İzmir, Sibel

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Izmir,S.
İzmir,S.
İ.,Sibel
Sibel, İzmir
İzmir, Sibel
İzmir S.
Izmir, Sibel
S.,Izmir
Sibel, Izmir
I.,Sibel
İ., Sibel
Izmir,Sibel
S.,İzmir
Sibel İzmir
I., Sibel
S., Izmir
Izmir, Sibel
Izmır, Sibel
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
sibel.izmir@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

19

Articles

7

Citation Count

0

Supervised Theses

11

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 19
  • Article
    Citation Count: 4
    The oscillation between dramatic and Postdramatic Theatre: Mark Ravenhill's Shopping and F∗∗∗ing
    (Gunter Narr Verlag, 2017) İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Drama and theatre, which are distinctive forms of art, stand among those concepts which are often used interchangeably regardless of their uniqueness. In order to contextualize and reassess this relationship between drama and theatre, Hans-Thies Lehmann, a German scholar and theoretician, has provided a useful formulation in his ground-breaking study Postdramatic Theatre. He claims that theatre has been subordinated by drama particularly in western cultures until the 1960s. This has naturally resulted in a domineering position of the dramatic text and the playwright in the final production. Lehmann argues that since the 1960s western theatre has demonstrated an interest in creating theatrical productions which display an equal treatment of the playtext, playwright, director, performers, costumes, décor, etc. in order to subvert the rooted hierarchal order. In his book, he does not neglect to mention that British "in-yer-face" dramatists are also among those who have influenced the emergence of German-based productions with their shock tactics to capture the audience. In such productions, the events happening on the stage make the audience feel as if they are attacked. The British playwright, Mark Ravenhill, is one of such in-yer-face dramatists. This study will offer an exploration of Ravenhill's Shopping and F∗∗∗ing in the light of Lehmann's theory of postdramatic theatre. The study puts forward that the play under examination goes beyond the confines of in-yer-face sensibility and exhibits a tension between dramatic and postdramatic theatre.
  • Master Thesis
    John Arden'ın Çavuş Musgrave'in Dansı ve Edward Bond'un Kuzeye Giden İnce Yol'unda epik tiyatro unsurları
    (2022) İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Bu tezin amacı John Arden'ın Çavuş Musgrave'in Dansı ve Edward Bond'un Kuzeye Giden İnce Yol oyunlarındaki epik tiyatro unsurlarının nasıl ele alındığını ve epik tiyatro konseptinin iki yazarın oyunlarına nasıl uyarladığını incelemektir. Tezin teori bölümünde bu tiyatro türünün ortaya çıkışı, geleneksel tiyatrodan hangi yönleriyle ayrıldığı, ele aldığı konular ve Bertolt Brecht'in geliştirdiği epik tiyatro unsurları ayrıntılı olarak açıklanmıştır. Çavuş Musgrave'in Dansı ve Kuzeye Giden İnce Yol adlı oyunlardaki epik tiyatro unsurları açıklanmış ve oyunlarda epik tiyatro kavramının bu yazarlar tarafından nasıl ele alındığı incelenmiştir. Sonuç olarak Britanya'da epik tiyatronun en önemli temsilcileri olarak kabul edilen John Arden ve Edward Bond