Tunç, Gökhan

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Tunç, Gökhan
G.,Tunç
G., Tunç
Tunc, Gokhan
Tunc,Gokhan
Tunç,G.
Gokhan, Tunc
Tunc,G.
T.,Gökhan
G., Tunc
Gökhan Tunç
T., Gokhan
Tunç G.
Gökhan, Tunç
T., Gökhan
G.,Tunc
T.,Gokhan
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
gokhan.tunc@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

35

Articles

24

Citation Count

49

Supervised Theses

10

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 35
  • Master Thesis
    Betonarme kaplı çelik kompozit kolonlar ve betonarme kirişlerin sonlu elemanlar yöntemine göre analizi
    (2021) Tunç, Gökhan; Tunç, Gökhan; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    Kompozit yapı sistemi, betonarme yapı sistemi ve çelik yapı sistemi olmak üzere iki ana yapısal sistem içermektedir. Bu çalışmada, kompozit kolon-kiriş bağlantısının kesme ve eksenel yük göçmeleri altındaki dinamik davranışını incelemek amacı ile daha önce laboratuvarda test edilen iki numune LS-DYNA yazılımı ile modellenmiştir. İlk numune Yüksek Süneklikli (HD), ikincisi Düşük Süneklikli (LD) olup, donatı detayları Türk Deprem Yönetmeliğine (TEC 18) göre tasarlanmış ve sonrasında da analiz sonuçları deney numunelerinin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Bu çalışmada, incelenen numune modellerinin çatlak ve göçme davranışları, yük-deplasman eğrileri, sönümleme ve rijitlikteki azalma araştırılmıştır. Ayrıca, çelik profilin kolon kesidinde bulunup bulunmaması, kullanılan betonun basınç mukavemet değerleri, çelik profil türü ve süneklik gibi parametrelerin değiştirilmesiyle çerçevelerin performansının nasıl etkileneceğine yönelik iki modele dayalı ön çalışma esas alınarak LS-DYNA'da 12 numune daha oluşturularak gerekli analizler yapılmıştır. Sonuçlar, sonlu eleman modellerinin deneysel teste yakın bir sonuç verdiğini, ayrıca sünekliği yüksek numunenin düşük süneklikli numuneye göre nispeted daha iyi sismik performans sergilediğini göstermektedir. Ayrıca, parametrik çalışma, çeliğin türünden bağımsız olarak çerçevedeki çeliğin kullanılabilirliğinin çerçevenin sismik performansını iyileştirmek için en önemli parametre olduğunu, daha sonra önem açısından ikinci parametre olarak beton kalitesinin geldiğini, çelik profil türünün ise ikinci parametre olduğunu göstermektedir. Analiz sonuçlarına göre komposit kolonlu çerçevelerde kesme donatısı oranınını çerçevenin dinamik davranışı üzerinde çok büyük bir etkisi olmadığı görülmüştür.
  • Article
    Citation Count: 0
    Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine Göre Betonarme Yüksek Binaların Tasarımı
    (2021) Tunç, Gökhan; Tanfener, Tuğrul; Civil Engineering
    Yeni Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (TBDY 19) Performansa Dayalı Tasarım ilkelerine uygun olup aynı zamanda ABD’deki the Pacific Earthquake Engineering Research Center tarafından yayınlanan “Guidelines for Performance-Based Seismic Design of Tall Buildings,” adlı tavsiye niteliği taşıyan yönetmelikten de bazı kısımlar içermektedir. Bu makalede yeni deprem yönetmeliğinin bir önceki yönetmeliğe (DBYBHY 07) göre avantaj ve dezavantajları incelenecek, özellikle yüksek bina tasarımı üzerindeki etkileri araştırılacaktır. Bu kapsamda biri tünel kalıp inşaatına uygun diğeri ise moment aktaran süneklik düzeyi yüksek çerçeveli sistemden oluşan, toplamda 2 adet 30 katlı konut binası hem yeni hem de bir önceki deprem yönetmeliklerine uygun olarak tasarlanacak ve analizleri yapılacaktır. Deprem analizi ve tasarım sonuçları kullanılarak TBDY 19’un günümüzde pek çok büyük şehirde inşa edilen özellikle yüksek binalar üzerindeki etkisi incelenecektir. Analiz sonuçları sırası ile seçili olan yapısal elemanlardaki taban kesme kuvveti, eksenel yük, kesme kuvveti ve eğilme momenti değerlerini içerecektir. Analiz ve tasarım sonuçlarına göre ortaya çıkan sonuçlar incelendiğinde ise yeni deprem yönetmeliğinin bir önceki yönetmeliğe göre her iki bina türü için de daha fazla deprem yükleri ürettiği görülmüştür.
  • Master Thesis
