Virginia Woolf'un Bayan Dalloway ve Deniz Feneri Eserlerinde Büyük Savaşın Yankıları

Abstract

Bu tez, Birinci Dünya Savaşı'nın etkilerini Virginia Woolf'un Mrs. Dalloway ve To the Lighthouse adlı eserlerinde modernizm, bilinç akışı anlatım tekniği ve Albert Einstein'ın Görelilik Teorisi ışığında incelemektedir. To the Lighthouse eserinde James Ramsay'in 'Hiçbir şey yalnızca tek bir şey değildi' (138) ifadesi, Virginia Woolf'un tüm eserlerindeki modernist gerçeklik anlayışını oluşturmaktadır. Bu çok katmanlı gerçeklik ve görelilik düşüncesi, Woolf'un anlatım teknikleri ve temaları aracılığıyla yansıtılmaktadır. Hem Mrs. Dalloway hem de To the Lighthouse, savaşın bir sonucu olarak kimlik, zaman ve mekân ile ilgili geleneksel kesinliklerin yıkıldığı, dönüşmüş bir dünyayı tasvir etmektedir. Tezin amacı, nasıl Virginia Woolf'un bilinç akışı tekniği kullandığı ve Albert Einstein'ın Görelilik Teorisi'nin savaş sonrası dönemde gerçekliğin parçalanmış ve öznel doğasının keşfini analiz etmektir.

This thesis examines the effects of the Great War in Virginia Woolf's Mrs. Dalloway and To the Lighthouse through the lenses of modernism, modernist narrative techniques, and Albert Einstein's Theory of Relativity. In To the Lighthouse, James Ramsay's assertion that 'nothing was simply one thing' (138) embodies Virginia Woolf's modernist expression of reality in all her works. This idea of multifaceted reality and relativity is reflected by means of Woolf's narrative techniques and themes. Both Mrs. Dalloway and To the Lighthouse portray a transformed world where traditional certainties about identity, time and space are shattered as a consequence of the war. The aim of the thesis is to analyze how Virginia Woolf's employment of modernist narrative techniques and Albert Einstein's Theory of Relativity illustrate her exploration of the fragmented and subjective nature of reality in the post-war era.