Saygılı, Dilek Demirtepe

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Dilek Demirtepe, Saygili
Saygili,D.D.
D. D. Saygılı
D., Saygili
D. D. Saygili
S.,Dilek Demirtepe
D.D.Saygili
D.,Saygili
Saygılı,D.D.
Saygılı, Dilek Demirtepe
D.D.Saygılı
Dilek Demirtepe, Saygılı
S., Dilek Demirtepe
D.,Saygılı
Saygili, Dilek Demirtepe
Demirtepe-Saygili, Dilek
Demirtepe Saygılı, Dilek
Job Title
Doçent Doktor
Email Address
dilek.saygili@atilim.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

13

Articles

11

Citation Count

40

Supervised Theses

0

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 12
  • Article
    Citation Count: 10
    An Investigation of Cyberloafing in Relation to Coping Styles and Psychological Symptoms in an Educational Setting
    (Sage Publications inc, 2021) Demirtepe-Saygili, Dilek; Metin-Orta, Irem; Department of Psychology
    Cyberloafing, the intentional use of the Internet for personal purposes during class hours, has received the scholars' attention due to the increased access to digital devices in educational settings. Considering the possible negative consequences of misuse of the Internet on health and well-being, the current study aims to investigate the underlying mechanisms of this relationship by examining in detail the role of coping strategies. The sample consisted of 272 undergraduate students. The participants were asked to fill out items measuring cyberloafing behaviors, coping strategies (emotion-focused and problem-focused), and psychological symptoms (depression, anxiety, anger, and somatization). The results revealed that cyberloafing is positively related to psychological symptoms. Furthermore, it is observed that cyberloafing moderates the relationship between emotion-focused coping and psychological symptoms such that at high levels of cyberloafing, emotion-focused coping is associated with higher levels of psychological symptoms. These findings contribute to the existing literature on students' psychological well-being in terms of highlighting its relation with coping strategies and problematic Internet use.
  • Article
    Citation Count: 4
    Affective experiences of the parents of children with cancer: A qualitative study
    (Springer, 2020) Demirtepe-Saygili, Dilek; Bozo, Ozlem; Department of Psychology
    The present study aims to examine the affective experiences of the parents of children with cancer qualitatively. Semi-structured interviews were conducted with parents, whose children were being treated for different types of childhood cancers. Three affect themes, which were (a) negative affect (sadness, anxiety guilt, and anger), (b) emotion suppression, and (c) positive affect were revealed as a result of the transcribed and qualitatively analyzed interviews. Theoretical explanations were provided for each theme. Negative affect was the most predominant theme, yet positive affect was also present among parents, and emotion suppression was an important part of the affective experiences. The findings offered a descriptive picture about the emotions of parents with respect to caregiving a child with cancer. It was suggested that normalization and ventilation of the emotions can help the parents cope better with childhood cancers.
  • Article
    Citation Count: 0
    COVID-19 Pandemi Döneminde Üniversite Öğrencilerinin Medya Kullanımı, Sağlık Okuryazarlığı, Sağlık Kaygısı ve Sağlık Davranışları
    (Marmara Univ, Fac Communication, 2021) Eşiyok, Elif; Saygılı, Dilek Demirtepe; Eşiyok, Elif; Turancı, Eda; Eşiyok, Elif; Public Relations and Advertising; Department of Psychology
    Pandemi süreci insanların yaşam tarzlarını ve sağlık davranışlarını etkilerken aynı zamanda medya kullanımlarını da etkilemiştir. Bu çalışmanın amacı, COVID-19 salgını sırasında üniversite öğrencilerinin sağlık davranışlarındaki değişimi incelemektir. Sağlık davranışındaki değişiklik, beslenme ve egzersiz alışkanlıklarındaki değişiklikler anlamına gelmektedir. Bu çalışmada medya kullanımı, sağlık okuryazarlığı ve sağlık algısı, sağlık davranışlarındaki değişimin belirleyicileri olarak; sağlık kaygısı ve sağlıklı yaşam becerileri ise aracı değişken olarak ele alınmıştır. Pandeminin ikinci ayında Ankara ilindeki üniversitelerde öğrenim gören 392 üniversite öğrencisine anket uygulanmıştır. Bulgulara göre olumlu sağlık algısı, sağlık okuryazarlığı düzeyi, sağlık kaygısı düzeyi ve sağlıklı yaşam becerileri arttıkça sağlık davranışlarındaki değişim de artmaktadır. Yol analizi bulgularına göre daha olumlu sağlık algısı ve yüksek sağlık okuryazarlığı düzeyi, sağlıklı yaşam becerileri aracılığı ile sağlık davranışlarında daha yüksek düzeyde değişiklik sağlamaktadır. Ayrıca, Twitter kullanımı pandemi sürecinde sağlık kaygısını arttırarak, sağlık davranışlarındaki değişimi arttırmıştır. Bulgular, üniversite öğrencilerinin COVID-19’dan korunmak için sağlık davranışlarını değiştirme motivasyonlarının daha iyi anlaşılmasına yardımcı olmuştur.
  • Article
    Citation Count: 6
    Does Problem Focused Coping Buffer the Effects of Trait Anxiety on Depressive Symptoms of Chronic Urticaria Patients?
    (Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2018) Bozo, Ozlem; Demirtepe-Saygili, Dilek; Gunes, Seren; Cenesiz, Gaye Zeynep; Baysan, Abdullah; Department of Psychology
    The present study examined the moderating role of problem-focused coping in trait anxietydepressive symptoms' relationship in patients with chronic urticaria (CU). Eighty-eight CU patients, who applied to an outpatient clinic of Clinical Immunology and Allergic Diseases, filled out a questionnaire set including State-Trait Anxiety Inventory, Ways of Coping Inventory, and Beck Depression Inventory. The results suggested that CU patients high on trait anxiety reported more depressive symptoms, and the ones using more problem-focused coping (PFC) strategies reported less depressive symptoms. Also, PFC strategies moderated trait anxiety-depressive symptoms relation. Accordingly, PFC strategies did not lead to any significant difference in CU patients who were low on trait anxiety in terms of the level of depressive symptoms. However, CU patients with high trait anxiety experienced significantly less depressive symptoms if they used more PFC strategies. The findings were discussed in the light of the relevant literature.
  • Article
    Citation Count: 0
    “AH ZALİMLİK BU, FESLEĞEN SAKSIMI BENDEN ALMAK!”: YAS SÜRECİNİN JOHN KEATS'IN “ISABELLA, YA DA FESLEĞEN SAKSISI”NDAKİ YANSIMASI
    (2018) Yakar, Azime Pekşen; Saygılı, Dilek Demirtepe; Department of English Language and Literature; Department of Psychology
    Bu çalışma John Keats'in Isabella, ya da Fesleğen Saksısı şiirini yas ve bağlanma kuramları kullanarak incelemeyi amaçlamıştır. Şiir, Isabella'nın sevgilisi Lorenzo'nun beklenmeyen kaybı ile baş edememesi ve sürdürdüğü sağlıksız yas sürecinin bir yansıması olarak ele alınmıştır. İnsanların anneleri ile kurdukları ilk ilişki ile başlayan bağlanma stilleri, insanların hayatlarındaki önemli kişilerle kurdukları duygusal bağın türünü ve yapısını temsil eder. Bağlanma gürünü kaybetmek yas sürecinde gösterilen farklı tepkilerle ilişkilidir. Isabella, sahip olduğu kaygılı bağlanma stili nedeniyle sevgilisinin ölümünü anlamlandıramaz ve bu durumla baş edemez. Bu bağlamda, sağlıklı bir yas süreci yaşamadığı söylenebilir. Sonuçta Lorenzo ile kurduğu bağı hezeyanlarla sürdürür: Onun kafasını kesip bir saksıya koyarak üzerinde fesleğen yetiştirir. Bu eserde, Isabella'nın yaşadığı ani ve travmatik kayıp; güvensiz bağlanma stili, duygular, tepkiler ve sürdürülen bağlar açılarından incelenmiştir.