oyunlarında epik tiyatronun unsurlarından faydalanmışlardır. İki yazar da sosyal ve politik konuları ele alarak yabancılaştırma yöntemi ile seyirci üzerinde eleştirel bir bakış açısı oluşturmaya çalışmıştır. Edward Bond Kuzeye Giden İnce Yol adlı oyununda John Arden'dan farklı olarak kendisinin Aggro-Effect olarak tanımladığı bir unsur kullanmıştır. Bu unsur ile sahnede gösterilen şiddetin yarattığı şok ve saldırganlık gibi duygular üzerinden epik tiyatronun da oluşturmak istediği sorgulama sürecine seyirciyi yönlendirmeyi hedeflemiştir.
  • Article
    Citation Count: 0
    Shakespeare Oyunlarında Yozlaşmanın Aynası: İntikam
    (2023) İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Genel anlamda intikam oyunu, kahramanın bazen hayali olarak, bazen gerçekte adaletsizliğe ve/veya hasara maruz kaldığı ve haksızlığa uğradığı için intikam peşinde koştuğu Kraliçe Elizabeth ve Kral James dönemi dramasının bir türüdür. Erken modern kültürde intikam kavramına yaklaşım çelişkiler içerirdi. İntikam feodal dünyada kabul edilen ve onaylanan bir şeydi. Ancak erken modern dönemde intikam alma sorumluluğu yalnızca Tanrı'ya aitti. İntikamcının başarısıyla sonuçlanan oyunlar, feodal kuralların Hıristiyanlığın içerdiği değerlerden daha güçlü olduğunun göstergesidir. Hıristiyanlıkta tek intikamcının Tanrı olabileceği şeklindeki intikam anlayışı, hükümdarın Tanrı'yı temsil ettiğine inanıldığı için aslında övülmüştür. Dolayısıyla erken modern dönem intikam oyunları, özellikle de intikam trajedileri konuya ilişkin bu ikili düşünceyi yansıtıyordu. Şüphesiz Shakespeare, Rönesans döneminin intikam kavramına karşı kendi zamanının kararsız yaklaşımını örnekleyen oyun yazarları arasındaydı. Bu çalışma, Shakespeare'de intikam kavramına odaklanarak yazarın Venedik Taciri, Julius Caesar ve Hamlet adlı oyunlarında intikam temasını sosyal/siyasi yozlaşma ve eşitsizliği yansıtmak ve hatta vurgulamak için kullandığını göstermektedir. Bu nedenle makale, Shakespeare'in intikam tasvirinin seçilen oyunlarda adaleti ve yargı sistemini resmetmek için sağlam bir metafor haline dönüştüğünü ileri sürmektedir.
  • Master Thesis
    George Orwell, Hayvan Çiftliği ve William Golding Sineklerin Tanrısı Romanlarındaki Hegemonyanın Tasviri
    (2021) Sesh, Younus; İzmir, Sibel; Izmır, Sibel; Department of English Language and Literature
    Hegemonyagücü, edebi çalışmalarda sık sık karşımıza çıkan bir sosyal fenomendir.'Eugemonia' kelimesi Antik Yunan döneminden gelmektedir ve liderlik otoritesinin bir bölgede sürdürülmesi anlamını taşımaktadır. Bu çalışma; George Orwell'in Hayvan Çiftliği, ve William Golding'in Sineklerin Tanrısı, eselerindeki hegemony gücünü incelemektedir. İki romanda da karakterler güçsüz olanları öyle bir bastırıyor ki bastırılan grubun rıza gösterdiğine tanıklık ediyoruz. Hegemonya, baskıcı system ve uygulamalarda kullanılan resmi olmayan bir tabirdir. Bu çalışma, Gramsci'nin hegemony veya otorite teorisinin entelektüel ve kültürel sebeplerle sürdürülmesini ve bunların sosyal kurumlar tarafından gerçekleştirilip gücü elinde tutanların sosyal değerler, ortakkanılar, inançlar, ilhamlar, vizyon ve davranış üstündeki önemli etkisini konu almaktadır.
  • Master Thesis
