TR-Dizin
Permanent URI for this collectionhttps://ada.atilim.edu.tr/handle/123456789/21
Browse
Browsing TR-Dizin by Journal "Akdeniz İletişim"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article False Information About Covid-19 Vaccination in Turkey: Analysis of Twitter Posts(2022) Özoran, Beris Artan; Seyıdov, Ilgar; Public Relations and AdvertisingThe COVID-19 pandemic has affected the world socially, culturally, economically, and politically. Struggling with the COVID-19 virus has become the focal point of the countries. As many studies are being conducted, and new treatment methods are being discussed, the vaccination process continues worldwide. According to the current statistics, 63% of the world population has been already fully vaccinated. During this period, along with the true information, many false information facts and materials proliferated which lead to the reluctance of individuals to be vaccinated. As a result of it, the virus exposes to mutation and more serious cases emerge worldwide. In this context, this study aims to analyze false information Tweets regarding vaccination in Turkey. As Turkey is one of the top countries with the highest cases and the medium-scaled (68%) level of vaccination worldwide, the study findings will help to understand the main motives of anti-vaccination by focusing on false facts. A two-step methodology was followed in the research. First, data collection was done through Twitter API and then, the analysis was conducted using the Orange Data Mining Program and content analysis. Propaganda is one of the interesting results as the most-shared false information type. On the other hand, while “the denial of the epidemic” was the most-focused theme, “stop insisting on PCR” and “pandemic is over” were the most-emphasized discourses in the Tweets.Article Medya Kullanımı ve Beden İmajı: Türkiye ve İngiltere Örneği(2017) Sönmez, Elif Eşiyok; Özgen, Özlen; Özgen, Özlen; Özgen, Özlen; Public Relations and Advertising; Public Relations and AdvertisingBu çalışmanın amacı, Türkiye ve İngiltere'de yaşayan üniversite öğrencilerinin beden imajlarına ilişkin düşüncelerinde medyanın rolünün ortaya konulmasıdır. Araştırma kapsamına Türkiye'den 381, İngiltere'den 235 üniversite öğrencisi alınmıştır. Verilerin toplanmasında, demografik bilgiler ve medya kullanım alışkanlıkları ile ilgili soruların yanı sıra \"Dış Görünüşe İlişkin Sosyo-Kültürel Tutumlar Ölçeği\"nin yer aldığı bir anket formu kullanılmıştır. Geçerlik ve güvenirlik analizi yapılmış, elde edilen sonuçlar her iki ülke için de ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini ortaya koymuştur. İki ülke için yapılan faktör analizi sonucunda da beden imajı ve medyaya ilişkin geçerli bir faktörleşme elde edilmiştir. Geleneksel medyadan ve sosyal medyadan kaynaklanan baskı hissedilmesi, medyadaki ünlülerle bedenin karşılaştırılması, medyadaki ünlülere benzemeye çalışılması ve ideal beden farkındalığı faktörlerine uygulanan t-testi sonuçları, Türkiye ve İngiltere arasında anlamlı farklar bulunduğunu, tüm faktörler için İngiltere'deki ortalama değerlerin Türkiye'deki değerlerden yüksek olduğunu göstermiştir. Ayrıca, Türkiye ve İngiltere için önerilen modelin testi için LISREL programı ile Path Analizi yapılmıştır. Türkiye için, bilgi kaynağı olarak geleneksel medya, geleneksel medyadan ve sosyal medyadan kaynaklanan baskı hissedilmesi ve ideal beden farkındalığının, medyadaki ünlülerle bedenin karşılaştırılması ve ünlülere benzemeye çalışılması değişkenlerini açıkladığı bulunmuştur. İngiltere için ise, geleneksel medyadan kaynaklanan baskı hissedilmesi ve ideal beden farkındalığının, medyadaki ünlülerle bedenin karşılaştırılması değişkenini açıkladığı; medyadaki ünlülerle bedenin karşılaştırılmasının ise, medyadaki ünlülere benzemeye çalışılması değişkenini açıkladığı görülmüştür. Bu sonuç, özellikle geleneksel medyanın her iki ülkede de üniversite öğrencilerinin beden imajlarına ilişkin düşüncelerinde önemli bir rol üstlendiğini göstermiştir.Article Türkiye’de Aldatıcı Reklamların Denetlenmesi(2018) Toros, Seçil; Industrial DesignTüketicileri korumak amacıyla, reklam verenlere, reklamcılara ve yayın kuruluşlarınagetirilen sınırlılıklara, uygulanan yaptırım ve çeşitli cezalara rağmen aldatıcı pratiklereyoğun bir biçimde rastlanmaktadır. Türkiye’deki hukuki denetim bu tür aldatıcıuygulamaları engellemede ya da en azından azaltmada yetersiz kalmaktadır. Bunedenle reklam denetimine ilişkin yeni yaklaşımların ve yöntemlerin geliştirilmesineihtiyaç vardır. Bu amaçla bu çalışmada mevcut hukuki uygulamalar ele alınmış vetüketicinin korunması kapsamında bunların yetersiz ve etkisiz kalma nedenleri eleştirelbir bakış açısı ile tartışılmıştır. Sonuç olarak ise reklam denetimi sorununu çözmeyekatkı sağlayabileceği düşünülen, tüketicinin davranış ve/veya algı değişimini esasalmayan, içerik odaklı yaklaşım önerilmiştir.Article Türkiye’de Siyasal Tüketiciliği Anlamak: Etnosentrizm ve Boykot Katılımı Arasındaki İlişki(2022) Dal, Aysenur; Toros, Seçil; Industrial DesignSiyasal tüketiciliğin önemli biçimlerinden biri olan boykotlar, tüketicilerin, tüketim protestoları ile toplumsal olaylara duyarlılıklarını gösterdikleri demokratik eylemlerdir. Bu eylemler siyasi olarak motive edilmiş olan diğer muhalefet biçimlerinden ayrılarak daha barışçıl bir karşıtlık olarak değerlendirilmekte ve demokrasiyi pekiştiren vatandaş hareketleri olarak görülmektedir. Ancak bazı durumlarda boykotlar siyasi ve sosyal eşitliği tehdit eden, demokratik olmayan ideolojileri destekleyen nitelikte olabilmekte ve söz konusu barışçıl kolektif hareketler, milliyetçilik ve dindarlık ile beslenen tüketici etnosentrizmi ile şekillendiğinde düşmanca eylemlere dönüşebilmektedir. Bu çalışmada, siyasal tüketicilik kavramı çerçevesinde bireylerin boykotlara katılımını etkileyen faktörlere odaklanılmakta ve özellikle de milliyetçilik ve dindarlık gibi etnosentrizm açısından önemli kavramlar ile boykota katılma arasındaki ilişki Türkiye bağlamında incelenmektedir. 2020 yılında Türkiye’de temsili bir örneklem üzerinden toplanmış anket verileri kullanılarak yapılan araştırmada, “milliyetçilik,” “dindarlık,” “eğitim seviyesi” ve “tam zamanlı bir işte çalışma” durumu ile boykot sıklığı arasında istatistiksel olarak önemli bir ilişki saptanmıştır. Araştırmanın ana odağında olan etnosentrizm bağlamındaki nicel analizler Türkiye’de dindarlık seviyesinin milliyetçilik seviyesine göre boykota katılmada daha etkili olduğu göstermiştir. Bu çalışma, iletişim çalışmalarının önemli bir inceleme alanı olan tüketici davranışlarının siyasal katılım bağlamında anlaşılması adına katkı sunarken yeni siyasaların ve iletişim stratejilerinin geliştirilmesi adına da önem taşımaktadır.