This item is non-discoverable
Kayı, Hakan
Loading...
Name Variants
Hakan, Kayı
Kayi,H.
H.,Kayı
H.,Kayi
Kayı,H.
Hakan, Kayi
K., Hakan
K.,Hakan
Kayi, Hakan
H., Kayi
Kayı, Hakan
Kayi, H.
Kayi,H.
H.,Kayı
H.,Kayi
Kayı,H.
Hakan, Kayi
K., Hakan
K.,Hakan
Kayi, Hakan
H., Kayi
Kayı, Hakan
Kayi, H.
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
hakan.kayi@atilim.edu.tr
Main Affiliation
Chemical Engineering
Status
Former Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Scholarly Output
30
Articles
21
Citation Count
101
Supervised Theses
8
30 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 30
Article Citation - WoS: 4Citation - Scopus: 6Design of Novel Tellurium and Selenium Containing Semiconducting Polymers Using Quantum Mechanical Tools(Elsevier, 2017) Kaya, Birnur; Kayi, Hakan; Chemical EngineeringStructural, optical and electronic properties of the two novel donor-acceptor-donor type conjugated polymers based on 4,7-di(selenophen-2-yl)benzo[c][1,2,5]selenadiazole (SeSeSe) and 4,7-di(tellurophen-2-yl)benzo[c][1,2,5]telluradiazole (TeTeTe) are investigated by means of quantum chemical calculations utilizing conventional and long-range corrected hybrid functionals. The lowest energy structures of the SeSeSe and TeTeTe monomers and oligomers are revealed through conformational analysis, while their electronic properties are obtained from density functional theory (DFT) molecular orbital calculations and optical properties are obtained from the time dependent DFT (TD-DFT) calculations for UV-vis absorption spectra. Electronic band gaps that directly affect the semiconducting properties of these novel polymers are calculated by using linear regression analysis of DFT data, and also periodic boundary conditions calculations (PBC-DFT). Our results indicate that SeSeSe and TeTeTe polymers have considerably lower band gap values than that of their furan-, thiophene-, benzooxadiazole- and benzothiadiazole-based analogs. The novel SeSeSe and TeTeTe polymers with improved optical and electronic properties may have an important role in the near future, especially for the optoelectronic and photovoltaic applications. (C) 2016 Elsevier B.V. All rights reserved.Book Part Citation - WoS: 0Citation - Scopus: 0Kinetics of Co2 Capture by Carbon Dioxide Binding Organic Liquids(Springer international Publishing Ag, 2016) Orhan, Ozge Yuksel; Kayi, Hakan; Alper, Erdogan; Chemical Engineering[No Abstract Available]Doctoral Thesis Moleküler Modelleme Yaklaşımını Kullanarak Kanser Tümör Tedavisi için Piridil Tip Ligantları İçeren Platin ve Paladyum Komplekslerinin Tasarımı(2018) El-hag, Rabıa Hadı Mohamed; Kayı, Hakan; Yaman, Şeniz Özalp; Chemical EngineeringGeçen yüzyılın ortasında, bir cisplatin bileşiğinin keşfinden sonra, bu bileşik birkaç farklı kanser tipinin tedavisinde kullanılan en önemli kimyasal bileşiklerden biri haline gelmiştir. Ancak bu bileşiğin kanser hücrelerini öldürme ve yok etme yeteneğine rağmen, neden olduğu yan etkilere ek olarak birkaç kanser türünü tedavi edememekte, bu da bilim adamlarının daha etkili ve yan etkileri olmayan başka bileşikleri araştırmalarına yol açmaktadır. Keşfedilen ilaçların çoğunun, kanserlere karşı etkinliklerinin çok az olduğu gösterilmiştir. Elde ettiğimiz teknikler ve ilerlemelere ve kendini savaşmaya adamış sayısız doktor olmasına rağmen, kanser gerçek bir tehdit, çaresiz bir hastalıktır, ancak yine de umut vardır. Bilim adamları 50 yıl önce imkansız görünen tedavilerle ortaya çıktılar ve tedavi edilemez denen bazı kanserlerden kurtulmayı başardılar. Mükemmel sonuçlar elde etmek için tedavi araçlarını farklı şekillerde kullanmaya başladık. Kanser hala korkutucu olsa da ve her zaman öyle kalabilir olsa da, kansere karşı attığımız adımlar tedaviyi sadece mümkün kılmakla kalmayıp aynı zamanda erişilebilir hale de getirmiştir. Önceki