Browsing by Author "İşgör, Yasemin Gülgün"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Master Thesis Algınate mıkroskurelerı ve ilaç taşıyıcı olarak nanokurelerın sentezi için karşılaştırmalı calısmalar(2018) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringÇalışmanın amacı, alginat mikrosferleri ve nanosferlerin sentezi için kullanılan yöntemleri karşılaştırmak ve ilaç dağıtımında gelecekte kullanılacak aljinat parçacıklarının en iyi boyut ve küresel şeklini elde etmektir. Bu amaçla dört grup yöntem uygulandı, her yöntem grubuna aynı protokol bazı değişikliklerle takip edildi. Birinci grubun altı metodu iki tip yüzey aktif cismi arasında mukayese edildi ve aynı zamanda aljinat ile surfaktan arasındaki oran da karşılaştırıldı. Ayrıca, aljinat, yüzey aktif madde ve çapraz bağlayıcıların karıştırma süresi ve konsantrasyonları ile ikinci gruptaki yedi yöntem karşılaştırıldı. Üçüncü çalışma grubunda, düşük viskozite yerine alginat orta viskozitesinin kullanımını karşılaştıran ve çapraz bağlayıcı (CaCl2% 46, CaCl2% 60, MnCl2% 60, ZnCl2% 60) farklı tür ve konsantrasyon kullanmaya çalışan dört yöntem vardır. Çalışmamızın son grubu, iki tip polivinil alkolün (düşük molekül ağırlıklı ve yüksek moleküler ağırlıklı) ve çapraz bağlayıcıların farklı türlerini (CaCl2% 60, MnCl2% 60, ZnCl2% 60) karşılaştıran altı yöntem içeriyor. Laboratuvarımızda yirmi üç yöntemden elde edilen en iyi sonuç, alginat% 1 (düşük viskozite) ile PVA% 2 (düşük moleküler ağırlıklı) kullanıldığında hazırlanan aljinat mikrosferlerin çapı 5μm olan dördüncü grubun ilk yöntemi idi), AOT %5 ve kalsiyum klorür % 60.Master Thesis Antihipertansif kalsiyum kanalı bloker ilaçlarının biyokimyasal analizi(2017) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringBirçok çalışma kalsiyum kanal önleyici ilaçların, özellikle Diltiazem ve Verapamil'in kanser riski veya kemoterapötik ilaç etkinliği ile aralarında bağ bulunduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada, piyasada varolan ilaçlardan diltiazem ve verapamil'in antioksidan enzimler; Süperoksit Dismutaz (SOD), Katalaz (CAT), Glutatyon Peroksidaz (GPx), ve Glutatyon-s-tramsferaz (GST) üzerine olan etkileri ve bu yolla kanser gelişimi veya kemoterapötik ilaç direnci ile ilişkileri, bildiğimiz kadarıyla literatürde ilk defa test edilmiştir. Bu çalışmada ilaçların çözünürlüğü, belli miktardaki ilaçların su, methanol ve fosfat tamponu (100 mM, pH 6.5) gibi farklı çözücülerle çalışılmıştır. En yüksek çözünürlüğün fosfat tamponuyla bulunması nedeniyle kararlılık testleri bu çözücüyle gerçekleştirilmiştir. Kararlılık testlerinde ilaç ekstreleri 4ºC de saklanmış ve günlük olarak diltiazem için 236 nm ve verapamil için 278 nm dalgaboyunda absorpsiyon ölçümleri yapılmıştır. İlaçların ikisinin de 49 gün boyunca 4ºC'de kararlı olduğu bulunmuştur. Enzim aktivitelerine olan etkileri ilaçların farklı dozlarında analiz edilmiş ve sonuçlar kontrole kıyasla inhibisyon yüzdesi olarak verilmiştir. Sonuçların ortaya koyduğu biçimiyle