İzmir, Sibel

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Izmir,S.
İzmir,S.
İ.,Sibel
Sibel, İzmir
İzmir, Sibel
İzmir S.
Izmir, Sibel
S.,Izmir
Sibel, Izmir
I.,Sibel
İ., Sibel
Izmir,Sibel
S.,İzmir
Sibel İzmir
I., Sibel
S., Izmir
Izmir, Sibel
Izmır, Sibel
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
sibel.izmir@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

19

Articles

7

Citation Count

0

Supervised Theses

11

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 19
  • Master Thesis
    Çağdaş oğul: Hamlet'in yeniden yazımları olarak Ölü Babalar Kulübü ve Fındık Kabuğu
    (2024) Özkan, Kaan; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Bu tezde William Shakespeare'in Hamlet adlı eserine odaklanan ve bu eseri yeniden ele alan Matt Haig'in Ölü Babalar Kulübü (2006) ve Ian McEwan'ın Fındık Kabuğu (2016) Harold Bloom'un etkinin endişesi adlı teorisi vasıtasıyla incelenmektedir. Bloom'un aynı ismi taşıyan Etkilenme Endişesi (1973) isimli kitabında tanıtılmış olan bu teori bir ata yazarın varisi üzerindeki etkisini ve yeni yazarın bu etkiden kurtulma yollarını açıklar. Bloom altı aşama ve mekanizma sunarak sadece yeni yazarların atalarından kopma sürecini kolaylaştırmakla kalmaz, aynı zamanda eleştirmenlerin de incelemelerinde kullanabilecekleri bir yöntem oluşturur. Tez boyunca etkilenmenin endişesi teorisi bağlamında incelenen bu eserlerin öncelikle bu etkiden kurtulmak için izledikleri yollar, daha sonra ise bu çabanın sonucunda eserlerin merkezinde barındırdıkları hikâyeyi yansıtış şekilleri ve sebepleri sorgulanarak gözlemlenir. Her ne kadar merkezlerinde Shakespeare'in Hamlet'ini barındırsalar da hem Ölü Babalar Kulübü (2006), hem de Fındık Kabuğu (2016) yazım süreçlerinde merkezlerinde barındırdıkları bu hikâyeyi kendi amaçlarına uygun olarak yeniden yapılandırırlar. Etkilenme endişesi teorisi ile incelenmesi sonucunda bu eserlerin Hamlet'in merkezindeki hikâyeyi barındırmalarıyla beraber aynı zamanda eserlerinin merkezinde Hamlet'ten farklı bir yapı ve amaç barındırmaları dolayısıyla bireysel birer yeniden yazım oldukları gözlemlenir. Bu tezde Ölü Babalar Kulübü'nde (2006) dramatik bir olay yaşayan on bir yaşında çağdaş bir evlat üzerinden babanın hayaletinin psikolojik bir ürün olarak sunulduğu ve bu vasıtayla yazarın anlatıcısının bu tecrübesine odaklandığı, Fındık Kabuğu'nda (2016) ise Hamlet'i bir fetüse indirgeyerek ve Shakespeare'in Hamlet'inin düşünmek için ihtiyaç duyduğu alanı ona sağlayarak baş karakterinin ikilemlerinin derinine inip verilecek kararın Hamlet'in inisiyatifine bırakıldığı, böylece toplumsal ve geleneksel beklentiler yerine nihai kararın vicdan ve sevgi temeline dayandığı gösterilmektedir.
  • Article
    Citation Count: 3
    The Oscillation Between Dramatic and Postdramatic Theatre: Mark Ravenhill's Shopping and F***ing
    (Gunter Narr verlag, 2017) Izmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Drama and theatre, which are distinctive forms of art, stand among those concepts which are often used interchangeably regardless of their uniqueness. In order to contextualize and reassess this relationship between drama and theatre, Hans-Thies Lehmann, a German scholar and theoretician, has provided a useful formulation in his ground-breaking study Postdramatic Theatre. He claims that theatre has been subordinated by drama particularly in western cultures until the 1960s. This has naturally resulted in a domineering position of the dramatic text and the playwright in the final production. Lehmann argues that since the 1960s western theatre has demonstrated an interest in creating theatrical productions which display an equal treatment of the playtext, playwright, director, performers, costumes, decor, etc. in order to subvert the rooted hierarchal order. In his book, he does not neglect to mention that British "in-yer-face" dramatists are also among those who have influenced the emergence of German-based productions with their shock tactics to capture the audience. In such productions, the events happening on the stage make the audience feel as if they are attacked. The British playwright, Mark Raven hill, is one of such in-yer-face dramatists. This study will offer an exploration of Ravenhill's Shopping and F***ing in the light of Lehmann's theory of post dramatic theatre. The study puts forward that the play under examination goes beyond the confines of in-yer-face sensibility and exhibits a tension between dramatic and postdramatic theatre.
  • Article
    Citation Count: 0
    Liminality, Resilience and Refugeehood in Zinnie Harris’s How to Hold Your Breath
