Atılım Üniversitesi

Permanent URI for this communityhttps://hdl.handle.net/20.500.14411/1

Browse

Now showing 1 - 20 of 323

2023 Yılı Cumhurbaşkanlığı Seçimi: Recep Tayyip Erdoğan’ın Kampanya Stratejileri Üzerine Bir İnceleme
(2025) Esiyok, Elif; Üner, Mehmet Mithat; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University; Business
Politik pazarlama, siyasal seçim süreçlerinde seçmen tercihlerini şekillendirme, kamuoyu algısını yönlendirme ve seçim başarısını artırmada kritik bir rol oynamaktadır. Seçim süreçlerinde, siyasi partiler seçmen kitlesine ulaşabilmek, onların desteklerini kazanmak ve rakipleri karşısında üstünlük elde edebilmek için kapsamlı politik pazarlama stratejileri geliştirerek, uygulamaktadır. Bu çalışmada, örnek olay incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Örnek olay kapsamında, Türkiye’de gerçekleştirilen 2023 Türkiye Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AK Parti) uyguladığı politik pazarlama stratejileri incelenmiştir. Seçim başarısında katkı sağlayan bu stratejiler, iletişim çabaları ve rekabet üstünlüğü elde etme yaklaşımları üzerine yoğunlaşmıştır. Çalışma bulguları, AK Parti’nin rekabet üstünlüğü elde etmesine vesile olan pazarlama iletişimi çabalarının on ana başlık altında incelenebileceğini göstermiştir. Bu stratejiler; seçim tarihinin belirlenmesi, stratejik zamanlama planının oluşturulması, sosyal medyanın etkin kullanımı, veri odaklı mikro hedefleme stratejisinin kullanılması, seçmen psikolojisini etkileyen duygusal katarsis, hikâye anlatımı kullanımı, tekno-milliyetçilik vurgusu, toplumsal bütünleşmeyi sağlayan ortak kültür vurgusu, farklı etnik ve dil gruplarına ulaşabilmek adına farklı dillerde mesajların iletilmesi ve pazarlama iletişimi tekniklerinin etkin kullanılması gibi yenilikçi yaklaşımları içermektedir. Kampanya sürecinde geliştirilen stratejiler ile farklı seçmen grupları ile etkili iletişim kurulmuş ve güçlü bir seçmen sadakati pekiştirilmiştir. Çalışma bulguları, politik pazarlamanın seçim süreçlerindeki belirleyici rolünü vurgularken, modern seçim kampanyalarının nasıl şekillendiğine dair önemli bulgular sunmaktadır. Pazarlama iletişimi ve politika arasındaki etkileşimi daha iyi anlamaya yönelik katkı sağlayan bu analiz, gelecekteki seçim kampanyalarına ışık tutabilecek niteliktedir.
Citation - WoS: 2
Citation - Scopus: 3
4D Printing of Reusable Mechanical Metamaterial Energy Absorber, Experimental and Numerical Investigation
(Iop Publishing Ltd, 2025) Fallah, Ali; Saleem, Qandeel; Scalet, Giulia; Koc, Bahattin; 01. Atılım University
This study investigates the compression behavior, energy absorption, shape memory properties, and reusability of 4D-printed smart mechanical metamaterials. Four structural configurations, i.e. honeycomb, re-entrant, and two modified re-entrant designs were developed to assess microstructure effects. Samples were fabricated using Polylactic Acid (PLA), a widely used shape memory polymer (SMP) in 4D printing, and polyethylene terephthalate glycol (PETG), an emerging SMP with demonstrated shape memory performance in recent studies. Cold-programming-induced shape recovery was evaluated at room temperature, simulating real-world conditions. Finite element simulations of compression and shape memory cycles matched experimental results well. Auxetic samples with negative Poisson's ratios showed superior energy absorption. However, only PETG demonstrated sufficient reusability, while PLA proved unsuitable for reusable designs. The PETG-3 modified re-entrant structure exhibited the best performance, with high energy absorption, delayed densification onset, and shape recovery and reusability factors of 0.95 and 0.96, respectively. Findings highlight the importance of considering both shape recovery and reusability when designing smart structures to address industrial challenges.