Diltiazem ve Verapamil SOD enziminin faaliyetini yaklaşık %90 oranında arttırmıştır. İlaçların GST üzerindeki etkisi; Verapamil için enzim aktivitesi %100 oranında artarken, Diltiazem %22'den düşük inhibisyon yaptığıdır. GPx için sonuçlar Diltiazem'in %90, Verapamil'in ise %100 oranında inhibisyon yaptığı şeklindedir. Diğer yandan CAT enzimi ile yapılan çalışmaların sonucunda Diltiazem ve Verapamil'in herhangi bir önemli etkiye yol açmadığı görülmüştür.Master Thesis Asetilkolin esteraz inhibitörleri biyokimyasal analizi gibi piyasada bulunan antihipertensif ilaçlar: Kaptopril and lisinopril(2018) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringAsetilkolin esteraz inhibitörleri kemoterapötik ilaç direnci veya kanser gelişimiyle ilişkisi merak edici bir konudur.Bunula ilgili belli bir kanıtlama yoktur. Bu çalışmada, ilk defa laboratuvarda seçilmiş ACE inhibitörlerin ilaçlarının şu enzimler üzerine etkisini incelemekteyiz: Super Oxide Dismutaz (SOD), Catalaz (CAT), Glutathione Peroxidaz (GPx) ve Glutathione-S- Transferaz (GST). Bunun yanında, ilaçların çözünürlüğü ve istikrarı belli koşullar altında muhaveze edilğinde uğradığı değişimler tespit edilmektedir Sodium phosphate tamponlar ve PH:6.5 ve 7 kullanılmıştır. İlaçlar ise +4 C ve -20C derecede muhavaze edimiştir. 30 gün boyunca ilaçlar hiç bir değişikliğe uğramamıştır ( enzim denemesini yapmak için gereken süredir). Kaptopril SOD enzimini 98% GST enzimi 85% orantıyla, CAT enzimi ise sadece 5% ve GPx enzimini 11% orantıyla engellemiştir. Ancak Lisinopril SOD enzymi 99% orantıyla, GST enzimi 98% orantıyla, CAT enzimi ise 70% ve GPx enzimini 53% orantyla engellemiştir.Master Thesis Birleşik ilaç tedavisinin HL60 hücreleri üzerine etkisi(2019) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringÖnceki çalışmalar, başka bir ilacın sinerjistik etkisine bağlı olarak bir ilacın etkinliğini artırarak ve ilaca karşı direncin üstesinden gelmekle birlikte, çeşitli kanserlerin tedavisinde ilaç kombinasyonunun kullanılmasının avantajlarını göstermiştir. Bu çalışmada tek başına ve kombinasyon halinde farklı ilaçlar kullanılmıştır. Bu ilaçlar, antihipertansif ilaç olarak kullanılan ve son zamanlarda antitümör ilaç olarak kullanılan selektif adrenerjik reseptör olan Doxazosin Mesilat'tır. Bir diğer ilaç, Genistein, farklı kanser türlerini tedavi etmek için kullanılan doğal bir antikanser ilacıdır. Son olarak hem sağlıklı hem de kanser hücrelerinde yüksek toksisiteye sahip güçlü bir antikanser ilacı olan SU6656 aynı zamanda bu çalışmanın toksisite kontrolü olarak kullanılmıştır. Bu çalışmada tek başına veya kombinasyon halinde kullanılan ilaçların insan lösemi hücrelerinin (HL60) hücre büyümesi ve antioksidan enzimler Glutatyon-S-transferaz (GST) ve Superoksit Dismutaz (SOD) üzerindeki etkilerini araştırıp bu hücrelerin Protein Tirozin Kinazın (PTK) aktivitesi üzerine de etkileri de çalışılmıştır. Bu çalışmada ilk olarak, insan lösemi hücre hatları kullanılarak, her ilacın farklı konsantrasyonları