  • Article
    DOKTOR TAVSİYELERİNE UYMAK NEDEN BU KADAR ZOR?
    (Bilim ve Teknoloji, 2014) Demirtepe Saygılı, Dilek; Department of Psychology
    Hastalıklarla baş etme süreci, genel olarak kendini hasta hissetme ve bir takım belirtiler gösterme, doktora başvurma, tedavi önerilerini alma ve uygulama şeklinde bir sıralama izler. Sürecin bu şekilde işlemesi beklense de bu, her zaman bu kadar kolay olmaz. İlaç almayı unutmak, “sigarayı bırak” der diye doktora yanlış bilgi vermek, kendini iyi hissettiği anda ilaç almayı bırakmak, prospektüsteki yan etkileri okuyup ilacı almamak ya da bırakmak, arkadaş tavsiyesiyle ilaç kullanmak ya da eski tedaviden kalma ilacı kullanmak gibi bazı düşünce ve davranışlar yukarıda belirtilen sıralamayı bozar. Herkesin hastalıktan uzak kalma, sağlıklı olmayı sürdürme, hasta olduğunda bir an önce iyileşme motivasyonu vardır. Aynı zamanda iyileşmeye engel olacak gibi görünen bazı davranışları yaygın olarak gösterirler. Bu çelişkinin sebepleri nelerdir ve çözümü ne olabilir?
  • Article
    Citation Count: 0
    Kararların Paylaşımı Ölçeği’nin Türkçe Uyarlama, Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması
    (2020) Saygılı, Dilek Demirtepe; Aytaç, Berna; Department of Psychology
    Aile içi kararların eşler arasında nasıl paylaşıldığını ölçmeyi amaçlayan Kararların Paylaşımı Ölçeği aile çalışmalarında tercih edilen ölçeklerden biridir. Bu çalışmanın amacı Kararların Paylaşımı Ölçeği’nin kadın örnekleminde Türkçe uyarlamasını yapmak, geçerliğinive güvenirliğini incelemektir. Bu amaçla 219 kadın katılımcıya uygulanan ölçeklerden elde edilen veri, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi ile incelenmiştir. Açımlayıcı faktör analizi sonucunda ortaya çıkan üç faktör toplam varyansın % 44.27’sini açıklamış ve masraflar, sosyal etkinlikler ve davranışlar olmak üzere ailede karar alınan üç alanı temsil etmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi ile uyum indeksleri incelenerek [χ2(30) = 70.80, p= .000, χ2/sd = 2.36, CFI= .90, GFI = .93, RMSEA = .09] oluşanyapı desteklenmiştir. Ölçeğin kavramsal olarak ilişkili ve bağımsız olması beklenen kavramları ölçen araçlar ile ilişkileri incelenerek birleşen ve ayırt edici geçerlik açılarından değerlendirmeler yapılmıştır. Ölçeğin güvenirliği, iç tutarlılık katsayısı(Cronbach Alfa .83), bileşik güvenirlik (.76) ve test tekrar test güvenirlikleri (r = .82, p < .001) açılarından değerlendirilmiştir. Bulgular, Kararların Paylaşımı Ölçeği’nin Türkçe formunun geçerli ve güvenilir bir ölçüm aracı olarak aile çalışmalarındakullanılabileceğini göstermiştir.
  • Article
    Citation Count: 0
    The Roles of Media, Social Comparison and Self-discrepancy on Overweight/Obese Patients' Decision to Undergo Intragastric Botulinum Toxin-A Injection
    (Istanbul Univ, Fac Letters, dept Psychology, 2022) Esiyok, Elif; Saygılı, Dilek Demirtepe; Saygili, Dilek Demirtepe; Saygılı, Dilek Demirtepe; Department of Psychology; Public Relations and Advertising
    Body image is the sum of individuals' perceptions of their own bodies. There are various factors that affect body image, one of which is sociocultural factors. Sociocultural factors, including family, peers and the media, are important factors affecting the body image of individuals. The effects of being overweight on one's body image perception has been one of the most frequently researched topics in recent years. Studies have also shown that comparing one's body with people in the media, and the dissatisfaction with one's body resulting from it, motivates people to resort to various methods of losing weight. Doctors recommend various procedures for health reasons. Moreover, overweight women choose some