Pfeiffer Taş, Şule

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Taş, Şule Pfeiffer
P., Şule
Sule, Pfeiffer Tas
Pfeiffer Tas,S.
S.,Pfeiffer Tas
Şule Pfeiffer Taş
Pfeiffer Taş, Şule
Pfeiffer Taş S.
Pfeiffer Tas,Ş.
P.,Şule
Pfeiffer Taş,Ş.
S., Pfeiffer Tas
Pfeiffer Tas,Sule
Ş., Pfeiffer Taş
Şule, Pfeiffer Taş
Ş.,Pfeiffer Taş
P.T.Şule
P., Sule
P.,Sule
Pfeiffer Tas, Sule
P. T. Şule
P. T. Sule
Pfeıffer-taş, Şule
Pfeiffer-Tas, Sule
Taş, Şule Pfeıffer
Pfeıffer, Şule
Job Title
Profesör Doktor
Email Address
sule.pfeiffer@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
Scholarly Output

22

Articles

7

Citation Count

4

Supervised Theses

15

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 22
  • Article
    Citation Count: 0
    Charles Rennie Mackintosh ve Josef Hoffmann arasındaki tasarım etkileşimleri: Sanatsever Evi ve Stoclet Palas Örneği
    (2024) Taş, Şule Pfeıffer; Köse, Merve; Fine Arts and Elective Courses
    Art Nouveau akımı, kıvrımlı, eğrisel, bitkisel gibi genel tasarım özelliklerinden farklı olarak Glasgow’dan Charles Rennie Mackintosh ve Viyana’dan Josef Hoffmann tarafından doğrusal-geometrik şekilde yorumlanmıştır. Mackintosh ve Hoffmann’ın benzer tasarım diline sahip olmaları nedeniyle aralarındaki etkileşim hakkında birçok farklı görüş bulunmaktadır. En yaygın görüş Hoffmann’ın Mackintosh’tan esinlendiği üzerinedir. Bu görüşün doğruluğu, cephe ve plan açısından birçok benzerlik bulunduran Mackintosh’un Sanatsever Evi (1901) ve Hoffmann’ın Stoclet Palas (1905-11) yapısı üzerinden incelenmiştir. Çalışmada, literatür taramasına ek olarak görsel ve plan karşılaştırmalarıyla sonuca varılmaya çalışılmıştır. Sanatsever Evi, Stoclet Palas’tan daha önce inşa edilmesine rağmen bulgulara göre Mackintosh’un yapısındaki birçok benzer özellik Hoffmann tarafından daha önceki yıllarda kullanılmıştır. Mackintosh tasarım stilini 1900’lerin ilk yıllarında değiştirmeye başlayarak Viyana Secession stiline yakınlaşmıştır. Böylece yaygın görüşlerin aksine esinlenme önce Viyana’dan Glasgow’a ardından Glasgow’dan Viyana’ya gerçekleşmiştir. Fakat Viyana’nın etkisinin daha fazla olduğu; Mackintosh’un Viyana Secession’dan ve Hoffmann’dan esinlendiği görülmektedir.
  • Article
    Citation Count: 1
    Investigations on human and animal remains from a medieval shaft well in Ayasuluk/Ephesos (Turkey)
    (E Schweizerbartsche verlagsbuchhandlung, 2014) Kanzl, Fabian; Pfeiffer-Tas, Sule; Forstenpointner, Gerhard; Galik, Alfred; Weissengruber, Gerald; Grossschmidt, Karl; Risser, Daniele U.; Fine Arts and Elective Courses
    In course of the archaeological survey of Ayasuluk/Ephesos region (Turkey), a shaft well situated at the area of an extensive medieval bathing complex was excavated. In the stratum corresponding to the reign Mehmed II the well-preserved skeletons of two humans, an equine and a canine were recovered. Anthropological analysis of the human skeletons indentified two males aged 22 (+/- 3) and 36 (+/- 5) years. The skeleton of the younger individual showed signs of various antemortal conditions, including a well-healed fraction of right arc of the fifth lumbar vertebra, and a marked asymmetry of the shoulder joints. The older individual exhibited significant peri/postmortem injuries at the elbows, with evident signs of peeling and external burning. Also, the few elements of the cranium recovered showed also indications of burning. Archaeozoological characterization of the complete skeletons of the equine and canine established evidence of well cared-for animals of high value. The time of disposal of this group coincides with uprising of the formerly ruling Aydnoullar clan against the Ottomans in power. The human individuals recovered from the well may have been members of Aydnoullar tribe or men in service of the latter, suffering severe torture and/or mutilation for siding with the rebels after defeat.
  • Article