    Çok katlı betonarme binalarda farklı döşeme türlerine ait yapısal davranış ve maliyet analizi
    (2020) Tunç, Gökhan; Tunç, Gökhan; Civil Engineering
    Türkiye'de en çok tercih edilen bina türü betonarme binalardır. Türk Standartları Enstitüsü tarafından yapılan bir çalışmaya göre 2019 yılında yapılan binların %96.5'i betonarme olarak inşa edilmiştir. Bu tür binalarda farklı türden döşeme sistemleri kullanılmaktadır. Bu çalışma farklı türden döşeme türlerinin çok katlı betonarme binalar üzerindeki yapısal davranışını ve maliyet açısından en uygun döşeme türünün seçimini incelemektedir (iki doğrultuda çalışan kirişli döşeme, kirişssiz döşeme, kaset döşeme ve tek doğrultuda çalışan nervürlü döşeme). Çalışma kapsamında toplamda 36 bina modeli ETABS ve SAFE programları kullanılarak yürürlükteki Türk yönetmelik ve standartlarına uygun olarak oluşturulmuş, gerekli analiz ile tasarım aşamaları gerçekleştirilmiştir. Analiz aşamasında incelenen parametreler şu şekildedir: döşeme türü, kat adedi ve döşeme açıklıkları. Analizi yapılan binalar ofis türü binalar olarak tasarlanmış ve deprem riski yüksek İstanbul'un Maslak bölgesinde yer aldıkları varsayılmıştır. Analiz sonuçlarına göre, 6 metre açıklığa sahip döşemelerde en ekonomik çözüm kirişli sistemlerde elde edilirken, 7.5 metre ve üzerindeki açıklıklarda ise kaset döşemenin daha ekonomik sonuçlar çıkaracağı görülmüştür. İncelenen döşeme türleri arasında yer alan kirişsiz döşeme ise en pahalı çözümü üreten döşeme türü olmuştur. Kirişli döşeme türü depremde en iyi davranışı sergilerken kaset ve kirişsiz döşeme türlerinin deprem davranışları ise daha olumsuz olarak gerçekleşmiştir.
  • Article
    Citation Count: 11
    Investigation of RC Buildings after 6 February 2023, Kahramanmaras, Turkiye Earthquakes
    (Mdpi, 2023) Mertol, Halit Cenan; Tunç, Gökhan; Akış, Tolga; Kantekin, Yunus; Kantekin, Yunus; Aydın, İshak Can; Civil Engineering; Department of Civil Engineering
    Two major earthquakes struck Pazarcik and Elbistan, towns in Kahramanmaras, Turkiye, on 6 February 2023, approximately 9 h apart. The first earthquake, recorded at 04:17 local time, had a M-w = 7.7, with a focal depth of 8.6 km. At 13:24 local time, a second earthquake occurred with M-w = 7.6 at a focal depth of 7 km, approximately 90 km north of the first one. A total of 11 provinces were severely affected by these earthquakes. As of 15 April 2023, they caused close to 51,000 deaths and almost 215,000 completely destroyed/severely damaged buildings. At some locations, the largest horizontal peak ground acceleration (PGA) values of the first and second earthquakes exceeded the code-generated PGAs by almost 3 and 1.75 times, respectively. A technical team visited these areas within 15 h of the first earthquake. The purpose of this article is to present their observations, findings, and the characteristics of the two earthquakes, with comprehensive site survey results supported by photographs. This study concludes that most of the collapsed and severely/moderately damaged buildings in the region were built between 1975 and 2000, when site inspections were rare or non-existent. In addition to the high PGAs recorded in these earthquakes, it was verified that the design and construction of these buildings did not fully comply with the earthquake codes valid at the time. The collapsed buildings and their damage patterns confirm inadequate development length, violation of bending stirrup ends at 135 & DEG;, deficiencies in construction materials and reinforcement configuration, noncompliance with confinement zones, violation of the strong beam-stronger column analogy, and issues related to building inspection. Based on the extent of the damage, it is strongly recommended that the structural performance inspection of all other buildings located near major fault lines, specifically those constructed between 1975 and 2000, should be completed. Since these earthquakes generated much higher PGAs, which is believed to be one of the main reasons for the extensive damage, a re-evaluation of all other PGAs along major fault lines is also recommended.
