Arsava, Ayşe Füsun

Loading...
Profile Picture
Name Variants
A.,Arsava
Ayşe Füsun Arsava
A., Ayşe Füsun
A., Arsava
Arsava, Ayşe Füsun
Ayşe Füsun, Arsava
A., Ayse Fusun
Arsava, Ayse Fusun
Arsava,A.F.
Ayse Fusun, Arsava
A.,Ayşe Füsun
Arsava,Ayse Fusun
A.,Ayse Fusun
A. F. Arsava
A.F.Arsava
Arsava, A. Fusun
Arsava, A. Füsun
Job Title
Profesör Doktor
Email Address
fusun.arsava@atilim.edu.tr
Main Affiliation
Law
Status
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Sustainable Development Goals Report Points

SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.
Scholarly Output

73

Articles

62

Citation Count

2

Supervised Theses

1

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 24
  • Article
    Aihk’nun 15.maddesi ve Aihm’nin Bu Bağlamda Oynadığı Rol
    (2022) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Makalede AİHK’nun 15.maddesi ışığında AİHM’nin insan haklarının korunmasında oynadığı rol ele alınmaktadır. Bu bağlamda makalede Konvansiyon tarafı devletlere 15.madde muvacehesinde bırakılan takdir alanının (“margin of appreciation”) kapsamı, Konvansiyon tarafı devletlere olağanüstü hale yol açan tehlikelerle mücadele için tanınan takdir alanının kapsamı sorularının cevabı aranmaktadır. Bu soruların cevaplandırılması için makale üç bölüm olarak düzenlenmiştir. İlk bölümde AİHK’nun 15.maddesi çerçevesinde söz konusu edilen takdir alanı güncel AİHM kararları ışığında değerlendirilmekte; ikinci bölümde olağanüstü durumlarda takdir alanının genişletilmesinin AİHK’nun 15.madde gerekliliklerine bağlı kriterler ışığında mümkün olduğu ortaya konulmaktadır. Makalenin üçüncü bölümünde ise demokrasiyi tehlikeye sokan olağanüstü hal durumunda AİHM’nin rolü ele alınmaktadır.
  • Article
    Federal Alman Anayasa Mahkemesi İçtihatları ve Ab Hukuku
    (2022) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Federal Alman Anayasa Mahkemesi içtihatlarıyla AB Hukukuna yön veren bir role sahiptir. Anayasa mahkemesinin AB Hukuku ve ulusal hukuk ilişkisinde 1974 tarihli “Solange I” kararı, 1986 tarihli “Solange II” kararı, 1993 tarihli “Maastricht” kararı, 2009 tarihli “Lizbon” kararı, 2010 tarihli “Honeywell” kararı ve 2014 tarihli “OMT” kararı bu bağlamda milat teşkil eden kararlar olarak AB hukuk literatüründe yer almaktadır. Makalede Federal Alman Anayasa Mahkemesi’nin AB birincil (primer) hukukunun ultra-vires denetimi ve anayasal kimlik denetimi bağlamındaki içtihatlarında ortaya çıkan gelişime ışık tutulması yanı sıra, diğer anayasa organları ile (Federal Meclis ve Federal Hükümet) entegrasyon rolü paylaşımı ve AB Divanı ile ilişki değerlendirilmektedir.
  • Article
    ULUSLARARASI MEDENİ ve SİYASİ HAKLAR SÖZLEŞMESİ’nin ve AVRUPA İNSAN HAK ve ÖZGÜRLÜKLERİ SÖZLEŞMESİ’nin EXTRATERRITORIAL UYGULANMASI
    (2020) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Uluslararası Medeni ve Siyasi Haklar Sözleşmesi ve Avrupa İnsan Hak ve Özgürlükleri Sözleşmesi insan haklarının korunması bakımından en önemli sözleşmeler olarak kabul edilmektedir. Sözleşmelerin lâfzına göre sözleşmelerin korunmasından istifade etmenin önkoşulu sözleşme tarafı devletlerin egemenlik yetkilerine tabi olmaktır. Devletler ancak günümüzde kendi egemenlik alanları dışında da tasarrufta bulunmaktadır. Devletlerin egemenlik alanları dışındaki tasarruflarının yol açtığı insan hakları ihlâllerinden sorumlu tutulma kriterleri Uluslararası Adalet Divanı’nın, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin ve BM İnsan Hakları Komitesi’nin kararlarında ve görüşlerinde yer almaktadır. Makalede söz konusu kriterler eleştirisel bir yaklaşımla değerlendirilmektedir.