    Citation Count: 0
    RED VIENNA: IDEOLOGY, ARCHITECTURE AND ART IN THE REUMANNHOF MUNICIPAL SOCIAL HOUSING
    (Middle East Technical Univ, 2024) Pfeiffer Tas, Sule; Temel, Rabia; Fine Arts and Elective Courses
    This study focuses on the Reumannh of Social Housing Complex, which was designed by Hubert Gessner (1871-1943) and constructed between 1924 and 1926 in Vienna. It was one of the largest buildings as part of the Municipal Social Housing Program for workers implemented under the leadership of Jakob Reumann, who was the mayor of Vienna between 1919 and 1923. According to the social democratic ideology in Vienna, known as the Red Vienna period (1919-1934) of the city administration, this program aimed to meet the housing needs of the working class and to provide them with better living conditions. Due to the increase in worker migration to the city after the Industrial Revolution and upon the demolition of the city during World War I, a housing crisis emerged in Vienna and unfavorable living conditions - such as one-room apartments and rental beds even for a few hours - became a necessity. The paper attempts to probe into the nature of the connection between the Reumannh of Complex architecture and the Red Vienna ideology in light of the social democratic perspective of the working class. In order to do so, the entire structure - known as "the palace of the working class" - is analyzed in detail while pointing to similar social housing complexes, such as Metzleinstalerh of on the Margareteng & uuml;rtel known as "Proletarian's Boulevard" and nearby. Additionally, the standardization criteria, as envisioned within the context of the social housing program, are examined to find out any traces of their presence (or improvements/modifications upon them) in the Reumannh of Complex. In the context of the political and socio-economic conditions of that era, a comparative analysis of the architectural elements and landscape architecture is conducted, such as courtyards and Haydn park on the front in the latter case. Original archival documents, photographs, and drawings of the complex were collected and during the course of the field research, photographs were taken. A housing typology and drawings were made in accordance with the general floor plan of the building, drawn by Gessner himself to determine the details related to the features of the houses - such as kitchen, living room+kitchen, and the number and function of the rooms - in order to determine the reflection of the living comfort promised by the social democratic ideology. As a result, three main plan types were identified based on the spaces contained within the houses, and subgroups were created according to balconies, terraces, or bay windows, all of which provided daylight and fresh air. In conclusion, the research establishes that the Reumannhof Complex houses, common facilities as terraces, infant school, laundry rooms, etc. all implemented standards that were mostly aligned with those related to welfare and in line with the principles of social democratic ideology. Lastly, it is revealed that architectural and artistic elements, such as wrought iron, ceramic panels illustrating craftsmen and different professions, motifs, and sculptures, not only reflect the social democratic ideology and motto, but also create new living environments by integrating architectural design with green spaces for the working class. As witness to this assertion, it is useful to notice that the complex still serves the function of economic housing for the working class and remains important as a symbol of social democratic ideology.
  • Article
    Citation Count: 0
    Giulio Mongeri’nin Erken Cumhuriyet Dönemi Yapısı Eskişehir Ziraat Bankası’nın Kültürel Miras Yönetimi Kapsamında İncelenmesi
    (Istanbul Univ, Research inst Turkology, dept Art History, 2020) Pfeıffer-taş, Şule; Temel, Rabia; Fine Arts and Elective Courses
