğinin nispeten yeni bir alanı. Ülkelerin askeri sanayi alanındaki etkileşimi büyük bir potansiyele sahiptir ve iki ülke arasındaki karşılıklı güven artışını göstermektedir. Yazar, Rusya ile Türkiye arasındaki askeri teçhizat ticaretinin yanı sıra güvenlik alanındaki işbirliğini de anlatıyor.Master Thesis Avrupa güvenlik anlaşmaları çerçevesinde Güney Kafkasya bölgesi için bir çözüm modeli(2014) Otabatmaz, Tolga; Karasar, Hasan Ali; International RelationsGüney Kafkasya bölgesinde çıkan çatışmaların asıl sebebi tarihi anlaşmazlıklar, bölgenin jeostratejik ve ekonomik önemidir. Kafkasya'da silahlı çatışmalar şu anda sona ermiş olmakla beraber bölgede güvenlik meselesi halen büyük bir problemdir. Avrupa'da güvenliği sağlamak maksadıyla anlaşmalar-Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması (AKKA), Viyana Belgesi-2011 (VB-11), Açık Semalar Anlaşması (ASA)-imzalanmış ve bu anlaşmalar NATO ile eski Varşova Paktına üye ülkeler arasında güvenliği ve güç dengesini sağlamışlardır. Fakat söz konusu anlaşmalar Güney Kafkasya bölgesinde güvenliği sağlayamamışlardır. Güney Kafkasya'da güvenliği sağlamak için yapılabileceklerden birisi de anlaşmaları zaman içinde ortaya çıkmış olan güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde gözden geçirerek düzenlemektir. Anlaşmaların ne şekilde gözden geçirilerek düzenleneceği ve güvenlik ihtiyaçlarını karşılayacak hale getirileceği konusu önemini korumaktadır. Bu çalışmada Avrupa'da askeri anlamda güvenliği sağlamak maksadıyla imzalanmış olan anlaşmaların Güney Kafkasya bölgesinde güvenliğinin sağlanmasında neden başarısız olduklarının sebepleri ve çözüm yolları ortaya konulmuştur. Anahtar Sözcükler: 1. Güney Kafkasya 2. AKKA 3. VB-11 4. ASA 5. Çözüm modeliMaster Thesis Ayaklanma mı terörizm mi: Suriye iç savaşından ikilemler 2011-2015(2017) Özçelik, Necdet; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu çalışmada, etki sahibi dört devletin 2011 ile 2015 yılları arasında Suriye İç Savaşında yeralan devlet dışı aktörleri ayaklanmacı veya terörist olarak tanımlanmalarındaki ikilemlerinin araştırılmasını hedeflenmiştir. Çalışma öncelikle, Suriye İç Savaşının tarihsel arka planını aktararak savaşan taraflar arasındaki çatışmanın nedenlerini sunmaktadır. Çalışma, savaşan dört önemli devlet dışı grup ile çatışma üzerinde etki sahibi dört devleti aktör olarak ele almıştır. Çalışmada ilk olarak, ayaklanma ve terörizm yedi parametere üzerinde kavramsal bir çerçeveye yerleştirilmiş, daha sonra devlet dışı aktörler bu parametrelere göre kimliklendirilmiştir. Parametrelerle kimliklendirilen devlet dışı aktörler, belirlenen dört devletin tanımlama yaklaşımları üzerinden karşılaştırılmış ve devletlerin dört devlet dışı aktörü ayaklanmacı veya terörist olarak tanımlamalarındaki ikilemleri ortaya konulmuştur. Çalışma, devletlerüstü seviyede kapsayıcı parametrelerle geliştirilmiş ortak bir terörizm ve ayaklanma tanımının gerekliliğini önermektedir. Anahtar kelimeler: devlet dışı aktörler, ayaklanma, terörizm, meşruiyet, tanımlamaMaster Thesis Bağımsızlık sonrası Azerbaycan-İran ilişkilerinde işbirliği ve çatışma alanları (1991–2013)(2014) Boz, Hakan; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu araştırmanın kapsamı, 1991'de SSCB'nin dağılmasının ardından bağımsızlığını kazanan Azerbaycan'ın ortak bir geçmişe sahip olduğu İran ile ilişkilerinin tarihi arka planı, Azerbaycan ve İran dış politikalarının genel çerçevesi, Azerbaycan ve İran dış politikalarında siyasal iktidarların ikili ilişkilere etkisi, Azerbaycan-İran ilişkilerindeki işbirliği ve çatışma alanlarıdır. Çalışma, bağımsızlık sonrası Azerbaycan-İran ilişkilerini belirleyen temel faktörü tespit etmek ve bu bağlamda iki ülke arasındaki işbirliği ve çatışma alanlarını sınıflandırmayı amaçlamaktadır. Bağımsızlık sonrası Azerbaycan-İran ilişkileri ülkemizde yeteri kadar araştırılmamış ve bu alandaki çalışmalar sosyal bilimler dergileri ile kitap bölümü olarak yayınlanan akademik makalelerle sınırlı kalmıştır. Bu konuda yapılan çalışmalar, iki ülke arasındaki ilişkileri yalnızca tarihsel süreç içerisinde incelemiştir. Bu çalışma, Azerbaycan-İran ilişkilerinin tarihsel gelişim sürecinin yanı sıra ikili ilişkileri 'işbirliği ve çatışma' yaklaşımıyla yeniden sınıflandırılacak olması nedeniyle bu alana katkıda bulunmayı hedeflemektedir. Çalışmada, İran ve Azerbaycan resmi kurumlarının yayınladığı bilgi, belge ve raporlar gibi birincil kaynaklar incelenmiş, yazılı ve görsel kaynaklardan literatür taraması yapılmış ve konuyla ilgili daha önce yayınlanmış çalışmalardan yararlanılmıştır. Sonuç olarak Azerbaycan ve İran arasında karşılıklı ticari ilişkiler ve ikili siyasi anlaşmalar olmak üzere toplam iki adet işbirliği alanı tespit edilmiştir. Buna karşın iki ülke ilişkilerinde Güney Azerbaycan, farklı siyasi denklemlerde yer alma, Hazar'ın statüsü ve enformasyon savaşları olmak üzere toplam dört adet çatışma alanı tespit edilmiştir. Bu doğrultuda Azerbaycan-İran ilişkilerinde çatışma alanlarının iş birliği alanlarından fazla olduğu bu nedenle de iki ülke ilişkilerinin bağımsızlığın ilan edildiği 1991'den çalışma kapsamındaki 2013'e kadar kontrollü gerilim stratejisiyle yürütüldüğü görülmüştür. Anahtar Kelimeler : Azerbaycan, İran, İşbirliği, Çatışma, Kontrollü Gerilim,Master Thesis Balochistan'ın değişen jeopolitik önemi: Gwadar Limanı'nın ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nun (İpek Yolu) örnek bir araştırması(2017) Hussain, Muzaffir; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu çalışmada, Belucistan'ın jeopolitik önemi, birer mega proje olarak nitelendirilen Gwadar Limanı ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru bağlamında incelenmektedir. Buna ilaveten, Çin'in Pakistan'nın Gwadar Limanı'ndaki varlığından kaynaklanan değişen bölgesel ittifak sisteminin etkilerine de değinilecektir. Belucistan'ın Hint Okyanusu, Basra Körfezi ve Umman Denizi arasında bir kavşak noktası olması ve bu bölgenin deniz üzerinden enerji ticaretinin en yoğun olduğu bölge olmasına istinaden Belucistan'ın değişen jeopolitik önemi, Çin'in son yıllarda buraya olan ilgisini arttırmaktadır. Çünkü bir ülkenin coğrafi konumu, siyasi ve insanlık tarihi boyunca önemli bir rol oynamıştır. Ayrıca, devletlere iç ve dış politikalarını oluşturmalarında her daim yardımcı olmuştur. Çin, belirli çıkarlar gözetmektedir. Çin'in Güney Asya'da artan ilgisi, bölgenin jeopolitik