  • Article
    Citation Count: 0
    Betonarme Binaların Yapım Maliyeti ve Deprem Davranışında Döşeme Tipinin Etkisi
    (Gazi Univ, 2023) Tunç, Gökhan; Tunç, Gökhan; Azizi, Abdul Basir; Tanfener, Tuğrul; Civil Engineering
    Türkiye’de betonarme çerçeveli binalar diğer tür yapı taşıyıcı sistemlerine göre en çok tercih edilmektedir. Bu tür binalarda kullanılan yaygın döşeme türleri ise kirişli, kirişsiz, kaset ve nervürlü olanlarıdır. Bir bina tasarımında, yatay ve düşey yükler altında en iyi performansı gösteren ve aynı zamanda en az maliyet gerektiren döşeme türünün belirlenmesi istenir. Ancak, kirişler, kolonlar ve perde duvarlar gibi diğer yapı elemanlarına analitik çalışmalarda öncelik verildiğinden, döşeme türünün uygun seçimi genellikle tasarımcı tarafından göz ardı edilir. Bu nedenle, döşemelerin bina tasarımına ve yapısal davranışına sağlayacakları katkılar yeterince irdelenmemiş olur. Ortaya çıkan bu eksikliğin ise binanın tasarım aşamasından itibaren detaylı olarak irdelenmesi gerekmektedir. Bu çalışmada çok katlı betonarme binalar üzerinde farklı döşeme türlerinin etkileri incelenirken aynı zamanda toplam maliyetin de optimumda kılınması hedeflenmiştir. Bu amaç doğrultusunda toplamda 36 bina modeli hazırlanarak, analiz ve tasarımları mevcut Türkiye bina yönetmelik ve standartlarına uygun olarak yapılmıştır. Bu kapsamda yapılan analitik çalışmalarda incelenen parametreler şu şekildedir: döşeme türleri (kirişli, kirişsiz, kaset ve nervürlü), toplam kat sayıları (10, 20 ve 30) ve tip döşeme açıklıkları (6, 7.5 ve 9 metre). Binaların tümünün iş yeri kullanımına uygun olarak İstanbul’un deprem tehlikesi içeren bir bölgesinde yer aldığı kabul edilmiştir. Yapılan analitik çalışmalara göre 6 metre açıklığa sahip binalarda en ekonomik sonucun kirişli, 7.5 metre açıklığa sahip olanlarda ise kaset döşemelerde olduğu görülmüştür. Ele alınan tüm modeller içerisinde en maliyetli çözümü üreten döşeme türü kirişsiz döşeme olarak belirlenmiştir. İncelenen tüm döşeme türleri arasında, kirişli döşemeye sahip binaların en iyi deprem performansına, kaset ve kirişsiz döşeme türlerine sahip binaların ise en olumsuz deprem performansına sahip oldukları görülmüştür.
  • Article
    DEPREME DAYANIKLI BİNA, BİLİNÇLİ TÜKETİCİ VE GÜVEN KAVRAMLARI ÜZERİNE İNCELEME VE ÖNERİLER
    (2015) Tunç, Gökhan; Civil Engineering
    Türkiye inşaat sektöründe “Tüketici” bilinci, özellikle deprem sırası ve sonrasında yapılması gerekenlere odaklanmıştır. Deprem öncesinde yapılması gerekenler konu ile ilgili teknik personelin görev kapsamına dahil edilmiş ve Tüketici’nin bu konudaki bilinçlenmesi ise yüzeysel düzeyde bırakılarak neredeyse tamamen göz ardı edilmiştir. Bu yazıda, daha bilinçli bir tüketici kitlesinin nasıl yaratılacağı, depreme dayanıklı bina kavramının ihtiyaç duyulan yeni yapılanmalarla nasıl iyileştirileceği ve güven kavramının nasıl tesis edileceği hususlarına ait görüş ve önerilerde bulunulmuştur. Bu öneriler doğrultusunda inşaat çarkının yeniden sağlıklı olarak dönmesi için ileriye dönük hedefler belirlenmiş ve bu hedeflere nasıl ulaşılacağına dair atılması gereken adımlardan bahsedilmiştir.
  • Article
    Citation Count: 6
    Damage Observation of Reinforced Concrete Buildings after 2020 Sivrice (Elazig) Earthquake, Turkey
    (Asce-amer Soc Civil Engineers, 2021) Tunç, Gökhan; Akış, Tolga; Akis, Tolga; Civil Engineering
    An earthquake with a magnitude of M-w = 6.8 and a depth of approximately 8.06 km occurred on January 24, 2020, with the epicenter near the town of Sivrice in Elazig province, Turkey. The earthquake resulted in numerous collapses and severe structural damage to the buildings located in the downtowns and villages of Elazig and Malatya provinces. A technical team investigated the earthquake-affected areas, and this study presents their observations and findings with respect to reinforced concrete buildings. It was concluded that almost all of the collapsed or severely-damaged reinforced concrete buildings were constructed between 1975 and 1998. The design and construction of these buildings did not comply with the specifications of the Turkish earthquake codes valid at that time. The failures and severe damage of the buildings are associated with poor material quality, inadequate reinforcement configuration, and framing problems related to their lateral load-carrying systems. Therefore, it is recommended that buildings constructed between 1975 and 1998 in the region be structurally re-evaluated to avoid additional loss of life and property in future earthquakes. (C) 2021 American Society of Civil Engineers.
