Atılım Üniversitesi
Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14411/1
Browse
Browsing Atılım Üniversitesi by Department "Atılım University"
Now showing 1 - 20 of 6537
- Results Per Page
- Sort Options
Article -(2022) Çınar, Sevil; Boztepe, Handan; Özcebe, Hilal; Nursing; 07. School of Health Sciences; 01. Atılım UniversityAmaç: Bu çalışmada, adölesan yaş grubundaki e-sağlık okuryazarlık düzeylerinin, adölesan karar verme süreçleri ile\radölesanların ve ebeveynlerin sosyal ve ekonomik belirleyicileri ile ilişkisinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır.\rMethods: Katılımcılar Türkiye’deki farklı sosyoekonomik yerleşimlerdeki liselerin 9-12. sınıflarında okuyan 14-18 yaş\rgrubudur. Veriler, adölesanların ve ebeveynlerinin sosyo-demografik özelliklerine ilişkin sorulardan oluşan veri toplama\rformu, Ergen Karar Verme Ölçeği ve Adölesanlar için E-Sağlık Okuryazarlığı Ölçeği kullanılarak toplanmıştır. Veriler, 14 ila\r18 yaşları arasındaki 1.082 adölesandan toplanmıştır.\r Results: Adölesanların yaşı, ailenin aylık geliri, karar verme puanları arttıkça e-sağlık okuryazarlığı düzeyi artmaktadır.\rAdolesanların ekonomik durumu ve yaşı, e-sağlık okuryazarlığını oluşturan temel faktörlerdir.\rConclusions: Adölesanlara güvenilir sağlık bilgilerini nasıl bulacaklarını ve kendi sağlıklarını korumak için uygun\rkararları nasıl alacaklarını öğretmeyi amaçlayan e-sağlık okuryazarlığı eğitiminin acilen iyileştirilmesine ihtiyaç vardır.\rGelişmekte olan ülkelerde hükümetlerin sosyal politikaları olarak düşük sosyoekonomik statüdeki ergenlere e-sağlık bilgi\rokuryazarlığı ve hizmetleri sağlanmalıdırArticle Citation - WoS: 13Citation - Scopus: 13[1,2,5]thiadiazolo[3,4-g]quinoxaline Acceptor-Based Donor-Acceptor Polymers: Effect of Strength and Size of Donors on the Band Gap(Wiley, 2017) Gokce, Gurcan; Karabay, Baris; Cihaner, Atilla; Ozkut, Merve Icli; Chemical Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım UniversityElectrochromic polymers based on [1,2,5]thiadiazolo[3,4-g]quinoxaline acceptor and thiophene, 3,4-ethylenedioxythiophene and 3,3-didecyl-3,4-proylenedioxythiophene donors, namely poly(6,7-diphenyl-4,9-di(thiophen-2-yl)-[1,2,5]thiadiazolo[3,4-g]quinoxaline) (P1), poly(4-(2,3-dihydrothieno[3,4-b][1,4]dioxin-5-yl)-9-(2,3-dihydrothieno[3,4-b][1,4]dioxin-7-yl)-6,7-diphenyl-[1,2,5]thiadiazolo[3,4-g]quinoxaline) (P2), and poly(4-(3,3-didecyl-3,4-dihydro-2H-thieno[3,4-b][1,4]dioxepin-6-yl)-9-(3,3-didecyl-3,4-dihydro-2H-thieno[3,4-b][1,4]dioxepin-8-yl)-6,7-diphenyl-[1,2,5]thiadiazolo[3,4-g]quinoxaline) (P3), respectively, were electrochemically and/or chemically synthesized and characterized. Electrochemical and optical properties of the polymers were then investigated. The results, which were obtained electrochemically and optically, indicate that the polymers bearing the same acceptor and different donor units have a band gap range of 0.59-1.24 eV depending on the strength and size of the donor units and band gap determination method. A significant finding in this study was the phenomenon that when the acceptor is physically huge, the general rule that a weak donor would have a high band gap whereas a strong donor would have low band gap can be broken due to the torsional angles/steric hindrances involved with physically large donor molecules. (c) 2017 Wiley Periodicals, Inc. J. Polym. Sci., Part A: Polym. Chem. 2017, 55, 3483-3493Article Citation - WoS: 100Citation - Scopus: 111A 1.6-Mm, Metal Tube Ultrasonic Motor(Ieee-inst Electrical Electronics Engineers inc, 2003) Cagatay, S; Koc, B; Uchino, K; 01. Atılım UniversityA miniaturized metal tube ultrasonic motor, the dimensions of which are 1.6 mm in diameter and 6 rum in length, was developed. Two flattened surfaces with 90-degrees were ground on the outer surface of the