Browsing by Author "Çiğdemoğlu, Ceyhan"

Now showing 1 - 20 of 30

A Phenomenological Study of Instructors’ Experiences on an Open Source Learning Management System
(Procedia - Social and Behavioral Sciences, 2011) Çiğdemoğlu, Ceyhan; Arslan, Harika Özge; Akay, Hasan; Automotive Engineering; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 06. School Of Engineering; 01. Atılım University
This paper focuses on instructors’ experiences on usage of an open-source Learning Management System (LMS), Moodle in their courses. The study was conducted in a private university in Ankara, Turkey where the widespread use of the Moodle has only recently started. The phenomenological design has been utilized as qualitative research method for this paper. The Participants comprised in structures from different faculties who are new users of the Moodle. Open-ended interviews were carried out, and the data was transcribed into codes and themes. The research findings indicate that instructors have different impressions from the system in terms of their effort and expectation.
A Three-Tier Diagnostic Test To Assess Pre-Service Teachers’ Misconceptions About Global Warming, Greenhouse Effect, Ozone Layer Depletion, and Acid Rain
(International Journal of Science Education, 2012) Arslan, Harika Özge; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Moseley, Christine; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
This study describes the development and validation of a three-tier multiple-choice diagnostic test, the atmosphere-related environmental problems diagnostic test (AREPDiT), to reveal common misconceptions of global warming (GW), greenhouse effect (GE), ozone layer depletion (OLD), and acid rain (AR). The development of a two-tier diagnostic test procedure as described by Treagust constitutes the framework for this study. To differentiate a lack of knowledge from a misconception, a certainty response index is added as a third tier to each item. Based on propositional knowledge statements, related literature, and the identified misconceptions gathered initially from 157 pre-service teachers, the AREPDiT was constructed and administered to 256 pre-service teachers. The Cronbach alpha reliability coefficient of the pre-service teachers’ scores was estimated to be 0.74. Content and face validations were established by senior experts. A moderate positive correlation between the participants’ both-tiers scores and their certainty scores indicated evidence for construct validity. Therefore, the AREPDiT is a reliable and valid instrument not only to identify pre-service teachers’ misconceptions about GW, GE, OLD, and AR but also to differentiate these misconceptions from lack of knowledge. The results also reveal that a majority of the respondents demonstrated limited understandings about atmosphere related environmental problems and held six common misconceptions. Future studies could test the AREPDiT as a tool for assessing the misconceptions held by pre-service teachers from different programs as well as in-service teachers and high school students.
Akran-liderliğinde Takım Öğrenmesi Modelinin Üniversite Öğrencilerinin Genel Kimya Sınav Başarısı Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi
(2018) Şişman, Ece N. Eren; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Geban, Ömer; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışmanın amacı, mühendislik fakültesi birinci sınıf öğrencilerinin genel kimya ders başarısını akran liderliğinde takım öğrenmesi modeli ve geleneksel öğretim modeli kullanılan durumlarda karşılaştırmak ve yöntemin farklı başarı seviyelerindeki öğrenciler üzerinde etkisini incelemektir. Çalışmaya aynı öğretim üyesinin okuttuğu toplam 128 öğrenci katılmıştır. Deney grubu bir dönem boyunca Akran Liderliğinde Takım Öğrenmesi (ALTÖ) modeli ile ders yaparken kontrol grubunda geleneksel öğretim uygulanmıştır. Daha önceden bu dersi başarı ile tamamlamış 14 takım lideri dönem boyunca hem temel iletişim ve pedagoji konularında eğitilmiş, hem de takımlarına problem çözme konusunda destek olmuştur. Deney ve kontrol grubu aynı ara sınavlara ve final sınavına girmiştir. Veriler iki yönlü varyans analizi (two-way ANOVA) ile incelenmiştir. Sonuç olarak, her ne kadar öğretim yöntemlerinin istatistiksel olarak anlamlı bir etkisi olmasa da, istatistiksel olarak anlamlı çıkan ortak etki faktörüne bağlı olarak, düşük ve orta düzey başarılı öğrencilerinden ALTÖ modeliyle öğretim alanların geleneksel öğretim alan gruba göre genel kimya sınav başarı notlarının istatistiksel olarak daha iyi olduğu bulunmuş, ancak ALTÖ modeli ve geleneksel öğretim gruplarındaki yüksek başarılılar karşılaştırıldıklarında genel kimya başarıları açısından bir farklılık olmadığı saptanmıştır.
