Browsing by Author "Güneş, Elif"
Now showing 1 - 18 of 18
- Results Per Page
- Sort Options
Conference Object Citation Count: 6Awareness of the concept of universal design in design education(Elsevier Science Bv, 2012) Helvacioglu, Elif; Karamanoglu, Nazli Nazende; Interior Architecture and Environmental DesignDesign professions, principally architecture, interior architecture, landscape design, industrial design and graphic design have to attach importance to create environments and products that derives an accessible design by all user groups. Though Universal Design (UD) is a critical approach to design practices, it is not taking a part as a separate and must course in the curriculum of design and architecture schools. Most likely, it is taking a part as an elective course in the curriculum. Therefore graduation from design schools is formulated as having no any inclusion of UD. This study is designed to highlight the importance of UD in the education process of the design professions and to raise awareness on that concept. The awareness of UD as a term and its context in the light of its principles were investigated by interviewing students from the department of Interior Architecture and Environmental Design from Atilim University, Ankara, Turkey. The results of the study indicated that, there is not enough incorporation of UD in design education as the majority of the participants did not know the concept and its content. (C) 2012 Published by Elsevier Ltd. Selection and/or peer review under responsibility of Prof. Ayse Cakir IlhanArticle Citation Count: 0Çağdaş Sanat Müzesi Yapılarında İç Mekân Tasarımı: Müze Evliyagil Örneği(2021) Güneş, Elif; Kalyoncuoğlu, Merve; Memikoğlu, İpek; Interior Architecture and Environmental DesignMüze en yalın şekli ile sanat eserlerinin sergilendiği, kültür varlıklarının korunduğu mekânlar olarak tanımlanabilir. Çağdaş sanat müzeleri; koleksiyonerlerin, ressamların, seramik sanatçılarının, tasarımcıların ve eğitimcilerin geleneksel müze mekânlarından farklı olarak profesyonel organizasyonlar hazırladıkları sosyal merkezlerdir. Çağdaş sanat müzeleri, günümüzde yeni yeni yer ederek, yaptıkları faaliyetler, sergileme teknikleri ve yöntemler ile toplum için çekici hale gelmiş, toplumun sosyalleşmesine katkı sağlayarak da müzecilik anlayışının en önemli bileşenlerinden biri olmuştur. Topluma müze içerisinde sualsiz ve sorgusuzca gezinme anlayışı katmıştır. Bu çalışmanın amacı; müze ve geleneksel müzelerden farkı olarakçağdaşsanat müzelerini kavramsal açıdan inceleyerek, çağdaş sanat müzelerinin sanatseverlere kattıkları mekânlar, değerler, kültürel etkiler ve sosyalleşme alanları üzerine araştırma yapmaktadır. Bu amaçla, Ankara’nın İncek semtinde yer alan; modern ve çağdaş sanat koleksiyonlarına ev sahipliği yapan “Müze Evliyagil”, Türkiye’de bulunan müzelerden farklı özellikleri ile ön plana çıkmaya başlaması sebebiyle, çalışmada araştırma ortamı olarak analiz edilmiştir.Master Thesis Çağdaş sanat müzesi yapılarında iç mekan tasarımı: Müze Evliyagil örneği(2019) Kalyoncuoğlu, Merve; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignBu tez çalışmasında müze kavramı ele alınarak kattığı değerler üzerine araştırma yapılmıştır. Müze; sanat eserlerinin sergilendiği, kültür varlıklarının korunduğu mekânlar olarak yalın ve sade bir şekilde tanımlanabilir. Çağdaş Sanat Müzeleri; koleksiyonerlerin, ressamların, seramik sanatçılarının, tasarımcıların ve eğitimcilerin profesyonel organizasyonlar hazırladıkları merkezlerdir. Müzede, insan eli ile yapılmış tasarımlar, objeler hakkında bilgi sahibi olunabileceği gibi yurtdışında yaşayan koleksiyonerler bilgilendirilerek, sunum ve görselleşmeler aracılığı ile davet ve organizasyonlar planlanmaktadır. Bu tezin amacı; Müze ve özel olarak bulunan Çağdaş Sanat Müzeleri kavramsal açıdan inceleyerek, yurtiçi ve yurtdışında bulunan çağdaş sanat müzelerinin sanatseverlere kattıkları mekânlar, değerler, kültürel etkiler ve sosyalleşme alanları üzerine araştırma yapmaktadır. Çağdaş Sanat Müzeleri, günümüzde yeni yeni yer ederek, yaptıkları