Diğer Yayınlar / Other Publications
Permanent URI for this collectionhttps://ada.atilim.edu.tr/handle/123456789/27
Browse
Browsing Diğer Yayınlar / Other Publications by Subject "architecture"
Now showing 1 - 17 of 17
- Results Per Page
- Sort Options
Article BİR İÇ MİMARLIK STÜDYO EĞİTİM MODELİ DENEYİMİ(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignMimarlık ve iç mimarlık eğitiminde stüdyoda çalışma genel olarak, masa başı kritik ve belirli aralıklarda öğrencilerin ürünlerinin değerlendirildiği jürilerden oluşmaktadır. Bu sistemin bazı avantajları olmasına karşın, sorunları da bulunmaktadır. Bunların başında farklı öğretim elemanlarından alınan bireysel görüşlerin öğrencide çelişkiler yaratması, öğrencilerin diğerlerine yapılan eleştirilerden kendi projeleri için ders çıkaramaması, projenin üzerinde kalem oynatılması ve giderek öğretim elemanlarının projeleri kendileriyle özdeşleştirebilmeleri, öğrencilerde sıkça rastlanan hata veya eksiklerin herbir öğrenciye tekrar tekrar hatırlatılmak zorunda kalınması gibi sakıncalar gelmektedir.thesis.listelement.badge ÇAĞDAŞ SANAT MÜZESİ YAPILARINDA İÇ MEKÂN TASARIMI: MÜZE EVLİYAGİL ÖRNEĞİ(2019) Kalyoncuoğlu, MerveBu tez çalışmasında müze kavramı ele alınarak kattığı değerler üzerinearaştırma yapılmıştır. Müze; sanat eserlerinin sergilendiği, kültür varlıklarınınkorunduğu mekânlar olarak yalın ve sade bir şekilde tanımlanabilir. Çağdaş SanatMüzeleri; koleksiyonerlerin, ressamların, seramik sanatçılarının, tasarımcıların veeğitimcilerin profesyonel organizasyonlar hazırladıkları merkezlerdir. Müzede, insaneli ile yapılmış tasarımlar, objeler hakkında bilgi sahibi olunabileceği gibiyurtdışında yaşayan koleksiyonerler bilgilendirilerek, sunum ve görselleşmeleraracılığı ile davet ve organizasyonlar planlanmaktadır. Bu tezin amacı; Müze ve özelolarak bulunan Çağdaş Sanat Müzeleri kavramsal açıdan inceleyerek, yurtiçi veyurtdışında bulunan çağdaş sanat müzelerinin sanatseverlere kattıkları mekânlar,değerler, kültürel etkiler ve sosyalleşme alanları üzerine araştırma yapmaktadır.Çağdaş Sanat Müzeleri, günümüzde yeni yeni yer ederek, yaptıklarıfaaliyetler, sergileme teknikleri ve yöntemler ile toplum için çekici hale gelen,toplumun sosyalleşmesine katkı sağlayarak da müzecilik anlayışının en önemlibileşenlerindendir. Topluma müze içerisinde sualsiz ve sorgusuzca gezinme anlayışıkatmıştır.Ankara’nın İncek semtinde yer alan; modern ve çağdaş sanat koleksiyonlaraev sahipliği yapan ‘’Müze Evliyagil’’, Türkiyede bulunan müzelerden farklıözellikleri ile olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Araştırma ortamı olarakkullanılan ‘’Müze Evliyagil’’, 1200 metrekarelik bir alana kurulan, dört farklıkattan oluşan ve üç katta bulunan 750 m2’lik sergi alanları, zengin kütüphanesi, filmsalonu ve heykel bahçesi ile sunulmuş bir komplekstir. Müze Evliyagil, çağdaş sanatmüzesi olma önderliğinde, günümüzde mevcut olan müzelere göre koleksiyonlarıneserlerini, galerilerde birkaç hafta süren sergiler ile ziyaretçilerin eserleriincelemelerine vesile olması, görünmez eserlerin izlemek isteyen herkesesunulmasını hedeflemektedir. Bu çalışma ile Müze Evliyagil örneği, Çağdaş SanatMüzesi olma özelliği ile Türkiye ve Dünya’da bulunan farklı çağdaş sanat müzesiörnekleri ve özellikleri ile karşılaştırılarak ele alınmıştır.Article CAMİ VE KİLİSELERİN AKUSTİK ÖZELLİKLERİ(Bilim ve Teknoloji, 2015) Koçyiğit, Filiz; ArchitectureÖzellikle tek tanrılı inançlara sahip toplumların hareketlilikleri sonucu, bazı dini yapılar, zaman zaman ortak kullanılmış, genellikle de restore edilip yeniden