Atmosfer ile İlgili Çevre Problemleri Konularında Kavram Yanılgılarını Tespit Eden Üç Aşamalı Tanı Testinin Türkçeye Uyarlanması
(2017) Çiğdemoğlu, Ceyhan; Arslan, Harika Özge; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışmanın amacı atmosferde görülen küresel çevre problemlerinden sera etkisi, küresel ısınma, ozon tabakasının incelmesi ve asit yağmurları hakkındaki kavram yanılgılarını belirlemek için İngilizce olarak geliştirilmiş olan üç aşamalı bir tanı testinin Türkçeye uyarlamasını yapmaktır. Arslan, Cigdemoglu ve Moseley (2012) tarafından geliştirilmiş geçerliliği ve güvenirliliği raporlanmış test, araştırmacılar tarafından Türkçeye çevrilmiş, daha sonra test uyarlama süreçlerinin aşamaları kullanılmıştır. Ankara\"daki bir üniversitede öğrenim gören 207 öğretmen adayına uygulanarak geçerlilik ve güvenirlik çalışması yapılmıştır. Atmosfer ile İlişkili Çevre Problemleri Tanı Testi (AÇPTT)\"nin geçerliği hem nitel yöntemler hem de nicel yöntemlerle sağlanmıştır. Katılımcıların toplam puanları ile cevaplarından emin olma düzeyleri arasında pozitif ilişki olması, az kavram yanılgısına sahip olduğu belirlenenlerin, fazla kavram yanılgısına sahip olduğu belirlenenlere göre cevaplarından daha emin olduklarını göstermektedir. Aynı zamanda testin geçerliliğini destekleyen yanlış sebepli doğruların ve doğru sebepli yanlışların yüzdeleri olması gereken aralıkta çıkmıştır, bu değerler sırası ile %4.77 ve %3.08\"dir. Testin Cronbach alpha güvenirlik katsayısı 0.73, ortalama zorluk derecesi 0.22\"dir. Testin Türkçeleştirilmesi ulusal eğitim araştırmacılarının ve öğretmenlerin onu tanı, başarı, ya da erişi testi olarak kullanılabilmesi açısından önemlidir
Bilimsel Okuryazarlık
(Bilim ve Teknoloji, 2012) Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Fen ve matematik alanları eğitimi yüksek öğretime geçişte özellikle temel bilimler ve mühendislik gibi alanların alt yapısını oluşturduğu için önemlidir. Son zamanlarda bilim ve teknolojideki yüksek ivmeli gelişmeler özellikle bu alanlardaki bilgi birikiminin ürünü olarak düşünülebilir. Bilimsel bilginin, teknoloji ile birlikte hızla ilerlemesinde;araştıran, sorgulayan, problemlere çözümler arayan bireylerin rolü yadsınamaz. Çağın gereksinimleri doğrultusunda bireyler yetiştirmeyi hedefleyen tüm öğretim kurumlarının temel amaçlarından biri de öğrencileri bilimsel okuryazar olarak yetiştirmektir. Genellikle modern toplumlarda bireylerin sadece belirli uzmanlık alanları dışında, bazı temel konularda akılcı yorumlar yapabilmesi de beklenir. Bybee (1997) ye göre bilimsel okuryazarlık, bilimsel bilgiyi kullanabilmeyi, problemleri tanımlayıp kanıta dayalı sonuçlar çıkararak dünyayı anlamayı ve insan faaliyetlerinin neden olduğu değişimler konusunda karar verebilmeyi gerektirir. Öğrencilerin doğal çevrelerinde karşılaştıkları olayları merak etmesi, bu olaylara karşı duyarlı olup uygun davranışlar sergilemesi, sorunlara akılcı çözümler bulabilmesi, bilgiye ulaşıp onu kullanmayı bilmesi, bilimsel okuryazar bireylerin özelliklerindendir. Örneğin bilimsel okuryazar olan bir birey, küresel ısınma, kanser, kök hücre, asit yağmurları, ve enerji kaynakları gibi konularda açıklamalarda bulunabilir, bilimsel bilgisi doğrultusunda yorumlar yapabilir. Aslında “bilimsel-okuryazarlık” toplumda çoğu zaman “genel kültür” olarak kullanılan kavramın bilimle ilgili olan kısmı olarak da açıklanabilir.