faaliyetler, sergileme teknikleri ve yöntemler ile toplum için çekici hale gelen, toplumun sosyalleşmesine katkı sağlayarak da müzecilik anlayışının en önemli bileşenlerindendir. Topluma müze içerisinde sualsiz ve sorgusuzca gezinme anlayışı katmıştır. Ankara'nın İncek semtinde yer alan; modern ve çağdaş sanat koleksiyonlara ev sahipliği yapan ''Müze Evliyagil'', Türkiyede bulunan müzelerden farklı özellikleri ile olarak ön plana çıkmaya başlamıştır. Araştırma ortamı olarak kullanılan ''Müze Evliyagil'', 1200 metrekarelik bir alana kurulan, dört farklı kattan oluşan ve üç katta bulunan 750 m2'lik sergi alanları, zengin kütüphanesi, film salonu ve heykel bahçesi ile sunulmuş bir komplekstir. Müze Evliyagil, çağdaş sanat müzesi olma önderliğinde, günümüzde mevcut olan müzelere göre koleksiyonların eserlerini, galerilerde birkaç hafta süren sergiler ile ziyaretçilerin eserleri incelemelerine vesile olması, görünmez eserlerin izlemek isteyen herkese sunulmasını hedeflemektedir. Bu çalışma ile Müze Evliyagil örneği, Çağdaş Sanat Müzesi olma özelliği ile Türkiye ve Dünya'da bulunan farklı çağdaş sanat müzesi örnekleri ve özellikleri ile karşılaştırılarak ele alınmıştır. Anahtar Kelimeler: Çağdaş Sanat, Çağdaş Sanat Müzesi, Müzecilik, İç Mekân Tasarımı, Müze EvliyagilMaster Thesis Camilerde evrensel tasarım ilkelerinin değerlendirilmesi: Ahmet Hamdi Akseki Camii örneği(2024) Nasıroğlu, İslam; Güneş, Elif; Başok, Gülşah Çelik; Interior Architecture and Environmental DesignKişinin bedensel özellikleri gereğince içinde bulunduğu ortamda hareket imkânı bulamamasıyla birlikte erişilebilirlik düzeyinde zorluklar meydana gelmektedir. Bu durum kişinin büyük ölçüde sosyal hayattan kopmasına yol açmaktadır. Özellikle engelli kişilerin kendi hayatı içerisinde kısıtlamalar olmadan hareket edebilmesi, arzu ettiği yere kolay bir şekilde ulaşabilmesi, ulaşımı sağlayacak bütün imkânlardan diğerleri ile eşit şartlarda faydalanabilmesi gibi yaşamsal haklara sahip olması gereklidir. Buna bağlı olarak toplumun her alanında bulunan mekânların engelli ve engelsiz bireylerin fiziksel ihtiyaçlarını karşılayabilmek için tasarlanması oldukça önemlidir. Yapılan bu tasarımlar toplumsal bütünleşmede oldukça önemli bir role sahiptir. Bununla birlikte bu tasarımların, engelli bireylerin sosyal hayatta var olması için önem arz ettiği de unutulmamalıdır. Toplumda kullanılan kamusal ya da özel tüm mekânlarda erişilebilir tasarımların bulunmasıyla birlikte engelli ve özürlü bireylerin sosyal hayata tam kapasiteyle katılımı sağlanabilir. Buradan yola çıkılarak bireyin en temel hak ve özgürlüklerinden olan ibadet özgürlüğünün sağlanabilmesi için de, gerekli tasarımların doğru yapılması gerektiği unutulmamalıdır. Engelli ve özürlü bireyler, evrensel tasarım kriterlerine uygun tasarlanmadığı için çoğu mekânda yardımsız hareket edememektedir. Ortaya çıkan bu durum ise bağımsız bir şekilde hareket imkânı bulamayan bireyin zaman içerisinde kendini toplumdan soyutlamasına yol açmaktadır. Bütün bu faktörlere bağlı bir şekilde evrensel tasarım ilkeleri ışığında Ahmet Hamdi Akseki caminin tasarım kriterleri belirlenmiş ve belli başlı bazı standartlar dâhilinde caminin tasarım kriterlerine uyup uymadığı konusu incelenmiştir. Caminin bütün bireylere erişilebilir imkânlar tanıyıp tanımadığı değerlendirilmiş ve camide incelenmiş mekânlar doğrultusunda literatürde yer alan evrensel tasarım ilkelerinin ne kadar karşılandığı değerlendirilmeye çalışılmıştır. Hazırlanan bu çalışmanın literatürde yer alan diğer çalışmalara örnek teşkil edeceği ve aynı zamanda evrensel tasarım ilkelerine yönelik rehberlik edebileceği öngörülmektedir.Master Thesis Cezaevi yapılarında mekânsal ihtiyaçlar ve iç mekân algısı(2021) Ege, Alperen; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignCezaevlerinin başlıca temel amacı hükümlüleri hapsetme olduğundan dolayı, sürekli denetim altında tutmak düşüncesinin egemen olduğu mekânsal kurgulara sahiptir. Tarihsel Süreçte benimsenen cezaevi yapılarında kurgulanan mekânlar sayesinde insanlar sürekli olarak denetim ve gözetim altına alınmış, konuşma yasakları getirilmiş, mekânların boyutları ile hükümlülere baskı yapılmış, kullanılan malzemelerin vasat oluşu ile hükümlüler değersizleştirilmiştir. Mekân organizasyonları birçok hükümlü üzerinde olumsuz sonuçlar doğurmuştur. 