Arkan, Ali Sabih

Loading...
Profile Picture
Name Variants
A.,Ali Sabih
A., Arkan
A., Ali Sabih
Arkan, Ali Sabih
Ali Sabih, Arkan
Arkan,A.S.
A.S.Arkan
A. S. Arkan
A.,Arkan
Arkan, Sabih
Job Title
Profesor Doktor
Email Address
ali.arkan@atilim.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

6

Articles

2

Citation Count

0

Supervised Theses

4

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 6 of 6
  • Article
    Citation Count: 4
    SINAÎ MÜLKİYET KANUNU'NUN 5.3. MADDESİYLE İLGİLİ BAZI DÜŞÜNCELER
    (2017) Arkan, Sabih; Law
    Bir markanın tek bir sahibi olur. Bu ilkenin kamu düzeni ile ilgili olması nedeniyle, piyasada mükerrer markaların var olması kabul edilemez. Ancak bu ilkeye bazı istisnalar getirilmiştir. Bu istisnalardan birisi de 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu'nun 5.3. maddesidir. Maddeye göre; mutlak red nedenleri arasında yer alan, tescil edilmiş bir marka ile aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer olan markanın, aynı veya ayrı türdeki mal/hizmetle ilgili olarak tescil edilmesi, önceki marka sahibinin muvafakat etmesi durumunda mümkün olabilmektedir.Bu çalışmada, mutlak red nedenleri ile önceki marka sahibinin muvafakati üzerine, bu nedenlerden birinin uygulanmaması konusu değerlendirilmektedir.
  • Article
    Citation Count: 1
    MARKA TESCİL BAŞVURUSUNUN LİSANS SÖZLEŞMESİNE KONU OLMASI – BAZI SORUNLAR
    (2019) Arkan, Sabih; Law
    İncelemede, marka tescil başvurusunun lisans sözleşmesine konu edilmesinin, ekonomik fonksiyonu, tescil prosedürünün hangi aşamasında söz konusu olabileceği ve lisans verenin sorumluluğu konuları incelenmektedir.
  • Doctoral Thesis
    Hava yolu ile yapılan uluslararası yük taşımalarında taşıyıcının sorumluluğu
    (2023) Acun, Umut; Arkan, Ali Sabih; Law
    ACUN, Umut. Hava Yolu ile Yapılan Uluslararası Yük Taşımalarında Taşıyıcının Sorumluluğu, Doktora Tezi, Ankara 2023. Hava yoluyla gerçekleştirilen taşımalar, diğer taşıma türlerine nazaran daha geç gelişim göstermiş, bu durum hava yoluyla gerçekleştirilen taşımalarına ilişkin kuralların gelişiminin de geç olması sonucunu doğurmuştur. Bu kapsamda ilk uluslararası sözleşme 1929 yılında yapılmıştır. 1929 Varşova Konvansiyonu; 1955 Lahey Protokolü, 1961 Guadalajara Ek Konvansiyonu, 1971 Guatemala City Protokolü ve 1975 Montreal Protokolleri ile tadile uğramıştır. Konvansiyonda gerçekleştirilen tadillerin yetersiz kalması ve çeşitli tartışmalara yol açması ise 1999 Montreal Konvansiyonu'nun hazırlanmasına neden olmuştur. Çalışmamızda uluslararası niteliği haiz hava taşımaları kapsamında taşıyıcının yükün hasar, zıya ve gecikmesinden doğan sorumluluğu ve bu sorumluluğun geleceği incelenmiştir. Giriş ve beş bölümden meydana gelen çalışmamızın giriş kısmında taşıma sözleşmesine ilişkin bilgi verilmiş, taşıma sözleşmesinin unsurları, tarafları, şekli ve hukuki niteliği incelenmiştir. Çalışmamızın birinci bölümünde hava yoluyla gerçekleştirilen uluslararası taşımalara ilişkin kuralları düzenleyen düzenlemeler incelenmiş ve bu düzenlemelerin en günceli olan 1999 Montreal Konvansiyonunun uygulanma şartlarına yer verilmiştir. İkinci bölümde 1999 Montreal Konvansiyonu'na göre taşıyıcının yük taşımalarından doğan sorumluluğu ve sorumluluğunun hukuki niteliği, hasar, zıya ve gecikme halleri için ayrı ayrı ele alınmıştır. Çalışmanın üçüncü bölümünde taşıyıcının sorumluluktan kurtulma halleri incelenmiştir. Dördüncü bölümde ise taşıyıcının sorumluluğunun doğmuş olması halinde ödenecek tazminat ve tazminat davası konularına yer verilmiştir. Bu kapsamda dava sebebi, davanın tarafları, dava açma süresi ve bu sürenin hukuki niteliği, görevli ve yetkili mahkeme gibi hususlar incelenmiştir. Çalışmamızın beşinci ve son bölümünde ise taşıyıcının yükün hasar, zıya ve gecikmesinden doğan sorumluluğunun geleceği irdelenmiş ve yakın gelecekte büyük önem arz edecek olan insansız hava araçlarıyla gerçekleştirilen taşımalara ilişkin gelişmeler değerlendirilmiştir. Anahtar Kelimeler: Uluslararası Hava Taşımaları, Taşıyıcının Sorumluluğu, Yükün Hasarı, Yükün Zıyaı, Yükün Gecikmesi