4D-Printed Continuous Fiber-Reinforced PLA/TPU Auxetic Composites: Mechanical Performance, Energy Absorption, Shape Recovery, and Reusability Evaluation
(SpringerNature, 2025) Alkan, Atakan; Ranjbar Aghjehkohal, Amin; Fallah, Ali; Koc, Bahattin; 01. Atılım University
This study explores the mechanical performance, energy absorption, shape recovery, and reusability of 4D-printed continuous carbon fiber-reinforced auxetic composite structures based on PLA/TPU blends, designed for load-bearing applications. PLA-TPU mixtures with different TPU content were developed to optimize the balance between flexibility and strength, with carbon fibers incorporated to enhance the mechanical properties of the resulting composites. Thermo-mechanical characterization of the blends was conducted, followed by a detailed evaluation of the structures' mechanical behavior and energy absorption capacity under room temperature conditions, simulating practical industrial scenarios. The shape recovery performance of these composite structures was also investigated. To assess reusability, the programming-recovery cycle was repeated five times, analyzing the retention of mechanical properties and shape recovery over multiple cycles to determine durability. Results revealed that TPU integration provided sufficient flexibility for cold programming, while carbon fiber reinforcement significantly enhanced stiffness and strength. The 4D-printed composites exhibited consistent shape recovery and maintained mechanical integrity after five cycles, confirming their reusability. These findings demonstrate the potential of 4D-printed PLA/TPU-based carbon fiber-reinforced composites as smart, durable materials for load-bearing applications in industries such as biomedical engineering, automotive, and aerospace.
868 MHz Frekansında Açık Alan Ortamlarında Kısa Menzilli IoT Uygulamaları için XBee P2P Bağlantılarının Yayılım Çalışması
(2025) Dalveren, Yaser; Cerci, Emre; 01. Atılım University; Electrical-Electronics Engineering; 06. School Of Engineering; Department of Electrical & Electronics Engineering; 15. Graduate School of Natural and Applied Sciences
Bu çalışma, dış ortamlarda 868 MHz'de çalışan XBee modüllerini kullanan kısa menzilli noktadan noktaya (P2P) kablosuz iletişim için bir ön yayılma analizi sunmaktadır. Kısa menzilli Nesnelerin İnterneti (IoT) uygulamaları bağlamında XBee P2P bağlantılarının doğrudan planlanmasını ve dağıtımını kolaylaştırmak için kentsel, banliyö ve kırsal ortamlarda görüş hattı (LOS) koşulları altında ampirik ölçümler yapılmıştır. Serbest Uzay Yol Kaybı (FSPL), İki Işınlı Zemin Yansıması, Log-mesafe, Hata-Okumura ve Cost231-Hata dahil olmak üzere beş iyi bilinen ampirik yol kaybı modelinin performansı, Alınan Sinyal Gücü Göstergesi (RSSI) verilerine dayanarak değerlendirilmiştir. Bulgular, FSPL modelinin kırsal alanlarda en yüksek doğruluk seviyesini gösterirken, Log-distance modelinin kentsel ve banliyö bağlamlarında daha iyi performans sergilediğini göstermektedir. Buna karşılık, Two-Ray ve Cost231-Hata modelleri tüm ortamlarda ölçülen verilerle nispeten sınırlı derecede uyum göstermektedir. Bu bulguların, dış mekan IoT ortamlarında enerji tasarruflu ve uygun maliyetli XBee tabanlı P2P ağlarının basit bir şekilde konuşlandırılması için değerli bilgiler sunması beklenmektedir.
A Comparative Analysis of Skyscraper Design Characteristics in the Middle East, Asia, and North America
(Hapres Limited, 2025) Ilgın, H.; Aslantamer, Ö.; 01. Atılım University
The proliferation of skyscrapers in rapidly urbanizing regions necessitates a comparative understanding of architectural and structural design strategies. The Middle East, Asia, and North America have emerged as dominant centers of high-rise development, each influenced by unique environmental, cultural, and economic conditions. This study employs a case study approach, analyzing 133 skyscrapers (≥300 m) using qualitative and quantitative metrics. The analysis focuses on core typology, structural systems, materials, and architectural form, based on data extracted from the Council on Tall Buildings and Urban Habitat (CTBUH) database. Findings reveal regional distinctions: Asian skyscrapers favor tapered and composite designs with outriggered frame systems; Middle Eastern towers emphasize prismatic forms using concrete; and North American high-rises balance setback and prismatic forms with concrete and shear-frame systems. A central core layout dominates all regions, driven by efficiency and safety considerations. These insights offer valuable benchmarks for architects, engineers, and urban planners aiming to optimize skyscraper design in dense urban contexts. These insights offer valuable benchmarks for architects, engineers, and urban planners aiming to optimize high-rise design in dense urban contexts. © 2025 Elsevier B.V., All rights reserved.