20. yy'da cezaevlerinin yeniden değerlendirilmiş, insan hakları doğrultusunda alınan kararlara uygun ve sağlıklı bir yaşam oluşturma yolunda yeniden yapılanmıştır. Ayrıca hükümlülere sosyal aktiviteler yaptırılarak devlet ekonomisine katkıda bulunmaları fırsatı verilmiştir. Teknolojinin gelişmesi ve insan haklarına verilen önemin artması ile birlikte cezaevlerinin tasarımlarında da değişimler olmuş ve hükümlülerin cezalarını çekerken aynı zamanda da bir gün dışarıya çıkacak olduklarından topluma ve kendilerine saygılı bireyler haline getirmek amaçlanmıştır. Fakat halen daha günümüzde bu düşünce yapısı tam anlamı ile uygulanmamaktadır. Bu çalışma, cezaevi mekânlarının insan-mekân ilişkisi üzerine mekânsal algısını ve geliştirilen mekânsal arayışlara yönelik ihtiyaçları araştırmayı hedeflemektedir. Araştırma kapsamında geliştirilen anket çalışması ile geçmişinde cezaevinde kalmış ve cezaevini hiç deneyimlememiş katılımcıların verileri toplanmıştır. Bu veriler ışığında mekân-algı-işlev değerlendirilmeleri yapılmış, olumlu ve olumsuz yönde gelişen değerlendirmeler tartışılarak mekânsal kurgu düzenine ve rehabilite çalışmasına yönelik önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Cezaevi, Hapsetme, Hükümlü, Cezaevi Mekânları, Mekânsal AlgıArticle Citation Count: 29Color-emotion associations in interiors(Wiley, 2020) Gunes, Elif; Olgunturk, Nilgun; Interior Architecture and Environmental DesignEmotional reactions to red, green, blue, and gray colors in a living room were investigated using a self-report measure. Participants first watched a short video of a 3D model of a living room. Next, they were asked to match the living rooms with facial expressions of six basic emotions. The most stated emotions associated for the red room were disgust and happiness, while the least stated emotions were sadness, fear, anger, and surprise; for the green room, neutral and happiness were the most stated emotions, and anger, surprise, fear, and sadness were the least stated ones; for the blue room, neutral was the most stated emotion, while the least stated emotions were anger and surprise. Neutral, disgust, and sadness were the most stated emotions for the gray room. Gender differences were not found in human emotional reactions to living rooms with different wall colors.Article Citation Count: 0Effects of eccentric exercise on different slopes(International Society of Musculoskeletal and Neuronal Interactions, 2019) Gokce,E.; Akat,F.; Dursun,A.D.; Gunes,E.; Bayram,P.; Billur,D.; Koc,E.; Interior Architecture and Environmental Design; Basic SciencesObjectives: Eccentric contraction occurs when the muscle lengthens under tension. Damage-induced responses seen in the muscle after eccentric exercise usually experienced by sedentary individuals. This study aims to investigate muscle damage on different slopes. Methods: 32 male Wistar albino rats randomly divided into four groups: Sedentary, horizontal running, and eccentric exercise (-8°,-16°) groups. Animals ran for 90 min with the speed of 25 m/s for five days. After 48h from the last exercise, rats were sacrificed, and plasma creatine kinase (CK), heat shock protein 70 (HSP70) levels were examined. Plasma and soleus total oxidant/antioxidant status (TOS-TAS) and histological changes of soleus muscle assessed. Results: CK and HSP70 significantly increased in 16° EE group. TOS increased at 16° EE and 8° EE, but oxidative stress index (OSI) was only high at 8˚ EE group. Mononuclear cell infiltration and the angiogenesis increased in soleus after eccentric exercise, and there was a correlation with slope. Sarcomere breaks were detected in 16° EE group also in a correlation with slope. Conclusions: Consequently, sedentary individuals are vulnerable to injuries induced by eccentric contraction. Therefore, our study provides information for reconsidering rehabilitation