kullanılmışlardır. Toplumsal hareketliliğin fazla olduğu bölgelerde bu durum zaman içinde birden çok kez tekrarlanmıştır. Mertola’da 12 yy.’da yapılan cami kiliseye dönüştürülürken, The Mosque– Cathedral of Córdoba (1236) Ortaçağ İslam camisi Katolik Hristiyan kilisesine dönüştürülmüştür. Kanada’da, Sydney’de, ve Nova Scotia’da bir Katolik kilisesi camiye çevrilmiştir. Girit’te ise Agios Titos kilisesi (962), 1856’da camiye cevrilmiş, 1923’de ise tekrar kilise olarak kullanılmaya başlaNmıştır (Şekil 2). Belçika’da bir papaz, kiliseyi bölgedeki Müslümanların belirli zamanlarda dua edebilmeleri için ibadete açmaktadır. Günümüzde ise Doğramacızade Ali Sami Paşa Camisi (2008), farklı dinlerin kullanımına hizmet edebilecek şekilde tasarlanmıştır. Genel olarak benzer amaçlara hizmet etmesine karşın bu mekânlar, yöntem farklarından dolayı farklı mimari form ve boyutlara, farklı iç mekan malzemelerine sahip olmayı gerektirmektedir.Article EĞİTİM YAPILARINDA EĞİTİM KALİTESİNİ ARTTIRMAK İÇİN AKUSTİK KONFORUN SAĞLANMASI(Bilim ve Teknoloji, 2015) Koçyiğit, Filiz; ArchitectureAkustik açıdan alıcı verici konumunda olan öğretmen ve öğrenci ilişkileri ve bu ilişkilerde kalitenin sağlanması, eğitim kalitesinin artmasında doğrudan etki yaratmaktadır. Bu etkinin güçlenebilmesi için de eğitim kurumlarında öğretmen öğrenci ilişkilerinin temel olduğu mekanlar olan sınıflar, laboratuvarlar, toplantı salonları ve atölyelerde akustik konforu gerektirmektedir. Bu durum, ne yazık ki genellikle günümüz okulları tasarlanırken ihmal edilmekte, tasarım ve uygulama aşaması bitip problemler ortaya çıktıktan sonra çözülmeye çalışılmaktadır. Ne yazık ki uygulama aşaması bitip kullanım sırasında ortaya çıkan sorunların çözümü ise çok daha zahmetli, mali külfeti fazla ve zaman alıcı olmakta ve sonuç her zaman istenilen gibi olmamaktadır.Article HASTANELERİN PEDİATRİ BÖLÜMLERİNDE GÜRÜLTÜ VE KULLANILABİLECEK ÇÖZÜM ANALİZLERİ(Bilim ve Teknoloji, 2015) Koçyiğit, Filiz; ArchitectureÜlkemizde yoğun hasta taleplerinden dolayı tam teşekküllü hastanelerde gürültü, önemli sorunlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastanelerin çocuk hastalıkları bölümünde ise gürültü sorunu daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. 0 – 18 yaş grubu çocukların hastanede, doktorlara karşı tepkisi farklıdır ve bu aralıktaki yaş grubu çocukların seslerinin frekansları da farklılık göstermektedir: 1) 0 – 5 yaş grubu çocukların seslerindeki frekans aralığında kız- erkek seslerinin frekans ayrımı azdır ve yüksek frekanslı sesler oluşturmaktadırlar. 6 – 12 yaş grubu çocuklarda ise kız- erkek seslerinde frekans ayrımı başlamakla birlikte yüksek frekanslı sesler oluşturmaktadırlar ve net ayrım görülmemektedir. 2) 13 – 15 yaş arası çocukların seslerinde frekans farkı başlamakta kız seslerinin tizliği artarken, erkek seslerinde kalınlaşmalar oluşmaktadır. 3) 16 – 18 yaş grubunda artık frekans ayrımları netleşmeye başlamaktadır. Küçük yaş gruplarında, ağlama, oyun amaçlı bağırma gibi seslerin yoğun olması yanında ortamdaki ses seviyesinin yüksekliği ve uğultu bu grupta sinirlilik, sabırsızlık, sızlanma ve ağlama eşiğini arttırmaktadır. Hastane yapılarının içinde bulunan cihazlardan, çevrelerindeki seslerin ve çalışma ortamından kaynaklanan seslerin gürültüye dönüşmesi çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratırken çocukların ürettiği ses düzeyini de arttırabilmektedir. Sürdürülmekte olan çalışmanın amacı iç mekan gürültüsüne dönüşen seslerin etkilerini araştırmak, gürültüyü doğrudan etkileyen çınlama sürelerini var olan örnekler üzerinde