Browsing by Author "Gençoğlu, Funda"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Article Citation Count: 1Dissident women's organizations as a counter-hegemonic actor in Turkey(Routledge Journals, Taylor & Francis Ltd, 2024) Gunduz, Melisa; Gencoglu, Funda; Political Science and Public AdministrationCould the Turkish women's movement, which has a strong reaction mechanism, be a constituent actor of counter-hegemony? The main reasons behind this question are the women's movement's deep-rooted history and its openness to combine theory with practice/action. When looked from the Chantal Mouffe and Ernesto Laclau's perspective of radical democracy theory, the women's movement appears to have a considerable potential of deciphering the existing hegemony and articulating the social demands which exclude and are excluded by the present-day hegemony in Turkey. This article tries to understand how women's movement in Turkey conceptualizes the existing power relations that constitute the neoliberal religio-conservative hegemony and how it responds to it.Article Citation Count: 1Göçmen Kadının Öznelliği Tartışması Üzerine(2022) Gençoğlu, Funda; Şenses, Nazlı; Political Science and Public AdministrationÖzellikle feminist bir bakışla kadın araştırmacılar tarafından gerçekleştirilen çalışmalarda hem kadın göçmenlerin deneyimlerinin özgünlüğünden söz etmenin kaçınılmazlığı ve vazgeçilmezliği hem de bunun ‘ötekileştirme’ tuzağına düşmeden yapılması konusunda azami dikkat gösterme çabası vurgulanmaktadır. Bu nedenle, bu yaklaşımla yapılan çalışmalarda özne, öznellik ve göçmen kadının özne olma hali gibi kavramlara dair tartışmalar son yıllarda giderek artan şekilde ön plana çıkmaktadır. Bizim bu makalede yapmak istediğimiz genel olarak göç olgusu, özel olarak kadın göçmenler hakkındaki literatürde sıkça karşılaşmakta olduğumuz bu kavramları anlamlandırmaya çalışmaktır. Bu doğrultuda, eleştirel bir literatür analizi yapıyor ve analizimizin birinci boyutunda, göçmen (ve) kadın olmanın göç sürecinde tecrübe ve/veya mücadele edilmesi gereken süreçleri ve iktidar ilişkilerini nasıl farklılaştırdığını analiz edip durumun özgünlüğünü görünür kılan çalışmaların bir haritasını çıkarıyoruz. İkinci aşamada ise bu koşullar içerisindeki öznenin nasıl tepki verdiği, ne hissettiği, ne yarattığı yani kısaca kendini nasıl var ettiği üzerine bir kavrayış geliştirmemizi sağlayan çalışmalara odaklanıyoruz. Bu iki boyutlu analizle hem göçmen kadınlar hakkındaki literatürün şimdiye kadarki gelişimini haritalandırmış hem de an itibariyle literatürün neye ihtiyaç duyduğunu tespit etmiş olmayı umuyoruz. Sonuçta, literatürdeki bu ihtiyacın kadın göçmenlerin içinde bulundukları koşulları oluşturan iktidar ilişkilerini nasıl tecrübe ettikleri ve/veya onlarla nasıl mücadele ettikleri, nasıl başa çıktıklarına dair sözlerinin ve öz-değerlendirmelerinin daha fazla duyulması/görülmesi olduğunu iddia ediyoruz.Master Thesis Türkiye'de patriarkanın yeni hali: sağ-popülizm, neoliberalizm, siyasal İslam üçgeninde genç kadın öznelliği(2023) Gedik, Hilal; Gençoğlu, Funda; Political Science and Public AdministrationKadın özne, bir sorunsallaştırma alanı olarak sayısız kipleştirilme hallerine sahiptir. Etnik, coğrafi, siyasal, fiziksel veya çeşitli tercihlerine göre kadınlar belirli sıfatlarla ele alınarak salt kadın olma halinde bölünmektedirler. Bu bölünmeler ve sorunsallaştırmalar kadınların hayat tercihlerini etkiler ve sonucunda