and training programs. © 2019, International Society of Musculoskeletal and Neuronal Interactions. All rights reserved.Article Citation Count: 4Effects of window proximity on perceptions of employees in the call center offices(Emerald Group Publishing Ltd, 2020) Yildirim, Kemal; Ozkan, Aysen; Gunes, Elif; Mestan, Ahmet; Interior Architecture and Environmental DesignPurpose The purpose of this study is to determine the effects of window proximity on perceptions of employees in the call center offices. Design/methodology/approach A semantic differential scale composed of nine bipolar adjectives, four of which dealt with "planning," three of "privacy," while the rest measured "lighting" was applied for evaluation. In total, 92 employees at the TEPE Call Center in the Bilkent District, Ankara, Turkey participated in the research. Findings The results showed that window proximity directly affected the call center employees' perceptions. In addition, a positive approach was even less affected when the location of the workstation was more at the inner part of the workspace. On the contrary, workstations in front of the window were evaluated more positively, presumably because the employees were happy at feeling roomy and by giving them a higher level of privacy, while also minimizing distractions and interruptions. It was also found that call center employees with secondary education responded more positively than higher educated employees. Originality/value This study presents suggestions that would be useful for increasing the working and solution-focused perceptual performance values in call center environments from the new generation of work areas. They should be appropriate for the psychological and physical needs of employees in twenty-first-century communication environments, especially in spatial environments and for the suitability of the technological equipment used.Article Citation Count: 8The effects of workstation partition heights on employees' perceptions in open-plan of?ces(Emerald Group Publishing Ltd, 2019) Yildirim, Kemal; Gunes, Elif; Yilmaz, Gulcan Pervan; Interior Architecture and Environmental DesignPurpose The purpose of this paper is to determine the effects of environmental factors in open-plan offices with the same characteristics but with different workstation partition heights (1.10, 1.40 and 1.65 m) on perceptual evaluations of office employees. Design/methodology/approach In this research, the effects of environmental factors on employees' perceptual evaluations in open-plan offices at the Golbasi Region of Ankara were measured with a detailed questionnaire. The research data were obtained from 81 employees who agreed to fill out the questionnaire and who use open-plan offices. Findings It was found that the office environments with 1.65 m workstation partition heights were more favorably assessed for each of the items of planning and of privacy that form the dependent variables compared to the office environments with 1.10 and 1.40 m partition heights. On the other hand, the office environments with the 1.10 and 1.40 m partition heights were more favorable for lighting items than the 1.65 m partition height office environments. In addition, young employees had a more positive tendency toward the perceptions of environmental factors, including different workstation partition heights in open-plan offices, compared to older employees. Originality/value The significant contribution of this research is that it provides valid data and makes a valuable contribution to the body of knowledge in open-plan office design.Master Thesis İç mekânda bitki kullanım şekillerinin görsel tasarım parametreleri ile ilişkisi(2021) Karapınar, Gizem; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignGünümüz yaşam şartları, teknoloji, metropol şehirler, iş hayatı insanların doğal yaşama yeterli vakit ayıramamasıyla birlikte doğadan uzaklaşmasına neden olmuştur. Bu uzaklaşmanın zamanla getirdiği olumsuz etkilerle insanlar doğa ile kopan bağın tekrar oluşturulmasına ihtiyaç duymaktadır. Bu tez çalışmasında ilk olarak doğa ile bağ kurma ihtiyacının nedeni olan 'biyofili' kavramı açıklanmıştır. Biyofili, yaşam şartlarının getirdiği stres ve kaygıyı azaltarak daha sağlıklı bireyler olunması için insanlar üzerinde olumlu etkiler bırakmaktadır. Yaşam için bu kadar etkili bir iç güdü olan biyofilinin iç mekâna etkisi kaçılmazdır. İç mekânda etkin rol almaya başlayan biyofili kavramı bu çalışmada; Browning'in tasarım parametreleri, Kellert ve Çorakçı'nın biyofilik tasarım özellikleri temel alınarak analiz edilmiştir. 