çalışmalardan, platin ve paladyum bileşiklerinin, uygun ligand, iyi geometri ve aktif çıkış grubu gibi birçok parametreyi hesaba katarsak, kanser hücrelerine karşı en etkili bileşikler olduğu sonucuna varılabilir. Buradan, araştırmalarla alternatif kanser tedavisi bileşikleri olarak bazı platin ve paladyum bileşiklerini tasarlamaya ve geliştirmeye başlandı. Bu araştırmada, on altı platin ve paladyum bileşiği iki farklı tipte ligand ile tasarlandı. Yeni bileşikler, yoğunluk fonksiyonel teorisi, DFT, kullanılarak teorik olarak tasarlanmış ve test edilmiştir. FTIR, NMR ve UV-vis gibi bu komplekslerin spektroskopik özellikleri ve geometri optimizasyonları B3LYP/LANL2DZ teori seviyesinde ve Gaussian programı kullanılarak hesaplanmıştır. Bu bileşiklerin iki tip DNA ile etkileşim süreci daha sonra Docking programı kullanılarak simüle edilmiştir ve komplekslerimizin cisplatinden (kovalent, elektrostatik, oluk ve interkalasyon) farklı mekanizmalarla ve belkide cisplatinin yan etkilerinin üstesinden gelebileceğine yol açacak şekilde DNA ile etkileştiğini ortaya koymuştur. Bu bileşiklerin teorik sonuçları oldukça umut vericidir. Bu bileşiklerin bazıları canlı hücreler üzerinde deneysel olarak test edilmiş ve çeşitli kanser türlerine karşı etkili olduğu kanıtlanmıştır. Deneysel ve teorik sonuçlar arasında iyi derecede bir uyumluluk gözlenmiştir. Söz konusu yeni komplekslerin, bu kompleksler hakkında daha ileri çalışmalar için umut verici sonuçları vardır.Master Thesis Gümüşün Gümüş Oksit Pillerden Geri Kazanımı: Birleşik Bir Deneysel ve Hesaplamalı Çalışma(2017) Mehası, Abubakr Bushra Alı; Kayı, Hakan; Chemical EngineeringBu çalışmanın amacı saf gümüşü aktif olmayan ve kullanılmış gümüş oksit pillerden geri kazanmak ve aynı zamanda bu süreci bir bilgisayar yazılımı ile modellemektir. Çünkü piller hayat döngüleri bittikten sonra toksik kirleticiler haline gelirler ve yakma fırını emisyonları ve kül açığa çıkartırlar. Gümüş oksit piller, kol saatleri, saatler, çeşitli elektronik cihazların uzaktan kumandalar, işitme cihazları, oyuncaklar, ve bazı diğer cihazlarda kullanılır ve ömrü bittikten sonra atılırlar. Bu tezde, gümüş içeren atık piller toplandı ve gümüşü geri kazanmak için katı-sıvı özütlemesi bir ayırma işlemi olarak kullanıldı. Yaklaşımımızda, nitrik asit kullanarak katı-sıvı özütlemesi yapıldı ve gümüş, bakır plaka ve potasyum klorür yardımıyla çöktürüldü. Çökeltinin süzülmesinden sonra bu çökelti kurutuldu ve sonra da metalik gümüş ve aynı zamanda yüksek saflıkta ince bir gümüş tozu elde etmek için çok yüksek bir sıcaklıkta (1000 °C) eritildi. Geri kazanılan gümüş, çeşitli endüstriyel uygulamalarda doğrudan kullanılabilir. Anahtar kelimeler: gümüş oksit piller, modelleme, katıdan özütleme, gümüşün geri kazanımıMaster Thesis Atık Suyun Kimyasal Bileşimiden Kimyasal Oksijen Gereksiniminin Yapay Sinir Ağları ile Tahmini(2019) Alobaıdı, Basım Ahmed Saleh; Kayı, Hakan; Güler, Enver; Chemical EngineeringÇağımızda birçok teknik uygulama ve modern programın kullanılması ve yapay zekanın (AI) rolü artmaktadır. Yapay zeka araçlarından biri olan Yapay Sinir Ağları (YSA), ağın eğitimi yoluyla belirli bir veri kümesine bağlı olarak dinamik bir doğrusal olmayan davranış modelini öğrenmek ve keşfetmek için ortaya çıkmıştır. Biyoloji, atık su arıtma ve mühendislik gibi birçok disiplinde tahmin yapma konusunda yüksek doğruluk sahibidirler. Bu çalışmada, standart geri yayılım algoritması kullanılarak, North Gas Company / Kerkük'te arıtılan atık sudaki Kimyasal Oksijen Gereksinimi'nin (COD) değerini tahmin etmek için altı girdi parametresi alınmıştır. Sinir ağı, toplam klorür iyonu Cl ̵ , nitrat iyonu NO3 ̵, fosfat iyonu PO43, sülfat iyonu SO4 ̵ 2, amonyak NH3, Biyokimyasal Oksijen İhtiyacı (BOD5) gibi atıksu kalite indekslerinden toplanan 150 veri ile tek bir elementi yani COD'yi tahmin etmek