ölçmek, analizlerini yapmak elde edilen verilere dayanarak mimari tasarım yöntemleri ile alınabilecek önlemleri yalıtım unsurlarını tespit ederek mimari projelere yansıtmaktır.Article HASTANELERİN PEDİATRİ BÖLÜMLERİNDE GÜRÜLTÜ VE KULLANILABİLECEK ÇÖZÜM ANALİZLERİ(Cumhuriyet Gazetesi Bilim ve Teknoloji Eki, 2015) Bal Koçyiğit, Filiz; ArchitectureÜlkemizde yoğun hasta taleplerinden dolayı tam teşekküllü hastanelerde gürültü, önemli sorunlardan birisi olarak karşımıza çıkmaktadır. Hastanelerin çocuk hastalıkları bölümünde ise gürültü sorunu daha ciddi boyutlara ulaşmaktadır. 0 – 18 yaş grubu çocukların hastanede, doktorlara karşı tepkisi farklıdır ve bu aralıktaki yaş grubu çocukların seslerinin frekansları da farklılık göstermektedir: 1) 0 – 5 yaş grubu çocukların seslerindeki frekans aralığında kız- erkek seslerinin frekans ayrımı azdır ve yüksek frekanslı sesler oluşturmaktadırlar. 6 – 12 yaş grubu çocuklarda ise kız- erkek seslerinde frekans ayrımı başlamakla birlikte yüksek frekanslı sesler oluşturmaktadırlar ve net ayrım görülmemektedir. 2) 13 – 15 yaş arası çocukların seslerinde frekans farkı başlamakta kız seslerinin tizliği artarken, erkek seslerinde kalınlaşmalar oluşmaktadır. 3) 16 – 18 yaş grubunda artık frekans ayrımları netleşmeye başlamaktadır. Küçük yaş gruplarında, ağlama, oyun amaçlı bağırma gibi seslerin yoğun olması yanında ortamdaki ses seviyesinin yüksekliği ve uğultu bu grupta sinirlilik, sabırsızlık, sızlanma ve ağlama eşiğini arttırmaktadır. Hastane yapılarının içinde bulunan cihazlardan, çevrelerindeki seslerin ve çalışma ortamından kaynaklanan seslerin gürültüye dönüşmesi çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratırken çocukların ürettiği ses düzeyini de arttırabilmektedir. Sürdürülmekte olan çalışmanın amacı iç mekan gürültüsüne dönüşen seslerin etkilerini araştırmak, gürültüyü doğrudan etkileyen çınlama sürelerini var olan örnekler üzerinde ölçmek, analizlerini yapmak elde edilen verilere dayanarak mimari tasarım yöntemleri ile alınabilecek önlemleri yalıtım unsurlarını tespit ederek mimari projelere yansıtmaktır.Article Kent İkonları(Bilim ve Teknoloji, 2012) Lökçe, Sevgi; ArchitectureKent İkonları büyük bir şehirde, bir büyük anıt yapı olarak tekil, özgün, şehirleriyle bütünleşen yapılar olarak öne çıkarlar. Ait oldukları şehrin önemli bir parçasıdırlar ve bu şehirler onlar olmadan düşünülemez. Bu yapılar kentlerinin farkını, kendi özgün mimari biçiminin sembolizmi ve tikelliği ile gösterirler. Onlar zamanda ve mekanda büyük düşüncelere ilişkin nerede ve nasıl sorularının yanıtı olarak kent kültürünün ve mimarlık tarihinin göstergesidirler.Ait oldukları şehrin ruhu, zihinlerdeki imajı ile birlikte bir bütünü oluştururlar. Bir kent ikonu, kollektif “yer” duyarlılığını güçlü bir şekilde yansıtmalıdır. Coğrafyaya, topoğrafyaya özellikle kent mekanına yaptıkları katkı kavramsal ve yaşantısal mekan kodları içermelidir. Özgür, özgün, tekil, bir eser olarak düşünce ve gerçek arasında metaforik düzlemlere taşınabilmelidir. Bir kent ikonunun içerdiği tekillik hiçbir şeyle değiştirilemeyen bir mutlak durum olarak, “yeni, “dinamik” kavramlarını içermenin yanı sıra mimarlığın değişmez “kalıcılık” önermesini de barındırır. Bu kalıcılık, yere ve zamana aidiyet, olanaklar ile olanaksızlıklara karşı inşa ediliş ve arka plandaki güçlü bir mimari yaratıcılığı gösterir. Bu yaratıcılık,aynı zamanda, ait olunan kültürel uygarlık mesajını, mimari düşünceyi bireyselden kolektife taşıyan bir vizyonu işaret eder.Article KENT MERKEZLERİNİN DÖNÜŞÜMÜNDE KULLANILABİLECEK