'Bitki' biyofilik bir tasarım elemanı olarak ve iç mekanda işlevsel görevler üstlenerek mekan organizasyonu sağlama potansiyeli doğrultusunda, bu çalışmada kullanım yöntemleri ile temel değişkeni oluşturmaktadır. Biyofilik tasarım analizleri doğrultusunda bu çalışmada iç mekânda bitki kullanımlarının tanımladığı görsel tasarım parametreleri: barınma/sığınma, merak/gizem, hiyerarşi/hâkimiyet/odak, karmaşa, düzen, toplanma/biraraya gelme/buluşma, sınır, yönlendirme, güvenlik, süsleme/aksesuar olarak belirlenmiştir. İç mekânda bitki kullanım senaryolarının belirtilen görsel tasarım parametreleri ile olan ilişkisi incelenmiş ve yapılan iki farklı anket çalışması sonucunda, tasarımcılara mekanda bitki kullanım kurgusu ve karşılık geldiği görsel tasarım parametresi üzerine bir model geliştirilmesi amaçlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Biyofili, Biyofilik Tasarım, Bitki, Tasarım ParametreleriMaster Thesis İran konutlarında mutfak mekanının mahremiyet olgusu üzerinden incelenmesi(2020) Nasırınık, Mohtaram; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental Designİran, tarihsel sürecinde İslam öncesi ve sonrası dönemler olarak ikiye ayrılmaktadır. Bu dönemlerde yaşanan siyasi ve kültürel değişimler, İran'ın yalnızca kentsel planlamasına değil, aynı zamanda İran geleneksel konut mimarisine de yansımıştır. Bu yansımalar, İran toplumunun temel yapısını ve yaşayış biçimlerini de şekillendiren gizlilik ve içe kapanma yani mahremiyet olgusunu da etkilemiştir. Batı etkisi ile kültür ve yaşam tarzı da etkilenen İran'da, konut yapılarının iç mekan planlamasında içe kapanma yerini dışa açılmaya bırakmıştır. İran kadınlarının da Batı etkisi ile modern bir kültür ve yaşam tarzını benimsemesi ile konutta yer alan kadın egemen mekan olan mutfağın kullanımı değişim göstermiştir. Mutfak mekanı, İran kültüründe bir mahremiyet simgesi olarak kadının egemen olarak yer almasından dolayı önemli bir yer tutmaktadır. Bu çalışmada İran'ın tarihsel süreçte göstermiş olduğu gelişmeler ve bu süreçte değişim gösteren İran mimarisi, İran konutlarında mutfak mekanlarının geçirdiği değişimler ve bu değişimlerin mahremiyet olgusuna olan etkileri incelenmektedir.Review Citation Count: 2İRAN KONUTLARINDA MUTFAK MEKÂNININ MAHREMİYET OLGUSU ÜZERİNDENİNCELENMESİ(2021) Nasırınık, Mohtaram; Güneş, Elif; Başok, Gülşah Çelik; Interior Architecture and Environmental Designİran, tarihsel sürecinde yaşanan siyasi ve kültürel değişimler, İran'ın yalnızca kentsel planlamasınadeğil, aynı zamanda İran geleneksel konut mimarisine de yansımıştır. Bu yansımalar, İrantoplumunun temel yapısını ve yaşayış biçimlerini de şekillendiren gizlilik ve içe kapanma yanimahremiyet olgusunu da etkilemiştir. Batı etkisi ile kültür ve yaşam tarzı da etkilenen İran'da, konutyapılarının iç mekân planlamasında içe kapanma yerini dışa açılmaya bırakmıştır. İran kadınlarınında Batı etkisi ile modern bir kültür ve yaşam tarzını benimsemesi ile konutta yer alan kadın egemenmekân olan mutfağın plan şeması ve kullanımı değişim göstermiştir. Mutfak mekânı, İrankültüründe bir mahremiyet simgesi olarak kadının egemen olduğu yer olmasından dolayı önemlidir.Bu çalışmada İran'ın tarihsel süreci dönemsel olarak irdelenmiş, mahremiyet konusuna tarihininher döneminde önem vermiş olan İran toplumunda mahremiyet olgusu araştırılmıştır. Batı etkisiile geleneksel konutların ve mutfak mekânlarının gelişim süreçleri, mahremiyet olgusunu ön planaçıkaran planlama kararları ve kriterleri incelenmiştir. Bu inceleme sonucunda, mutfak mekânlarınınkonutların gizli saklı bölümlerinde var olan