A Comprehensive Study of Space Efficiency in Tall Buildings: The Australian Perspective
(Kauno Technologijos Universitetas, 2025) Ilgın, H.; Aslantamer, Ö.; 01. Atılım University
Spatial efficiency in Australian towers is shaped by a multifaceted interaction of many parameters such as architectural and structural considerations. However, there are no comprehensive studies available on space utilization in Australian high-rise towers. The article addresses this gap by investigating 32 case studies. This study aims to investigate how contemporary Australian tall buildings achieve spatial efficiency by analyzing the relationship between architectural and structural parameters and internal usable area ratios. Key findings: residential function, centrally-located core layouts, and prismatic arrangements are the most widespread trends; concrete is the favored construction material, with the shear-walled frame system being the most commonly used structural system; average space efficiency is 82%, with a core-to-GFA ratio of 16%. The paper offers valuable understandings for construction experts to inform design decisions in high-rise construction projects within the Australian context. © 2025, Kauno Technologijos Universitetas. All rights reserved.
A New Conservative Numerical Method for Strongly Coupled Nonlinear Schrödinger Equations
(Springer Heidelberg, 2025) Ors, Ridvan Fatih; Koroglu, Canan; Aydin, Ayhan; Mathematics; 02. School of Arts and Sciences; 01. Atılım University
In this paper, a numerical method based on the conservative finite difference scheme is constructed to numerically solve the strongly coupled nonlinear Schr & ouml;dinger (SCNLS) equation. Conservative properties such as energy and mass of the SCNLS equation have been proven. In particular a fourth-order central difference scheme is used to discretize the the spatial derivative and a second-order Crank-Nicolson type discretization is used to discretize the temporal derivative. It has been shown that the proposed scheme preserves the discrete mass and energy. The existence of discrete solution is also investigated. Several numerical results are given to demonstrate the preservation properties of the new method. Also, the effect of the linear coupling parameters on the evolution of solitary waves is investigated.
Achieving Business Benefits From ERP Systems
(IGI Global, 2010) Mishra, A.; Software Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım University
Enterprise resource planning (ERP) systems are becoming popular in medium and large-scale organizations all over the world. As companies have to collaborate across borders, languages, cultures, and integrate business processes, ERPs will need to take globalization into account, be based on a global architecture, and support the features required to bring all the worldwide players and processes together. Due to the high cost of implementation for these systems, organizations all over the world are interested in evaluating their benefits in the short and long terms. This chapter discusses various kinds of business benefits in a comprehensive way in order to justify the acquisition and implementation of ERP systems in organizations in the present global context. © 2011 by IGI Global. All rights reserved.
Afthd: Bayesian Accelerated Failure Time Model for High-Dimensional Time-To Data
(Springernature, 2025) Kumari, Pragya; Bhattacharjee, Atanu; Vishwakarma, Gajendra K.; Tank, Fatih; 01. Atılım University
Analyzing high-dimensional (HD) data with time-to-event outcomes poses a formidable challenge. The accelerated failure time (AFT) model, an alternative to the Cox proportional hazard model in survival analysis, lacks sufficient R packages for HD time-to-event data under the Bayesian paradigm. To address this gap, we develop the R package afthd. This tool facilitates advanced AFT modeling, offering Bayesian analysis for univariate and multivariable scenarios. This work includes diagnostic plots and an open-source R code for working with HD data, extending the conventional AFT model to the Bayesian framework of log-normal, Weibull, and log-logistic AFT models. The methodology is rigorously validated through simulation techniques, yielding consistent results across parametric AFT models. The application part is also performed on two different real HD liver cancer datasets, which reveals the proposed method's significance by obtaining inferences for survival estimates for the disease. Our developed package afthd is competent in working with HD time-to-event data using the conventional AFT model along with the Bayesian paradigm. Other aspects, like missing values in covariates within HD data and competing risk analysis, are also covered in this article.