E-spor Sektöründe Marka Sadakati ve Satın Alma Niyetinin Arttırılmasında Sponsorluğun Rolünün İncelenmesi
(2024) Mamı, Mohamed Aziz; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışma sponsorluğun marka sadakatini artırmadaki rolünü araştırmaktadır. E-spor sektöründe satın alma niyeti. E- olarak da bilinen elektronik sporlar spor, rekabetçi video oyunlarını içeren, hızla büyüyen bir endüstridir. Araştırmanın amacı tüketici davranışlarının nasıl etkilendiğini belirlemektir. E-sporda takım ve etkinlik sponsorlukları gibi sponsorluk faaliyetleri ve oyuncu onayları. Bu çalışmanın sonuçları e-ticarete yararlı bilgiler sunabilir. Sponsorluğu teşvik etmek için kullanmak isteyen spor organizasyonları ve pazarlamacılar Bu gelişen sektörde satın alma niyetini artırın ve marka sadakatini artırın.
THE EFFECT OF PROJECT SUPERVISION TRAINING ON TEACHERS’ VIEWS OF NATURE OF SCIENTIFIC INQUIRY
(2021) Özdemir, Alev; Mirici, Semra; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
The study aimed to investigate the effect of project supervision training offered to Biology teachers on their views of the nature of scientific inquiry. We employed an action research design, as one of the qualitative research methods in this study. The participants were composed of 39 Biology teachers who had attended training on project supervision. The data were collected using Views of Scienetific Inquiry (VOSI) instrument developed by Schwarts, Lederman, and Lederman (2008). Following that, and a semi-structured interview form developed by the researchers was conducted. The data were analyzed using content analysis methods through creating codes and themes. The results revealed that the project supervision training supported development of teachers on five dimensions; scientific research is directed by questions, use of different methods in scientific investigations, research has many purposes, justification of scientific knowledge, and differences between scientific data and evidence. It was also found out that the training had positive effects on their professional practices.
Emeklilerin, Emeklilik Sonrası İşe Başlamalarının Sebepleri ve Tecrübeleri Üzerine Fenomenolojik Bir Çalışma: Askeri Sektörde Uygulamalar
(2018) Özgen, Mehmet; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışmanın amacı, emeklilik ve emeklilik sonrası tekrar işe dönüş sebeplerini tanımlamak ve ortaya koymaktır. Ayrıca bu çalışma, sosyal ve insan sermayesinin emeklilik sonrası işe dönüş kararlarındaki etkilerini ortaya çıkarmayı amaçlamaktadır. Çalışmamız nitel olup fenomolojik bir yaklaşım içermektedir. Katılımcılar, askeri sektör içerisinden, emekli olan ve akabinde işe tekrar başlayan toplamda 10(on) personelden oluşmaktadır. Çalışmada, emeklilerin işe geri dönüşlerinde iki ana tema araştırılmıştır. Sosyal sermaye ve İnsan sermayesi. Her iki temanın, emeklilik, emekliler ve emeklilik sonrası işe dönüşteki etkileri incelenmiştir. Araştırmadan çıkan sonuçlar, emeklilik sebepleri, emeklilik kararları, işe geri dönüş sebepleri, sosyal sermayenin etkileri ve insan sermayesinin emeklilik kararlarındaki etkilerinin incelenmesinden elde edilmiştir. Araştırma sonunda elde edilen bulgular detaylı bir şekilde sunulmuş olup literatür ile kıyaslanmıştır. Bunun sonucunda, çalışmanın bulgularının büyük bir kısmının literatürle uyumlu olduğu ortaya çıkmıştır. Benzer şekilde, sosyal ve insan sermayesinin emeklilik sonrası işe dönüşteki etkileri araştırılmış ve detaylı bir şekilde ortaya konmuştur. Bu çalışmanın sonuçları, emeklilik sürecine yaklaşan ve bu konuda hazırlık yapmak isteyen çalışanlar için eğitici ve öğretici olacaktır. Uzun yaşam ömrü ve sınırsız ihtiyaçlar, insanlara toplum içeresinde çalışma ve kazanma rolünü geri vermektedir. Çalışmanın sonuçlarını göz önünde bulundurduğumuzda, insan sermayesinin işe geri dönüşlerde pozitif anlamda etkisi büyüktür. Bu arada, emeklilik ve sonrası alınan kararlarda, sosyal sermayenin etkisi kişiden kişiye farklılık göstermektedir.