üzere eğitilmiştir. Sinir ağı, uygun bir şekilde eğitilmesinden sonra test verileri kullanılarak test edilmiştir ve en iyi sonuçlar ortalama kare hatası ve regresyon katsayısı dikkate alınarak seçilmiştir. Bu çalışmada elde edilen bulgular, yapay sinir ağlarının arıtılmış atık suyun COD değerlerini tahmin etmede doğru ve etkili araçlar olduğunu göstermektedir.Article A computational study on 4,7-di(furan-2-yl)benzo[c][1,2,5] thiadiazole monomer and its oligomers(Journal of Molecular Modeling, 2014) Kayı, Hakan; Chemical EngineeringThe energy gap, Eg, between the highest occupied molecular orbital (HOMO) and the lowest unoccupied molec ular orbital (LUMO) energy levels that determines the elec tronic and optical properties of 4,7-di(furan-2- yl)benzo[c][1,2,5]thiadiazole (FSF) polymer is calculated by performing quantum chemical calculations. First, we theoret ically investigated the most stable conformers of FSF mono mer and its corresponding oligomers at the B3LYP/6-31G(d) and B3LYP/LANL2DZ levels of theory. We reveal the theoret ical molecular structure of this very recently synthesized novel monomer and its oligomers for the first time in the literature. Our results from the B3LYP/6-31G(d) calculations indicated that FSF polymer has a low HOMO-LUMO gap of 1.55 eV to be in good agreement with the experiments. Experimental design and synthesis of novel conjugated polymers require time-consuming and expensive procedures. The findings from this study are promising for the use of computational methods in the design of the novel conjugated polymers, and help to narrow the materials to be used in design and synthesis of conjugated polymers with desired properties.Article Citation - WoS: 10Citation - Scopus: 9A Computational Study on 4,7-Di(furan Monomer and Its Oligomers(Springer, 2014) Kayi, Hakan; Kayı, Hakan; Kayı, Hakan; Chemical Engineering; Chemical EngineeringThe energy gap, Eg, between the highest occupied molecular orbital (HOMO) and the lowest unoccupied molecular orbital (LUMO) energy levels that determines the electronic and optical properties of 4,7-di(furan-2yl)benzo[c][1,2,5]thiadiazole (FSF) polymer is calculated by performing quantum chemical calculations. First, we theoretically investigated the most stable conformers of FSF monomer and its corresponding oligomers at the B3LYP/6-31G(d) and B3LYP/LANL2DZ levels of theory. We reveal the theoretical molecular structure of this very recently synthesized novel monomer and its oligomers for the first time in the literature. Our results from the B3LYP/6-31G(d) calculations indicated that FSF polymer has a low HOMO-LUMO gap of 1.55 eV to be in good agreement with the experiments. Experimental design and synthesis of novel conjugated polymers require time-consuming and expensive procedures. The findings from this study are promising for the use of computational methods in the design of the novel conjugated polymers, and help to narrow the materials to be used in design and synthesis of conjugated polymers with desired properties.Master Thesis Yapay Sinir Ağları ile Dizel Yakıtın Fiziksel Özelliklerden Kinematik Viskozite ve Yoğunluğunun Tahmini(2020) Obaıdı, Aymen Abdulqader Abbas Al; Kayı, Hakan; Chemical EngineeringBu çalışmada, ilk amaç deneysel analizde harcanan zaman ve maliyeti azaltabilmek için yapay sinir ağı modeli kullanarak dizel yakıtın kinematic viskozitesini ve yoğunluğunu fiziksel özelliklerinden tahmin etmektir. Sonraki amaç ise, kinematic viskozite ve yoğunluğa basit bir formül atamaktır. Bu çalışmada kullanılan dizel yakıt için deneysel veriler doğrudan Irak'taki Kuzey Petrol Şirketi'nden elde edilmiştir, bu nedenle orijinal ve benzersiz bir veri kaynağı kullanılmıştır. Günlük rutinde, dizel taşıyan her tankerin izlenmesi, yoğunluk ve viskozite ölçümlerinin yapılması gerekmektedir. Kınematık