  • Article
    Hukuk Devleti Eksiklikleri Nedeniyle Polonya’ya Karşı Yürütülen Yaptırım Mekanizmasının Doğurduğu Etkiler
    (2021) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    AB anlaşmasının 2.maddesinde yer alan AB’nin temel değerlerinin, özellikle hukuk devleti prensibinin sistematik şekilde ihlâli nedeniyle AB Anlaşmasının 7.madde, 1.fıkrasına göre bir üye devlete karşı başlatılan mekanizmanın Avrupa Tutuklama Emrinin gereğinin yerine getirilmemesinde bir dayanak oluşturup oluşturmayacağı AB Hukukunda düzenlenmemiştir.İrlanda Yüksek Mahkemesinin AB Adalet Divanına yapmış olduğu 27 Mart 2018 tarihli önkarar başvurusu ve Divanın (Büyük Daire) bunun üzerine vermiş olduğu 25 Temmuz 2018 tarihli önkararı bu çerçevede bir dönüm noktası oluşturmaktadır.Yargı bağımsızlığı eksikliklerinin adil yargılanma hakkı üzerindeki etkisi esas alınarak Avrupa Tutuklama Emrine göre iadesi gereken sanıklarla ilgili taleplerin AB anlaşmasının 7.madde, 1.fıkrası muvacehesinde haklarında işlem başlatılan üye devletler bakımından Avrupa Temel Haklar Şartı’nın 47.madde, 2.fıkrasında yer alan “fair” yargılamaya ilişkin temel hakkın ihlâl edilme riski nedeniyle kabul edilmeme olasılığı tartışılan makalede ayrıca AB Anlaşmasının 7.madde, 1.fıkrasında öngörülen, siyasi yaptırım mekanizması olarak nitelendirilen prosedürün işletilebilmesi için gerekli oy çokluğunun sağlanamama riskinin AB Anlaşmasının 2.maddesinde öngörülen AB değerlerinin ihlâli nedeniyle ihlâl davası açılarak aşılabileceği ele alınmaktadır.
  • Article
    BREXIT’İN AB’NİN TARAF OLDUĞU ULUSLARARASI HUKUK ANLAŞMALARI ÜZERİNDE DOĞURACAĞI ETKİLER
    (2021) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    AB üyesi bir devlet olarak İngiltere çok sayıda uluslararası anlaşmanın tarafı olarak karşımıza çıkmaktadır. AB’nin Çalışma Usul- leri Hakkındaki Sözleşme’nin AB’den çıkma- ya ilişkin 50. maddesi AB’den çıkmanın taraf olunan anlaşmalar üzerinde doğuracağı etki- leri düzenlememektedir. Ekseri uluslararası hukuk anlaşması da bu tür düzenlemeler içer- memektedir. Bu nedenle Brexit’in uluslarara- sı anlaşmalar üzerinde doğuracağı etkilerin genel uluslararası hukuka, özellikle Viyana Anlaşmalar Hukuku Sözleşmesinde kısmen kodifiye edilen teamül hukukuna göre ce- vaplandırılması gerekmektedir. Şüphesiz tüm anlaşmalar için aynı cevapların verilmesini mümkün kılan, genel geçerliliğe sahip kural- lar bulunmamaktadır. Bu cevapların anlaşma taraflarına ve anlaşmanın içeriğine göre fark- lılık gösterdiği görülmektedir. AB’nin özellik- le münhasır yetkileri alanında yapmış olduğu anlaşmalardan Brexit ertesinde İngiltere bakı- mından hak ve yükümlülük doğması mümkün değildir. Buna karşılık AB’nin ve üye devlet- lerin birlikte taraf olduğu karma anlaşmaların prensip olarak İngiltere bakımından bağlayı- cılığı prensip olarak devam edecektir. Maka- lede Brexit’in bir taraftan İngiltere’nin, diğer taraftan AB’nin uluslararası hukuk anlaşmala- rından doğan hakları ve yükümlülükleri üze- rindeki etkileri incelenmektedir.
  • Article
    Ab Adalet Divanı’nın Hukuk Yaratması Ultra-vires Tasarruf Olarak Görülebilir Mi?
    (2021) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    AB Adalet Divanı Taricco II davasında vermiş olduğu kararla İtalyan Anayasa Mahkemesi ile kendi arasındaanayasal kimliğin korunması konusundaki mevcut uyuşmazlığın tırmanmasını önleyebilmiştir. AB Adalet Divanı birönceki kararında İtalyan hukukunun zaman aşımı kurallarının AB’nin Çalışma Usulleri Hakkındaki Sözleşme’nin325. maddesi muvacehesinde uygulanmaması gerektiği sonucuna varmıştır. İtalyan Anayasa Mahkemesi ise budurumu İtalyan Anayasasının kimliğinin korunması ile bağdaşmaz olarak görmüştür. Makalede AB’nin ÇalışmaUsulleri Hakkındaki Sözleşme’nin 325. maddesinin etkisine ilişkin olarak AB Adalet Divanı tarafından getirilengerekçelere ve Taricco I kararında getirilen AB Adalet Divanının hukuk yaratma sınırlarına ışık tutulmaktadır.