stator. Two PZT-based piezoelectric ceramics were bonded onto these flat surfaces. The asymmetrical surface of the stator developed the split of the two degenerated orthogonal bending modes, resulting in a wobble motion. The working frequency of the 1.6-mm motor with 6 mm in length was 130 kHz. A torque of 0.5 mNm was reached at a maximum power of 45 mW with a speed of 45 rad/sec. The maximum efficiency was 16%.Article 14-18 Yaş Grubundaki Çocuklarda İlaç Bilgisi ve İlaç Kullanım Durumlarının Belirlenmesi(2022) Çınar, Sevil; Boztepe, Handan; Özcebe, Hilal; Nursing; 07. School of Health Sciences; 01. Atılım UniversityBu çalışmanın amacı çocukların ilaçlarla ilgili bilgilerini, ilaç kul- lanım durumlarını ve bilgi kaynaklarını belirlemektir. Bu araştırma tanımlayıcı olarak Türkiye’nin başkenti olan Ankara İlindeki Mil- li Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı farklı sosyoekonomik düzeyde olan (düşük, orta yüksek) üç okulda gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın örneklemini seçilmiş olan okullardaki 9., 10., 11. ve 12. sınıfların- da okuyan 14-18 yaş grubundaki toplam 1082 çocuk oluşturmuş- tur. Araştırmaya katılan çocukların %81,6’sı ağrı kesici ilaçları, %47,7’si antibiyotiği, %30’u mide ilacı, %22,6’sı adale gevşetici ilaçları ve %18,8’ı stres ilaçlarını bildiklerini ifade etmişlerdir. Kronik hastalığı olan ya da hastanede yatanların, kronik hastalığı olmayan, hastanede yatmayan ve son altı ay içinde doktora gitme- yenlere kıyasla doğru ilaç kullanımıyla ilgili bilgilerinin daha fazla olduğu bulunmuş; istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmıştır. Bu çalışmanın sonunda çocukların ilaçlar hakkındaki bilgilerinin geliştirilmesine gereksinim olduğu belirlenmiştir.Article Citation - WoS: 3Citation - Scopus: 416s Bacterial Metagenomic Analysis of Herby Cheese (otlu Peynir) Microbiota(Istanbul Univ-cerrahpasa, 2021) Sudağıdan, Mert; Yurt, Mediha Nur Zafer; Taşbaşı, Behiye Büşra; Acar, Elif Esma; Ömeroğlu, Esra Ersoy; Uçak, Samet; Aydın, Ali; 01. Atılım UniversityCheese microbiota may contain various bacterial species due to the use of different types of milk, rennet, and herbs. In this study, the distribution of the dominant bacteria present in the microbiota of herby cheese samples (n = 13) were examined by the next generation sequencing (NGS) technique. DNA was extracted both directly from cheese samples and after pre-enrichment. The metagenomic analysis of the NGS results revealed that Firmicutes were dominant both in DNA directly extracted from herby cheese (KOP), and pre-enriched samples (OP), at the phylum level. At the genus level, Lactobacillus, Lactococcus, and Streptococcus were dominant in the KOP samples, whereas in the OP samples, Enterococcus, Streptococcus, and Bacillus were determined as the dominant bacterial genera. Although Lactococcus raffinolactis and Streptococcus salivarius were dominant in the KOP samples, Enterococcus faecalis and S. salivarius were dominant in the OP samples. The Shannon species diversity index and principal coordinates analysis (PCoA) were used to determine the distribution in KOP and OP samples at the genus level. The PCoA of KOP-10, KOP-11, KOP-2, and KOP-7, KOP-3, and KOP-6 samples showed the wide distribution, whereas KOP-5, KOP-8, KOP-9, and KOP-14 herby cheese samples were closely related. The OP samples, especially OP-7 and OP-14, showed wide distribution in comparison to other OP samples. Finally, the dominant bacterial communities were identified by DNAbased metagenomic analysis, and this is the first report to elucidate the microbiota of herby cheese produced in Turkey using the NGS technique.Article 19. Yüzyılda Osmanlı ve Rus İmparatorluklarında Yerel Yönetim Reformu: 1864 Zemstvo Kanunu ve 1864 Vilayet Nizamnamesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz(2022) Gülseven, Aslı Yiğıt; International Relations; 05. School of Business; 01. Atılım UniversityOsmanlı ve Rus İmparatorluklarının 19. yüzyılına damga vuran modernleşme süreci her iki devlette de kapsamlı bir reform hareketi başlatmıştı. 