Etik Liderlik, Örgütsel Sinizm ve İş Doyumu Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Öğretmenler Üzerine Bir Araştırma
(2023) Kaya, Bilsay; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Yılmaz, Ayşe Aslı; Tuzlukaya, Şule; Business; Pilot Training; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 13. School of Civil Aviation (4-Year); 01. Atılım University
Liderlik vasıfları ile çalışanlarına liderlik eden okul yöneticileri, öğretmenlerde aidiyet duygusunu ve motivasyonu arttırarak, öğrencilerin daha başarılı eğitim almalarına da katkı verir. Özellikle okul yöneticilerinin karar verirken ve uygularken etik ilkelere bağlı kalması, paydaşlarına rol model oluşturacak bir liderlik anlayışı benimsemeleri, kurumsal saygınlığı da beraberinde getirebilecektir. Bu kapsamda çalışmanın temel amacı; algılanan etik liderlik, örgütsel sinizm ve iş doyumu arasındaki ilişkilerin ortaya konması ve örgütsel sinizmin, algılanan etik liderlik düzeyi ile iş doyumu arasındaki ilişkide aracılık rolünün tespit edilmesidir. Nicel araştırma yaklaşımlarından kesitsel tarama yöntemi kullanılmış, Türkiye’nin İzmir ilinde bulunan çeşitli okul ve kademelerde görev yapan öğretmen ve okul yöneticilerinden 1365 katılımcıdan veri toplanmıştır. Çalışmanın en dikkat çekici bulgusu algılanan etik liderliğin iş doyumu üzerindeki anlamlı etkisini yitirmediğini, örgütsel sinizmin ise iş doyumu üzerindeki etkisinin devam ettiği saptanmış olmasıdır.
Etkin Kurumsal Yönetimin Geliştirilmesinde Kariyer Gelişimi, Ödül ve Personel Motivasyonunun Rolü
(2022) Altıngıt, Tımothy Krop; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Kurumsal yönetimin geliştirilmesinde ödül sistemlerinin, personel motivasyonunun ve kariyer gelişiminin rolü hiçbir koşulda hafife alınamaz. Dünyanın her yerindeki kurumsal yapılar, hizmet sunumunu kolaylaştırmak veya kar elde etmek için geniş kapsamlı amaçlar doğrultusunda kurulur, ancak bu girişime rağmen, çalışanların tutumları onların verimliliği üzerinde belirleyici bir faktördür. Bunun ışığında, bu araştırma, etkili kurumsal yönetim için gerekli olan doğru çalışan tutumunu oluşturmada gereken çalışan performansı için ödül sistemleri, personel motivasyonu ve kariyer geliştirmenin oynadığı eşsiz rolü değerlendirmeyi amaçlamıştır. Veri toplama amacıyla ve Covid 19'u frenlemek için alınan sert önlemler göz önünde bulundurularak, bu araştırmada tanımlayıcı bir araştırma modeli kullanılmıştır. Bu araştırma, Kenya'daki kamu kuruluşlarında ev veya ofis tabanlı iş sözleşmeleri kapsamındaki 1000 çalışana odaklanmıştur. Örneğimiz, katmanlı ve amaçlı örnekleme teknikleri ile gelişigüzel seçilen 278 çalışandan oluşmaktadır. Anketler belirlenen örneğe uygulanmış ve 240 yanıt geri dönmüştür. Bu, %86,33'lük güzel bir yanıt oranı kaydetmiş ve elde edilen veriler, Sosyal Bilimler İstatistik Paketi (SSSP) aracılığıyla işlenmiş ve analiz edilmiştir. Bulguları sunmak için çizelge halinde veri temsil modeli benimsenmiştir. Bu çalışmadan elde edilen bulgular, herhangi bir firmada çalışanların performanslarına yönelik personel motivasyonu, ödül sistemi ve kariyer gelişimi seviyeleri arasındaki ilişkileri hakkında bilgi verecektir. Bahse konu bilgi, personel motivasyonunun uygulanmasında, çalışanların ödüllendirilmesinde ve insan sermayesi konusunda kariyer gelişiminde kurumsal organların bilgilendirici bir üst yönetimi rolünü görecektir. Anahtar Sözcükler: Ödül Sistemi, Kurumsal Yönetim, Personel Motivasyonu, Kariyer Geliştirme, Çalışan Performansı.