    (2023) İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    The dystopian play How to Hold Your Breath (2015) written by Scottish playwright Zinnie Harris not only echoes a bleak future, but also visualises a subversive narrative in which Europe goes through an economic collapse, and Europeans become refugees, trying to immigrate to African countries on boats. Dana, the protagonist who is an expert in customer relations with a university degree and ambitious career plans, and her sister Jasmine are seen getting on a boat and trying to reach Alexandria, Egypt just like many other Europeans. It is not coincidental that Dana’s and her sister’s lives turn topsy-turvy after Dana’s having a sexual intercourse with a man working for the United Nations named Jarron who claims that he is a demon. Due to a couple of catastrophic events orchestrated by the demon, both women get drowned at the end like a majority of refugees in recent years. In this study, the experiences of Dana and Jasmine throughout the play and their resilience will be explored within the framework of the concept of “liminality” with a special focus on the meaning and (im) possibility of going beyond liminality. The article contends that Zinnie Harris in her play critically revisits the refugee problem in order to unsettle Europeans and European politics and to demonstrate how refugees are made the victims of personal/political expediency by ironically putting the audience/readers in a liminal situation.
  • Conference Object
    Citation Count: 0
    DRAMATIC AND POSTDRAMATIC STRATEGIES IN MARK RAVENHILL'S POOL (NO WATER)
    (Dakam Publishing, 2014) Izmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    [No Abstract Available]
  • Article
    Citation Count: 0
    Shakespeare Oyunlarında Yozlaşmanın Aynası: İntikam
    (2023) İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Genel anlamda intikam oyunu, kahramanın bazen hayali olarak, bazen gerçekte adaletsizliğe ve/veya hasara maruz kaldığı ve haksızlığa uğradığı için intikam peşinde koştuğu Kraliçe Elizabeth ve Kral James dönemi dramasının bir türüdür. Erken modern kültürde intikam kavramına yaklaşım çelişkiler içerirdi. İntikam feodal dünyada kabul edilen ve onaylanan bir şeydi. Ancak erken modern dönemde intikam alma sorumluluğu yalnızca Tanrı'ya aitti. İntikamcının başarısıyla sonuçlanan oyunlar, feodal kuralların Hıristiyanlığın içerdiği değerlerden daha güçlü olduğunun göstergesidir. Hıristiyanlıkta tek intikamcının Tanrı olabileceği şeklindeki intikam anlayışı, hükümdarın Tanrı'yı temsil ettiğine inanıldığı için aslında övülmüştür. Dolayısıyla erken modern dönem intikam oyunları, özellikle de intikam trajedileri konuya ilişkin bu ikili düşünceyi yansıtıyordu. Şüphesiz Shakespeare, Rönesans döneminin intikam kavramına karşı kendi zamanının kararsız yaklaşımını örnekleyen oyun yazarları arasındaydı. Bu çalışma, Shakespeare'de intikam kavramına odaklanarak yazarın Venedik Taciri, Julius Caesar ve Hamlet adlı oyunlarında intikam temasını sosyal/siyasi yozlaşma ve eşitsizliği yansıtmak ve hatta vurgulamak için kullandığını göstermektedir. Bu nedenle makale, Shakespeare'in intikam tasvirinin seçilen oyunlarda adaleti ve yargı sistemini resmetmek için sağlam bir metafor haline dönüştüğünü ileri sürmektedir.
  • Article
    Citation Count: 0
    When Anger Turns into Rage: Displacement in John Osborne'sLook Back in Anger
    (Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2022) Izmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    [No Abstract Available]
  • Article
    Citation Count: 0
    SHAKESPEARE’S MASTERY OF PLOT AND COMEDY IN MUCH ADO ABOUT NOTHING
    (2021) İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    It is a well-known fact that WilliamShakespeare, just like many of hiscontemporaries, was influenced by earlierliterary and non-literary sources while he waswriting his plays. However, Shakespeare didnot remain true to the sources by which hewas inspired neither in terms of content norform. Much Ado About Nothing, which hewrote by making use of the features of NewComedy genre that had emerged in theAncient Greece, is undoubtedly an indicativeof his mastery of plot and comedy. Theplaywright, while utilizing the genre of NewComedy, brought novelties to the playshowing his genius and he knitted, so tospeak, the plot structure in a conscientiousmanner. This study aims to analyse themastery of Shakespeare in creating the plotstructure and comedy, to show the features ofthe New Comedy he made use of and toinvestigate the elements which are purelyShakespearean in Much Ado About Nothing.
  • Article
    Citation Count: 0
    Transformative Potential and Utopian Performative: Postdramatic Hamlet in Turkey