kapalı mekânlarken, sanayileşme ve teknolojikgelişmelerle birlikte daha iletişime açık ve diğer mekânlarla ilişki halinde olan bir mekân halinedönüştüğü, zamanla gıdaları servis etmek için mutfak ve yemek odası arasında bir pencere açıldığıve bu pencerenin açılmasıyla açık mutfak kullanımlarının gündeme geldiği görülmektedir.Review Citation Count: 0KORONAVİRÜS (COVİD-19) SALGINI NEDENİYLE OKUL SINIFI ORTAMLARININ EV TABANLI SINIF ORTAMLARINA DÖNÜŞÜMÜ(2021) Güneş, Elif; Ünal, Bülent; Memikoğlu, İpek; Interior Architecture and Environmental Design; Industrial DesignÖzellikle küçük çocuklar için eğitim alanları, okul öncesi ve ilkokulun en küçük çocuklar içinkullandıkları ve anında tanıdıkları ilk halka açık yerler olduğu için mekânsal algılarında en büyüketkiye sahip mekânlardır. Okul binalarında renk, aydınlatma, akustik, havalandırma ve sıcaklık gibifiziksel mimari parametreler, öğrenci ve öğretmenlerin davranışları, refahları ve kazanımlarıüzerinde önemli etkilere sahiptir. Günümüz COVID-19 salgın koşullarında sınıf ortamlarınınbilgisayar ekranlarına dönüşmesi ile fiziksel eğitim ortamları aniden bilgisayar ekranlarınataşınmış ve eğitim alanlarındaki sınıf ortamları, evin herhangi bir alanına taşınmıştır. Yani, uzaktaneğitim süreci ile öğrencilerin eğitim ortamı değişim yaşamıştır. Eğitim mekânlarında çocuklarınkonsantrasyonu, üretkenliği ve refahı açısından alınması gereken önemli tasarım kararları varken,bu durum bilgisayar ekranının başrol oynadığı evde yeni oluşturulan sınıflarda da geçerlidir. Buçalışmanın amacı, bu ev eğitim ortamlarının fiziksel mimari ve tasarım parametreleri açısındanampirik ve teorik kanıtlar ışığında nasıl yaratılması gerektiğine dair bilgi sağlamaktır. Bu amacaulaşmak için bu araştırmanın temel yöntemi evde oluşturulabilecek eğitim ortamları için birmodel sunmaktır.Master Thesis Özel jetlerde iç mekân tasarımı ve konfor(2023) Gürkaş, Müveddet Hanze; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignSivil havacılık endüstrisi, modern taşımacılık arasında en fazla dikkat çeken, zamandan tasarruf sağlaması açısından en çok tercih edilen ve yoğun rekabet ile birlikte, çeşitliliği ile farklılaşan hem küresel hem de ekonomik açıdan önemli sektörlerden biridir. Bu çalışmada, sivil havacılık faaliyetleri kapsamındaki özel jetlerde iç mekân tasarımı ve konfor özelliklerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla, öncelikle özel jetlerin tip ve sınıfsal farklılıkları ortaya konulmuş ve belirlenen özel jet sınıflarının iç mekân tasarım yaklaşımları ve konfor özellikleri incelenmiştir. İç mekân tasarım özellikleri teknik özellikler, plan şemaları, tasarım bileşenleri ve bu verilerin sağladığı konfor ortamı dahilinde analizler gerçekleştirilmiştir. İç mekân tasarımcılarının özgür ve özgün tasarımlarını sınırlayan yasal faktörler de araştırma kapsamı içinde yer almaktadır. İçmimarlık disiplininin ve bu alanda yapılan ve/veya üretilen çalışmaların, sadece sabit iç mekanlar üzerinde olmadığı; kara, deniz ve hava araçlarının oluşturduğu alternatif hareketli iç mekân tasarımını da kapsadığı ve mühim bir yere sahip olduğunu vurgulamak amacıyla çalışmanın önem teşkil ettiği düşünülmektedir. Ancak, hareketli mekanların iç mekân tasarımına, tasarım kriterlerine ve kullanıcı konforuna yönelik çalışmalar, özellikle hava araçları ana başlığında literatürde yetersiz kalmaktadır. Bu çalışmanın hareketli mekanlardan biri olarak kabul edilen hava araçlarından özel jetlerin iç mekân tasarımı açısından irdelenmesi ile, literatürde var olan bilgilere katkı sağlayarak bu alana hizmet etmesi hedeflenmektedir.Master Thesis Sanal mağazalarda iç mekân algısı(2022) Altınok, Zeynep; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignAlışveriş eyleminin gerçekleştiği mağaza mekânlarının ana amacı ürün ve hizmet satışı yapmak olmakla birlikte mekânsal tasarımı bu amacı temel alarak yapılmaktadır. İçmimarların ise bu noktada misyon ve vizyonları, müşterilerin mağaza dış mekânından farklı bir mekâna adım attıklarını, tasarım ve atmosferi yaratan faktörler aracılığıyla müşteriye hissettirmektir. Tarihsel