Etnosentrik Eğilimlerin Tüketici Davranışları Üzerindeki Etkisi: Türkiye ve Afganistan Karşılaştırması
(2023) Ahmadı, Ahmad Reshad; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Kültürler arası farklılıklardan dolayı, bazı tüketiciler diğer ulusların kültürlerini kendi kültürlerinden daha aşağı olarak değerlendirmekte ve sonuç olarak satın alma niyetlerini belli etmektedirler. Diğer bir deyişle, alıcılar satın alma kararlarını verirken yerli olup olmadığını göz önünde bulundururlar. Bazen etnik milliyetçilik olarak da bilinen etnosentrizm, bunun ana nedenlerinden biridir. Bu çalışma, tüketici etnosentrizminin satın alma niyetini nasıl etkilediğini araştırmaktadır. Kesitsel bir tarama araştırması tasarımına dayalı olarak, bu çalışmaya Türkiye ve Afganistan'dan uygun bir şekilde seçilen 400 örnek katılmıştır. Amaç, ahlaki ve finansal olarak güçlü kabul edilen 18 yaş üstü yetişkinlerin satın alma niyetlerini belirlemektir. Veri analizi için SPSS 22 programı kullanılarak Cronbach Alpha katsayısı, normallik testi, bağımsız değişken T-testi ve basit doğrusal regresyon analizi sunulmuştur. Bulgular, müşteri etnosentrizminin, satın alma niyetleri açısından Türkiye ve Afganistan'dan gelen katılımcıları önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir. Afgan ve Türk olan katılımcılar, küresel muadilleri yerine yerel ürünleri destekleme ve satın alma eğilimindedirler. Afgan ve Türk kültürlerinde birebir benzerlik ile kültürel olarak gözle görülür şekilde farklı olsalar da iki toplumun bireysellik ve toplumculuk, erkeklik ve kadınlık, anlaşılmazlıktan kaçınma, hoşgörü ve güç mesafesi ölçekleri Hofstede'nin kültürel ölçeğine göre çok yakın değerlere sahiptir. Bu durum da analiz sonuçlarını desteklemektedir.
Examining Work Values and Work Life Balance From the Perspective of Generations X, Y, Z
(2022) Aytaç, Gökhan; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu araştırmada, kuşak farklılıklarının iş yaşam dengesi ve çalışma değerleri arasındaki ilişki incelenmiş ve bu doğrultuda, iş hayatının yöneticileri olan X kuşağının, genç yöneticileri ve profesyonelleri olan Y kuşağının ve iş hayatına yeni başlayan Z kuşağının iş yaşam dengesi ve çalışma değerleri arasındaki farklılıklar ve benzerlikler değerlendirilmiştir. Çalışma, nicel araştırma desenlerinden kesitsel tarama modeli olarak tasarlanmıştır. Kolayda örnekleme stratejisi ile çalışmaya 343 örneklem katılmıştır. Araştırmada çalışma değerleri için Lyons, Higgins ve Duxbury (2010) tarafından geliştirilmiş olan 'Çalışma Değerleri Ölçeği' ile iş yaşam dengesi için Apaydın (2011) tarafından geliştirilen 'İş Yaşam Dengesi Ölçeği' kullanılmıştır. Çalışmada elde edilen bulgulara göre, çalışma değerleri perspektifinden bakıldığında kuşak farklılıkları ve gelir düzeyi değişkeni açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamış olmasına rağmen cinsiyetin çalışma değerlerini etkilediği görülmüştür. İş yaşam dengesi ölçeğinin uygulaması sonrasında ise değişkenler arasında sadece gelir düzeyinin anlamlı bir fark yarattığı tespit edilmiştir.
Gösterişçi Tüketim, Sosyal Medya Bağımlılığı Narsisizm ve Empati Arasındaki İlişkinin İncelenmesi: Üniversite Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma
(2020) Akbulut, Ayşe; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu araştırma üniversite öğrencilerinin gösterişçi tüketim davranışları, sosyal medya bağımlılıkları, empati ve narsistik özellikleri arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılmasını hedeflemiştir. Nicel araştırma yaklaşımlarından kesitsel tarama yöntemi kullanılmış, katılımcılardan anket ile veri toplanmıştır. Bu çalışmada kolayda örnekleme stratejisi kullanılmış, Türkiye'nin çeşitli üniversitelerinde ön lisans, lisans, yüksek lisans ve doktora seviyesinde öğretim gören 1260 öğrenci ankete çevrimiçi olarak katılmıştır. Cevaplarında eksiklik olan 45 anket çıkarılarak 1215 kişi ile analize devam edilmiştir. Önceden geliştirilmiş ölçeklerin güvenilirlik analizi, faktör analizi yapılmış, hipotezler regresyon (process) analizi ve t-testi ile test edilmiştir. Yapılan yapısal eşitlik modellemesi sonucunda sosyal medya bağımlılığı ile gösterişçi tüketim arasında pozitif yönlü orta bir ilişki; empatik düşünme eğilimi arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki; narsisizm arasında pozitif yönlü orta bir ilişki bulunmaktadır. Ayrıca gösterişçi tüketim ve empatik düşünme eğilimi arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki; narsisizm arasında pozitif yönlü orta bir ilişki bulunmaktadır. Son olarak ise empatik düşünme eğilimi ile narsisizm arasında negatif yönlü zayıf bir ilişki tespit edilmiştir. Gösterişçi tüketim ve sosyal medya bağımlılığı kavramları alanda çalışılmış olsa da empati ve narsisizm gibi kavramlar üzerine yapılan araştırmalar sınırlıdır. Bu açıdan değerlendirildiğinde çalışma empati ve gösterişçi tüketim kavramlarının birlikte ele alınması açısından önemlidir Anahtar Kelimeler: Tüketim, Gösterişçi Tüketim, Sosyal Medya Bağımlılığı, Narsisizm, Empati