tek olarak ve daha sonra farklı kombine ilaç konsantrasyonları tabi tutularak ilaç etkileri araştırıldı., her ilacın kendisi ve ilaç kombinasyonunun hücre canlılılığı üzerine etkisi tripan mavisi metodu kullanılarak yapıldı. Doksazosin mesilatın, genistein ve SU6656 ile karşılaştırıldığında insan lösemi hücrelerinin (HL60) büyümesinde daha az toksik etkisi olduğu görüldü. Ortaya çıkan sonuçlar göstermiştir ki, 0.312 uM genistein ile 7.5 uM doksazosin mesilat kombinasyonunda, antikanser ilaç genisteinin sitotoksik etkisi önemli ölçüde artmıştır. SU6656'nın insan lösemi hücrelerinde daha toksik etkisi olduğu bulunmuştur. Bu çalışmada kullanılan ilaçların etkisinin PTK enziminin aktivitesine ek olarak GST ve SOD antioksidan enzimlerinin aktivitesinin ölçülmesi bu enzimlerin kaynağı olarak kullanılan insan lösemi hücrelerinin kullanılmasıyla gerçekleşmiştir. Enzim sonuçları, Doxazosin mesilat ve genisteinin, tek başına veya kombinasyon halinde GST aktivitesini inhibe ettiğini, SU6656'nın ise GST aktivitesini indüklediğini göstermiştir. Doksazosin mesilat ve SU6656, SOD enziminin aktivitesini indüklerken, tek başına doxazosin mesilat ile kombinasyon halinde genisten, HL60 hücrelerinin SOD aktivitesini inhibe etmiştir. Protein tirozin kinazın aktivitesi, tek başına ya da genistein ile kombinasyon halinde doksazosin mesilat ile indüklenmiştir. Genistein sadece daha yüksek dozlarda PTK aktivitesini ve en düşük dozlarda PTK aktivitesini indüklemiştir. Tek başına SU6656 ve doksazosin mesilat ile kombinasyon halinde PTK aktivitesini inhibe etmiştir.Master Thesis Enrofloksin ve tylosin'in seçili enzimler üzerine biyokimyasal olarak değerlendirilmesi(2018) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringGram pozitif ve gram negative bakterilere karşı gösterdikleri etki nedeni ile Enrofloksin ve Tylosin antibiotikleri veterinerlikte yaygın olarak kullanılmaktadır. Bununla beraber özellikle Katalaz (KAT), Superoksit dismutaz (SOD), Glutatyon-S-Transferaz (GST) ve Glutatyon Peroksidaz (GPX) gibi bazı antioksidan enzimleri inhibe ederek vücutta negative etkilere sebep olabilmektedirler. Bu çalışmada söz konusu antibiyotiklerin adı geçen enzimler üzerine etkisi değerlendirilmiştir. Enroflaxin DMSO da çözünürken Tylosin suda çözünmüştür. Her iki antibiyotik de 1mg/ml stok derişimde hazırlanmıştır. İlaçlara ait stabilite testleri absorbsiyon spekturumu ölçülerek test edilmiş, maksimum absorbsiyon Enroflaksin için 276 nm ve Tylosin için de 282 nm olarak ölçülmüştür. Üç ay süren testler sonucunda her iki ilacın da karanlık ortamda +4 C° ve oda sıcaklığında kararlı olduğu sonucuna varılmıştır. Seri seyreltmelerle hazırlanmış olan farklı derişimlerdeki ilaçlarla yürütülen enzim çalışmalarının sonucunda, Enroflaksin'in KAT ve GST aktivitelerini sırasıyla %10 ve % 15 oranında azaltırken GPX aktivitesini % 15 oranında artırdığı bulunmuştur. Tylosin'in KAT ve GST üzerine etkisi bulunmazken GPX aktivitesini % 10 oranında artırdığı gözlenmiştir. Sonuç olarak