Citation - WoS: 3
An Agent-based Trading Infrastructure for Combinatorial Reverse Auctions
(Ieee, 2014) Bayindir, Hakan; Kilic, Hurevren; Rehan, Mohammed; Computer Engineering; 06. School Of Engineering; 01. Atılım University
A Combinatorial Reverse Auction Trading Infrastructure - CRATI is designed and implemented as an agent-based system. Two basic building blocks Java Agent Development Framework (JADE) and an Open Source Java Constraint Programming Library (Choco Solver) are used to facilitate agent interactions and an optimization task. For our purpose, it is shown that auction Winner Determination Problem (WDP) can suitably be represented as a weighted set covering problem instance whose solution gives the decided winners of the auction process. In order to realize the system, a variation of Contract Net protocol is designed and implemented to handle auctions that occur in the platform from start to finish.
Ağırlık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin Türkçe Geçerlik ve Güvenirliğinin İncelenmesi: Metodolojik Çalışmalar
(2024) Akçıl, Mehtap; Onbaşı, Zeki Çağın; 01. Atılım University
Amaç: Bu çalışma, orijinal dili İngilizce olan Ağırlık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin Türkçe geçerlik ve güvenirliğini değerlendi rerek, Türkçe diline uyarlanması amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem ler: Çalışmaya 392 üniversite öğrencisi katılmıştır. Ölçek, sağlık ve beslenme alanında iyi seviyede İngilizce bilen 2 uzman diyetisyen ve 1 mü tercim tercüman tarafından çevir-geri çevir tekniği ile Türkçeye çevrilmiş ve daha sonra 10 kişilik küçük bir gruba uygulanarak ön çalışması yapıl mıştır. Beş alt boyuttan oluşan bu ölçek toplamda 43 madde içermektedir. Bulgular: Çalışmaya katılan bireylerin %82,1’i kadın, %17,9’u ise erkek tir. Tüm bireylerin yaş ortalaması 20,6±1,50 yıl olarak saptanmıştır. Bart lett küresellik testi sonucuna göre maddeler arasında faktör analizi yapılabilecek yeterli düzeyde ilişkili olduğu saptanmıştır (χ2=2461,2; p<0,0001). Açıklayıcı faktör analizi ile Ağırlık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin, orijinal ölçekte belirtildiği şekilde 5 faktör (boyut) altında top landığı belirlenmiştir. İkili doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarına göre Ağır lık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin Türkçeye uyarlanmasında geçerlik koşulunu sağladığını ve ölçeğin uygulanabilir olduğu görülmüştür. Ölçeğin, Cronbach alfa iç tutarlılık katsayısı (α=0,75) orta düzeyde bulun muştur. Test-tekrar test verilerinden elde edilen sınıf içi korelasyon katsa yısı sonuçları da Ağırlık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin orta düzeyde güvenilir olduğunu göstermektedir. Sonuç: Bu çalışma sonucunda Ağırlık Yönetimi Beslenme Bilgisi Ölçeği’nin bireylerin ağrılık yönetimi beslenme bilgisi düzeyini ölçmede geçerli ve güvenilir bir araç olduğu sap tanmıştır.
AI Trustworthiness and Student Pilots: Exploring Attitudes, Anxieties, and Adaptation Performance
(Elsevier B.V., 2025) Ceken, S.; Yilmaz, A.A.; Acar, A.B.; 01. Atılım University
This research explores the attitudes of student pilots toward artificial intelligence (AI) applications within the aviation sector, with a focus on their adaptation processes and potential challenges. The recent release of the "EASA AI Roadmap 2.0"by the European Union Aviation Safety Agency (EASA) underscores the growing impact of AI on aviation, driving the emergence of new business models and emphasizing a human-centric approach to AI integration within the aviation industry. This study addresses a significant gap in the literature by examining student pilots' perspectives on AI, specifically focusing on AI trustworthiness, attitudes, anxieties, and adaptation performance. The study utilizes a quantitative research approach, collecting data from 150 student pilots through surveys. Preliminary results from 106 respondents indicate varied attitudes toward AI, with significant implications for AI-supported cockpit assistant systems and the broader aviation industry. The study sample consisted of 106 (Mage = 23.6, SDage= 4.64; 79% male) student pilots from of university pilot training departments and various flight school in Turkey. Collected data were analyzed on SPSS 29. The study revealed that Sociotechnical Blindness AI anxiety is a significant predictor of general attitudes toward AI among student pilots. This finding suggests that higher levels of anxiety related to the perceived complexity and potential unintended consequences of AI are associated with more positive general attitudes toward AI. The findings emphasize the need for a human-centric approach to AI integration, highlighting the importance of trust, transparency, and adaptive training in the successful adoption of AI technologies in aviation. © 2024 The Authors. Published by ELSEVIER B.V.