19. yüzyılın ortasında patlak veren Kırım Harbi neticesinde, Avrupalı devletlerin baskı ve müdahalelerinden çekinen her iki imparatorlukta da iktisadi refahın sağlanması yolunda idari düzenlemelerin ya-pılması öncelikli hedef haline gelmişti. Buradan hareketle, Osmanlı ve Rus İmparator-luklarında 19. yüzyılda etkin yönetim anlayışı çerçevesinde yerel yönetimlerde bir takım idari düzenlemeler meydana getirildi. Bir yandan yerel yönetimlerin faaliyet ve yetki alanlarının genişletilmesi anlayışı benimsenirken, diğer yandan her iki imparatorlukta da merkezi yönetimin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışma, Osmanlı İmparatorlu-ğunda 1864 Vilayet Nizamnamesi ve Rus İmparatorluğunda 1864 Zemstvo Kanununun taşra örgütlenmesine getirdikleri yerel yönetim reformunu ortaya koymayı ve her iki dü-zenlemeyi tarihsel arka plan, içerik, kapsam ve etkinlik yönünden karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır.Article 1958 1963 Mücadele Sürecinde Kıbrıs'ta Basın ve Nacak Gazetesi(2012) Keser, Ulvi; International Relations; 05. School of Business; 01. Atılım UniversityKıbrıs adasında Yunanistan destekli olarak 1 Nisan 1955 tarihinden itibaren faaliyete geçen EOKA terör örgütü karşısında Kıbrıs Türklerinin kendilerini koruma mücadelesi de başlar ve bu mücadele özellikle 1958 Ağustos ayından itibaren Türk Mukavemet Teşkilatının Türkiye destekli olarak faaliyete geçmesiyle yeni bir aşamaya geçer. 1960 yılında kurulan Kıbrıs Cumhuriyetinin 21 Aralık 1963 günü Kanlı Noel saldırılarıyla birlikte fiilen ortadan kalkmasıyla ada yeniden ikiye bölünür. Bu çalışma kapsamında 1958 1963 sürecinde yaşanılan olaylar irdelenecek ve Kıbrıs Türklerinin verdiği mücadele gazeteler vasıtasıyla aktarılmaya çalışılacaktır. Bu kapsamda irdelenecek gazete ise TMTnin yayım organı olarak bilinen Nacak olacaktır.Article 1982 Anayasası’nda Tbmm ve Cumhurbaşkanı Seçimine İlişkin Süreler Üzerine(*)(2023) Bakırcı, Fahri; Kılıç, Abbas; Law; 04. School of Law; 01. Atılım University2017 Anayasa değişikliklerinden sonra mevzuatın uyumlulaştırılması çalışmaları kapsamında seçim kanunların- da da değişiklikler yapılması gerekmiştir. Ancak çok sayıda kanunda kısa sürede kapsamlı değişiklikler yapılması zorunluluğu nedeniyle bazı tekrarlar ve uyumsuzluklar gözden kaçmıştır. Makalede bu tekrarları saptamaya ve uyumsuzlukları gidermeye yönelik öneriler geliştirilmeye çalışılmaktadır. Bu bağlamda 1982 Anayasası döneminde Anayasa’da ve seçim kanunlarında süreler yönünden yapılan değişiklikler topluca gözden geçirilmekte ve konuyla ilgili önemli Anayasa Mahkemesi ve Yüksek Seçim Kurulu kararları özetlenmektedir. Böylece bir taraftan seçim mevzuatında yer alan sürelerin güncel durumu ortaya konurken, diğer taraftan bu sürelerin gelişim aşamaları da açıklanmış olmaktadır.Article Citation - WoS: 1Citation - Scopus: 12-Ag and Bone Marrow-Targeted Pcl Nanoparticles as Nanoplatforms for Hematopoietic Cell Line Mobilization(Bmc, 2024) Kose, Sevil; Varan, Cem; Onen, Selin; Nemutlu, Emirhan; Bilensoy, Erem; Korkusuz, Petek; Basic Sciences; Nutrition and Dietetics; 07. School of Health Sciences; 08. Medical School; 01. Atılım UniversityBackgroundThe use of mobilizing agents for hematopoietic stem cell (HSC) transplantation is insufficient for an increasing number of patients. We previously reported lipid made endocannabinoid (eCB) ligands act on the human bone marrow (hBM) HSC migration in vitro, lacking long term stability to be therapeutic candidate. In this study, we hypothesized if a novel 2-AG-loaded polycaprolactone (PCL)-based