süreç boyunca sosyal ve ekonomik yapı değiştikçe, teknoloji geliştikçe bunlara bağlı olarak alışveriş eylemi de değişiklik göstererek mağaza mekânlarının evirilmesine sebebiyet vermiştir. Mekânların değişmiş olması da bireylerin beş duyuları ile çevreden aldıkları uyarıları zihinde anlamlandırarak kişisel deneyimleri, karakterleri, mensup oldukları kültürler gibi bileşenler ile harmanlayarak mekânın algılama sürecinin farklı gerçekleşmesini sağlamıştır. Sanal mağazalar, tarihsel süreç içinde gelişim ve değişim gösteren mağaza mekânlarının geleneksel ve fiziksel yapılarından çıkarak belirli teknolojiler kullanılarak sanal ortam içinde oluşturulan ürün ve hizmet satışı gerçekleştiren mekânlardır. Dijitalin ve teknolojinin gelişmesi ile müşterilerin hizmetine giren, pandemi süreci esnasında ise ivmelenen sanal mağazalar, moda mağazacılığı ve mağaza tasarımı sektörlerine ve literatüre hızlı bir giriş yapmıştır. Sanal mağazalar, fiziksel mağazalarda var olan ve mağaza atmosferini uluşturan bazı faktörlere ve bileşenlere sahip olmadığından müşterilere farklı bir deneyim yaşatmakta, mekânsal algı açısından farklılık göstermektedir. Bu çalışma, mekân algısı kavramını gelecekte tasarlanacak olan sanal mağazalara yönelik incelemektedir. Araştırmanın birincil amacı sanal mağazalardan alışveriş yapmayı tercih eden Milenyum ve Z jenerasyonlarının mekânsal algı yönünden farklılıklarını incelemektir. İkincil amaç ise artırılmış gerçeklik teknolojisinin (AR) modelleme-animasyon ve fotorealistik-animasyon olmak üzere iki farklı teknoloji kolu ile geliştirilmiş sanal mağazaların yarattığı mekânsal algıdaki farklılıklarını değerlendirmektir. Çalışmanın amacı doğrultusunda mekânsal algıyı ölçme anketi yapılarak, katılımcıların cevapları ve çalışmanın amacı doğrultusunda istatistiksel analiz ve değerlendirilme yapılmaktadır. Çalışmanın sonucunda, elde edilen veriler ışığında sanal mağaza mekânı ve algı değerlendirmeleri yapılarak, sanal mağazaların mekân ve tasarımına dair önerilerde bulunulmaktadır. Sanal mağaza atmosferinin oluşturulmasında etkili olan mekânsal, boyutsal ve görsel algı bağlamında, sanal mağaza mekânlarında göz önünde bulundurulması gereken etmenler belirtilmektedir. Anahtar Sözcükler: Mekân Algısı, Mağaza Atmosferi, Mağaza İç Mekân Tasarımı, Sanal Mağaza, Artırılmış Gerçeklik.Master Thesis Sürdürülebilirlik açısından doğal ve yapay aydınlatmanın konutlarda incelenmesi(2014) Barış, Pelin; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental Designİçinde bulunulan yüzyılda sıkça karşılaşılmaya başlanan sürdürülebilirlik kavramı, ekolojik dengeyi korumayı hedef alması doğrultusunda oldukça önem kazanmıştır. Bunun yanı sıra, yaşamın her alanında kullanmaya ihtiyaç duyduğumuz ışık kaynaklarının doğru ve sistemli kullanılmaması, enerji tüketimini arttırmakta, doğal kaynakların verimli kullanılmamasına sebep olmaktadır. Bu çalışma aydınlatma için kullanılan kaynak ve sistemlerin, sürdürülebilirlik açısından incelenmesini ve öneminin vurgulanmasını amaçlamaktadır. Bu doğrultuda çevreye duyarlı binalar inşa edilmesi amacına hizmet eden sertifika sistemlerinden BREEAM ve LEED sertifikalarını alan ya da almaya hak kazanmış, Türkiye'de bulunan 35. Sokak, Akasya Acıbadem AVM ve Rezidans ve Tekfen Bomonti Apartmanları konut projeleri incelenmiş, aydınlatma sistem ve kaynaklarının ne şekilde ele alındığı ve uygulandığı araştırılmıştır. Araştırmalar sonucunda, enerji tüketimini en aza indirgemek amacı ile kullanılabilecek yöntemlerin ve sertifika sistemleri içeriklerinde yer alan ön koşulların yerine tam anlamı ile getirilmediği ve bu durumun sertifika alınması için engel teşkil etmediği ortaya çıkmıştır. Anahtar Sözcükler 1. Sürdürülebilirlik, 2. 