Akademik Amaçlı İngilizce II Dersinin CIPP Modeliyle Değerlendirilmesi
(2020) Yastıbaş, Ahmet; Kavgacı, Tuğçenur; 01. Atılım University
CIPP, eğitim çalışmalarında herhangi bir eğitim programını değerlendirmek için kullanılan yaygın bir program değerlendirme modelidir. Bu çalışma, bir Türk vakıf üniversitesinde verilen akademik amaçlı İngilizce II dersinin programını değerlendirmeyi amaçlar. Bu nedenle, betimsel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. 23 İngilizce öğretim görevlisi çalışmaya katılmıştır. Veriler, öğretmen temelli CIPP program değerlendirme ölçeğinin adapte edilmiş versiyonu ile toplanmıştır. Veriler, betimsel istatistikle analiz edilmiştir. Bu çalışmanın bulguları göstermiştir ki katılımcıların, genellikle programın bağlam, girdi, süreç ve ürün boyutlarıyla ilgili olarak genellikle olumlu düşünceleri vardır; fakat her bir boyutta birkaç geliştirilmesi gereken nokta mevcuttur: süreç boyutunda programın sınıfların fiziksel koşullarına ve öğrencilerin İngilizce artalan bilgilerine uygun olması; girdi boyutunda ders kitabı ve önerilen materyaller; süreç boyutunda teorik bilgileri çalışmak ve aktiviteleri yapmak için ayrılan zaman ile ilginç ve motive etmeyen aktiviteler; ürün sürecinde öğrencilerin bireysel ihtiyaçları ve İngilizceyi akademik amaçlarla çalışmayı teşvik etmeme.
Alzheimer hastalığında Kallikrein-6, 7 ve potasyum kanal proteinlerinin olası rolü
(2021) Bulduk, Erkut; Yıldırım, Filiz; Yıldırım, Zuhal; Surgical Sciences; 08. Medical School; 01. Atılım University
Amaç: Alzheimer hastalığının (AH) oluşum mekanizması kesin olarak bilinmemekle birlikte AH’dan sorumlu başlıca iki protein, senile plakların yapısındaki beta amiloid ve nörofibriler yumakların yapısındaki tau proteinidir. Hastalığa yol açan en önemli etmenlerden biri çözünür olmayan amiloid çökeltilerin oluşumu, diğeri ise artmış tau fosforillenmesidir. Kallikreinler, nöronal hasar ve işlev kaybı ile belirgin AH’nın etiyolojisinde rol oynayan, serin proteazların bir alt familyasıdır. Kallikrein (KLK)-6 ve KLK-7’nin merkezi sinir sisteminde (MSS) yüksek seviyelerde bulunan yaşa bağlı proteaz olduğu bilinmektedir. Daha once AH’ı gibi nörodejeneratif hastalıklarda yer alan hücre dışı proteinlerin proteolizine karıştığı gösterilmiştir. Bu çalışmada KLK-6 ve KLK-7’nin AH patogenezindeki olası rolünü ve potasyum kanal proteinleri arasındaki ilişkiyi araştırmayı amaçladık. Yöntem: Çalışmaya Polatlı Duatepe Devlet Hastanesinde takip edilen yaşları 65’in üzerinde olan 35 AH ve rutin tarama amacıyla nöroloji polikliniğine başvuran kognitif durumu normal olarak değerlendirilen 35 sağlıklı birey (control grubu) dahil edildi. 12 saat açlığı takiben antekübital venden alınan kan örnekleri 4°C’de 2500xg’de 10 dakika santrifüj edilerek, serum örneklerinde KLK-6 ve KLK-7 ile içeri doğru düzeltici potasyum kanalı (KCNJ3) ve iki gözenekli potasyum kanalı (KCNK9) protein düzeyleri enzim-bağımlı immunosorbent assay (ELISA) ile ölçüldü. Gruplar arasındaki fark T-test ile incelendi. p<0.05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi. Bulgular: Gruplar arasında yaş ve cinsiyet açısından bir fark saptanmadı (p>0.05). Alzheimer grubu control grubu ile karşılaştırıldığında serum KLK-6 ve KLK-7 düzeyleri anlamlı olarak artarken (p<0.05), KCNJ3 ve KCNK9 protein düzeylerinde bir fark saptanmadı (p>0.05). Sonuç: Beyinde anormal protein katlanmasının ve birikmesinin önüne geçilememesinin AH’ye yol açtığı düşünülmektedir. Bu araştırmanın bulgularına göre KLK- 6 ve KLK-7 düzeyleri ile AH’nın patolojisi arasında bir ilişki saptandı.