YÖNTEMLER(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignKentsel etkileşim biçimlerindeki değişme ve ulaşım-iletişim teknolojilerindeki baş döndürücü gelişme başta olmak üzere, bir çok etmen geleneksel kent merkezlerinin giderek başkalaşmaya uğramalarına ve alışılagelmiş işlevlerini yitirmelerine yol açmaktadır. Bu süreç sonucunda, kent merkezlerinin büyük bir bölümü içi boşalmış ve/veya boşalan yapıların merkeze yabancı işlevlerle dolduğu bir mekanlar yığınına dönüşmektedir. Oysa, söz konusu alanlar bir kentin algılanmasında ve kimliğinin oluşumunda en belirleyici etkenlerdir. Bu kentsel alanların mekan kalitesini arttırıcı –iyi niyetle hazırlanmış- imar planı veya kentsel tasarım gibi fiziki planlama içerikli eylemler çoğunlukla istenilen hedefe erişilmesine yetmemektedir. Bu tür planların raflarda kaldığı ve hiçbir zaman hayata geçirelemediği örnekler pek çoktur. Etkili bir dönüşüm için, anılan planlara ek olarak diğer mekanizmaların da herekete geçirilmesi gerekmektedir. Bu mekanizmaların başında fiziksel planlama araçları gelmektedir. Kentsel yapılaşmayı şekillendiren güçler iyi tanımlanıp birbirini destekler biçimde kullanılması halinde istenilen dönüşümü gerçekleştirebilecek etkili araçlar elde edilmiş olur. Ayrıca, yaratılan fiziksel olanaklara ek olarak, gelişmenin öngörülen hız ve disiplin altında oluşmasını denetleyecek bir yönetim ve örgütlenme modelinin, yaratılan fiziksel dürtüleri desteleyecek sermayenin harekete geçmesini kolaylaştıracak bir yatırım ve finansman modelinin ve mevcut mülkiyet dokusunu çağdaş bir kent merkezi geliştirilmesine engel oluşturmayacak bir biçime çevirecek bir mülkiyet dönüşüm modelinin planlanarak eşgüdüm içinde devreye sokulması gerekmektedir. Bildiride bu dönüşüm modelleri, yanıtlamaya çalıştıkları sorunlar, gerekçeleri ve olası etkileri açısından tartışılmakta ve Ankara merkezi iş alanları örneği aracılığı ile açıklanmaktadır.Article KENTLİLİK, KENT MERKEZLERİ VE YAYALAR(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignKent ve uygarlığın birçok dilde birbirine yakın kavramları anlatması bir raslantı olamaz. Türkçede ilk yerleşen kavime verilen ad olan “uygur” ile “uygarlık”, arapçada kent anlamındaki “medine” ile “medeniyet” sözcükleri, bazı batı dillerindeki iki kavramı ifade eden sözcükler arasındaki yakınlıklar bu ilişkinin kanıtıdır. Aslında kentler, sadece kalabalıkları barındıran ya da yapıların bir araya geldiği yerler olmanın çok ötesinde anlamlar taşımaktadır. Buralar insanlar arasındaki sosyal, kültürel ve entellektüel ilişkilerin yoğunlaştığı mekanlardır. Kentler, yerel renklerin yanısıra, küresel ve çağdaş esintilerin de en iyi algılandığı yerler olmak durumundadır.Article MİMARİ AKUSTİK(Bilim ve Teknoloji, 2014) Eröz, FerhatSon yıllarda ülkemizde yapılaşmanın çok hızlı bir şekilde geliştiği görülmektedir. Bunun sonucu yapı teknolojisi ve yapı malzemelerinde bu gelişmeyi desteklemektedir. Yapıda oluşan bu gelişmeler yapı sınıflarının da özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. Bu gelişmeler ile beraber toplumunda gereksinimleri gelişmektedir. Sonuç olarak, bu gelişmeler beraberinde belirli uzmanlık alanı oluşturmakta ve bilimsel araştırma gerektirmektedir. Bu kapsamda iç içe olan iki alan, yapı mimarisi ve mimari akustik’ dir. Her iki konuda birbiri ile sıkı kullanıma haiz olan ve belirli yönetmelik ve standartlar çerçevesinde ele alınması gereken uzmanlık alanlarıdır. Mimari akustik kavramlarını ele alırken “akustik” in ne anlama geldiğini kısaca açıklamak gerekmektedir.Article RECENT SPRAWL AND SHRINKAGE POLICIES DEPLOYED IN THE SPHERE