  • Master Thesis
    Türk hukukunda tanınmışlık düzeyine ulaşmış markanın korunması
    (2022) Kara, Berkan; Arkan, Sabih; Law
    Marka, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu kapsamında kural olarak aynı veya benzer mal veya hizmetler yönünden korunmaktadır. SMK md.6.5'te markanın Türkiye'de ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle ayırt edici karakterinin zedelenebileceği, itibarının zarar görebileceği veya markadan haksız yarar sağlanabileceği hallerde, tanınmış markayla aynı veya benzer marka için yapılmış başvurunun, haklı bir sebebe dayanma hali saklı kalmak üzere, aynı, benzer veya farklı mal veya hizmetlerde yapılmış olmasına bakılmaksızın reddedileceği düzenlenmektedir. Tanınmış markaya tanınan bu koruma, SMK md.7.2.c'de bir ihlal hali olarak düzenlenmektedir. Çalışmamızın birinci bölümünde, markanın Türkiye'de tanınmışlık düzeyine ulaşması incelenmiştir. Çalışmamızın ikinci bölümünde ise tanınmışlık düzeyine ulaşmış markanın sulandırılması sebebiyle korunması incelenmiştir. Tanınmış markanın sulandırılması halleri, uluslararası hukuk, ABD, AB ve Türk hukuklarındaki düzenlemeler yönünden değerlendirilmiştir.
  • Master Thesis
    Anonim şirketin haklı sebeple feshi
    (2019) Başdemir, Osman Can; Arkan, Ali Sabih; Law
    Anonim şirketin haklı sebeple feshi, Türk hukukunda ilk kez 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 531. maddesinde düzenlenmiştir. Azınlık pay sahipleri tarafından açılacak fesih davasında, haklı sebebin varlığı hâlinde, mahkeme, kendisine tanınan takdir yetkisi kapsamında, şirketin feshine veya duruma uygun düşen ve kabul edilebilir alternatif çözümlere hükmedebilecektir. TTK md. 531'in nihai amacı, haklı sebebin varlığı hâlinde, gerekli olduğu ölçüde azınlığın korunması ve bu suretle mümkün olduğu ölçüde şirket varlığının korunarak devamlılığının sağlanmasıdır. Maddenin kenar başlığında, her ne kadar 'fesih' kelimesi yer alsa da, kanun koyucunun esas amacı, anonim şirketi ayakta tutmak ve şirket faaliyetlerini kesintiye uğratmamaktır. Anonim şirketi yaşatmak ana ilke olsa da, hâkim, şirketi temelinden değiştirecek ve başkalaştıracak müdahalelerde bulunamaz. Aksi takdirde, yaşatılan davalı anonim şirket değil, mahkemenin eliyle oluşturulan başka bir şirket olur. Mahkemenin fesih davasındaki görevi, şirketteki hastalığı teşhis ve tedavi etmektir. Tedavi için gerekli kararlar verilerek şirket sağlığına kavuşturulmalıdır. Ancak, mahkemeden beklenen, kadavrayı tekrar diriltmeye çalışması veya bunun yerine başka bir bedeni koyması değildir.
  • Master Thesis
    Sermaye piyasası hukukunda paya dayalı kitle fonlaması
    (2021) İşiner, Nisa; Arkan, Ali Sabih; Law
    Kitle fonlaması, internet aracılığı ile girişimlere finansal kaynak sağlayan yeni ve modern bir finansal sistemdir. Bu teknoloji destekli modern finansman sistemi ile girişimler artık geleneksel finansal yöntemlerine bağlı olmadan hızlı ve kolay bir şekilde finanse edilebilecektir. Bu çalışma, bu yeni finansman sisteminin özelliklerini ve işleyişini açıklamayı ve hisse bazlı kitle fonlamasına ilişkin yasal düzenlemelerin incelenmesini ve değerlendirilmesini amaçlamaktadır.Çalışmamız kapsamında öncelikle kitle fonlamasının ortaya çıkışı hakkında bilgiler verilmiş, sırasıyla tanımı, tarafları ve türleri hakkında açıklamalar yapılmış ve kitle fonlaması sürecinin işleyişinden bahsedilmiştir. Riskler, avantajlar ve dezavantajlar hakkında, diğer finansman yöntemleri ile karşılaştırma yapılarak, bu yeni finansal sistemin değerlendirmesi yapılmıştır. Sonrasında, ABD hukukunda ve AB hukukunda paya dayalı kitle fonlamasına ilişkin yasal düzenlemeler hakkında bilgiler verilmiştir. Son olarak, Türk Sermaye Piyasası Hukukunda paya dayalı kitle fonlaması hükümleri incelenmiş, gerektiğinde ABD hukuku ve AB hukuku düzenlemeleri ile karşılaştırmalar yapılmıştır.