Enrofloksin ve Tylosin'in oksidatif stress yaratmadığı gibi, her iki ilacın da kullanılmasının antioksidan enzimler üzerine bir etki yaratmadığı da gözlenmiştir.Master Thesis K562 HÜCRE HATTI TEDAVİSİNDEKİ İLAÇLARIN BİRLEŞTİRİLMESİ ETKİSİ(2019) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringGünümüzde kanser tedavisi için yeni yaklaşımlara ihtiyaç duyulmaktadır. Ne yazık ki, kanser tedavisi birçok nedenden dolayı çok zordur. Bunlardan İlki ilaç direncidir. İlaç direncine kalıcı bir çözüm bulmak için günümüzde yeni yöntem ve tekniklere yaklaşılmaya çalışılıp buna bağlı olarak ilaç etkinliği arttırdı. Bu çalışmada kronik Miyeloid lösemi Hücre hatları (K562) kullanılarak, sadece Doxazosin, Genistein, SU6656 ve Adriamycin' ilaçlarının tek başına ya da kombinasyon şeklinde verilerek hücrenin Glutatyon-S-transferaz (GST), Superoksit dismutaz (SOD) ve protein tirozin kinaz (PTK) aktivitesi üzerindeki etkileri çalışılmıştır. Sonuçlar, K562 hücrelerine uygulanmış farklı Genistein konsantrasyonlarının GST aktivitesi üzerine etkisinin, kullanılan ilacın konsantrasyonuyla doğrudan orantılı olduğunu göstermiştir. K562 hücrelerinin farklı konsantrasyonlarda Genistein ve 7.5 µM Doksazosin mesilat ile kombinasyon halinde verilmesi ile, kontrolle karşılaştırıldığında. GST aktivitesinin kademeli olarak azaldığı görülmüştür. Diğer taraftan, hücreler farklı konsantrasyonlarda SU6656 ve 7.5 µM Doxazosin konsantrasyonları ile muamele edildiğinde, en yüksek GST aktivitesi en yüksek SU6656 konsantrasyonunda bulunmuştur. K562 hücreleri üzerine 7.5 µM Doxazosin uygulandığında, GST aktivitesi, kontrol ile karşılaştırıldığında azalmıştır. Ancak GST aktivitesinin, 0.5 µM Doxazosin'de arttığı görülmüştür. Deneysel sonuçlara göre K562 hücrelerinin farklı konsantrasyonlarda Genistein ve 7.5µM doksazosin ile ayrı ayrı muamele edildikten sonra SOD aktivitesinin kontrole göre tüm konsantrasyonlarda arttığı bulunmuştur. Doxazosin 7.5µM'i değişken konsantrasyonda genisteinle birlikte uygulanırken, sonuç, kombine ilaçların, formazan oluşumunu, her bir ilacın tek başına kullanıldığı sonuçtan 10 kat daha fazla arttırdığını gösterdi. Hücreler, değişken Adriamisin konsantrasyonuyla birlikte 7.5 µM doksazosin ile işlemden geçirilirken, SOD aktivitesi artmıştır. Protein tirozin kinaz sonucuna göre, K562 hücreleri üzerindeki PTK enziminin aktivitesinin, 7.5 µM Doksazosin ile muamele edildikten sonra veya tek başına ve kombinasyon halinde değişken konsantrasyon Genistein kullanarak azaldığını göstermiştir. K562 hücrelerinde PTK aktivitesi Adriamisin kullanılarak artmıştır. 