  • Article
    Ay'da Yaşam Alanı Yapıları
    (Yapı Dergisi, 2015) Tunç, Gökhan; Civil Engineering
    Uzay'a yapılacak olan seyhatlerin ilk basamağını Ay'a yolculuk oluşturur. Bu seyahatler genel olarak Uzay ve Ay ortamını keşfetmeye ve bilimsel çalışmalar yapmaya yönelik olsa da önümüzdeki yıllarda Ay kolonileri, Ay otelleri ve Ay habitatları gibi projelerin gerçekleştrilmesiyle seyahatlerin farklı bir boyuta ulaşacağı beklenmektedir. Ayrıca baş döndürücü hızda ilerleyen teknolojik gelişmeler ve bilgi birikimi kullanılarak uzaya yapılacak seyahatlerin sadece astronotlarla değil farklı meslek gruplarında çalışan insanları da içerecek şekilde yapılması planlanmaktadır (Erdem, 2012). Bu tür projelerin hayata geçirilmesi için Ay ortamıda üs inşası bilim insanları tarafından öncelikli hedef olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda; Ay yolculuğunun tarihçesi, Ay üssünün kurulmasındaki sebepler, alan ve malzeme seçimi, yapım sistemleri ve mimari formları hakkında bu yazıda bilgi verilecek, okuyucu Uzay'da planlanan yaşam alanı hakkında da bilgilendirilecektir.
  • Article
    Citation Count: 3
    Türkiye’de Deprem Performansına Dayalı Bina Kimlik Bilgilerinin Oluşturulmasına Yönelik Çalışma ve Öneriler
    (2021) Tunç, Gökhan; Tunç, Gökhan; Civil Engineering
    Türkiye tektonik konumu itibariyle yıkıcı etkileri olan büyük magnitüdlü depremleri üretebilen fay hatlarına sahip aktif bir deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır. Bu konumu itibarı ile ülke her an deprem tehlikesiyle karşı karşıyadır. Depremlerin yer ve zaman ile ilgili özelliklerinin tahmin edilemez oluşu, insanların bu tür bir doğal afete konutlarında veya çalışma ortamında yakalanma ihtimallerini de yüksek riskli hale getirmektedir. Bu yüzden zaman geçirilen mekânı temsil eden binaların ve yapıların deprem sırasında veya sonrasındaki performansları önemli bir değerlendirme kriteri haline gelmektedir. Bu çalışmada, konutlar özelinde gerekli inceleme ve değerlendirmeler yapılarak kullanıcının (tüketicinin) mekânın yapısal sağlamlığına yönelik endişeleri ve beklentileri ele alınacaktır. Dolayısı ile yaşam alanını tarifleyen binaların teknik özellikleri ile depreme dayanıklılık durumuna ait bilgilerin tüketiciye nasıl ulaşacağı bu çalışmanın özünü teşkil edecektir. Bu kapsam dâhilinde binalar için kimlik bilgisi oluşturulmasına yönelik altyapı çalışması hakkında detaylı bilgiler verilecek, gerekli görüş ve önerilerde bulunulacaktır. Bu öneriler doğrultusunda bilinçli tüketici kitlesinin oluşumu hedeflenerek depremin yaratabileceği yıkıcı etkiler ve can kaybının en az düzeyde gerçekleşmesi sağlanmış olacaktır.
  • Article
    Citation Count: 7
    Evaluation of masonry buildings and mosques after Sivrice earthquake
    (Croatian Soc Civil Engineers-hsgi, 2021) Mertol, Halit Cenan; Tunç, Gökhan; Akış, Tolga; Civil Engineering
    The evaluation of masonry and mosque type structures after the Sivrice Earthquake is presented in this study. Stone masonry buildings exhibited damage such as vertical cracks and splitting at corners, wedge shaped corner failures, diagonal cracking on walls, out-of-plane splitting of walls, and separation of walls from flooring/roofing systems. On the other hand, the separation of flags and caps of minarets was a common example of damage in mosques. Future earthquake damage can be prevented by following design codes and providing adequate supervision for new structures, while strengthening measures are recommended for the existing buildings.