viskozite ve yoğunluk tahmininde, harici girişli doğrusal olmayan otoregresif (NARX) ve tipik ileri beslemeli geri yayinimli (NN) sinir ağları kullanılmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde, bu ağların iyi bir performans gösterdiği görülmüştür. Yoğunluk değerlerinin tahmininde, NARX tipi sinir ağı NN'den daha iyi bir performans göstermişken kinematik viskozite değerlerinin tahmini için NN, NARX'tan daha üstün bir performans göstermiştir. İlave olarak, çoklu lineer regresyon (MLR) metodolojisi kullanılmış, kinematic viskozite ve yoğunluk için birinci dereceden lineer denklemler için beş bağımsız değişkenin katsayıları elde edilmiştirArticle Citation - WoS: 8Citation - Scopus: 9A Theoretical Investigation of 4,7-Di(furan Donor-Acceptor Type Conjugated Polymer(Elsevier, 2015) Kayi, Hakan; Elkamel, Ali; Chemical EngineeringQuantum chemical calculations are performed using density functional theory (DFT) to investigate the HOMO-LUMO energy gap of the 4,7-di(furan-2-yl)benzo[c][1,2,5]selenadiazole-based (FSeF) donor-acceptor type conjugated polymer which ascertains the optoelectronic properties and plays a crucial role, especially in polymeric solar cell applications. In this paper, the most stable conformers of the FSeF monomer and its corresponding oligomers are investigated at the B3LYP/Def2TZV and B3LYP/LANL2DZ levels of theory, and their molecular structures are revealed. The band gap of the polymer is determined by linear-fitting and extrapolation of the DFT data. This gap is found to be 1.44 eV and 1.45 eV by the B3LYP/Def2TZV, and B3LYP/LANL2DZ with PCM calculations, respectively. Our theoretical findings related to the band gap of the FSeF polymer (PFSeF) are in good agreement with other experimental studies in the literature and, hence, the theoretical methods used in this study are promising for the design of similar donor-acceptor type novel conjugated polymers. (C) 2014 Elsevier B.V. All rights reserved.Master Thesis Petrol fraksiyonlarının kinematik viskozitesinin tahmini(2018) Ahmed, Hawa Ahmed Alı; Kayı, Hakan; Alper, Erdoğan; Chemical EngineeringOcak 2018, 59 sayfa Petrol fraksiyonları çok karmaşık karışımlardır. Mühendislik tasarımında, hesaplamalarda kullanıldıkları için, sıvıların viskozitesinin belirlenmesi önemlidir. Dahası, sıvının fiziksel özellikleri ve bileşimi, akışkanın davranışını anlayabilmek için yardımcı faktörlerdir. Sıvının viskozitesini elde etmek için kullanılan iki temel metodoloji vardır; ölçüm gerektiren deneysel bir yaklaşım ve fiziksel özellikleri kullanarak tahmin için bir matematiksel model. Deneysel viskozite ölçümlerini yapmak pahalı ve zaman alıcı olduğundan, deneysel veri yokluğunda bu deneyleri gerçekleştirmek her zaman pratik olmamaktadır.Dolayısıyla doğru ve güvenilir modellere gereklilik duyulmaktadır.Bu çalışma, bazı Libya petrol ürünlerinin viskozitelerinin tahminini, literatürde bulunan çeşitli matematiksel modellerin performansını değerlendirmek suretiyle gerçekleştirmek ile ilgilidir. Bu amaçla ilk olarak deneysel bir veri tabanı oluşturulmuştur. Veri tabanı, gazyağı ve kerosen aralıklarındaki çeşitli Libya petrol ürünleri için kinematik viskozite ve yoğunluk verilerinden oluşmuştur. Değerlendirilen tüm modeller içerisinde, modifiye edilmiş grup-katkılı viskozite-termodinamik modeli (GC-UNIMOD), incelenen sıcaklık seviyelerinde (30, 35, 40, 50 °C) tanımlanmamış Libya petrol fraksiyonlarının kinematik viskozitelerinin tahminini için önerilmiştir. Önerilen model, toplanan veriler kullanılarak test edilmiş ve mevcut modellerle karşılaştırılmıştır. Sonuçları tahmin etmek için GC-UNIMOD modelinin uygulanmasının, bu çalışmada araştırılan ampirik modeller gibi literatürde kullanılan diğer yöntemlerin tahminlerinden daha doğru ve hassas olduğu sonucuna varılmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »