Birlik, Gültekin Kamil

Loading...
Profile Picture
Name Variants
G. K. Birlik
Birlik,G.K.
B.,Gültekin Kamil
Gultekin Kamil, Birlik
G.,Birlik
B., Gültekin Kamil
Birlik, Gültekin Kamil
Birlik, Gultekin Kamil
Birlik G.
Birlik,Gultekin Kamil
B., Gultekin Kamil
B.,Gultekin Kamil
Gültekin Kamil, Birlik
G.K.Birlik
Gültekin Kamil Birlik
G., Birlik
Gültekin K. BİRLİK
Birlik, Gültekin K.
Birlik, Gültekin K.
Gültekin, B
Job Title
Doçent Doktor
Email Address
gultekin.birlik@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

3

Articles

2

Citation Count

3

Supervised Theses

0

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 3 of 3
  • Article
    Citation Count: 0
    İSTANBUL HÜKÜMETLERİNİN BURSA’DA MİLLİ MÜCADELE’Yİ ÖNLEME GİRİŞİMLERİ
    (2020) Birlik, Gültekin Kamil; Department of Social Sciences for University wide Courses
    Hem İstanbul’a yakın olması hem de çok sayıda Padişah taraftarının bulunması nedeniyle, başlangıçta Bursalılar İstanbul hükümetlerinin etkisi altında kalmış, Milli Mücadele’ye ise mesafeli olmuştu. Albay Bekir Sami (Günsav) Bey’in Haziran 1919’da Bursa’ya gelişiyle birlikte, bir yandan İstanbul hükümetinin etkisi sınırlandırılırken, diğer yandan Milli Mücadele yönünde çalışmalar başlatıldı. İstanbul hükümeti bölgedeki Milli Mücadele’yi ortadan kaldırmak için, Şubat 1920’de İkinci Anzavur İsyanı’nı başlattı. Bu isyanda İngilizler de etkili oldu. İstanbul hükümeti uyguladığı etkin propagandayla Bigalı ve Gönenlilerin çoğunluğunun isyana katılmasını sağladığı gibi, isyanı bastırmak için toplanan birliklerde firarlara da neden oldu. Anzavur Biga, Gönen ve Bandırma’yı ele geçirdikten sonra Bursa’ya ilerlerken, Milli Mücadele liderlerinin öldürülmesi gerektiğini açıklayan İstanbul fetvası 10 Nisan 1920’de yayınlandı. Anadolu’da karşı fetva yayınlansa da, fetva özellikle erleri etkiledi ve silahlarını isyancılara bırakarak, dağılmalarına neden oldu. Ancak, Bursa’da alınan tedbirlerle, Anzavur İsyanı bastırılarak İstanbul hükümetinin tehdidi ortadan kaldırıldı ve Bursa’nın Milli Mücadele safında kalması sağlandı.
  • Article
    Citation Count: 0
    MONTREUX BOĞAZLAR SÖZLEŞMESİ'NİN BİRİNCİ YILINDAKİ İHLALİNE TÜRKİYE'NİN YAKLAŞIMI
    (2022) Birlik, Gültekin Kamil; Department of Social Sciences for University wide Courses
    Revizyonist ve anti-revizyonist devletlerin İspanya İç Savaşı üzerinden karşılıklı olarak yürüttükleri mücadele sonucu, Ağustos 1937'de biri Türk karasularında olmak üzere iki Cumhuriyetçi İspanyol gemisi Bozcaada önünde denizaltılarca batırılmış ve Marmara Denizi'nde yabancı denizaltı tespit edilmiştir. 24 Ağustos 1937'deki Bakanlar Kurulu Kararnamesiyle, Çanakkale Boğazı dışında herhangi bir tedbir alınmazken, bir yıl önce imzalanmış olan Montreux Boğazlar Sözleşmesi'ni ihlal eden Marmara Denizi'ndeki yabancı denizaltının teslim olması istenmiş, karşı koyması halinde imhası için emir verilmiştir. Marmara Denizi'nde yabancı denizaltının tekrar tespiti sonrasında, 9 Eylül 1937'deki Kararnameyle, izinsiz olarak Marmara Denizi'ne girecek yabancı denizaltıların teslim tekline karşı çıkmaları halinde imha edilmeleri gerektiği kararı tekrar alınmıştır. İç savaştan kaynaklanan deniz haydutluğu eylemlerinin Akdeniz'de yoğun olarak yaşanması sonucunda, 14 ve 17 Eylül 1937 tarihlerinde deniz haydutluğuna karşı, Türkiye'nin de katıldığı Akdeniz Anlaşmaları