OF URBAN MANAGEMENT IN TURKEY: THE CASE OF ANKARA(2014) Gültekin, Tanju; Industrial DesignThe city is a comprehensive, dynamic phenomenon which, in different forms, changes perpetually. The mission of urban management is to steer the change in a public and societal manner. Urban planning, on the other hand, is one of the most rational tools that will render the management fair, participating, reconciling and transparent characteristics. Within the framework of this approach, and within the scope of urban management and planning, the aim of this study is to explain the process of altering the urban space via urban sprawl and shrinkage policies, which are simultaneous and yet are triggered by differing factors and preferences. On the management level, generating urban policies for the implementations regarding the utilization of the land and space with different potentialities constitutes the ground for this context (Feagin, Gottdiener, 1988).Article The Use of Multicriteria Decision Methods in Planning and Design(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignFields associated with design and physical planning are appropriate domains for the use of multicriteria decision methods. Various methods are compared and “weighted summation” technique is put forward as the most suitable method for the needs of design and planning. The case of city planning is used to illustrate the methodology. The phases of “design of alternatives”, “determination of objectives and criteria” and “evaluation” are described with the help of examples. The paper concludes with principles and problems in the use of multicriteria decision methods in design and planning.Article TOWARDS MORE RATIONAL APPROACHES IN ARCHITECTURAL DESIGN: THE USE OF MULTI-CRITERIA DECISION METHODS(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignToday, scientific approaches are far from being adequately exploited in these fields of design and physical planning. However, the structure of these disciplines requires the use of rational techniques particularly during the decision process. In the paper, the structure of decision problems encountered in physical planning is analyzed and the need for the use of rational methods is demonstrated. Available methods are compared and a multi-criteria technique is put forward as the most suitable method for architectural design. The proposed methodology is illustrated through the case of the design of patients’ floor in a hospital.Article TRAFFIC POLICIES FOR SUSTAINABLE TRADITIONAL ENVIRONMENTS: THE CASE OF ANKARA CITADEL(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignTraditional environments were built in conformity with social, cultural and technological circumstances that shape their chronological and geographical framework. The absence of motor vehicles was their common characteristics at the times they were built and developed. This is probably the principal reason of the sense of human scale that rules these environments. Consequently, vehicular traffic is one of the main factors affecting negatively traditional environments. Besides various factors such as pollution, noise, etc. motor traffic ruins the social life and the human scale that exist in traditional settlements. Urban transportation modes have dissimilar physical and technical characteristics affecting urban environment in different ways. This diversity of properties creates the possibility of formulating alternative policies by supporting or discouraging the use of particular transportation modes.Article Ulaşımda Bilinçlendirme