'R÷DO$\GÕQODWPD 3.Master Thesis Tarihi yapıların yeniden işlevlendirilmesi: Bitlis El-Aman kervansarayı örneği(2020) Süphanoğlu, Yaprak Berna; Güneş, Elif; Başok, Gülşah Çelik; Interior Architecture and Environmental Design; Interior Architecture and Environmental Design; Interior Architecture and Environmental DesignBitlis yaklaşık 3 bin yıllık bir geçmişe sahip, tarihi İpek Yolu üzerinde kurulmuş konumu itibariyle stratejik anlamda son derece önemli bir kenttir. Kuruluşundan günümüze birçok medeniyete ev sahipliği yapan kent; tarihi dokusu, geleneksel konutları ve anıtsal yapıları ile binlerce asırlık kültürel mirası günümüze taşımıştır. Kültürel öneminin yanında ticaret aksının üzerinde bulunması, kentin anıtsal yapılarının gelişim sürecini oluşturmuştur. Anıtsal yapı türleri içinde, ticaretin bir gereksinimi olarak ortaya çıkan kervansarayların, Bitlis'te birçok zengin örneği bulunmaktadır. Bitlis'teki kervansarayların bazıları günümüze değin varlığını koruyamamış, bazıları ise restorasyon süreçlerinin ardından yeni işlevler kazandırılarak kullanıma açılmıştır. Sözü edilen anıtsal yapılar hakkında yeterince literatürün bulunmaması da çalışmanın başlıca motivasyonlarından biridir. Bu çalışma kapsamında, kervansarayların ve ticaret yollarının geçirdiği süreçlerin ardından Bitlis'in ticaret yollarındaki yeri, Bitlis hanlarının ve kervansaraylarının mimari özellikleri incelenmiştir. Tarihi yapılarda yeniden işlevlendirme yöntemi, teknikleri ve uygulama kriterleri yeniden işlevlendirilen kervansaray örnekleri üzerinden değerlendirilmiştir. Ardından Bitlis'te yeniden işlevlendirilen, 16. yüzyılın ikinci yarısında inşa edilmiş olan tarihi El Aman Kervansarayının özgün mimarisi ve mevcut durumu incelenmiştir. Strüktürel, malzeme ve yapım tekniği kapsamında, yeniden işlevlendirilen yapının mevcut işlevi ile koordinasyonu gözlemlenmiştir. Tezin son bölümünde ise gerçekleştirilen gözlemler bağlamında mekân-işlev değerlendirmesi yapılmış, değerlendirme sonucunda seçilen işlevin yapı üzerindeki etkileri belirtilmiştir. Değerlendirme ile ulaşılan sonuçlar çerçevesinde tarihi yapının fonksiyon performansı, mevcut performansın yapıya sağladığı olumlu ve olumsuz katkılara değinilmiştir. Tarihi yapılarda yeniden işlevlendirme kriterleri bağlamında önerilere yer verilmiştir.Master Thesis Vitrin tipolojilerinde renk tercihleri(2020) Yiğittop, Helin; Güneş, Elif; Interior Architecture and Environmental DesignVitrin, markaların tüketiciyle buluştuğu ilk mağaza mekanıdır. Potansiyel tüketicinin markaya ait ürünler ile tanıştığı ve tüketiciyi mağaza içine yönlendirmede etkisi olan, bu sayede ürün satışlarını da olumlu yönde etkileyen, üretim ile tüketim arasındaki bağı oluşturan mağazanın önemli bir bölümüdür. Çalışmanın temel amacı; tüketicilerin, farklı vitrin tiplerinde kullanılan renk uygulamaları karşısındaki tercihlerini belirleyerek, tüketicilerin tercihleri doğrultusunda vitrin tasarımları için öneriler oluşturmaktır. Bu çalışmada, vitrin kavramı literatür araştırması yapılarak tanımlanmıştır. Çalışma kapsamında, belirlenen 6 farklı vitrin tipi referans alınarak seçilmiş farklı markalara ait vitrin görselleri, sıcak renk (kırmızı), soğuk renk (mavi) ve nötr renk (gri) ile Adobe Photoshop programında düzenlenmiştir. Kontrollü bir araştırma ortamında, bilgisayar ekranında, oluşturulan vitrin görselleri 50 kadın 50 erkek olmak üzere toplam 100 katılımcıya gösterilmiş ve anket çalışması uygulanmıştır. Araştırmada elde edilen istatistiksel veriler, vitrine uygulanan renkler arasından katılımcılar tarafından en çok nötr rengin, en az ise soğuk rengin tercih edilen renk olduğunu göstermektedir. Çalışmada farklı vitrin tiplerinde kullanılan renklere göre, renk tercihlerinin farklılık gösterdiği görülmektedir. Düz, açık, köşe, arkad ve çift üniteli vitrin tiplerinde en çok nötr renk tercih edilirken; kapalı vitrin tipinde sıcak rengin en çok tercih edilen renk olduğu görülmektedir. Ayrıca kadın ve erkek katılımcıların tercihleri analiz edildiğinde, her iki katılımcı grubu için de en çok nötr rengin, en az soğuk rengin tercih edildiği görülmektedir. Fakat, farklı vitrin tipolojileri incelendiğinde, erkek katılımcılar için bütün vitrin tiplerinde en çok tercih edilen renk nötr renk olsa da, kadın katılımcılar için düz, kapalı ve köşe vitrin tiplerinde en çok tercih edilen rengin sıcak renk olduğu görülmektedir. Elde edilen veriler sonucunda, tüketici tercihleri kapsamında, vitrin tasarımına ait öneriler sunulmuştur.