imzalanmıştır. Türkiye hem Akdeniz Anlaşmalarını yerine getirmek hem de Montreux Boğazlar Sözleşmesi ihlallerini önlemek için meçhul denizaltılara karşı 30 Eylül 1937'de birtakım tedbirler almıştır. Türkiye Akdeniz Anlaşmaları gereğince bütün karasularında deniz haydutluğuna karşı tedbir alması gerekirken, mevcut deniz gücünü dikkate alarak, 30 Eylül 1937'de Bakanlar Kurulunca kabul edilen ilk talimatname ile sadece Çanakkale Boğazı çıkışında tedbir almıştır. İkinci talimatname ile de Marmara Denizi'nde ve Boğazlarda deniz ulaşımının emniyeti için tedbirler almıştır. Marmara Denizi'ne yabancı denizaltının girmesinin ve İki Cumhuriyetçi İspanyol gemisinin Bozcaada önünde batırılmasının nedeni, Sovyetler Birliği'nin Cumhuriyetçi İspanyollara yardımını engellemekti. 1937'de artan deniz haydutluğu nedeniyle, Sovyetler Birliği Akdeniz yolunu kullanmaktan vazgeçmiş ve yardımını Fransa üzerinden göndermek zorunda kalmıştır. Gerek bu durum, gerekse Türkiye'nin aldığı tedbirler, Çanakkale Boğazı çıkışında deniz haydutluğunun sona ermesini ve Marmara Denizi'nde meçhul denizaltı faaliyetlerinin son bulmasını sağlamıştır.
  • Conference Object
    Citation Count: 3
    Our experience in cardiac transplantation in Baskent University
    (Elsevier Science inc, 2006) Birlik, Gültekin Kamil; Gültekin, B; Özkan, S; Akay, T; Uguz, E; Tokalak, I; Aslamaci, S; Department of Social Sciences for University wide Courses
    Recently cardiac transplantation has an important place in treatment of end-stage cardiac failure. In Turkey between 2003 and 2005 at 10 centers 64 cardiac transplantations were performed including five at our facility. Herein we have presented our results. All patients were men of mean age 34.2 +/- 10.7 (17 to 44) years. Upon preoperative echocardiography their mean ejection fraction was 18% +/- 3.27% (17% to 23%). Pulmonary vascular resistance was 4.47 wood unit in one patient and in one case, there was Rh incompatibility between donor and recipient. We used HTK solution for protection of donor hearts. Mean ischemia time was 251.2 +/- 62.7 minutes (155 to 314). Mean aortic clamping time was 84 +/- 4.7 minutes (80 to 90). In all patients we performed a biatrial anastomosis technique. Hemofiltration was used to prevent hemodilution during operation. In the postoperative period four patients had acute renal dysfunction; one, a minor cerebrovascular accident; two, reoperated because of bleeding; one, cholestasis; one, temporary atrio-ventricular block; and one, mediastinitis. Mean follow-up time was 15.6 +/- 19.7 months (2 to 50). Neither early nor late mortality has occurred. All patients are in New York Heart Association class I. In all cases we used triple immunosuppressive therapy. In the follow-up period the mean number of cardiac biopsies per patient was 4.2 +/- 3.03 (2 to 8). Two cases had cardiac catheterization. As a complication of cardiac biopsy, pericardial tamponade developed in one patient; in another one we observed a right ventricular aneursym after cardiac biopsy. Cardiac transplantation was performed with low mortality and morbidity rates in end-stage cardiac failure patients with longer life expectancy and higher life quality. Unfortunately in our country, because of difficulties to find donor hearts, cardiac transplantations were small in number. For better results, we need a larger series.