nanoparticle delivery system that actively targets BM via phosphatidylserine (Ps) can be generated and validated.MethodsPCL nanoparticles were prepared by using the emulsion evaporation method and characterized by Zetasizer and scanning electron microscopy (SEM). The encapsulation efficiency and release profile of 2-AG were determined by liquid chromatography-tandem mass spectrometry (LC-MS/MS). The presence of cannabinoid receptors (CBRs) in HSCs and monocytes was detected by flow cytometry. Cell morphology and viability were assessed using transmission electron microscopy (TEM), SEM, and the WST-1 viability assay. The migration efficacy of the 2-AG and 2-AG-loaded nanoparticle delivery system on HSCs and HPSCs (TF-1a and TF-1) and monocytes (THP-1) was evaluated using a transwell migration assay.ResultsThe 140-225 nm PCL nanoparticles exhibited an increasing polydispersity index (PDI) after the addition of Ps and 2-AG, with a surface charge ranging from - 25 to -50 mV. The nanoparticles released up to 36% of 2-AG within the first 8 h. The 2-AG-Ps-PCL did not affect cellular viability compared to control on days 5 and 10. The HSCs and monocytes expressed CB1R and CB2R and revealed increased migration to media containing 1 mu M 2-AG-Ps-PCL compared to control. The migration rate of the HSCs toward monocytes incubated with 1 mu M 2-AG-Ps-PCL was higher than that of the monocytes of control. The 2-AG-Ps-PCL formulation provided a real time mobilization efficacy at 1 mu M dose and 8 h time window via a specific CBR agonism.ConclusionThe newly generated and validated 2-AG-loaded PCL nanoparticle delivery system can serve as a stable, long lasting, targeted mobilization agent for HSCs and as a candidate therapeutic to be included in HSC transplantation (HSCT) protocols following scale-up in vivo preclinical and subsequent clinical trials.Article Citation - WoS: 5Citation - Scopus: 52-D Digital Filter Realization Without Overflow Oscillations(Pergamon-elsevier Science Ltd, 2013) Singh, Vimal; Department of Mechatronics Engineering; 01. Atılım UniversityA novel criterion for the elimination of overflow oscillations in 2-D state-space digital filters described by the Roesser model employing two's complement overflow arithmetic is presented. The criterion takes the form of linear matrix inequality (LMI) and, hence, is computationally tractable. The criterion is a generalization and improvement over an earlier criterion. An example shows the effectiveness of the new criterion. (C) 2012 Elsevier Ltd. All rights reserved.Article 2014-2019 YILLARI ARASINDA GERÇEKLEŞEN ENDÜSTRİYEL TASARIM EĞİTİMİNDE ORTAK TEMEL TASARIM ÇALIŞTAYLARININ ETKİLERİ(2021) Özsuca, Fatma Filiz; Industrial Design; 03. School of Fine Arts Design & Architecture; 01. Atılım UniversityTüm tasarım disiplinlerinde olduğu gibi Endüstriyel Tasarım eğitimi de “Temel Tasarım” ile başlar. Orta öğretimin sonuna kadar hiç karşılaşılmayan bir yöntemle ders yapmak, uygulamalı olarak soyut konuları görselleştirmek, öğrencilerin en çok zorlandığı aşamadır. Türkiye’de günümüz verilerine göre 32 üniversitede Endüstriyel Tasarım eğitimi verilmektedir. Bu üniversitelerin 5 tanesinin bulunduğu Ankara’da 2014 yılında başlatılan bir çalıştay formatı ile eğitim öğretimde ortak, farklı yöntemler ile öğrenci profillerinin eğitimdeki etkileri gözlenmiştir. Çalıştay formatının amacı öğrenciler, öğretim elemanları ve ders içerikleri ile işleniş yöntemlerinin karşılıklı tanıtılması ve aynı eğitimi alan öğrencilerin ortak zeminde iş yapma becerisi elde edebilmesine yardımcı olmaktır. Çalıştay çıktısı olarak yapılan işlerin sergilenmesi de önemlidir. Aynı formatta toplam 3 çalıştay gerçekleşmiştir. 2017 sonrasında gerek üniversitelerdeki kontenjanın artması ve gerekse mekânsal sınırlılıklar sonucu farklı bir formatta çalıştaylar gerçekleşmiştir. Bu makalede ortak çalıştaylar ve farklı okullar ile Atılım Üniversitesi Endüstriyel Tasarımı Bölümü olarak katılım sağlanan ortak çalıştaylar incelenmiştir. Burada incelenen çalıştaylar dışında farklı okullar arasında ortak çalışmaların yapıldığı bilinmektedir.Article 2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kampanya Stratejileri Üzerine Bir İnceleme(2025) Esiyok, Elif; Üner, Mehmet Mithat; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University; BusinessPolitik pazarlama, siyasal seçim süreçlerinde seçmen tercihlerini şekillendirme, kamuoyu algısını yönlendirme ve seçim başarısını artırmada kritik bir rol oynamaktadır. Seçim süreçlerinde, siyasi partiler seçmen kitlesine ulaşabilmek, onların desteklerini kazanmak ve rakipleri karşısında üstünlük elde edebilmek için kapsamlı politik pazarlama stratejileri geliştirerek, uygulamaktadır. Bu çalışmada, örnek olay incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Örnek olay kapsamında, Türkiye’de gerçekleştirilen 2023 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) uyguladığı politik pazarlama stratejileri incelenmiştir. Seçim başarısında katkı sağlayan bu stratejiler, iletişim çabaları ve rekabet üstünlüğü elde etme yaklaşımları üzerine yoğunlaşmıştır. Çalışma bulguları, AK Parti’nin rekabet üstünlüğü elde etmesine vesile olan pazarlama iletişimi çabalarının on ana başlık altında incelenebileceğini göstermiştir. Bu stratejiler; seçim tarihinin belirlenmesi, stratejik zamanlama planının oluşturulması, sosyal medyanın etkin kullanımı, veri odaklı mikro hedefleme stratejisinin kullanılması, seçmen psikolojisini etkileyen duygusal katarsis, hikâye anlatımı kullanımı, tekno-milliyetçilik vurgusu, toplumsal bütünleşmeyi sağlayan ortak kültür vurgusu, farklı etnik ve dil gruplarına ulaşabilmek adına farklı dillerde mesajların iletilmesi ve pazarlama iletişimi tekniklerinin etkin kullanılması gibi yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Kampanya sürecinde geliştirilen stratejiler ile farklı seçmen grupları ile etkili iletişim kurulmuş ve güçlü bir seçmen sadakati pekiştirilmiştir. Çalışma bulguları, politik pazarlamanın seçim süreçlerindeki belirleyici rolünü vurgularken, modern seçim kampanyalarının nasıl şekillendiğine dair önemli bulgular sunmaktadır. Pazarlama iletişimi ve politika arasındaki etkileşimi daha iyi anlamaya yönelik katkı sağlayan bu analiz, gelecekteki seçim kampanyalarına ışık tutabilecek niteliktedir.Article 23 Ekim 2011 Van, Türkiye Depremi Sırasında Gedikbulak Okul Binasının Yıkılması(2023) Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım University23 Ekim 2011 tarihinde Türkiye'nin doğusunda Mw = 7,2 (ML = 6,7) büyüklüğünde bir deprem meydana gelmiştir. Yer hareketinin en yüksek yer ivmesi 0.18×g olarak ölçülmüştür. Deprem, yığma ve betonarme yapılarda küçük çatlaklardan tamamen göçmeye kadar değişen hasarlara neden olmuştur. Bu depremde, Gedikbulak Köyü'ndeki 4 katlı betonarme okul binası tamamen yıkılmıştır. Bu okul binası Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı tarafından hazırlanan tipik bir projedir (No: 10370) ve bu tipik proje Türkiye'nin çeşitli yerlerinde okul binalarının yapımında yaygın olarak kullanılmıştır. Bu makalede, Atılım Üniversitesi Keşif Takımının ana şoktan birkaç gün sonra okul binasının yıkıldığı yerde yaptığı saha gözlemleri ve okul binasının yıkılma nedenleri üzerinde durularak detaylı analizleri anlatılmaktadır. Analiz sonuçları göçmenin, düz donatı çubuklarının yetersiz kenetlenme ve bindirme boyu nedeniyle perde duvarların tabanının (hem x- hem de y- yönlerinde) temelden ayrılmasından kaynaklandığını göstermiştir. Yapılan inceleme ve analizler sonucunda benzer mevcut okul binalarının gelecekteki depremlerde yıkılmaması için önerilerde bulunulmuştur.Conference Object