The American Dream: Cultural and Social Downfall in John Steinbeck's of Mice and Men
(Literary Voice, 2022) Aras, Goksen; Takva, Serdar; Department of English Language and Literature; Department of English Language and Literature; 17. Graduate School of Social Sciences; 02. School of Arts and Sciences; 01. Atılım University
As known, throughout history, most societies have experienced hard times that have made life difficult to bear. Among these hard times are political, social and economic conditions which shape the ways human beings perceive the world and lead their lives. The Great Depression, that ravaged American society in the 1929s, is one of the most catastrophic economic events in the history of America and it is considered to be a calamity resulting in unemployed, desperate and even homeless people. John Steinbeck, being one of the foremost representatives of American writers, handles the devastating effects of the Great Depression and how it affected numerous people from different parts of the community. In this period, from women to the black, from the old to the disabled. most people wanted to lead a life based on humanly standards but what they expected turned into a frustration paving the way for the impossibility of the American dream and thus cultural and social downfall of such people no matter how hard they try to achieve their goals. Steinbeck's novel titled Of Mice and Men in this context is a touching representation of frustration, hopelessness, despair to have a place to live in, and a portrayal of unattainable happiness and the impossible American dream. This paper explores the futile efforts to realize the American dream and thus unhappiness and failure from Steinbeck's point of view and it presents the reflections of such a concept through the fictionalized characters in the novel.
Analytic Hierarchy Process in Determining Aircraft Basic Maintenance Training Durations
(Emerald Publishing, 2025) Açıkel, Gürkan; Alemdaroğlu Temel, Mine; Pilot Training; Airframe and Powerplant Maintenance; 13. School of Civil Aviation (4-Year); 01. Atılım University
Purpose – Currently, in aircraft basic maintenance training, it is determined that various aircraft basic maintenance training organizations around the world apply different basic maintenance durations for the same modules of the same licence categories. Aircraft basic maintenance training organizations are lacking a common curriculum with standard durations for the basic maintenance training modules. To remedy the problems associated with this issue, the purpose of this study is to develop and demonstrate a quantifiable reference (i.e. theoretical training and evaluation content intensity) based scientific theoretical method to determine the durations of the basic theoretical maintenance trainings held for B1.1 and B2 licence categories in aircraft basic maintenance training organizations. Design/methodology/approach – The total basic maintenance training duration was first allocated to basic, theoretical and practical maintenance trainings. The obtained basic theoretical maintenance training duration was then allocated to related modules and submodules by using weighted theoretical training content intensity and weighted theoretical evaluation content intensity, which were obtained by applying a multi-criteria decision-making approach using the analytic hierarchy process (AHP). Findings – In this study, it was found that there is no standardization upon aircraft basic maintenance training organizations for the allocation of the basic maintenance training durations to modules. To remedy this problem, a scientific method, which relies on quantifiable reference bases rather than subjective reasoning, is needed. The reference bases of the proposed theoretical method (i.e. theoretical training and evaluation content intensity) can be tuned with the inclusion of the effect of basic knowledge requirements through multi-criteria decision-making (AHP). The theoretical method proposed in this work is robust in terms of resulting in close proximity values of the basic theoretical maintenance training durations for the common modules of B1.1 and B2 licence categories. The theoretical method is proven to yield greater basic theoretical maintenance training durations for modules having greater theoretical training and evaluation content intensity and lower basic theoretical maintenance training durations for modules having less theoretical training and evaluation content intensity. A distinct similarity in terms of basic theoretical maintenance training durations and the ranking of the modules (in terms of durations) is not present when the average of the training organizations is compared to the results of the theoretical method. A quantifiable reference (i.e. theoretical training and evaluation content intensity) based scientific theoretical method to determine basic theoretical maintenance training durations was developed and demonstrated. Practical implications – Results of this study would especially be useful in an international effort to standardize the different basic theoretical maintenance training durations applied in various aircraft basic maintenance training organizations. Originality/value – To the best of the authors’ knowledge, this study is the first in providing and demonstrating a scientific theoretical method based on a systematic, multi-criteria decision-making approach to determine the durations of the basic theoretical maintenance trainings. © 2025 Elsevier B.V., All rights reserved.