önemi hakkındaki tartışmaları da tetiklemektedir. Bölgede daha etkin bir rol edinebilmek adına Çin, Pakistan ile multi milyar dolarlık bir anlaşma imzalamıştır. Bu çalışmada ayrıca, Çin'in Pakistan'daki artan varlığının bölgesel güç dengesi politikalarına etkilerinin yanı sıra, Gwadar Limanı ve Çin-Pakistan Ekonomik Koridoru'nun gelişimiyle ilgili yerel ve ulusal rezervler deincelenecektir.Master Thesis Birleşik Devletler-Libya ilişkileri (2002-2012)(2017) Kablan, Amıra; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu tezin amacı, ABD ve Libya arasındaki ilişki aşamalarını, bu ilişkilerin önemini ele alan sistematik bir analizle ve 2002 ve2012 yılları arasında Amerikan Büyükelçisine yönelik suikaste kadar yaşanan başlıca olayları vurgulayarak dikkatlice gözlemlemektir. Bu çerçevede belirtilen amaca ulaşmak için, bu çalışma, ABD-Libya ilişkilerininin erken tarihini, özellikle Libya'nın Osmanlı egemenliğinde olduğu ve Amerika Birleşik Devletlerinin Kuzey Afrika'daki hırsının ve çıkarının odağında olduğu 19. Yüzyılın başlarını kapsamaktadır. Bu dönemde ilişkilerde, bağımsızlığın kazanılmasından sonra ABD tarafından başlatılan ilk savaşın başlamasına sebebiyet veren inişler ve çıkışlar yaşanmıştır. Bu çalışma aynı zamanda, Libya'nın İtalyan sömürgesi altında olduğı dönemi de ele almaktadır. ABD-Libya ilişkileri, özellikle kraliyet döneminde yaşanan çevreleme ve ABD'ye neredeyse tamamen bağımlılık aşamasını yansıtmaktadır. Libya'nın stratejik konumu ve petrol mevcudiyeti, Sovyetler Birliği'nin yayılmasına karşı kendi çıkarını ve etkisini güçlü bir şekilde savunan ABD için özel bir önem arz etmiştir. Bu tez, 1969 yılından 17 Şubat devrimine kadar olan Kaddafi rejimini incelemiştir. Son otuz yılda, ABD-Libya ilişkileri gergin olarak tanımlanabilirdi, fakat 1970'lerde ve 1980'lerde yaşanan askeri cepheleşme, ilişkilerde bir dönüm noktası olmuştur ve 11 Eylül saldırılarından sonra işbirliğinin yolunu açmıştır. Arap Baharı olaylarından sonra ilişkiler kötüleşmiş ve Amerika Birleşik Devletlerinin askeri müdahalesi nedeniyle yaşanan cepheleşme ve silahlı muhalif gruplara verilen destek Kaddafi'nin devrilmesine neden olmuştur. Son olarak bu çalışma, Obama yönetimi tarafından Libya'ya yönelik bu müdahalenin çıkarımlarıyla ve durumun yanlış yorumlanmasıyla Amerikan Büyükelçisinin suikastine ve başarısız bir devlete neden olan Kaddafi rejiminin devrilmesi noktasında sona eren Amerikan propagandasını ve müttefiklerini ele almıştır. Anahtar Sözcükler: Terör, Al-Gaddafi, NATO, Amerikan büyükelçisiMaster Thesis Çin Halk Cumhuriyeti'nin dış politikasında Orta Asya faktörü: Soğuk Savaş'ın Sonundan - Hu Jintao Döneminin sonuna kadar (1988-2012)'(2014) Özcan, İpek; Karasar, Hasan Ali; International RelationsOrta Asya Bölgesi ekonomi, güvenlik ve enerji başlıklarında tarihten beri stratejik bir konuma ve öneme sahip olmuştur. SSCB döneminde ÇHC ile uzlaşmaya varılamayan bu bölgede, SSCB'nin yıkılışının ardından bağımsızlığını ilan eden Orta Asya Devletleri ile ÇHC; ekonomik, askeri ve enerji sektöründe karşılıklı işbirliği anlaşmaları imzalamıştır. Bu anlaşmalar doğrultusunda, devletler bazında bir devletin, diğer devletleri çıkarları doğrultusunda kaba kuvvete başvurmadan etkileyebilmesini sağlayan yumuşak güç yolu benimsenmiştir. İşbirliği ve yumuşak güç stratejisi ile Orta Asya'da çok taraflı iki işbirliği örgütü de kurulmuştur. Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve Asya'da İşbirliği ve Güven Arttırıcı Önlemler Konferansı (AİGK). Bu çalışmada ÇHC ve Orta Asya Devletleri arasında imzalanan karşılıklı işbirliği anlaşmalarındaki ile ŞİÖ ve AİGK bünyelerindeki ekonomi ve güvenlik siyaseti ilişkisi incelenecektir. Anahtar Sözcükler: 1. Orta Asya, 2. Ekonomi, Güvenlik, 3. Enerji, 4. Karşılıklı işbirliği, 5. ŞİÖ, 6. AİGKMaster Thesis Haydar Aliyev Dönemi Azerbaycan dış politikasında Hazar enerji kaynaklarının rolü ve tesiri: 1993 - 2003(2014) Sojoudı, Sara; Karasar, Hasan Ali; International RelationsDevletler, bekalarını ve çıkarlarını sürdürebilmek için, çeşitli politikalar yürütmektedirler. Bazıları, birbirleriyle savaşa girerken, diğerleri de varlıklarını ve çıkarlarını korumak için, ekonomik alanda faaliyet göstermeye başlamışlardır. Günümüzde ekonominin temellerinden biri, hata en önemli unsuru petrol ve doğalgazdır. Petrol 20.y.y.da giderek uluslararası alanda önemli ve etkili rol oynamıştır. Hazar'ın çevresi, petrol ve doğalgaz açısından zengin bir bölgedir. Sovyet Rusya'nın çöküşü ile birlikte, Hazar çevresinde yeni rekabetler yaşanmaya başlandı. Hazar'da yer alan enerji kaynakları AB, ABD, Rusya ve Çin gibi küresel güçlerin hedefi haline geldi. Anahtar Kelimeler: Azerbaycan Cumhuriyeti, Hazar Bölgesi, Hazar'ın statüsü, Boru Hatları, Enerji, Petrol, Doğalgaz, Enerji Kaynakları.Master Thesis İran ve İngiltere'nin Mohammad Rıza Şah dönemindeki ilişkileri(2016) Asgary, Ainaz; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu araştırmanın temel amacı, İngiltere'nin İran'ın ikinci Pehlevi hükümetinin politikaları üzerinde rolünün incelenmesidir. İngiltere'nin eski politikalarının başarısız olduğu kanıtlandığından, İngiltere bu yıllarda yeni sömürü politikalarını ortaya koymuştur. İran'ın monarşi hükümeti için yeni yöntemler demokratik prestij getirebilir ve Britanya için faydaları olabilirdi. 1917 Rus devrimi İngiltere'nin en önemli rakibinin devreden çıkmasına neden olan önemli bir olaydı. Bu olay aynı zamanda, Rusya'nın Dünya Savaşını bırakmasına neden oldu. İngiltere 1921 darbesini planlayarak son Kaçar Devletini devirdi ve Pehlevi hükümetini kurdu. Rıza Han kendisini yeni hanedanın ilk Şahı ilan etti. Ayrıca İngilizler, 1925 yılında Rıza Şah'ın taç giyme töreni ile ve Mohammed Rıza 'yı veliaht olarak atadı ve Rus devrimini kontrol etmeye çalıştılar. Rıza Han aniden destekçileri tarafından mahkum edildi. İngilizler ve Ruslar onu tahtından indirerek görevden aldılar ve genç oğlunu onun tahtına oturttular. İkinci Dünya Savaşı'ndan sonra, İran'da ana çatışma 'petrol' meselesi hakkında oldu ve Dr. Mosaddegh (Musaddık) petrolü ulusal bir mesele olarak ilan etti. Bahreyn'e gelince, İngiltere onun bağımsızlığı için en önemli rolü oynadı. İngilizler Bayreyn'in bağımsızlığının kabulü için Şah'ı zorladılar. Askeri tehditlerle karşı karşıya kalan Şah, 3 adaları (Tomb e Bozorg, Tomb e Kuchak ve Ebu-Mousa) elinde tutmayı tercih etti. Bu yüzden Şah aslında Bahreyn'ın bağımsızlığını