Browsing by Author "Arsava, A. Füsun"
Now showing 1 - 7 of 7
- Results Per Page
- Sort Options
Article Ab Hukuku’nun Ulusal Hukuka Önceliği(2023) Arsava, A. Füsun; LawAB Hukuku’nun ulusal hukuka önceliği AB Hukuku’nun karakterinin bir gerekliliği olarak gerek AB Divanı içtihatlarında gerekse Lizbon Sözleşmesi’ne ek 17 No’lu Bildiride teyit edilmekle beraber konunun anayasal kimliğe ilişkin olarak ultra-vires yetki denetimi bağlamında Federal Alman Anayasa Mahkemesi kararları ile yeniden gündeme geldiği görülmektedir. Ultra-vires denetimde ulusal bakış açısı kaçınılmaz olarak Birlik Hukuku’nun parçalanmasına yol açma potansiyeline sahiptir. AB bakış açısıyla böyle bir parçalanma göz ardı mümkün olmayan birdurumdur. AB tasarrufunun ultra-vires olduğu sonucuna varan anayasa mahkemesi kararlarının ilgili üye devlet aleyhine ihlâl davası açılmasına yol açma olasılığı yüksektir. Birlik Hukukunun parçalanma riskini önlemek ancak Birlik tasarruflarının ulusal ölçüler esas alınarak değil, AB anlaşmaları dayanağında münhasıran AB Divanı tarafından denetlenmesi gerekmektedir. AB anlaşmasında bir değişiklik yapılmadığı sürece tüm AB üyesi devletlerin AB Hukuku’nun ortak hukuk olarak entegre (bütünleştirici) edici karakterine saygı gösterme yükümlülüğü bulunmaktadır. Makalede ulusal temel haklar ve ulusal kimlik bağlamında AB Hukuku ve ulusal kimlik arasında doğan çatışmalarla bağlantılı AB Divanı ve İtalyan ve Federal Alman Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına da ışık tutulmaktadır.Article AB TEMEL HAKLARININ ÜYE DEVLETLER ARASINDA KORUNMASI(2017) Arsava, A. Füsun; LawTemel hakların korunması AB'ninkimliğinin dayanağını oluşturmaktadır.Bununla beraber üye devletlerin kendiulusal kimliklerini koruması Birlikanlaşmasının anayasa hukuku niteliklihükümleri ve ulusal anayasa düzenlemeleriarasında farklılıklara yol açmaktadır. Temelhakların korunması Birliğin kimliğinindayanağını oluşturması nedeniyletemel haklar söz konusu farklılıklarıngiderilmesinde önemli bir işleve sahiptir.AİHM'nin Soering kararından ve G.S.S.davasından esinlenen AB Adalet Divanı\"Horizontal Solange\" olarak isimlendirilenyeni bir yaklaşımla AB üyesi devletlerindiğer üye devletlerin temel hak ihlâllerindensorumlu tutulmasını kabul etmiştir. Makale\"Horizontal Solange\" prensibine göre üyedevletlerin birbirine karşı denetim yetkisikullanma kriterelerine ve bu çerçevedekigelişmelere ışık tutmaktadır.Article AB’NİN AİHK’YA KATILIMININ AB DİVANI’NIN CETA’YA İLİŞKİN GÖRÜŞÜ IŞIĞINDA DEĞERLENDİRİLMESİ(2023) Arsava, A. Füsun; LawABAD’ın (Avrupa Birliği Adalet Divanı) AB’nin AİHK’ya katılma anlaşmasına ilişkin 2013 tarihli olumsuz görüşü ertesinde AB-Kanada Serbest Ticaret Anlaşmasına (CETA) ilişkin olarak ver- diği görüş AB’nin AİHK’ya katılma anlaşması tartışmalarına yeni bir boyut getirmiştir. ABAD’ın CETA’ya ilişkin görüşünün şimdiye dek olan içtihadı ile karşılaştırılması ABAD’ın AB’nin diğer mahkemelerin yargısal denetimine girmesiyle ilgili yeni gereklilikler öngördüğünü ortaya koymaktadır. Bununla beraber ABAD’ın CETA’ya ilişkin görü- şünde ölçülülük denetiminin AB’nin kurumsal yapısı dışında bulunan mahkemeler tarafından da yapılmasına imkân tanıyan bir ifadeye yer vermesi öngörülen yeni gerekliliklerin AB’nin AİHK’ya katılmasına engel teşkil etmeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. Makalede bu bağlamda yapılan tartışmalara yer verilmekte ve AB’nin AİHK’ya ka- tılması konusunun Lizbon Anlaşması ışığında güncelliğinin korundu- ğuna dikkat çekilmektedir.Master Thesis Başkasını Koruma: Uluslararası Hukukta Koruma Sorumluluğu(2015) Küçük, Erhan; Arsava, A. Füsun; LawZorluk altındaki başkasını koruma düşüncesi, haklı savaştan bu yana hem felsefede hem hukuk disiplininde tartışılan bir durumdur. Ahlaki bir yükümlülük olarak başkasını koruma düşüncesi, insanın varlığının insanlığın varlığına içkin olmasından ileri gelir. Bireysel olarak ifade edilen bu yükümlülüğün kolektif sistemler bakımından, yani devletler ve uluslararası örgütler bakımından nasıl vücut bulacağı konusu muğlaktır. İnsani