    (Lodz Univ Press, 2022) Izmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Turkey is among those Non-Anglophone countries which have had a keen interest in Shakespeare and his plays for over two hundred years. When it comes to the staging of Shakespeare in Turkey, especially when protagonists or leading roles are considered, "overacting" is one of the most notable techniques highlighting, presumably, the spirit of the Renaissance and Jacobean times. Still, in recent years, there have been some productions which try to challenge and deconstruct the traditional ways of staging a Shakespearean play. One of such productions is Hamlet of Istanbul State Theatre, directed by Isil Kasapoglu in 2014, in which the director makes use of postdramatic theatre techniques. As the play begins, the audience sees a huge red jewel box which has been placed onto the centre of the stage. Soon after it is opened, it becomes clear that the character coming out of the box is playing and enacting not only the role of Hamlet but also many other roles in the play. Disrupting the habitual Shakespearean staging which heavily relies on mimesis in a closed "fictive cosmos" (Lehmann 22), the production, more strikingly, allows for an innovative Shakespearean acting as an innovative Shakespearean acting possible as the actor acts out all the major roles, such as Hamlet, Claudius, Gertrude, Ophelia, Polonius, etc., in such various ways as holding dummies in his hands and enacting their roles in monologues and dialogues. Fusing Hans-Thies Lehmann's theory of postdramatic theatre with Jill Dolan's argumentation on utopian performative, this study will investigate how postdramatic theatre techniques challenge the traditional Shakespearean performance and contends that postdramatic theatre techniques used in Kasapoglu's Hamlet contribute to the utopian performative and the possibility of creating a utopian impulse in the audience. The paper thus will claim that postdramatic performance of Hamlet renders a utopian performative possible by presenting a transformative potential in the audience members which engages in our present moment.
  • Article
    Citation Count: 4
    The oscillation between dramatic and Postdramatic Theatre: Mark Ravenhill's Shopping and F∗∗∗ing
    (Gunter Narr Verlag, 2017) Izmir,S.; Department of English Language and Literature
    Drama and theatre, which are distinctive forms of art, stand among those concepts which are often used interchangeably regardless of their uniqueness. In order to contextualize and reassess this relationship between drama and theatre, Hans-Thies Lehmann, a German scholar and theoretician, has provided a useful formulation in his ground-breaking study Postdramatic Theatre. He claims that theatre has been subordinated by drama particularly in western cultures until the 1960s. This has naturally resulted in a domineering position of the dramatic text and the playwright in the final production. Lehmann argues that since the 1960s western theatre has demonstrated an interest in creating theatrical productions which display an equal treatment of the playtext, playwright, director, performers, costumes, décor, etc. in order to subvert the rooted hierarchal order. In his book, he does not neglect to mention that British "in-yer-face" dramatists are also among those who have influenced the emergence of German-based productions with their shock tactics to capture the audience. In such productions, the events happening on the stage make the audience feel as if they are attacked. The British playwright, Mark Ravenhill, is one of such in-yer-face dramatists. This study will offer an exploration of Ravenhill's Shopping and F∗∗∗ing in the light of Lehmann's theory of postdramatic theatre. The study puts forward that the play under examination goes beyond the confines of in-yer-face sensibility and exhibits a tension between dramatic and postdramatic theatre.
  • Master Thesis
    Shakespeare'in Othello ve Venedik taciri oyunlarında Rönesans Dönemi'ndeki ataerkil toplum
    (2021) Alkasım, Ibrahım Nashwan Salım; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Bu tez, Shakespeare'in Othello ve Venedik Taciri oyunlarında ataerkillik kavramını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu iki oyun, Ortaçağ ve Rönesans döneminde erkek egemen toplumun kadınları nasıl etkilediğini göstermektedir. Bu çalışmanın amacı, Othello ve Venedik Taciri'ni feminist bir bakış açısıyla incelemektir. Ayrıca bu tez, bu iki oyunun kadın karakterlerinin ataerkil topluma nasıl başkaldırdığını tartışacaktır. Bu tez, genel olarak önceki dönemlerde ve özel olarak Rönesans döneminde kadınların çektiği acıları konu almaktadır. Rönesans döneminde, kadınların kendilerini ispatlamak için erkekler kadar fazla bir şansı olmadığı söylenebilir. Ataerkil toplumda, kadının rolünü ortadan kaldırmak için her türlü baskı uygulanıyordu. Teorik bölüm, Rönesans döneminde kadınların eğitim, iş ve toplumdaki rolleri açısından çektikleri sıkıntılarla ilgili gerçekleri ve ayrıntıları ele alacaktır. Buna ek olarak, bu bölüm, Simone de Beauvoir'ın İkinci Cinsiyet teorisini ve Virginia Woolf'un denemesi Kendine Ait Bir Oda'yı ele alacaktır. Sonraki iki bölüm, Shakespeare'in Othello ve Venedik Taciri oyunlarındaki kadın karakterler Desdemona, Portia ve Jessica'nın rollerini ve onların toplum üzerindeki etkilerini ve onları yalnızca ikinci cinsiyet olarak gören bir toplumda rollerinin ve tepkilerinin nasıl olacağını tartışacak.