Heterogeneity in Classes: Cooperative Problem-Solving Activities Through Cooperative Learning
(Croatian Journal of Education, 2014) Çiğdemoğlu, Ceyhan; Kapusuz, Kamil Yavuz; Kara, Ali; Public Relations and Advertising; Department of Electrical & Electronics Engineering; 15. Graduate School of Natural and Applied Sciences; 05. School of Business; 01. Atılım University
Teachers, from primary schools to college, experience challenges regarding both increased class sizes and a greater diversity of students having a broad spectrum of abilities, interests, needs, and goals. The aim of this paper is to investigate the effect of cooperative learning through Cooperative Problem-Solving (CPS) activities on homogenous and heterogeneous grouping in an engineering course. As a mixed method design, the study utilized both quantitative and qualitative data. The participants, 47 engineering students selected conveniently, were enrolled in a communication systems course. The analysis of the quantitative data indicated that no significant difference (p= .791) exists between the ways in which the students in homogenous and the students in heterogeneous group understand communication systems. In order to reveal the perceptions of students regarding the implementation, they were interviewed at the end of the semester. The qualitative data obtained from these interviews suggests that students prefer heterogeneous to homogenous grouping. The findings also imply that further research should concentrate on heterogeneous grouping strategies and more detailed qualitative data in order to reveal what kind of patterns emerge from students’ interactions in different groupings.
Citation - WoS: 16
Citation - Scopus: 21
Improving Science Teachers' Views About Scientific Inquiry: Reflections From a Professional Development Program Aiming To Advance Science Centre-School Curricula Integration
(Springer, 2019) Cigdemoglu, Ceyhan; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Koseoglu, Fitnat; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
The present study specifically focuses on science teachers' views about scientific inquiry and their use of scientific inquiry in their lesson plans, which were prepared at a professional development workshop designed for better utilization of science centers (SCs). As an impact evaluation research, qualitative data was collected from 41 purposively selected volunteer science teachers. The project team provided the participants with intense instruction in inquiry, and fostered them to learn nature of science and nature of scientific inquiry explicitly. The participants designed lesson plans that integrate school science curricula with exhibits at SCs before and after the workshop. An open-ended questionnaire about the views about scientific inquiry (VASI) was administered before and after the workshop, and teachers' post-lesson plans were analyzed to detect the presence of scientific inquiry aspects. The majority of teachers exhibited improved views about scientific inquiry based on the VASI instrument. Also, lesson plan analyses indicated that teachers, who showed more improvement in VASI, included more scientific inquiry (SI) elements in their post-lesson plans. It was observed that science teachers' lesson plans are limited in terms of teaching science in line with real scientific inquiries in SCs to make students learn about the nature of scientific inquiry while learning science. Only two groups embedded SI properly in the SC-oriented lesson plans, and teachers rather used inquiry-based methods of teaching (e.g., argumentation, predict-observe-explain) and process skills (e.g., questioning, explanations). Accordingly, further studies are suggested to develop a specific pedagogical content knowledge framework for teaching with/in SCs.
