Hızır, Serdar
Loading...
Name Variants
Serdar, Hızır
S.,Hizir
Hizir,Serdar
Serdar Hızır
Serdar, Hizir
S.,Hızır
H., Serdar
Hızır,S.
Hızır, Serdar
S., Hızır
Hizir, Serdar
Hizir,S.
H.,Serdar
S., Hizir
S.,Hizir
Hizir,Serdar
Serdar Hızır
Serdar, Hizir
S.,Hızır
H., Serdar
Hızır,S.
Hızır, Serdar
S., Hızır
Hizir, Serdar
Hizir,S.
H.,Serdar
S., Hizir
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
serdar.hizir@atilim.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
7
Articles
4
Citation Count
0
Supervised Theses
2
7 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 7 of 7
Article ANONİM ŞİRKETLERDE PAY SAHİPLERİNİN ŞİRKETE BORÇLANMA YASAĞINA İLİŞKİN 6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU’NUN 358’NCİ MADDESİNE AYKIRILIĞIN YAPTIRIMLARI(Bilim ve Teknoloji, 2013) Hızır, Serdar; Law6102 sayılı yeni Türk Ticaret Kanunu’nun (6102 sayılı Kanun/TTK) anonim ve limited şirketler hukuku açısından öngördüğü en önemli yeniliklerden biri, pay sahibinin (TTK m. 644/1-b hükmünde yapılan atıf dolayısıyla limited şirketler için ortağın) şirkete borçlanma yasağını düzenleyen TTK m. 358’dir. 6335 sayılı “Türk Ticaret Kanunu ile Türk Ticaret Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” (6335 Sayılı Kanun) ile değişikliğe uğrayarak mevcut halini alan düzenlemede, pay sahibinin ancak “vadesi gelmiş sermaye taahhüdünden doğan borçlarını ifa etmesi” ve “şirketin karı ile serbest yedek akçeleri toplamının şirketin geçmiş yıl zararlarını kapatacak düzeyde olması” şartıyla şirkete borçlanabileceği hükme bağlanmıştır. Şu halde şirkete borçlanmak, ancak bu iki şartın birlikte gerçekleşmesi şartıyla mümkündür.Article Citation Count: 0Dance of the corporate veils: Shareholder liability in the united states of America and in the republic of Turkey(2008) Davıs, B. E. Wendy; Hızır, Serdar; LawThe foundation of corporate law is the existence of a legal entity separate from its shareholders, thus shielding shareholders from liability for corporate obligations. Courts have rarely, and with trepidation, pierced through this corporate veil to impose liability on shareholders for corporate malfeasance. These instances have become more common in recent decades, suggesting that corporate investors and parent corporations acquiring subsidiaries need to be diligent to minimize their risk. In this article two academicians discuss the consequences of wrongdoing and mismanagement underlying the pros and cons of the systems adapted by both countries.Article Citation Count: 3ANONİM ŞİRKETLERDE BORÇLANMA YASAĞINA AYKIRILIK TEŞKİL EDEN FİİLLERİN CEZAÎ SONUÇLARI*(2014) Hızır, Serdar; Merki, Duygu; LawAnonim şirketlerde borçlanma yasağı (TTK m. 358, 395/2), 6102 sayılı(yeni) Türk Ticaret Kanununun öngördüğü önemli yeniliklerden biridir.Yasağa ilişkin düzenlemeleri ihlâl eden fiiller için TTK m. 562de özel bircezaî yaptırım hükme bağlanmıştır. Fakat bu düzenlemeleri doğrudan ihlâletmemesine rağmen hukuka aykırı olarak değerlendirilebilecek borçlanmaişlemlerinin de güveni kötüye kullanma suçuna (TCK m. 155) nedenolabileceği, Kanun koyucu tarafından açıkça ifade edilmiştir. İşte buçalışmada, TTK m. 562de öngörülen cezai yaptırım ile güveni kötüyekullanma suçu, anonim şirkete borçlanma yasağına aykırılık teşkil edenfiiller çerçevesinde ve çeşitli açılardan ele alınacaktır.Article Citation Count: 8Anonim şirkette pay sahibinin şirkete borçlanma yasağını düzenleyen ttk m. 358 üzerine bazı değerlendirmeler(2013) Hızır, Serdar; Law6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun pay sahiplerinin şirkete borçlanma yasağını düzenleyen 358nci maddesi, malvarlığının korunması ilkesine ilişkin son derece önemli bir kurala yer vermiştir. Söz konusu düzenleme, öngörüldüğü ilk hâliyle, temelde şirketin kasasının ortakların kişisel ihtiyaçlarının karşılanmasında keyfî olarak kullanılmasının önüne geçmek amacına özgülenmişti. Ancak düzen- leme, ortaya çıkan eleştiriler nedeniyle henüz Kanun yürürlüğe girmeden önce 6335 sayılı Kanun ile büyük bir değişikliğe uğramıştır. Düzenlemenin yeni hâlinde eskisine nazaran tamamen farklı bir sistem ve amaç öngörülmesi bir yana, kullanılan kavramların kapsamlarının belirsiz olması ve diğer