kabul etmek zorunda kaldı. Anahtar Sözcükler İngiliz Rolü İran'da, Mohammad Rıza Şah Dönemi, Bahreyn'nin Bağımsızlığı, Petrolün Millileşmesi.Master Thesis Kosova krizi esnasında Rus Amerikan ilişkileri(2015) Cankara, Hasan Mert; Karasar, Hasan Ali; International RelationsDünya yaklaşık yarım yüzyıl boyunca iki kutuplu olarak yönetildi. İkinci dünya savaşı sonrası gelişen süreçte, ABD'nin başını çektiği batı bloğu ve SSCB'nin öncülüğündeki doğu bloğu bu iki kutbu teşkil ettiler. Gerek ekonomik alanda gerekse askeri alanda, bu iki devlet ve beraberindekiler, kendi sistemlerini oluşturdu ve dünya bu iki devletin güç kullanımına sahne oldu. 1989'da Sovyetler Birliği'nin yıkılması ile resmi olarak bu iki kutuplu düzenin sona erdi. Bu andan sonra, dünya, Balkanlar başta olmak üzere yeni çatışma alanlarının oluşmasına sahne oldu. Eski Sosyalist Yugoslavya'nın parçalanışı, bölge üzerindeki hâkimiyet kurma yarışını beraberinde getirdi. Balkan Krizleri, Sovyetlerin yıkılmasının ardından kurulan Rusya'nın, yeniden toparlanması ve uluslararası alanda kendine yer bulma çabaları bakımından, zor birer sınavdı. 1990'ların sonlarına doğru Kosova'da ortaya çıkan kriz, büyük bir otorite tesis etme savaşını da beraberinde getirdi. 1989 yılında gerçekleşen anayasa değişikliği ile Kosova, özerk yapısını kaybetti. Bu ondan sonra yaşanan etnik çatışmalar bütün dünyanın dikkatini Avrupa'nın bu küçük toprak parçasına yöneltti. Eski gücünden uzakta olan Rusya bu kriz esnasında Yugoslavya'nın adeta hamisi gibi davranarak, hem tezlerini kabul ettirmeye çalıştı hem de BM Güvenlik Konseyi'ndeki veto hakkı ile olası bir askeri müdahalenin önüne geçmek istedi. Fakat batı savunma bloğu NATO, ABD öncülüğünde teammüler dışına çıkılarak, herhangi bir self-determinasyon hakkı oluşmadan ve Güvenlik Konseyi kararı olmadan 76 gün süren ağır bir hava hücum harekâtı gerçekleştirdi ve böylece Miloseviç'i anlaşma masasına oturmaya ikna etti. Bu kriz, Sovyetlerin dağılması ile kurulan Rusya ile süper güç ABD'nin adeta bir gövde gösterisine sahne olmuş, fakat o zamanda geçiş dönemindeki Rusların zayıflığından dolayı ABD'nin zaferi ile sonuçlanmıştır. Bu sebeple, halen günümüzde de devam eden ve en son Kırım'ın Ruslar tarafından ilhakı ile sonuçlanan çekişmelerin temeli olarak Kosova Krizi, bu çalışmada ele alınmıştır.Master Thesis Libya-Çad çatışması (1976-1994)(2017) Shebli, Talal Ibrahım Moh; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu tezde Libya ve Çad arasındaki çatışmanın siyasi ve askeri yönlerinin etkilerini araştırılacaktır. Bu çalışmada, savaş ve nedenleri üzerinde durulacaktır. Esas olarak, iki ülke arasındaki arazi Aouzou şeridine odaklanacaktır. Söz konusu olan bölge, Afrika ve güç sahibi olan koloniler arasında çekişme alanı ve kalıntıları olmuştur. Bu çalışma aynı zamanda çatışan gruplar hakkındaki Birleşmiş Milletlerin yaklaşımlarına yer vermektedir. Bu çalışma, Libya ve Çad arasındaki sınır çatışmasını incelemek ve her iki ülke üzerindeki sosyal ve politik etkilerini analiz etmek, çatışmadaki iki tarafın da izlediği politikalar ve askeri hedeflerinin zorluklarını ve sosyal etkilerini analiz etmeyi hedeflemektedir. Ayrıca, bu çalışmada bahsedilen çatışma sonrasında toplumda ortaya çıkan toplumsal ve siyasal yapı değişikliklerini değerlendirerek, uluslararası toplumun çatışmaya tepkisini gözden geçirerek elde edilen bilgi ve tüm bulguları sonuç kısımda özetlemektedir.Master Thesis Nijerya'da Boko Haram: Bölgesel ve iç dinamikler(2017) Ijoyah, Efe Ann; Karasar, Hasan Ali; International RelationsBu tez, Boko Haram'ın durumu ve Nijerya'daki başarısı üzerine odaklanan nitel bir araştırmadır; araştırmacı, aşağıdakileri içeren geniş bir materyal yelpazesi kullanmıştır; Akademik kitaplar ve dergiler, araştırma raporları ve 1967'de Nijerya İç Savaşı sırasında görev yapan emekli bir ordu subayı ile yapılan röportaj. Bu tez dört bölüm halinde yapılandırılmıştır: Birinci bölüm araştırmanın kapsamını ve Nijerja hakkında genel bir bilgi; İkinci bölüm, Nijerya'nın tarihi ve politik arka planı üzerine odaklanmaktadır; Üçüncü bölüm, Boko Haram'ın arka planını ve faaliyetlerini kapsamakla beraber Ayrıca, Kuzey Nijerya'daki İslam tarihine de değinir; son bölüm ise araştırmanın bulguları ve sonucundan oluşmaktadır. Bu araştırmanın bulgularından biri, Nijerya'daki İslami radikalleşmenin yeni bir olgu olmadığını gösterdi; Bununla birlikte, farklı noktalarda ve dönemlerde, Nijerya'daki İslami radikalleşme farklı fikir ve amaçlarla kendini göstermektedir. İkincisi, araştırmacı, Boko Haram meselesinin Nijerya sınırlarının ötesine geçtiğini ve bu nedenle bölgesel bir fenomen haline geldiğini ve artık yerli bir mesele olmadığını keşfetmiştir.Master Thesis Rusya Federasyonu'nun Suriye iç savaşı'ndaki dış politikası: 2011-2016(2017) Günay, Serdal; Karasar, Hasan Ali; International RelationsRusya Federasyonu'nu tarihsel süreç içerisinde siyasi, ekonomik ve askeri dalgalanmalar yaşadı.1721'de Çarlık Rusya'sı ile başlayan büyüme, 1917devrimi ile yerini Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği'ne (SSCB) bıraktı. Sovyetler Birliği'nin 1991'de parçalanması sonucunda Rusya Federasyonu dünyadaki yerini aldı. Rusların küresel düzlemde yaşadığı gelişmelerle inişli çıkışlı süreçleri oldu. Ancak Ruslar her zaman ayağa kalkmayı başarmıştır. Rusya Federasyonu'nu bir yandan Çarlık İmparatorluğu üzerinden diğer yandan da Sovyetler Birliği gibi süper güç üzerinde ayağa kalkmaya başladı. Bugünkü Rusya Federasyonu'nun Suriye İç Savaşı'ndaki Dış Politikasını anlayabilmemiz için küresel iki gücün tarihsel arka planının iyi kavranması gereklidir. Rusya Federasyonu'nun Dış Politikasını, Suriye İç Savaşı'ndaki kodlarla anlayabiliriz. Bu kodların merkezi Rusya Federasyonu'nda, uzantısı Suriye Devleti'ndedir. Rusya'nın küresel ve bölgesel gelişmelerdeki etkisi Kafkasya, Asya ve Ortadoğu'da derinleşmeye başladı. Rusya, coğrafi yakınlığını, askeri gücü doğrultusunda bölgesel ve küresel şekilde kullanmaktadır. Rusya, askeri gücünün yanında diplomasi kabiliyetini de kullanarak ülkeler üzerinde siyasi nüfuz oluşturmuştur. Rusya, uluslararası siyasal sistemde ABD, Avrupa Birliği ve bölgesel güçlerle rekabet içerisindedir. Rusya Federasyonu, uluslararası alanda Rusların çıkarlarını korumak üzerine kurduğu dış politikasını Suriye'de hayata geçirdi. Rusya, Suriye İç Savaşı'nda Beşar Esad'ın yanında yer aldı. 2010 yılında Arap ülkelerinde ortaya çıkan 'Arap Baharı', Ortadoğu'da önemli siyasi sonuçlar ortaya çıkardı. 'Arap Baharı'; kimine göre 'halk ayaklanması', kimine göre 'devrim', kimine göre 'terör' dür. 18 Aralık 2010 yılında Tunus'ta Muhammed Buazizi'nin kendini yakmasıyla başlayan ve sırasıyla Lübnan, Mısır, Yemen, Bahreyn, Libya, Ürdün, Irak ve Suriye'ye yayılan halk ayaklanmaları aslında hem küresel hem bölgesel statükoya isyandır. ABD'nin başının çektiği Türkiye, Katar ve Suudi Arabistan ile Rusya'nın öncülük yaptığı Çin, İran, Suriye ülkeleri arasındaki çıkar çatışması, Suriye İç Savaşı'nın uzamasına neden oldu. İç savaş, 6'ıncı yılını geride bıraksa da binlerce insan hayatını kaybetti ve milyonlarca insan göçe zorlandı. Buna rağmen Suriye İç Savaşı'nın kısa sürede çözülmesi zor gibi görünmektedir. Uluslararası güçler, Suriye İç Savaşını uzun süredir bölgesel örgütleri kullanarak yürütmektedir. Suriye'nin normalleşebilmesi için Rusya ve ABD'nin küresel, bölgesel ve yerel örgütlerle bir araya gelerek ortak çözüm oluşturması gereklidir. Bu iki ülke masada çözüm geliştiremezse doğası gereği ya bir yenilgi ya da bir galibiyet yaşayarak çözüm olacaktır. Anahtar Sözcükler: Suriye İç Savaşı, Rusya, Rus Dış Politikası, İç Savaşın Kodları, Rusya ve ABD, Halk Ayaklanmaları, Diplomasi, Küresel Güçler,Master Thesis Rusya perspektifinden 2005-2015 yılları arasında Ukrayna ile yaşanan gaz problemi(2017) Lukyanova, Anna; Karasar, Hasan Ali; International RelationsRusya ile Ukrayna arasındaki ilk gaz krizi 1993 yılında Sovyetler Birliği'nin dağılmasından hemen iki yıl sonra başladı. Sorun oldukça karmaşık siyasi, iktisadi ve coğrafi temellerde iki ülkeyi karşı karşıya getiren bir olguydu. Bu tez Rusya açısından iki ülke arasındaki gaz çatışmasının başlangıcı ve devamındaki sebepleri aydınlatmaya çalışmaktadır. Bu yüzd3en de tez sorunun zirve dönemi olarak adlandırılan 2005-2015 yılları arasını mercek altına almaktadır. Rusya-Ulrayna ilişkileri hali hazırda da her geçen gün daha karmaşık bir hal almakta ve iki taraf birbirinden tamamen farklı amaçlar üzerine kurdukları politikalar izlemektedirler. Bu tez hem iki devletin dış politikalarını hem de Gazprom ve Naftogaz gibi gaz tekeli şirketlerin konu hakkındaki siyasalarını incelemek suretiyle aynı zamanda Rusya-Ukrayna ilişkilerinin şirketlerin de dahlia olan bir haritasını çıkarmaktadır.Master Thesis Somali'de federasyon ve etnik çatışma: Khaatumo devlet-Somaliland devlet çatışmaları 2012-2015(2016) Anshur, Jama Abdullahı; Karasar, Hasan Ali; International RelationsEtnisite hukukun üstünlüğüne bitti ve barış klan üstünlüğü olmadan beklenen nereye Bu tez Somali federalizm etkilerini inceler. tez esas olarak, özellikle kendini Somaliland ve Khaatumo rakip devletler aday Somali'nin kuzey bölgelerinde etnik çatışmalar üzerinde duruluyor. Çalışmada ayrıca, öncelik görüşler ve çelişkili gruplara Somali federal hükümetin düşüncelerini verir. Çalışma daha sonra Somali kültüründe geleneksel bir faktör olarak etnik arasında yeniden müzakerelerden getiriyor ve kalıcı bir uzun arasında siyasi katılım yol olarak ülkedeki etnik ya da klan üstünlüğü göre, federal yapılanma yanı sıra etnik çatışmalara yol açabilir, bulur siyasi istikrar sonunda.