    Oscar Wilde'in Önemsiz Bir Kadın ve Ciddi Olmanın Önemi Adlı Oyunlarında Sosyal Eleştiri
    (2021) Güneş, Müjde; Güneş, Müjde; İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of Modern Languages; Department of English Language and Literature
    Bu tez, Oscar Wilde'ın eserleri ve sanat üzerine düşünceleri arasındaki çelişkiyi Önemsiz Bir Kadın ve Ciddi Olmanın Önemi oyunları aracılığıyla incelemeyi amaçlamaktadır. Wilde, bir sanat eserinin mesaj vermemesi veya herhangi bir ahlaki ders içermemesi gerektiğini savunsa da, yapıtlarının çoğu ahlaki bir ders veya sınıf ayrımları, cinsiyet rolleri, evlilik, ahlak ve eğitim gibi birçok sosyal konuya doğrudan eleştiri içermektedir. Bireylerin toplumda kabul edilebilmeleri için maske takmaları gerektiğini düşünen Wilde, eserleri ahlak dışı olarak sertçe eleştirildikten sonra, 'Sanat için Sanat' görüşünü savunan sanat anlayışını Viktorya toplumunun ahlak anlayışına karşı bir maske olarak kullanmaya başladı. Wilde, Viktorya toplumunun geleneklerini ve değerlerini estetisizm ve dandy tarzıyla yıkmaya çalışan bir asiydi ama aynı zamanda oyunu toplumun kurallarına göre oynadı ve eserleri, sözleri ve imajı kadar yıkıcı değildi. Dandy karakterini hem karakter olarak hem de dış görünüş olarak içinde yaşadığı toplumun ikiyüzlülüğüne ve sığlığına karşı savunma amaçlı kullandığı söylenebilir. Önemsiz Bir Kadın ve Ciddi Olmanın Önemi adlı oyunlarında, Viktorya döneminin pek çok yönünü ve Viktorya dönemi insanlarının çokça önemsediği ciddiyet, saygınlık ve ahlak gibi kavramları dandy karakterinin nükteli sözleri ve paradoksları aracılığıyla eleştirmiştir, bu nedenle bu oyunlar, yazarın sanat anlayışının eserleriyle çelişmesine örnek oluşturmaktadır.
  • Doctoral Thesis
    İngiliz Tiyatrosunda Postdramatik Eğilimler: Mark Ravenhill Oyunları
    (2014) İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Canlı, Sifat Gülsen; Canlı, Gülsen; Department of English Language and Literature
    Kendine özgü sanat formları olan drama ve tiyatro biricik olma durumlarına bakılmaksızın sıkça birbirinin yerine kullanılan kavramlar arasındadır. Hiç şüphe yok ki bu durum her iki sanat dalının da anlamlı bir varoluşa sahip olabilmek için birbirlerine ihtiyaç duymalarından kaynaklanır. Diğer bir deyişle, oyun metinleri sahnelendikleri zaman daha değerli hale gelirken aynı şekilde metinsiz bir tiyatro düşünmek neredeyse imkânsızdır. Alman bilim adamı ve kuramcı Hans-Thies Lehmann, drama ve tiyatro arasındaki bu ilişkiyi bir bağlama oturtmak ve yeniden değerlendirmek amacıyla ses getiren çalışması Postdramatik Tiyatro adlı kitabında yeni bir yapılandırmaya gitmektedir. Lehmann kitabında 1960'lı yıllara kadar batı tiyatrosunun dramanın boyunduruğu altında kaldığını öne sürer. Bu durum da kaçınılmaz olarak dramatik metnin ve oyun yazarının en son ortaya çıkan üründe otoriter bir pozisyon edinmesiyle sonuçlanmıştır. Lehmann, bu kökleşmiş hiyerarşik düzeni bozmak için, 1960'lardan bu yana batı tiyatrosunun tiyatro metnine, oyun yazarına, oyunculara, kostümlere, dekora vb. eşit yaklaşan tiyatro ürünleri üretme çabası içinde olduğuna inanır. Lehmann, kitabının tarihsel avangartlardan 20. yüzyılın sonlarına kadarki dönemi ele aldığı kısmında oyun yazarlarının özellikle gerçekçi ve doğalcı tiyatronun estetik