7.5 µM Doxazosin ve değişken SU6656 konsantrasyonunda kombinasyon halinde PTK aktivitesi azalmış ve K562 hücreleri 7.5 µM Doxazosin ve değişken konsantrasyondaki Genistein ile muamele edildiğinde PTK aktivitesi azalmıştır. Sonuç olarak, Doxazosin mesilatın, Genistein ve SU6656'dan daha az toksik olduğu gösterilmiştir. Doksazosin kullanıldıktan sonra PTK aktivitesi azalmıştır. Bununla birlikte, Genistein, ilaç direncini azaltma avantajı olan GST enzim aktivitesi için güçlü bir inhibitör olarak düşünülebilir. Öte yandan, sonuçlara göre Adriamisin, K562 hücreleri üzerinde en güçlü toksik etkiye sahiptir, ancak Doxazosin; Genistein ve SU6656 ile Adriamycin'in birlikte kullanıldığında toksisitesini azaltmıştır.Master Thesis Seçici ve seçici olmayan beta adrenergıc receptor inhibitörleri: Propranolol ve metoprolol'un biyokişmyasal analizi(2017) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringBu çalışmanın amacı, beta bloker ilaçların antihipertansif etkilerinden başka tıbbi amaçlarının olup olmadığının antioksidan savunma enzimlerine olan etkilerinin incelenmesiyle tespitidir. Bu amacı gerçekleştirebilmek için propranolol hidroklörür ve metoprolol tartarat ilaçlarının öncelikle çözünürlük ve kararlılıkları kızıl ötesi spektrumda en yüksek absorpsiyon yaptıkları dalga boyları olan sırasıyla 290nm ve 275nm de ölçümlenerek çalışılmıştır. Sonrasında, literatürde ilk defa, bu ilaçların antioksidan enzimler üzerine olan etkileri piyasada bulunan veya izole edilmiş saf enzimler kullanılarak çalışılmıştır. Beta bloker ilaçların farklı dozlarına maruz kalındığında Glutatyon-S-Transferaz (GST), Süperoksit Dismutaz (SOD), Katalaz (CAT) ve Glutatyon Peroksidaz (GPx) enzim aktivitelerindeki değişimlerin ölçülmesi ile antioksidan etkileri belirlenmiştir. Sonuçlar göstermiştir ki propranolol en iyi çözgeni olan suda, -20C'de, bir aya kadar kararlılığını korumuştur. Metoprolol enjeksiyon formunda kullanıma hazır olduğundan kararlılık testine ihtiyaç duyulmamıştır. Enzim analizlerine göre propranolol ve metoprolol'ün en yüksek dozlarında %100 SOD inhibisyonu olduğu, GPx inhibisyonunun sırasıyla %80 (IC50: 0.0052g/L), % 90 (IC50 0.00072g/L) olduğu gösterilmiştir. Bu iki ilacın GST üzerine olan inhibisyon etkisinin 20% dan az olduğu, buna rağmen CAT aktivitesi üzerine hiçbir inhibitör etkinin olmadığı gözlenmiştir.Master Thesis Seçilmiş sitozolik enzimler üzerinde doksisiklin ve gentamisin'in etkilerinin analizi(2018) İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Sultan Belgin; İşgör, Yasemin Gülgün; Chemical EngineeringGentamicin ve Doxycycli gram positif ve gram negative bakteri enfeksiyonlarında yaygın olarak kullanılan antibiyotiklerdir. Bu çalışmada adı geçen antibiyotiklerin katalaz (Kat), Süperoksit Dismutaz (SOD), Glutatyon-S-Transferaz (GST) ve Glutatyon Peroksidaz (GPX) gibi antioksidan enzimler üzerine etkileri çalışılmıştır. Her iki ilaç da suda çözünmekte olup, + 4 ve – 20 ºC sıcaklıklarda saklanan 1mg/ml stok derişimde hazırlanmış ilaçların 3 ay boyunca kararlı kaldıkları UV/Vis çalışmalar ile gösterilmiştir. Bu çalışmada, farklı derişimlerde hazırlanmış ilaçların enzim aktiviteleri üzerine etkilerine bakılmıştır. Elde edilen sonuçlara göre bahsi geçen ilaçların enzim aktiviteleri üzerine etkisi bulunmamıştır. Yanlızca KAT ve GST üenzim aktiviteleri sırasıyla %15 ve % 5 oranında azalmış GPX ve SOD aktivitelerinde herhangi bir değişiklik gözlenmemiştir.