Citation - Scopus: 42d Fe Modelling of Machining: a Comparison of Different Approaches With Experiments(2005) Bil,H.; Tekkaya,A.E.; Kiliç,S.E.; Manufacturing Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım University[No abstract available]Article 3-boyutlu Pürüzlülük Ölçüm Sistemi(2004) Dönmez, Senayi; Sarı, Yasin D.; 01. Atılım UniversityMermer madenciliğinin en önemli aşamalarından biri olan parlatma ve cilalama ile ilgili çalışmalar, son yıllarda gelişen mermer teknolojisine paralel olarak yoğunlaşmıştır. Bu çalışmalar genel olarak optimum aşındırıcı ve parlatıcı geliştirilmesine yöneliktir. Optimum aşındırıcı tasarımı, yüzey pürüzlülüğünün doğru ve hassas ölçülmesiyle doğrudan alakalıdır. Şu anda varolan ölçüm sistemleri yüzey pürüzlülüğünü iki boyutlu ve kısa bir mesafede (yaklaşık < 3 cm) ölçebilmektedir. Doğru bir pürüzlülük ölçümü mermer yüzeyinin tamamını kapsayacak (ör. 30x30 cm) şekilde ve üç boyutlu (yüzey pürüzlülük haritası) olmalıdır. Diğer taraftan parlatılmış yüzeylerin kalitesi bir uzmanın gözlem muhakemesi ve tecrübesiyle saptanmaktadır; bu da doğal olarak uzmandan uzmana değişen göreceli bir kavram olarak kalmaktadır. Bu çalışma, ilk aşama olan yüzeyin üç boyutlu haritalanmasına yönelik pürüzlülük ölçüm sisteminin tasarımı olup, yüzey parlaklık ölçüm sisteminin geliştirilerek imalatının yapılmasına hazırlık niteliğindedir.Article Citation - WoS: 6Citation - Scopus: 103-D Dynamic Uav Base Station Location Problem(informs, 2021) Cicek, Cihan Tugrul; Shen, Zuo-Jun Max; Gultekin, Hakan; Tavli, Bulent; Industrial Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım UniversityWe address a dynamic covering location problem of an unmanned aerial vehicle base station (UAV-BS), in which the location sequence of a single UAV-BS in a wireless communication network is determined to satisfy data demand arising from ground users. This problem is especially relevant in the context of smart grid and disaster relief. The vertical movement ability of the UAV-BS and nonconvex covering functions in wireless communication restrict utilizing classical planar covering location approaches. Therefore, we develop new formulations to this emerging problem for a finite time horizon to maximize the total coverage. In particular, we develop a mixed-integer nonlinear programming formulation that is nonconvex in nature and propose a Lagrangean decomposition algorithm (LDA) to solve this formulation. Because of the high complexity of the problem, the LDA is still unable to find good local solutions to large-scale problems. Therefore, we develop a continuum approximation (CA) model and show that CA would be a promising approach in terms of both computational time and solution accuracy. Our numerical study also shows that the CA model can be a remedy to build efficient initial solutions for exact solution algorithms. Summary of Contribution: This paper addresses a facet of mixed integer nonlinear programming formulations. Dynamic facility location problems (DFLPs) arise in a wide range of applications. However, classical DFLPs typically focus on the two-dimensional spaces. Emerging technologies in wireless communication and some other promising application areas, such as smart grids, have brought new location problems that cannot be solved with classical approaches. For practical reasons, many research attempts to solve this new problem, especially by researchers whose primary research area is not OR, have seemed far from analyzing the characteristics of the formulations. Rather, solution-oriented greedy heuristics have been proposed. This paper has two main objectives: (i) to close the gap between practical and theoretical sides of this new problem with the help of current knowledge that OR possesses to solve facility location problems and (ii) to support