kurallarından nasıl uzaklaşıp postdramatik tiyatronun ortaya çıkmasını nasıl hızlandırdıklarını anlatmaktadır. Lehmann, İngiliz suratına tiyatro yazarlarının da sahnede olan olaylardan ve şok taktiklerden dolayı kendini adeta saldırıya uğramış gibi hisseden seyirciyi ele geçirme yöntemleriyle Alman asıllı postdramatik tiyatronun ortaya çıkmasında etkili olduklarını söyler. İngiliz oyun yazarı Mark Ravenhill bu tarz yazarlardan biridir. Oyunlarında aşırı boyutlarda kullandığı fiziksel ve sözel şiddetten dolayı Ravenhill suratına tiyatronun öncülerinden biri olarak görülmektedir ve oyunları sıkça bu sanatsal hareketin ışığı altında incelenmiştir. Bu tez Ravenhill'in oyunlarına sadece içerik açısından bakmaya engel olmak ve oyunlarda hem içeriğe hem de forma eşit yaklaşabilmek için Lehmann'ın postdramatik tiyatro teorisinin kullanmaktadır. Çalışma, Ravenhill'in oyunlarında suratına tiyatronun sınırlarını aşarak dramatik ve postdramatik tiyatronun özelliklerini sergilediğini iddia eder. Tez, analizini Ravenhill'in Shopping and Fucking, Faust is Dead ve Pool (No Water) isimli oyunları üzerinden yürütmektedir. Bu yaklaşım oyun yazarının yapıtlarına sadece metin açısından değil, seyirci/sahne, oyun yazarı/yönetmen ilişkilerinin yanı sıra oyunlarda kullanılan sözel ve fiziksel şiddet, olay örgüsü, reji vb. gibi kavramları düşünerek teatral açıdan bakmamızı da sağlamaktadır. Anahtar kelimeler: Dramatik tiyatro, postdramatik tiyatro, Hans-Thies Lehmann, suratına tiyatro, Mark Ravenhill, Shopping and Fucking, Faust is Dead, Pool (No Water).
  • Master Thesis
    The Portrayal of the 'turk in Tamburlaine the Great and a Christian Turned Turk
    (2022) Topçu, Esra Nur; İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Tarihte Türkler güçlendikçe hem korku hem de merak uyandırmışlardır. Erken Modern Dönem İngiliz Dramasında yazılan pek çok oyunda 'Türklük' kavramının işlendiği görülmektedir. Türklere yönelik bu algı ve merak, birçok oyun yazarının oyunlarında Türkleri yanlış tanıtmasına yol açmıştır. Bu tez, 16. ve 17. yüzyıllarda İngiliz tiyatrosunda Türklerin nasıl tasvir edildiğini incelemektedir. Bu çalışmada seçilen iki eser, Christopher Marlowe'un Tamburlaine the Great ve Robert Daborne'nun A Christian Turn'd Turk oyunu, Erken Modern İngiliz oyunlarıdır ve her ikisi de Türk karakterlerini ve tarihi unsurları içerir. Söz konusu iki oyun, Türklerin ve genel olarak Türk tarihinin nasıl taraflı bir şekilde tasvir edildiğini göstermektedir. Çalışmanın birinci bölümünde, Erken Modern İngiliz Tiyatrosunda Türklük algısının yanı sıra Osmanlı ve İngiliz İmparatorluklarının tarihsel geçmişleri ve aralarındaki etkileşimleri, ikinci ve üçüncü bölümlerde; Tamburlaine the Great ve A Christian Turn'd Turk adlı iki oyunun olay örgüleri ve ardından oyunların Türklerin nasıl ve hangi açılardan önyargı ile temsil edildikleri ele alınmaktadır. Ayrıca, incelenen oyunlara esin kaynağı olan Osmanlı İmparatorluğu ve imparatorluğun fetih politikasının kültürel arka planı da ele alınmaktadır. Bunun yanı sıra bu tez, topraklarını ve vatandaşlarını başka bir imparatorluğa ve dine kaptırma korkusu yaşayan İngiltere'de söz konusu korkudan kaynaklanan çelişkilere de odaklanmaktadır.
  • Article
    Citation Count: 0