söz konusu sıfatlardan bir ya da birkaçını alımlayarak belirli davranış kalıplarına yönelmelerine sebep olur. Bu kalıplar eğitim, kariyer, evlilik, aile veya feminist olmak ya da olmamak gibi çeşitli şekillerde olabilmektedir. Sorunsallaştırma alanları özneler üzerinde kurucu etkilere sahip söylemsel ve söylemsel olmayan eksenlerden oluşmaktadır. Türkiye'de son 20 yıldaki haliyle gittikçe artan derecede aile politikalarıyla birlikte kurulan genç kadın özne, eğitim, istihdam ve sosyal politikalarda sağ-popülist, patriarkal ve neoliberal bir eğilimle öznel inşasına kavuşmaktadır. Bu dönemde üniversite mezunlarının işsizliği artarken, işsizlikten en çok etkilenen kesim genç kadınlar olmaktadır. Bunun beraberinde işgücünde bulunmayan genç kadınların evlenme oranları da artış göstermektedir. Bu çalışma, üniversite mezunu olduğu halde, evlenmeyi, ev hanımı olmayı tercih eden genç kadınların öznel deneyimlerini analiz etmekte, iktidar politikalarının bu tercihlerindeki etkisini ortaya koymaktadır.Master Thesis Yasa adaletini siyaset felsefesiyle aramak: Nefret ve ayrımcılık başlıklı Türk Ceza Kanunu'nun 122. maddesinin düşündürdükleri(2023) Oltulu, Orçun; Gençoğlu, Funda; Political Science and Public AdministrationDevletlerde ve toplumlarda adaletin nasıl sağlanacağı, ideal bir hukuk düzeninin nitelikleri gibi konular çağlar boyunca siyaset felsefesinin başlıca meseleleri olmuş ve birçok düşünür bu konularla ilgili çeşitli arayışlar içerisine girmiştir. Bunların bir yansıması olarak günümüzde özellikle eşitlik, özgürlük, ayrımcılık gibi insan hakları temelli evrensel nitelikteki konularla ilgili uluslararası ve ulusal çeşitli hukuki düzenlemelerde, siyaset felsefesi düşünürlerinin görüşlerinin izlerine rastlamak mümkündür. Yani aslında adalet, hukuk ve siyaset felsefesi ayrıştırılamayacak kadar iç içe geçmiş alanlardır ve bu çalışmanın hareket noktasını da bu yakın ilişki oluşturmaktadır. Siyaset felsefesinde çağlar boyunca devam etmiş bir diğer arayış da yasa adaleti arayışı olup, bazı yasaların adil olmadığına dair görüşler hem Türkiye'de hem de başka ülkelerde toplumun çeşitli kesimleri tarafından halen dile getirilmektedir. İşte bu çalışmada yasa adaleti arayışlarına katkı sağlamak amacıyla siyaset felsefesindeki adalet yaklaşımları panoramik şekilde açıklanıp, bir alet çantası ve yöntem sunulmuş ve bunları somutlaştırmak üzere de adalet yaklaşımları üzerinden Türk Ceza Kanunu'nun 122. maddesi incelenerek adil bir yasa olup olmadığı tartışılmıştır. Çalışma kapsamında bu yasa maddesinin ele alınmasındaki amaç; maddenin Türkiye'deki nefret ve ayrımcılık eylemlerini cezasız bıraktığı iddiasıyla çeşitli hukukçuların, sivil toplum örgütlerinin, insan hakları savunucularının ve yasanın muhatap aldığı kesimlerin geneli tarafından tepki ve eleştirilerin odağında olmasıdır. Kaldı ki nefret ve ayrımcılığa ilişkin çeşitli sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan saha araştırmaları verileri ve Adalet Bakanlığı tarafından her yıl yayımlanan adli istatistikler, tepki ve eleştirileri doğrular mahiyettedir. Böylece çalışmanın hipotezi, ikisi bir arada olacak şekilde hukuk ve siyaset felsefesi zemininde yapılan bir adil yasa arayışı doğrultusunda Türk Ceza Kanunu'nun 122. maddesi incelendiğinde, maddenin hem hukuki hem de siyaset felsefesindeki adalet yaklaşımlarının geneli açısından adil bir yasa maddesi olmadığıdır. Anahtar Kelimeler: Nefret, Ayrımcılık, Siyaset felsefesi, Adalet, Yasa