the findings with an exhaustive computational study to show how these findings can be applied to practice.Article 3-D Gravity Modeling of the Kars Basin as a Hidden Extension of the Caspian Petroleum System, Ne-Anatolia, Turkey(Springer Basel Ag, 2024) Aydemir, Attila; Bilim, Funda; 01. Atılım UniversityThe Kars Basin in northeastern Turkey is closely related to the Caspian Petroleum System but it is hidden by a great extent of volcanic rocks. The Oligo-Miocene Komurlu Formation within the basin is the Turkish equivalent of the Maikopian Formation which is the main source rock in the Caspian region. Although the Kars Basin has considerable hydrocarbon potential it is one of the least explored basins in Turkey and there is only a limited literature on the region. This study is the first comprehensive investigation to determine the basement geometry, depth, internal structure and basin boundaries. Gravity data and power spectrum analysis were used in this study. The gravity anomalies were low-pass filtered and the average depth of the basin is found to be approximately 5 km. Boundaries of the basin are entirely confined within the Turkish territorial borders. The basin geometry is remarkably consistent with the crustal thickness geometry across the region and the maximum crustal thickness is 42 km, indicating that the basin was formed on the thickest part of the crust in the region. A 3-D model of the Kars Plateau indicates that the Kars Basin is made up of four different deep (> 6 km) depressions forming a channel-like trend from southwest to northeast from the Horasan area to the Arpacay area. There are four less deep sections (< 6 km) to the north of this trend. The depressions in the north are separated by the Allahuekber Mountains that are marked by a distinctive magnetic anomaly, from the deep SW-NE trend. High-standing regions between the depressions could be prospective areas for the oil accumulation.Article Citation - WoS: 7Citation - Scopus: 13A 30-Year Journey of Hospitality and Tourism Research: a Comprehensive Topic Modeling Analysis(Emerald Group Publishing Ltd, 2024) Kurt, Senol; Assefa, Feven Zewdie; Tuzlukaya, Sule Erdem; Karatepe, Osman M.; Business; 05. School of Business; 01. Atılım UniversityPurposeThe purpose of this study is to provide an overview of the research conducted on hospitality and tourism articles published in Q1 category journals from 1990 to 2023. This study also aims to measure the topic prevalence in selected journals throughout the years, their change over time and similarities of journals.Design/methodology/approachLatent dirichlet allocation algorithm is used as a topic modeling method to identify and analyze topics in hospitality and tourism research over the past 30 years.FindingsThe results of the study indicate that hospitality and tourism research has recently focused on topics such as employee behavior, customer satisfaction, online reviews, medical tourism and tourist experience. However, the results also indicate a negative trend in topics such as hotel management, sustainability, profession, economic growth and tourist destination.Practical implicationsThis study can be used to examine the evolution of research patterns over time, find hot and cold themes and uncover untapped or understudied areas. This can aid academics in their investigations and practitioners in making sound strategic decisions.Originality/valueThis study contributes to the existing literature by providing a new approach and comprehensive analysis of hospitality and tourism research topics. It delineates an overview of the progression of hospitality and tourism research over the past 30 years, identifies the trending topics and explores the potential impacts that these identified topics may have on future studies.Article 359 Türkçe