Kenyan Yükseköğretim Sisteminin Organizasyon Performansında Bilgi Temelli Liderlik, İnovasyon ve Bilgi Yönetimi
(2021) Rıoba, Emmanuel Bosongo; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Amaç- Kenya yükseköğretim sisteminin örgütsel performansında bilgiye dayalı liderlik, yenilikçilik ve bilgi yönetiminin etkisini incelemek için araştırma başlatılmıştır. Tasarım ve metodoloji - Araştırma, birincil nicel bir araştırmayı, özellikle kesitsel anket tasarımını içeriyordu. Bulgular- Araştırmanın bulguları, bilgi temelli liderliğin yükseköğretim kurumlarının performansı üzerinde hem doğrudan olumlu bir etkiye sahip olduğunu hem de yenilik ve bilgi yönetimi süreçlerinin aracılık rolü aracılığıyla dolaylı olarak olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermektedir. Çıkarımlar- Araştırma bulguları, yükseköğretim kurumlarında bilgiye dayalı liderliğin örgütsel performans üzerindeki etkisi ve yenilik ve bilgi yönetimi süreçlerinin aracı rolü hakkındaki mevcut literatürü genişletecektir. Değer- Bu çalışma, Kenya yükseköğretim sisteminde bilgiye dayalı liderlik, bilgi yönetimi, yenilikçilik ve örgütsel performans arasındaki ilişkiyi kurmaya çalışan bütünleşik bir araştırma modeli öneren az sayıdaki bilimsel çalışma arasındadır.
Kişi-örgüt Uyumunun İş Stresi ve İş Tatmini Üzerindeki Rolü: Sağlık Çalışanları Üzerine Bir Araştırma
(2021) Waqar, Sana; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışma Pakistan'da sağlık alanında çalışanların iş stresi, kişi-organizasyon uyumu (POF) ve iş tatmini (JS) arasındaki ilişkiyi incelemektedir. Kişi-örgüt uyumu (POF), iş stresi ve iş tatmini konularındaki makalelerin sayısı her geçen gün artmakta, ancak kişi-örgüt uyumu (POF) ve iş stresinin iş üzerindeki rolüne özel olarak herhangi bir araştırmaya rastlanmamıştır. memnuniyet (JS). Kesitsel bir anket çalışması olarak, bu çalışmanın verileri Pakistan'daki 291 sağlık profesyonelinden toplanmıştır. Araştırmanın örnekleminin belirlenmesinde kolayda örnekleme stratejisi kullanılmaktadır. Verilerin istatistiksel analizi için, IBM tarafından hazırlanan Statistical Package for Social Sciences (SPSS) kullanıldı. İlk olarak betimleyici istatistikler (frekans, ortalama, yüzde, ortalama ve standart sapma) verilmiş ve ardından çıkarımsal istatistikler verilmiştir. Katılımcıların cinsiyetine göre; % 65,00 (189 katılımcı) kadın ve %32.6 (96 katılımcı kadın) ve % 2.4 (7 katılımcı) olarak dağılmamaktadır. Katılımcıların yaş, cinsiyet ve iş tecrübesi gibi sosyo-demografik özelliklerindeki farklılıkları kontrol etmek için betimleyici istatistiksel analiz kullanılmıştır. Sonuçlar, kişi-organizasyon uyumu (POF) ile iş tatmini arasında pozitif bir ilişki olduğunu göstermektedir. İş stresi ile iş tatmini arasındaki korelasyon .597 olup, bu iki değişken arasında bir ilişki olduğunu, ancak ilişkinin orta düzeyde olduğunu göstermektedir. POF ile iş stresi arasındaki korelasyonun .497 olması, iki değişken arasında bir ilişkinin olduğunu ancak ilişkinin orta düzeyde olduğunu ve POF ile iş tatmini arasındaki korelasyonun 0.7 olması ile 1'e oldukça yakın olduğunu, aralarında güçlü bir ilişkinin olduğunu göstermektedir. iki değişken ve iş stresi ile iş tatmini arasındaki korelasyonun .597 olması iki değişken arasında orta düzeyde bir ilişki olduğunu göstermektedir. Kişi-organizasyon (POF), iş stresi ve iş tatmini (JS), çağdaş iş dünyasının en önemli üç unsuru arasında yer aldığından, bu araştırma bu kavramları hem teoride hem de pratikte araştırmıştır
Knowledge-Based Leadership, Innovation and Knowledge Management in Organizational Performance of the Kenyan Higher Education System
(2023) Rıoba, Emmanuel; Özdemir, Büşra; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Tuzlukaya, Şule; Business; Department of Business; Public Relations and Advertising; 17. Graduate School of Social Sciences; 05. School of Business; 01. Atılım University
Purpose- The research is commenced to examine the effect of knowledge-based leadership, innovation, and knowledge management in organizational performance of the Kenyan higher education system. Design/methodology/approach – - The research involved a primary quantitative research, specifically cross-sectional survey design. Study used a sample of 10 private universities and public universities situated in the five countries Nairobi, Kiambu, Kisumu, Nakuru, and Uasin Gishu in Kenya and recognized by the Commission for University Education of Kenya. To reduce ambiguity and get accurate responses, 50 questionnaires were sent out to faculty members of universities. From the 50, 45 respondents filled the questionnaires and others suggested and adjustment of the questions to be clarified. 20 questionnaires were randomly dispersed in all of 10 universities, the 10 universities from which the sample for the study was taken are the major institutions of higher education in Kenya comprising more than the 80% of the total population of the Kenyan higher education system. Findings- The findings indicate that knowledge-based leadership has both direct positive effect on the performance of higher education institutions as well as an indirect positive effect through the mediating role of innovation and knowledge management processes. Implications – The study will extend the existing literature on the impact of knowledge-based leadership on organizational performance and the mediating role of innovation and knowledge management processes in higher education institutions. Value – This study is among the few scholarly works that have proposed an integrated research model which seeks to establish the correlation between knowledge-based leadership, knowledge management, innovation, and organizational performance in the Kenyan higher education system.