    Shakespeare’s Mastery of Plot and Comedy in Much Ado About Nothing
    (2021) İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    It is a well-known fact that WilliamShakespeare, just like many of hiscontemporaries, was influenced by earlierliterary and non-literary sources while he waswriting his plays. However, Shakespeare didnot remain true to the sources by which hewas inspired neither in terms of content norform. Much Ado About Nothing, which hewrote by making use of the features of NewComedy genre that had emerged in theAncient Greece, is undoubtedly an indicativeof his mastery of plot and comedy. Theplaywright, while utilizing the genre of NewComedy, brought novelties to the playshowing his genius and he knitted, so tospeak, the plot structure in a conscientiousmanner. This study aims to analyse themastery of Shakespeare in creating the plotstructure and comedy, to show the features ofthe New Comedy he made use of and toinvestigate the elements which are purelyShakespearean in Much Ado About Nothing.
  • Master Thesis
    Seçilmiş İngiliz queer romanlarında kadın maskülenlikler: Radclyffe Hall'un The Well of Loneliness ve Sarah Waters'ın Tipping the Velvet adlı romanları
    (2023) Öztürk, Merve; İzmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    Kadın eşcinselliği edebiyatta 20. Yüzyılda görünür olmaya başlamıştır. Öncesinde şifrelenmiş veya çok sıkı arkadaşlıklar arkasına gizlenmiş bir kadın eşcinsel edebiyatı vardır. Yüzyılın başında seksologların çalışmaları ile lezbiyenlik konuşulur hale gelir. Lezbiyen tanımı ise erkek seksologların eserleri doğrultusunda 'maskülenlik' ile ilişkilendirilir. Yüzyılın başındaki lezbiyenler erkek olmak isteyen kadınlar olarak tanımlanırken yüzyılın sonunda özneleri tarafından kendi kimliklerine dair farklı teorilerini okuruz. İngiltere'de yazılmış ilk 'açık' lezbiyen roman olarak kabul edilen The Well of Loneliness (1928) adlı eserde döneminin seksologlarının teorilerine romanda pek çok yerde rastlarız. Başkahramanı Stephen Gordon maskülenliğini ancak erkek olmak istemekle ilişkilendirir. Gordon'un lezbiyenliği transseksüellik üzerinden değerlendirilse de bu tezde onun maskülenliği döneminde adlandırılmayan 'kadın maskülenliği' üzerinden incelenecektir. Tipping the Velvet (1998) ise alternatif bir Viktoryen dönem sunar; Waters, eşcinselliğin açıkça yaşandığı bir neo-Viktoryen topluluğu yaratır. Romanda queer teoriyi açıkça görürüz; başkahramanı Nancy Astley'in cinselliği döneminin ve günümüzde de kabul gören lezbiyen maskülenliğini yansıtır. Kadın maskülenliğini anlamlandırmak için erkek maskülenliğine ihtiyaç duyulmaz. Erkek kılığı ile görünür olduktan sonra cinsel kimliğini aramaya başlar. Cinsiyet rollerini 'giyer', 'çıkartır' ve en sonunda lezbiyen kimliği ve kadın maskülenliği arasındaki dengeyi bulur. Erkek olmasına ya da erkek gibi davranmasına gerek yoktur. Böylelikle, bu tezde kadın maskülenlik kavramı birbirinden çok farklı olan iki başkahraman üzerinden incelenecektir
  • Conference Object
    Citation Count: 0
    Dramatic and Postdramatic Strategies in Mark Ravenhill's Pool (no Water)
    (Dakam Publishing, 2014) Izmir, Sibel; İzmir, Sibel; Department of English Language and Literature
    [No Abstract Available]