Kıyamet Kâbuslarına Bir Bakış: Mary Shelley'nin Frankenstein'ı, H. G. Wells'in Dr. Moreau'nun Adası ve Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya'sında Kıyametin Kurgusal Vahiyleri

Loading...
Thumbnail Image

Date

2022

Authors

Aras, Gökşen

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Open Access Color

OpenAIRE Downloads

OpenAIRE Views

Research Projects

Organizational Units

Journal Issue

Abstract

Bu tezin amacı, Mary Shelley'nin Frankenstein'ını, H. G. Wells'in Dr. Moreau'nun Adası'nın ve Aldous Huxley'nin Cesur Yeni Dünya'sının hem bilim hem de teknolojideki gelişmelerin insanlığı yakın ve içkin kıyamete ne ölçüde yaklaştırdığı konusunda İngiliz kıyamet romanlarının 1818'den 1932'ye kadar olan dönemi kapsayan öncü temsilcileri olduklarını tartışmaktır. Bu fikri başlangıç noktası alarak, bu çalışmanın amacı bilimsel ve teknolojik gelişmenin kaynağı olarak adlandırılan her bireyin doğasında var olan kibrin, en üst düzeyde mükemmellik uğruna, aslında tamamen gücün/güçlülerin gizlendiği bir bahaneden başka bir şey olmadığını göstermeyi amaçlamaktır. Seçilen romanlarda, kıyametin olası patlak vermesinin asıl nedenleri, her ikisinin de kendisini sinsi ve tam kılık değiştirmiş olarak ortaya çıkaran çılgın bilim adamı kinayesinden totaliter ideolojiye kadar atıfta bulunarak takip edilmektedir. Kıyamet olarak çalışmanın temel fikri, kronolojik olarak insanlık tarihinde kaydedilen ve hepsi birbiriyle ilişkili olan bu tür gelişmelerin kaçınılmaz sonucu olarak izlenecektir: sanayi devriminin başlangıcı ve daha sonra modern dünyaya geçişin ilk adımı olarak ortaya çıkan sanayicilik ideolojisi; bu başlangıçla fitillenen ve sanayileşmeye cevaben ortaya çıkan bilim ve teknolojideki yükseliş; ki böylece tüm bu sebepler önce sömürgecilik ve emperyalizmin başlangıcını sonra hüküm sürmesini; kapitalizmin yükselişi ve hüküm sürmesi; ve tüm bu birbirine sıkıca kenetlenmiş gelişmelerden kaynaklanan insanların yaşamlarındaki diğer olumsuz yansımalar, kadınların durumu gibi. İlgili her romancının hem kıyameti hem de kıyamet vizyonunu ortaya çıkarmak için, bu çalışmada yeni tarihçi ve Foucault'nun bio-güç/politika yaklaşımları takip edilecektir. Tüm bunlar göz önüne alındığında, gerek bilim gerekse teknolojideki gelişmelere duyulan bitmek bilmeyen istekle ortaya çıkan kibir ve daha fazla güce duyulan açgözlülüğün ya ceset parçalarını biraraya getirip bir canlı yaratmayla ya da hayvanları insanlaştırarak ya da insan eliyle totaliter gücü kazanmak ve sürdürmek için birçok insan yaratarak yaklaşmakta olan kıyametin patlak vermesinin önünün açtığı bu çalışma kapsamındaki üç romanla kanıtlanmaktadır.
The aim of this dissertation is to discuss how Mary Shelley's Frankenstein, H. G. Wells's The Island of Dr. Moreau and Aldous Huxley's Brave New World are all pioneering representatives of the British apocalyptic novels with regard to what extent the developments in both science and technology bring humanity closer to imminent and immanent apocalypse all along the period of 1818 through 1932. Taking this very idea as a starting point, the aim of this study is to depict how hubris inherent in each individual for so-called the scientific and technological developments for the sake of utmost perfection is actually nothing rather than a pretext under which the power/ful hides fully and of showing that this reason will bring the inescapable end. In the selected novels, the mere reasons for the possible outbreak of apocalypse are traced with reference to mad-scientist trope to totalitarian ideology, both of which reveal themselves quite insidiously and in full disguise accordingly in this study. The backbone idea of the study as apocalypse will be traced as the inescapable result of such following developments in the recorded history of humankind chronologically that are all interrelated with each other: the start of the Industrial Revolution and its ideology that is revealed as an idea of industrialism as first step of a passage to the modern world, the rise of science and technology as a response to industrialism ignited by this start, which thus followed first the advent and then the reign of colonialism/imperialism then the rise and reign of capitalism and other negative reflections in the lives of people caused by all these tightly intertwined developments, such as the condition of women. To reveal both apocalypse and the apocalyptic vision of each relevant novelist, the study will follow new historicist and Foucauldian biopower/politics approaches. Considering all these, it has been evidenced by the three novels within the scope of this study that the hubris and the greed for more power which is revealed in the ceaseless yearn for developments in both science and technology paves way for the imminent outbreak of the apocalypse through the idea of manmade creation of a living either by assembling parts of a corpse or by transforming animals into human beings or creating many manmade human beings to maintain and sustain the totalitarian power.

Description

Keywords

Batı Dilleri ve Edebiyatı, Western Linguistics and Literature, İngiliz edebiyatı, English literature

Turkish CoHE Thesis Center URL

Fields of Science

Citation

WoS Q

Scopus Q

Source

Volume

Issue

Start Page

0

End Page

343