    Eskişehir Ziraat Bankası Binası, Giulio Mongeri’nin (1873-1951) Erken Cumhuriyet Dönemi’nde Anadolu’da tasarladığışubeler arasındadır. Kent kimliğinin simge yapılarından olup Birinci Ulusal Mimarlık olarak adlandırılan dönemin özelliklerinitaşımaktadır.Ziraat Bankası’nın (kuruluş 1888), Eskişehir’de bir şube açmak için arazi tahsisi talebi 1906-1907’deki yazışmalardanizlenebilmektedir. Binanın yapımına 1928 yılında başlanabilmiş, açılışı Cumhuriyet’in kuruluşunun yedinci yıl dönümünde 29Ekim 1930’da gerçekleşmiştir. 1978 yılında bu bina yıkılmak istenmiş, 1979 yılında, 1930 yılı öncesine ait Cumhuriyet DönemiYapısı olması nedeniyle Korunması Gerekli Taşınmaz Kültür Varlığı olarak tescillenmiştir. 2005’te Koruma Grubu I (bir)kategorisine alınmıştır. Zaman içinde çeşitli müdahaleler geçirmiştir ancak öncesinde restitüsyon araştırması yapılmamasınedeniyle değişikliklerin izlenmesi zorlaşmaktadır.Çalışma, arşivlerden derlenen belgeler, çizimler, eski fotoğraflar vb. ışığında yapıdaki değişimlerin izini sürerek ve diğeryapılarla karşılaştırarak özgün mimari ve sanatsal öğeleri ortaya koymayı amaçlamaktadır. Mongeri’nin Ziraat BankasıEskişehir Şube Binası’nda, akımın özelliklerini yansıttığı tasarım unsurları ve dönem içindeki değeri irdelenmektedir.Bulgular, Mongeri’nin akımın özelliklerini cephe düzenlemesinde, giriş ve müşteri holü iç mekân tasarımında, Bursakemeri, mukarnas, hatayi, rumi vb. Selçuklu-Osmanlı unsurlarını da kullanarak günümüze kadar yansıttığını göstermektedir.Giriş kapısındaki değişiklik, özgün mobilyaların günümüze ulaşamaması, iç mekânda kapı yapılması, teknoloji bağlantılıdeğişiklikler gibi nedenlerle bütüncül değeri azalsa da, yapı Birinci Ulusal Mimarlık akımı özelliklerini korumaktadır.
  • Master Thesis
    Ahi Şerafettin (Aslanhane) Külliyesinde cami, zaviye ve türbe'nin işlevsel ve içmimarlık açısından karşılaştırılmalı değerlendirilmesi
    (2012) Şahin, Berk; Taş, Şule Pfeıffer; Fine Arts and Elective Courses
    Anadolu Selçukluları döneminden günümüze kadar varlığını sürdüren tarihi eserler arasında döneminin en önemli örneklerinden biri olan Ahi Şerafettin Camisi gerek yakın çevresinde bulunan zaviye ve türbesi ile İslami dini mimarlık örneklerine sahip olması, gerekse dönemin iç ve dış mimari tasarım ve uygulamaları açısından özenle incelenmesi gereken bir eserdir.Türklerin Orta Asya'da kullandıkları çadır hayatının ve özellikle ahşap direkli çadırlar içinde ibadetlerini yerine getirmelerinin yansıması olarak Anadolu'da inşa edilen ahşap direkli, ahşap oturtma çatılı camiler, Türklerin Anadolu'ya gelmelerinin ardından mimari örnekler olarak önemli bir yere sahip olmuşlardır.Ahi Şerafettin Camisi, Anadolu'da bolca bulunan bir hammadde olan taş malzemenin kullanılması ile oldukça sade cephelere sahip sınırlanan mekânının içinde, eşsiz sanat eserlerini barındırması yönünden farklı bir alanda diğer örneklerinden ayrılmaktadır. Üç cephesinde birer kapısı ve bunlardan kuzeybatı cephesinde taç kapı ile hareket kazanan yapının, Anadolu Selçukluları yapı elemanı olan tuğlanın sırlı ve sırsız kullanıldığı bir adet minaresi bulunmaktadır. Dönemin ahşap direkli, oturtma çatılı camilerinden olan Ahi Şerafettin Camisi, bazilikal planı, kıble duvarına dikey her biri altı adet dört ahşap sütun dizisiyle 5 satıh meydana getirmektedir. Caminin içinde bütün kuzeybatı kısmını ikinci direğe kadar kaplayan kadınlar mahfili, mekânı ikinci kat halinde ayırmaktadır. Orta nef üzerinde bulunan görkemli çini-alçı mihrap, caminin boyuna uzanan simetri aksının tam üzerinde yer almaktadır. Bütün içmimarisi ve muhteşem çini mihrabı yanında, caminin ahşap minberi orta boy minberlerden taklit kündekari tekniği ile yapılmış ve yan aynalıklarında geçmeler halinde işlenmiş yıldız, altıgen, üçgen şeklindeki figürlerin içleri işlenmiş şekilde günümüze kadar sağlamlığını koruyan ender