BİR KENTİ TANIMAK ANKARA DİJİTAL KENT ARŞİVİ

dc.contributor.authorAydın Pınarcı, Gülden
dc.date.accessioned2024-07-08T12:43:16Z
dc.date.available2024-07-08T12:43:16Z
dc.date.issuedtemp2014
dc.description.abstract“Bir kenti tanımak bir insanı tanımak gibidir” demiş şair. Gerçekten bir kenti tüm yönleriyle tanımak ve onun içinde onu bilerek yaşamak için ne gerekir? Bu soruya tarihi yerleri ve müzeleri gezmek, merkezleri dolaşmak, insanlarıyla konuşmak, yöresel yemeklerini yemek, popüler mekânlarına gitmek, o kentle özdeşleşen objeleri bilmek, müziğini dinlemek şeklinde cevap verilebilir ama yine de bunun bir kenti tanımak için yeterli olacağını düşünmüyorum. Şairin dediğinden yola çıkarsak bir insanı önce bize sunduklarıyla ve gösterdikleriyle tanırız. Ama bu bize yetmez, geçmişini merak ederiz; çünkü tanıdığımız insanı yaratan şey geçmişinde yaşadıklarında saklıdır. Tıpkı kentlerin geçmişinde saklı olanlar gibi.
dc.identifier.urihttps://hdl.handle.net/20.500.14411/6190
dc.language.isotr
dc.publisherBilim ve Teknoloji
dc.subjectlibrary science
dc.titleBİR KENTİ TANIMAK ANKARA DİJİTAL KENT ARŞİVİ
dc.typeArticle
dspace.entity.typePublication

Files