  • Article
    AİHM’DE GÖRÜLEN DAVALARDA ÜÇÜNCÜ TARAFLARIN MÜDAHİL OLMASI
    (2022) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Ulusal mahkemelerde olduğu gibi AİHM’de görülen davalarda da müdahil olma olanağı bulunmaktadır. AİHM Usul Tüzüğü müdahil olma prosedürünü ve kimlerin davaya müdahil olabileceğini düzenlemektedir. AİHM Usul Tüzüğü müdahil olma kriteri olarak “etkilenme” ölçütünü esas almaktadır. Makalede AİHM Usul Tüzüğü’nün öngördüğü düzenlemeler yanı sıra, Tüzüğün eleştiri konusu eksikliklerine dikkat çekilmektedir.
  • Article
    Uluslararası İlişkilerin Kurumsallaşması
    (2022) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Uluslararası Hukukun dinamik karakteri Uluslararası Hukukun dayanağı olan devletlerin egemenliği prensibine ilişkin yaklaşımlarda ortaya çıkmaktadır. Günümüzde Vestfalya Konferansında ortaya çıkan mutlak egemenlik yaklaşımından sınırlı egemenlik yaklaşımına doğru bir değişim görülmektedir. Egemenlik prensibinde görülen bu değişim Uluslararası Hukukun düzenleme konularının artmasının, uluslararası ilişkilerin kurumsallaşmasının, diğer bir ifade ile ulusal yetki alanının kurumsal ilişkilerle daralmasının bir sonucudur. Mutlak egemenlik iddiaları ve sınırlı egemenlik yaklaşımını bağdaştırma bağlamında BM’e, onun uzman kuruluşlarına ve bölgesel örgütlere önemli sorumluluk düşmektedir.
  • Article
    Uluslararası Hukuk Anlaşmalarının Geçici Uygulanması
    (2020) Arsava, Ayşe Füsun; Law
    Uluslararası hukuk anlaşmalarının geçici olarak uygulanması uluslararası hukukta tartışmalı bir müessese olarak önemli hukuki sorunlar ortaya atmaktadır. Uluslararası hukuk anlaşmalarının geçici uygulanması son olarak AB çatısında karma anlaşma karakterli bir serbest ticaret anlaşması olan CETA (Comprehensive Economic and Trade Agreement) anlaşması bağlamında dikkatleri üstüne çekmiştir. Makalede uluslararası hukuk, ulusal hukuk ve AB hukuku seviyesinde doğan sorunlar bir taraftan uluslararası hukuk aktörlerinin tasarruf ehliyetleri, diğer taraftan anayasa muvacehesinde öngörülen demokrasi prensibi gereksinimleri çerçevesinde tartışılmaktadır.
  • Article
    AB’NİN AİHK’YA KATILIMININ AB DİVANI’NIN CETA’YA İLİŞKİN GÖRÜŞÜ IŞIĞINDA DEĞERLENDİRİLMESİ
    (2023) Arsava, A. Füsun; Law
    ABAD’ın (Avrupa Birliği Adalet Divanı) AB’nin AİHK’ya katılma anlaşmasına ilişkin 2013 tarihli olumsuz görüşü ertesinde AB-Kanada Serbest Ticaret Anlaşmasına (CETA) ilişkin olarak ver- diği görüş AB’nin AİHK’ya katılma anlaşması tartışmalarına yeni bir boyut getirmiştir. ABAD’ın CETA’ya ilişkin görüşünün şimdiye dek olan içtihadı ile karşılaştırılması ABAD’ın AB’nin diğer mahkemelerin yargısal denetimine girmesiyle ilgili yeni gereklilikler öngördüğünü ortaya koymaktadır. Bununla beraber ABAD’ın CETA’ya ilişkin görü- şünde ölçülülük denetiminin AB’nin kurumsal yapısı dışında bulunan mahkemeler tarafından da yapılmasına imkân tanıyan bir ifadeye yer vermesi öngörülen yeni gerekliliklerin AB’nin AİHK’ya katılmasına engel teşkil etmeyeceği şeklinde yorumlanmaktadır. Makalede bu bağlamda yapılan tartışmalara yer verilmekte ve AB’nin AİHK’ya ka- tılması konusunun Lizbon Anlaşması ışığında güncelliğinin korundu- ğuna dikkat çekilmektedir.