KSS uygulamalarının çalışanların sadakatı, organizasyon bağlılığı ve algılanan hizmet kalitesi üzerine etkisi: Irak'ta yükseköğretim kurumları üzerine bir araştırma
(2022) Mohammed, Mohammed Adnan; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışmanın amacı, Irak'taki yükseköğretim kurumlarında kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının çalışan bağlılığı, bağlılığı ve algılanan hizmet kalitesi üzerindeki etkisini ortaya çıkarmaktır. Araştırmanın değişkenleri arasındaki ilişkiyi test etmek için nicel bir yaklaşım olarak kesitsel anket deseni kullanılmıştır. Kerkük kentindeki devlet üniversitelerinde çalışanlara şahsen bir anket dağıtıldı. Uygun bir fidan tekniği kullanılarak devlet üniversitelerinden 101 personelden veri toplanmıştır. Anketten elde edilen verilerin analizinde SPSS 21.0 ve AMOS 21.0 programları kullanılmıştır. Sonuçlar, kurumsal sosyal sorumluluk uygulamalarının, Kerkük'teki Irak devlet üniversitelerinde çalışanların sadakati ve bağlılığı ile hizmet kalitesi üzerinde pek çok açıdan olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir. Ayrıca, çalışanların sadakati ve bağlılığı, Kerkük kentindeki Irak devlet üniversitelerinin sunduğu hizmetin kalitesi üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir.
Mali Teşvikler ile Çalışan Performansı Arasındaki İlişki: İş Tatmini ve Motivasyonun Arabuluculuk Rolü
(2023) Moussa, Abdoul-nasser Abdoulkarım; Çiğdemoğlu, Ceyhan; Public Relations and Advertising; 05. School of Business; 01. Atılım University
Bu çalışma, finansal teşvikler ile çalışan performansı arasındaki ilişkiyi, özellikle iş tatmini ve motivasyonun aracı etkilerine odaklanarak araştırmayı amaçlamaktadır. Farklı bir katılımcı örneğinden veri toplamak için enine kesitsel bir anket tasarımı kullanan nicel bir araştırma metodolojisi kullanıldı. Bir Google Forms anketi geliştirildi ve kolayda örnekleme stratejisi ile çeşitli sektörlerde çalışan ve finansal teşvik alan bireylere anket formu dağıtıldı. Çalışmanın bulguları, finansal teşviklerin çalışan performansı üzerinde önemli bir negatif doğrudan etkisi ve çalışan performansı üzerinde önemli bir pozitif toplam etkisi olduğunu ortaya koydu. Bu sonuç, söz konusu değişkenlerin olumlu doğrudan etkisini vurgulayan önceki araştırmaların aksine olabilir. Ancak finansal teşviklerin iş doyumu ve motivasyon üzerinde olumlu etkileri olduğu görülmüştür. Analiz, finansal teşvikler ile çalışan performansı arasındaki ilişkide hem iş tatmini hem de motivasyonun aracı rolünü desteklemiştir. Sonuçlar, finansal teşvikler, iş tatmini, motivasyon ve çalışan performansı arasındaki karmaşık dinamikler hakkında fikir vererek mevcut bilgi birikimine katkıda bulunur. Çalışma, sınırlamalarını kabul ediyor ve bu ilişkileri etkileyen altta yatan mekanizmaları ve bağlamsal faktörleri daha fazla araştırmak için gelecekteki araştırmalar için potansiyel yollar öneriyor. İlgili kuruluşlar çalışan yönetimi stratejilerini optimize etmek ve çalışan performanslarını iyileştirmek için bu çalışmadan elde edilen pratik uygulamalardan yararlanabilir.