örneklerdendir. Boyuna dikdörtgen planlı caminin ahşap tavanı, dört sıra halinde dizilen altışar adet ahşap direkle, üzerinde antik sütunlar ve bu sütunları hatıllara bağlayan ahşap yastıklar ile taşınmaktadır.Döneminin içmimari ve çevre tasarımını en iyi şekilde yansıttığı yapının bunun yanında yaşayış, kültür ve sanat tarzını yansıtması açısından hem sanat tarihi hemde mimarlık disiplini açısından önemli detaylara sahip olması gelecekte daha birçok alanda araştırılması gerekli tarihi eserler arasına yapıyı sokmaktadır. Caminin yine aynı dönemde yapılmış Ankara yakın illerinden seçkin örnekler olan Beyşehir Eşrefoğlu Camisi, Sivrihisar Ulu Camisi, Afyon ve Konya Camileri gibi benzer yapılarla yapım detayları karşılaştırılarak içmimari açısından yapıldıkları dönemde genel bir tasarım çizgisini takip ettiğini söylemek mümkün olmuştur.Bütün detayları ile Anadolu Selçuklularından günümüze kadar uzanan süreçte araştırması yapılan bu çalışmanın, içmimarlık alanında gelecek araştırmalara örnek teşkil etmesi ve kaynak olmasını umut etmekteyiz.
  • Article
    Citation Count: 3
    The Becin Coin Hoard and Ottoman Monetary History in the Late 16th/Early 17th Century
    (Brill Academic Publishers, 2013) Pfeiffer-Tas, Sule; Schindel, Nikolaus; Fine Arts and Elective Courses
    It is generally accepted that debasement greatly contributed to the economic and consequently also social problems of the Ottoman Empire in the late 16th/early 17th century. The numismatic data derived from the Becin coin hoard, closing under sultan Ahmed (1603-1617) greatly challenges this view. Metal analysis has shown that only the overall weights of the coins were reduced; the fineness of silver remained unchanged at least until the 1610s.
  • Article
    Citation Count: 0
    Raimondo D'Aronco'nun İstanbul Art Nouveau Tarzının Doğuşu: Sanayi MektebininOrman, Madencilik ve Tarım Bakanlığı ve Yeniçeri Müzesine Dönüşümü
    (Abidin Temizer, 2022) Kuleli, Ayşe Esin; Pfeıffer-taş, Şule; Fine Arts and Elective Courses
    Bu çalışmada, Sultanahmet Meydanı’nda yer alan ve günümüzde Marmara Üniversitesi Rektörlük Binası \rolarak hizmet veren yapı, ayrıntılı olarak incelenmektedir. Yapı ilk olarak 1866-1868 yıllarında Dersaadet Sanayi \rMektebi olarak inşa edilmiş, 1894’teki büyük depremden sonra Raimondo D’Aronco tarafından 1894-1900 yılları \rarasında Orman, Maadin ve Ziraat Nezareti olarak yeniden tasarlanmış ve Yeniçeri Müzesi eklenmiştir. Bu \rmakalenin yazarları, her ne kadar diğer yazarlarca farklı yorumlansa da bu tasarımın İstanbul’daki Art Nouveau \rhareketinin ilk yorumları olduğu ve Osmanlı’da genius loci olarak ilk izlerini yansıttığı görüşündedir. Bilindiği gibi \rİstanbul Art Nouveau’su daha sonra çokça ilgi görmüş ve özellikle konut mimarisinde tercih edilmiştir. Bu makalede \rRaimondo D’Aronco’nun tasarımında Osmanlı yerel mimarisi ile Art Nouveau özelliklerinin nasıl birlikte \ryorumlandığı tartışılacaktır. İncelenen yapı, Raimondo D’Aronco’nun tasarımının gelişiminin kesin tarihlerle takip \redilmesine olanak vermesi ve en erken örneklerinden olması açısından önemlidir. İlk kez 3 boyutlu lazer tarama \rcihazı kullanılarak dijital olarak yapılan cephe çizimleri, yapı evrelerinin ayrıntılı incelenmesine olanak vermiştir.
  • Article
    Citation Count: 0
    An Ottoman Unit of Currency in the 16th Century: Kara(ca) Akce
    (Istanbul 29 Mayis Univ & Isam, 2021) Pfeiffer-Tas, Sule; Fine Arts and Elective Courses
    The problem addressed in this research is to determine the currency, called kara(ca) akce in the documents, which the Ottoman state used in the east of Anatolia during the 16th century. Except for a brief reference by Sahillioglu, there is not much information about this akce. For this reason, whether kara(ca) akce was also an accounting coin and a currency in circulation along with the Osmani akce will be discussed. The value of the kara(ca) akce in the face of the Ottoman akce is found in various documents such as the Ottoman Laws, Seriyye Sicilleri and Mahimme Registry, together with current exchange prices against other currencies such as gold, kurus etc. When this information is evaluated chronologically within the framework of the developments in Ottoman monetary history, there is a relationship proportional to the weight of the Ottoman akce. In recent research on the Ottoman numismatics at the end of the 16th century, it was found that the official weight in some Eastern mints was' lower than that of Ottoman akce. These akces differ in stylistic terms from other mints defined as the Anatolian and Rumelia groups and are named the Fastern group. Especially in the Ottoman documents related to tax and trade, the existence of this currency, which is to lower than the exchange rate against the Osmani akce, is noteworthy. In this study, an attempt will be made to prove that this coin was not only a currency that determined the exchange rate, bur it was also in circulation.
  • Master Thesis
    Cumhuriyetin ideolojisinin ulusal kimliğe yansımasında Ankara Resim ve Heykel Müzesi (Eski Türk Ocakları binası) ve değişimlerinin analizi
    (2019) Çatladıoğlu, Ahmet Uğur; Pfeıffer, Şule; Fine Arts and Elective Courses
    Osmanlı'nın son dönemlerinde başlayan modernleşme çabaları Cumhuriyet döneminde devam etmiştir. Aynı dönemlerde Avrupa'da hâkim olmaya başlayan ulus-devlet formatının bir çeşit yansıması olan bu yenilik hareketleri; bilhassa Tanzimat reformlarıyla resmen başlayan, anayasal yönetimlerin ilanıyla devam eden ve cumhuriyet dönemi inkılaplarıyla son aşamasına ulaşmış olup, bu haliyle de daha çok siyasi ve hukuki alanın reformize edilmesi şeklinde kendini gösteren modernleşme süreçleridir. Bu modernleşme süreçleri, özellikle o dönemki ekonomi, politika, felsefe, hukuk, din ve dil alanında önde gelen düşünürlerin geliştirdiği düşüncelerin de etkisiyle zamanla yaygınlaşmış ve bu durum pek çok farklı alanda olduğu gibi, mimari alanındaki yeni gelişmelere de uygun bir ortam yaratılmasına olanak sağlamıştır. Bu tez çalışması ile bahsi geçen söz konusu modernizm etkisi ile oluşan yeniden ulusal bir kimlik oluşturma süreçlerinin mimari alanındaki yansımaları, Eski Türk Ocakları Genel Merkez Binası özelinde incelenmeye çalışılacaktır. Bu bağlamda, I. Ulusal Mimarlık Akımına göre yapılan Ankara'daki mimari yapıların temel özellikleri, Eski Türk Ocağı Genel Merkezi Binası'nın tasarımı ve buna ilişkin tanımlar literatür taramasıyla açıklanacak olup; destek olarak da Eski Türk Ocağı Genel Merkezi Binası ile Cumhuriyetin beraberinde getirdiği ulusalcılık akımındaki yeri ve önemi incelenmeye çalışılacak geçirdiği restorasyonlarla ilgili mekânsal analizlerle açıklanmaya çalışılacaktır. Anahtar Kelimeler Ulusal Mimarlık Akımları, Eski Türk Ocakları Binası, Ankara Resim ve Heykel Müzesi, İç Tasarım ve Mimarlık.
  • Master Thesis
    Ankara Karacabey Külliye yapı grubunda bulunan Karacabey Çifte Hamamı iç mekan analizi
    (2012) Erol, Şaziment Çağlayan; Taş, Şule Pfeiffer; Fine Arts and Elective Courses
    Ankara' da XV. yüzyıl yapılarından olan Karacabey Çifte Hamamının iç mekan analizi bu tezin konusunu oluşturmaktadır. YapınınAnkara ilinde konumlanması nedeniyle Ankara'nın XV. yüzyıldaki fiziksel ve sosyal durumu, 1300-1500 lü yıllarda Osmanlı'da dini ve sosyal yapıların tarihçesi ile birlikte ele alınmıştır. Ayrıca çalışmanın kuramsal çerçevesinde, Karacabey Çifte Hamamının günümüz genel özellikleri, mimari tanımlamaları, günümüze kadar yapılan restorasyon tanımlamaları ve değerlendirmeleri yapılmış, iç mekan tasarımı önerileri sunulmuştur. Yapının korunarak ve gerekli belgelemeler yapılarak gelecek nesillere aktarılması, iç mekan öğelerinin günümüzdeki durumunun tespiti ve restorasyon sonrası iç mekan tasarımı gerekliliğinin vurgulanması çalışmanın amacını oluşturmaktadır.