Analyzing the Performance of Convolutional Neural Networks and Transformer Models in Automated Bone Fracture Detection
(Muş Alparslan Üniversitesi, 2024) Bingol, Ece; Demirel, Semih; Demirel, Semih; Urfalı, Ataberk; Urfalı, Ataberk; Bozkır, Ömer Faruk; Karatas, Hakan; 01. Atılım University
İnsan varlığı için hayati önem taşıyan iskelet ve kas sisteminin en önemli bileşeni kemiklerdir. Bir kemiğin kırılması belirli bir darbeden veya şiddetli bir geriye doğru hareketten kaynaklanabilir. Bu çalışmada, kemik kırığı tespiti, evrişimli sinir ağı (ESA) tabanlı modeller olan Faster R-CNN ve RetinaNet, ayrıca bir transformer tabanlı model olan DETR (Detection Transformer) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Her model için farklı omurga ağları kullanılarak detaylı bir inceleme yapılmıştır. Bu çalışmanın birincil katkıları, CNN ve transformatör tasarımları arasındaki performans farklılıklarının yöntemsel bir değerlendirmesidir. 5145 görüntüden oluşan açık kaynaklı bir veri setinde eğitilen modeller, 750 test görüntüsünde test edilmiştir. Sonuçlara göre, RetinaNet/ResNet101 modeli diğer modellere göre daha üstün performans sergileyerek 0.901 mAP50 oranına ulaşmıştır. Elde edilen sonuçlar, eğitilen modellerin bilgisayar destekli tanı (BDT) sistemlerinde kullanılabilecek vaat edici sonuçlar sunmaktadır.
ANONİM ŞİRKETLERDE BORÇLANMA YASAĞINA AYKIRILIK TEŞKİL EDEN FİİLLERİN CEZAÎ SONUÇLARI*
(2014) Hızır, Serdar; Merki, Duygu; Law; 04. School of Law; 01. Atılım University
Anonim şirketlerde borçlanma yasağı (TTK m. 358, 395/2), 6102 sayılı(yeni) Türk Ticaret Kanununun öngördüğü önemli yeniliklerden biridir.Yasağa ilişkin düzenlemeleri ihlâl eden fiiller için TTK m. 562de özel bircezaî yaptırım hükme bağlanmıştır. Fakat bu düzenlemeleri doğrudan ihlâletmemesine rağmen hukuka aykırı olarak değerlendirilebilecek borçlanmaişlemlerinin de güveni kötüye kullanma suçuna (TCK m. 155) nedenolabileceği, Kanun koyucu tarafından açıkça ifade edilmiştir. İşte buçalışmada, TTK m. 562de öngörülen cezai yaptırım ile güveni kötüyekullanma suçu, anonim şirkete borçlanma yasağına aykırılık teşkil edenfiiller çerçevesinde ve çeşitli açılardan ele alınacaktır.