Programları(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignKentsel ulaşımda, talebin azaltılması, yolculukların otomobilden toplutaşıma kaydırılması, bu amaçla toplutaşım sistemlerinin geliştirilmesi ve otomobil kullanımının caydırılması, sorunların daha az ve esnek yatırımlarla çözülmesi gibi politikalar, gelişmiş ülkelerde uzun yıllardır tartışılmasına bile gerek kalmayan ilkeler haline gelmiştir. Ülkemizde bu gerçeklerin uzmanlarca bilinmesine ve bilimsel toplantılarda tekrar tekrar dile getirilmesine karşın, bu konuda yerel yöneticilerden sokaktaki adama kadar toplumun çok büyük bir kesiminde yaygın bir bilinçsizlik göze çarpmaktadır. Bu bilinçsizlik, yerel yönetimlerce sayıları çığ gibi büyüyen ve kentleri betonlaştıran altyapı yatırımlarının yapılmasına ve bunların kamuoyunca hoşgörüyle karşılanmasına, hatta alkışlanmasına yol açmaktadır. Bu olgu göstermektedir ki, ülkemizde ulaşımda temel sorun teknik veya parasal yetersizlik değil, gerçeklerin ve çağdaş yaklaşımların topluma anlatılamaması ile ilgilidir. Bildiride bu noktadan hareketle, önce çağdaş ulaşım politikalarının ve bunların gerekçelerinin kısa bir hatırlatılması yapılmaktadır. Daha sonra, eksikliği hissedilen bir “bilinçlendirme programı”nın ilke ve boyutları tartışılmaktadır. Böyle bir kampanyanın stratejileri ve hedeflerinin neler olabileceği, kimler tarafından yürütüleceği, hangi kitleleri hedefleyeceği, kullanılacak yöntem ve ortamların neler olacağı, hangi kuruluşlardan destek alınabileceği, finansmanının nasıl sağlanabileceği, ne derece etkili olabileceği gibi konular ayrıntılarıyla irdelenmektedir. Bu çerçeve içinde, dünyadaki uygulamalar da gözden geçirilmekte, ülkemizin gereksinmeleri açısından yararlı olabileceği düşünülen yöntemler dikkate alınmaktadır. Bildiri, ulaşım sorunlarının ve bunların çözümüne ilişkin politikaların doğru bir biçimde algılanmasına yönelik bir bilinçlendirme programı önerisiyle sonuçlanmaktadır.Article ULAŞIMDA KARAR ZAMANI(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignYıllardır harcanan bu kadar kaynağa ve çabaya, yapılan bunca tartışmaya karşın ulaşım sorununun çözümünde başarılı olunamamışsa, bu birkaç yönetici veya uzmanın beceriksizliği ve bilgisizliği ile açıklanamaz. Teknik elemanından akademisyenine, politikacısından direksiyon başındaki vatandaşına kadar toplumun neredeyse bütününde bir yanlış algılama var demektir. Doğru bir tedavi için doğru teşhis koymak gerekir. Nasıl ki, bir verem hastasına soğuk algınlığı teşhisi konup tedavi buna göre yapıldığında bu hasta iyileştirilemezse, ulaşımda da sorun yanlış tanımlandığında önerilen çözümler yetersiz kalır. Doğru tanımlara ya da doğru politikalara varmak içinse ulaşımın özünü kavramak, öylesine alışıldığı için tek ve değişmez gerçekmiş gibi düşünüldüğünden üzerinde tartışılmayan bazı kavramları yeniden tartışmaya açmak gerekir. O zaman ulaşım sorunun çözümünde yeni ufukların varlığı görülecektir.Article YAŞANABİLİR BİR ÇEVRE İÇİN ULAŞIM(2015) Elker, Cüneyt; Interior Architecture and Environmental DesignUlaşım çevresel koşulları belirleyen etkenlerin başında gelmektedir. Ulaşım sektörünün olumsuz çevresel etkileri üç grup altında sınıflandırılabilir: küresel, kentsel ve yerel. Herşeyden önce, ulaşım yarattığı sera gazı ile küresel bir tehdit oluşturmaktadır. Gerek kentlerarası, gerekse kentiçi ulaşım etkinliklerinin ürettiği kirlilik bulunduğu çevre ile sınırlı kalmayıp bütün insanlığı etkilemektedir. Uzmanlar, 2010 yılından itibaren ulaşım sektörünün küresel ısınmayı tetikleyen birinci etken haline geleceğini tahmin etmektedirler.