amaçlarla yapılan müdahalelerden, koruma sorumluluğu kavramına kadar tartışılan başkasını koruma düşüncesi, insan haklarının uluslararası alanda korunmasına isnat eder. Çalışmanın temel amacı, başkasını koruma düşüncesinin, insan haklarının uluslararası alanda korunması çerçevesinde değerlendirilmesine ve bu düşüncenin uluslararası hukuktaki varlığının tespitine odaklanmıştır. Bu bağlamda, ilk olarak başkasını koruma düşüncesi açıklanmış ve bu düşüncenin uluslararası hukukta nasıl var olduğu tarihsel olarak belirlenmeye çalışılmıştır. Ardından, koruma sorumluluğu kavramının normatif bağlayıcılığı tartışılmıştır. Çalışmanın son bölümünde ise, Libya ve Suriye örnekleri üzerinden uygulamaların kavrama etkisi tartışılmıştır. Anahtar Sözcükler Koruma Sorumluluğu, başkasını koruma, Libya, SuriyeArticle FEDERAL ALMAN ANAYASA MAHKEMESİ ÖRNEĞİNDE ULUSAL MAHKEMELER VE AVRUPA MAHKEMELERİ ARASINDAKİ KOOPERASYON İLİŞKİSİ(2022) Arsava, A. Füsun; LawFederal Almanya’da ulusal seviyede Federal Anayasa Mahkemesi, federal anayasada yer alan temel hakları temin eder- ken, on altı eyalette eyalet anayasa mahkemeleri eyalet anayasala- rında öngörülen temel hakları temin etmektedir. Bunun yanı sıra AB Divanı, Avrupa Temel Haklar Şartı’nın yirmi yedi AB üyesi devlette, AİHM Avrupa İnsan Hakların Konvansiyonu’nun Avrupa Konseyi üye- si kırık yedi devlette riayet görmesi için çalışmaktadır. Her dört temel hak kataloğu temel hakların temininde benzerlik gösterse de arala- rında minimal farklılıklar bulunmaktadır. Temel hakların korunması konusunda dört ayrı seviyede çalışan mahkemelerin aynı amaç için çalışması her zaman başarı getirmemekte, farklı içtihatların oluşma- sına yol açmaktadır. Makalede temel hakların korunması bağlamın- da mahkemeler arasında çatışmaya yol açan farklı içtihat oluşumunu engelleyen mekanizmalara ışık tutulmakta ve değerlendirme yapıl- maktadır.Article NÜKLEER SİLAHLARIN YASAKLANMASI ANLAŞMASI ve NATO ANLAŞMASI(2023) Arsava, A. Füsun; LawMakalede NATO tarafından Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşmasının Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşmasına ve onun denetim rejimine ters düştüğüne ilişkin olarak ileri sürülen iddialar ele alınmaktadır. İki anlaşmanın bağdaşmazlığına ilişkin olarak ileri sürülen görüşler hukuki olmaktan çok siyasi olarak değerlendirilmektedir. Aynı bağlamda makalede bir devletin NATO üyeliği ile Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşmasına taraf olmasının hukuken mümkün olup olmadığı ele alınmaktadır. NATO üyesi devletlerin Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşmasının gereği olarak hukuken nükleer destek yasağı ve NATO anlaşmasına istinat eden karşılıklı dayanışma mükellefiyeti arasında kurumsal ve teknik önlemler alarak bir denge kurma mükellefiyeti bulunmaktadır. Nükleer Silahların Yasaklanması Anlaşmasının teamül hukuku teşkil etme potansiyeli makalede ele alınan konular arasında yer almaktadır.Article Responsibility To Protect Bağlamında İnsani Yardım: Sivil Toplum Örgütlerinin Tarafsızlığı ve Araçsallaştırılması(2023) Arsava, A. Füsun; LawBM Genel Kurulu tarafından 2015 yılında kabul edilen R2P insanların ağır suçlardan korunması amacına matuftur. Sivil toplum örgütlerinin R2P’nin uygulanmasında katkı yapma potansiyeli dikkate alınarak Uluslararası Hukuk insani sivil toplum örgütlerine insanlığa karşı suçların önlenmesi ve işlenen bu suçlara reaksiyon gösterilmesi bağlamında R2P’ye bir işlev ve sorumluluk yüklemektedir. Bu durum sivil toplum örgütlerinin tarafsızlıklarını kay- betmesi ve araçsallaştırılması tehlikesini beraberinde getirmektedir. Sivil toplum örgütleri uzun bir süredir yoğun bir şekilde R2P ile bağlantılı sorumluluk üstlenmektedir. Makalede kimi ses getiren sivil toplum örgütlerinin R2P karşısındaki tutumlarına, insani yardım konusundaki uygulamalarına ve sivil toplum örgütlerinin insanların savaş ve çatışma durumlarında ağır suçlardan korunması çerçevesindeki rolüne ışık tutulmakta, insani sivil toplum örgütleri- nin barış politikasına yaptıkları katkı ortaya konulmaktadır.