Citation - WoS: 2
Anti-Immigration Conspiracy Beliefs Are Associated With Endorsement of Conventional and Violent Actions Opposing Immigration and Attitudes Towards Democracy Across 21 Countries
(SpringerNature, 2025) Thomas, Emma F.; Stothard, Christina; Besta, Tomasz; Akbas, Gulcin; Becker, Julia C.; Becker, Maja; van Zomeren, Martijn; Department of Psychology; 02. School of Arts and Sciences; 01. Atılım University
Despite widespread speculation that conspiracy beliefs foster anti-democratic outcomes, the empirical picture is inconsistent. To clarify this literature, we examine the relationships that conspiracy beliefs have with commitment to reactionary action and criticism of democracy, focusing on a global issue: immigration. We expected that people who believe that their government uses immigration to diversify the population against citizens' wishes (anti-migration conspiracy beliefs) would be more committed to conventional and violent action to oppose immigration, and more critical of democracy. However, societal-level factors - economic performance and democratic functioning - were expected to influence (strengthen, weaken) these links. As hypothesized, multi-level analyses (N = 4353) from 21 countries revealed that economic prosperity attenuated the positive link between anti-migration conspiracy beliefs and commitment to reactionary action. Paradoxically, more democratic societies evidenced stronger links between conspiracy beliefs and conventional (but not violent) action to oppose immigration. Thus, more democratic societies appear to invite conventional forms of action to oppose immigration which may, in turn, weaken democratic norms of inclusion. Results highlight the interplay of individual- and societal-level factors underlying illiberal movements.
Anyon Değişim Membranlı (AEM) Yakıt Pilleri için Radyasyon Başlatmalı Aşılama ile Sentez ve Elektrodokuma Yöntemleriyle Özgün Membran Yapılarının Geliştirilmesi
(2022) Kaplan, Begüm Yarar; Gürsel, Selmiye Alkan; Yürüm, Alp; Güler, Enver; Kırlıoğlu, Ahmet Can; Mojarrad, Naeımeh Rajabalızadeh; Charkhesht, Vahıd; 01. Atılım University
Fosil yakıtlı motorlara alternatif olarak yakıt hücrelerinin geliştirilmesi ve ticarileştirilmesi, küresel iklim değişikliği krizi nedeniyle büyük önem öneme sahiptir ve aciliyet içindedir. Proton değişim membranlı (PEM) yakıt pilleri, Nafion® membranlarının geliştirilmesindeki atılımla büyük bir teknolojik sıçrama yapmıştır ancak yüksek katalizör ve membran maliyetleri, PEM yakıt pilleri teknolojilerinin yönündeki en büyük engellerdir. Anyon değişim membranlı (AEM) yakıt pillerinde Pt grubu katalizörlerin kullanımı gerekmediği için maliyet sorunun önüne geçebileceği düşünülmektedir. Ancak bu teknolojide de, yüksek anyon iletkenliği ve iyon değiştirme kapasitesine sahip, ucuz, dayanıklı bir anyon değişim membranı geliştirmek oldukça önemlidir. Radyasyona başlatmalı aşılanmış polimerlere sahip membranlar, genellikle iyi iyon değişim kapasitesi ve iletkenlik sağlayabilir fakat düşük mekanik sağlamlık yan etkisine sahiptir. Bu nedenle, iyonik iletkenlik makul seviyede tutularak mekanik özelliklerin ayarlanabilmesi için dual elektrodokuma tekniğini kullanılmıştır. İnert poli(vinilidenflorür) (PVDF) tozları ve çeşitli oranlarda vinil benzil klorür (VBC) ile radyasyonla başlatılıp aşılanmış PVDF-g-VBC kullanılarak dual elektrodokuma tekniği ile dual fiber esaslı matlar hazırlanmıştır. Dual fiber esaslı bu matlar sırasıyla sıcak presleme, aminleme ve iyon değişimi yapılarak anyon değişim membranları hazırlanmıştır. Daha sonra, bu hazırlanmış dual-fiber esaslı membranlarının aşılanma seviyeleri, mekanik özellikleri, iyonik değişim kapasitesi, iyonik iletkenliği ve morfolojik özellikleri optimize edilmiş ve incelenmiştir. Hazırlanan bu yeni nesil membranlar, yüksek iyon değişim kapasitesi (2.5-7.55 mmol/g), yüksek mekanik mukavemet ve yüksek uzama göstermiştir (299-761 MPa ve %10-40 kopma uzaması). Son olarak, anyon değiştirici membranlardan hazırlanan MEA'ların düzlemsel taramalı voltametri (LSV) ve yakıt pili performans test sonuçları da sunulmuştur. Bu projeden elde edilen sonuçlar, yeni nesil anyon değişim membranlarının özelliklerinin belirlenmesi açısından umut vadedicidir.

Browse

Browsing Atılım Üniversitesi by WoS Q "N/A"