bazı hususlar, uygulamada sorunlara yol açabilecek niteliktedir.Review Citation Count: 3Master Thesis 6769 sayılı sınai mülkiyet kanunu kapsamında elektronik ticarette marka hakkına tecavüz ve markanın korunması(2023) Yılmaz, Mehmet Asil; Hızır, Serdar; LawÇalışmamızın konusu 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında elektronik ticarette marka hakkına tecavüz ve markanın korunmasıdır. Ticari faaliyetlerde elektronik aletlerin kullanılması ile beraber elektronik ticaret kavramı ortaya çıkmış, geleneksel ticarette bir dijital dönüşüm başlamıştır. Elektronik ticaret, çevrimiçi olarak gerçekleştirilen; mal veya hizmetlerin üretimi, alımı, satımı, reklamı, pazarlanması gibi her türlü ticari faaliyet olarak tanımlanabilir. Marka, bir teşebbüse ait ürün veya hizmetlerin diğer teşebbüslerinkinden ayrılmasını sağlayan işaret olup kaynak gösterme, ayırt edicilik, reklam ve iletişim, garanti ve kalite gibi fonksiyonları ile değeri teşebbüsleri aşan ayrı bir ekonomik değer haline gelmiştir. Markaların ekonomik değeri ve fonksiyonları kullananlara rakipleri karşısında çeşitli avantajlar sağlamaktadır. Bu nedenle, üçüncü kişiler markanın sağladığı avantajlardan yararlanmak için 6749 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nda tecavüz olarak adlandırılan şekilde başkalarına ait markaları sıklıkla kullanmaktadır. Bu çalışmada elektronik ticaret faaliyetlerinde gerçekleşen marka hakkına tecavüz hallerinin 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Çalışmanın birinci bölümünde konuya ilişkin temel kavramlar olan elektronik ticaret kavramı ve marka kavramı açıklanmış, ikinci bölümünde marka hakkına tecavüz halleri elektronik ticaret kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışmanın üçüncü bölümünde ise tecavüz halinde hukuken yapılabilecekler, konu ile ilgili önemli sorumluluk halleri ve hak ihlali halinde açılabilecek hukuk davaları açıklanmıştır.Master Thesis Hukuki yönleri ile paya dayalı kitle fonlaması(2022) Şen, Canberk; Hızır, Serdar; LawTezin ilk bölümünde kitle fonlaması kurumuna genel olarak değinilmiş, tanımı yapılmış, tarihsel gelişimi incelenmiş ve olumlu olumsuz yanlarından bahsedilmiştir. Bu bölümde kitle fonlaması proje veya girişime mali kaynak sağlamak amacıyla birden çok kişiden internet aracılığıyla belli bir miktar para toplama işlemi olarak tanımlanmıştır. Yine aynı bölümde kitle fonlamasının temel olarak üç taraftan meydana geldiği ifade edilmiştir. Bunlar; mali gücü yerinde olmayan sonradan şirket haline gelecek gerçek kişi girişimci veya doğrudan girişim şirketi, maddi destekte bulunacak yatırımcı ve bu ikisi arasında faaliyet gösterecek olan kitle fonlama platformlarıdır. Çalışmanın ikinci kısmında kitle fonlamasının doğum yeri kabul edilen ABD hukuku üzerinde çalışma yürütülmüştür. Bu çerçevede, ABD hukukundaki sermaye piyasası mevzuatı düzenlemeleri dikkate alınarak paya dayalı kitle fonlamasının işlevselliği, tarafların birbirleri aralarındaki ilişkileri, tarafların uymaları gereken yükümlülükleri, tarafların kampanya sürecinde nasıl hareket etmeleri gerektiğine ilişkin hususlar incelenmiştir. Tez çalışmasının en son bölümünde ise paya dayalı kitle fonlaması kurumu Türk ticaret hukuku ve sermaye piyasası hukuku kapsamında ele alınmaya çalışılmıştır. Paya dayalı kitle fonlaması sermaye piyasası aracı olarak kabul edilmekte olup SePK ile düzenlenmiş ve diğer sermaye piyasası araçlarına göre çeşitli istisnalara tabi tutulmuştur. Ancak paya dayalı kitle fonlamasına ilişkin kanuni bir düzenleme mevcut olmayıp kanunun tanıdığı yetki çerçevesinde SPK tarafından biri mülga olmak üzere iki adet yayımlanmış Tebliğ bulunmaktadır. Bunlar mülga Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.1) ve meri Paya Dayalı Kitle Fonlaması Tebliği (III-35/A.2) düzenlemeleridir. Çalışmanın son bölümünde yeri geldiğinde mülga III-35/A.1 sayılı Tebliğ hükümlerine atıf yapılmış ve mülga Tebliğ düzenlemeleri ile meri III-35/A.2 sayılı Tebliğ düzenlemeleri incelenmeye çalışılmıştır. Tezin en son kısmında ise tarafların birbirleri ile olan kapsamlı ilişkileri nedeniyle taraflar arasındaki hukuki ilişkiler ve tarafların sorumlulukları açıklanmaya çalışılmıştır.