surgical procedures such as intragastric botox injection, due to their concerns about their body image. Intragastric Botulinum Toxin-A injection (stomach botox) is one of them. This study aims to explore how sociocultural factors affect the overweight/ class I obese female patients' decision to undergo an intragastric botox injection treatment from an interpretative phenomenological approach. The sample of the study consisted of 12 female patients who had an intragastric botox injection in the last six months. Semi-structured interviews were conducted with the patients. The interpretive phenomenological analysis revealed seven themes; self-definition through physical characteristics, motivations towards intragastric botox injection, attitudes towards the body, the perceived effects of being overweight, comparing one's own body, the role of the media in the decision-making process, and treatment plans for changing one's appearance in the future. It has been found that the body image perceptions of the patients play an important role in the processing-decision-making processes.. In addition, it has been observed that social media is a channel frequently used by patients for the purpose of obtaining information. The study is important in terms of trying to understand cognitive processes including self-evaluations and body image, their motivations behind intragastric BTA injection, and attitudes toward their bodies.
  • Article
    Citation Count: 1
    Multiple sclerosis experiences of couples: Examination of patient and partner perspectives
    (Sage Publications Ltd, 2022) Demirtepe-Saygili, Dilek; Department of Psychology
    The study aims to investigate Multiple Sclerosis (MS) experiences of couples. Using a dyadic qualitative method, separate simultaneous interviews were conducted with 20 couples, including one partner with MS. The themes resulting from content analysis were examined in two categories: Convergent (anxiety about future, acceptance of MS and MS as an accelerator of the relationship) and divergent (sexual problems, the experience of MS symptoms, the priority of the problems and untold issues). The findings revealed shared and unique perspectives of partners in the illness process, having the potential to guide the psychosocial interventions for couples living with a chronic illness.
  • Article
    Citation Count: 0
    Multipl Skleroz Hastaları için Geliştirilen Bir Grup Psikoeğitim Programının Değerlendirilmesi
    (2019) Saygılı, Dilek Demirtepe; Saygılı, Dilek Demirtepe; Department of Psychology
    Kronik hastalıklar uzun sureli, kısıtlayıcı ve uyum gerektiren durumlardır. Bazı hastalar bu uyum sürecinde hastalıkla baş etmede zorlanır ve bunun sonucunda psikolojik sağlıkları olumsuz yönde etkilenir. Pek çok farklı kronik hastalık için psikososyal destek amaçlı müdahale programları geliştirilmiştir. Bu çalışmanın amacı kronik bir sinir sistemi bozukluğu olan Multipl Skleroz tanısı almış hastalar için geliştirilen bir grup psikoeğitim programının geliştirilme sürecinin ve sonuçlarının değerlendirilmesidir. En az üç en çok 30 yıl önce Multipl Skleroz tanısı almış katılımcılardan oluşan üç ayrı gruba stres yönetimi, iletişim ve duygu düzenleme konularında toplam 20 oturumluk bir psikoeğitim programı uygulanmıştır. Programın sonuçlarını değerlendirmek için program bitiminde her grup için bir odak grubu görüşmesi yapılmıştır. İçerik analizi sonucunda öğrenme, sosyal destek, günlük hayata aktarma, özgüven ve terapi ilişkisi temaları ortaya çıkmıştır. Temalar değişim süreçlerinin katılımcıların bakış açısıyla detaylı olarak incelenmesini sağlamıştır. Bulgulara dayanarak benzer gruplar için geliştirilecek grup destek programlarına ve etkililik çalışmalarına katkıda bulunacak çıkarımlar yapılmıştır.