Alman Siyasetinin Türkiye'nin Ab'ye Katılımı Sürecindeki Değişimleri: 1960'dan Günümüze

Abstract

Alman ikinci dünya savaşı öncesi ve sonrası, Soğuk Savaş öncesi ve Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla simgeleşen Soğuk Savaşın sonu sonrası birçok siyasi paradigma geliştirmiştir. Almanya'nın Osmanlı Devleti döneminden beri Türkiye ile siyasi ilişkileri bulunmuştur. Avrupa Birliği'nin ilk nüvesi olan Avrupa Çelik ve Kömür Topluluğundan beri Almanya'nın AB siyasetinde önemli değişiklikler yaratabilecek gücü olmuştur. Türkiye de 1959 yılındaki başvurusundan beri AB ile sıcak ilişkilere girmiş, girmiş olduğu bu ilişkide Almanya siyasetinin tavrı çok belirleyici olmuştur. Bu tezde Alman siyasetinin bu önemli belirleyici rolünün zaman içerisindeki izlerine temas edilmiş, özellikle 1960 sonrası dönemine odaklanılmıştır. Bu odağı belirginleştirmeye çalışırken ilkin Avrupa Birliği fikrinin ve varlığının tarihi süreci ele alınmış, Avrupa Birliği siyasetini oluşturan temel kurumların durumu ve rolü ortaya konulmuştur. İkinci bölümde Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne dâhil olma isteği ya da yerine göre zorunluluğu ve serüveninin tarihi özellikleri açıklanmıştır. Son bölümde ise Almanya ve Türkiye ilişkilerine yoğunlaşılmış, güncel temasa kadar Alman siyasetinin Türkiye ile olan ilişkilerine ve Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinde izlediği siyaset irdelenmiştir.

Germany developed many political paradigms before and after the Second World War, before the Cold War and after with the symbolic fall of the Berlin Wall. Germany has political relations with Turkey since the Ottoman Empire era. Since the first core of the European Union the European Coal and Steel Community Germany was able to make significant changes in EU politics. Turkey also entered into friendly relations with the EU since its application in 1959, the tone of politics in Germany have been very decisive in this relationship. This thesis touches upon the important decisive role of German politics and particularly focuses on the post 1960 period. Trying to highlight this focus, first the idea and history of the European Union's presence is approached and the situation and role of the basic institutions that constitute the politics of the European Union are introduced. Second the desire of Turkey to join the EU or accordingly the obligation and the historical features of this adventure are explained. Finally in the last chapter it is focused on German-Turkish relations and the German politics' relations with Turkey until currently and course in the EU accession process of Turkey are examined.