Kişilik Sıfatının Beğenirlik Değerlendirmeleri(2018) Demirutku, Kürşad; Orta, İrem Metin; Department of Psychology; 02. School of Arts and Sciences; 01. Atılım UniversityPsikolojinin farklı altalanlarında değişik konu başlıklarında yapılan çalışmalarda kişilik sıfatları uyaran olarak kullanılagelmiştir. Bu tür çalışmalarda sözcüklerin beğenirlik normlarının bilinmesi, olası karıştırıcı etkileri kontrolaltına almak için önemlidir. Ancak, ilgili alanyazında Türkçe kişilik sıfatlarının beğenirlik normlarını içeren böylesibir veritabanı yoktur. Bu çalışmanın amacı bu eksiği giderecek bir veritabanı oluşturmaktır. Ardışık dört çalışmada,öncelikle Türkçe kişilik sıfatlarını içeren bir sözcük havuzu oluşturulmuştur. Ardından, bu ilk listedeki sıfatların anlamlılık düzeyleri incelenmiş ve 359 kişilik sıfatını içeren nihai liste hazırlanmıştır. Bu liste bir üniversite öğrencisiörneklemine sunularak her bir sıfat için beğenirlik ölçümleri alınmıştır. Son olarak, farklı bir üniversite öğrencisiörnekleminde test-tekrar test güvenirlik katsayıları hesaplanmıştır. Buna ek olarak, beğenirlik ölçümlerinin geçerliğini sınamak için iki denence geliştirilmiştir. Birinci denenceyi destekler şekilde havuzdaki kişilik sıfatlarınınTürkçe’deki kullanım sıklığı ile çalışmada ölçülen beğenirlik puanları arasında pozitif korelasyon gözlenmiştir.Ayrıca, ikinci denencede önerildiği üzere, olumsuz kişilik sıfatlarının düşük beğenirlik değerlendirmelerinin, olumlukişilik sıfatlarının yüksek beğenirlik değerlendirmelerinden daha güçlü olduğu da etki büyüklüğü ölçümleriyle tespit edilmiştir. Çalışmanın sınırlılıkları göz önünde bulundurularak, oluşturulan veritabanının Türkiye’de yapılacakbenlik kavramı, kalıpyargılar, prototipler, izlenim oluşturma ve bellek süreçleri gibi çeşitli başlıklardaki çalışmalarayöntemsel bir kaynak olacağı düşünülmektedir.Review Citation - WoS: 24Citation - Scopus: 243d Bioprinting Tissue Analogs: Current Development and Translational Implications(Sage Publications inc, 2023) Liu, Suihong; Cheng, Lijia; Liu, Yakui; Zhang, Haiguang; Song, Yongteng; Park, Jeong-Hui; Ramalingam, Murugan; 01. Atılım UniversityThree-dimensional (3D) bioprinting is a promising and rapidly evolving technology in the field of additive manufacturing. It enables the fabrication of living cellular constructs with complex architectures that are suitable for various biomedical applications, such as tissue engineering, disease modeling, drug screening, and precision regenerative medicine. The ultimate goal of bioprinting is to produce stable, anatomically-shaped, human-scale functional organs or tissue substitutes that can be implanted. Although various bioprinting techniques have emerged to develop customized tissue-engineering substitutes over the past decade, several challenges remain in fabricating volumetric tissue constructs with complex shapes and sizes and translating the printed products into clinical practice. Thus, it is crucial to develop a successful strategy for translating research outputs into clinical practice to address the current organ and tissue crises and improve patients' quality of life. This review article discusses the challenges of the existing bioprinting processes in preparing clinically relevant tissue substitutes. It further reviews various strategies and technical feasibility to overcome the challenges that limit the fabrication of volumetric biological constructs and their translational implications. Additionally, the article highlights exciting technological advances in the 3D bioprinting of anatomically shaped tissue substitutes and suggests future research and development directions. This review aims to provide readers with insight into the state-of-the-art 3D bioprinting techniques as powerful tools in engineering functional tissues and organs.
