Sever, ÇiğdemSever, Dilşad ÇiğdemLaw2024-07-082024-07-082017https://hdl.handle.net/20.500.14411/6280Devletin otorite yapısının insanların gündelik yaşamlarını nasıl etkilediği anlaşılmaksızın devletin inşa sürecinin ve toplumla kurduğu ilişkinin anlaşılması da mümkün değildir.1 Bu nedenle devletin meşru şiddet kullanma tekeli aracılığıyla toplumsal hayatı düzenlemesini, yani polis erkini anlamak devlet ile sivil toplum arasındaki ilişkiyi anlayabilmek bakımından önem taşır. Mark Neocleous’un eleştirel bir devlet teorisi kurma hedefinin bir parçası olan Toplumsal Düzenin İnşası (Polis Erkinin Eleştirel Teorisi) başlıklı eseri de bu çabanın bir parçasıdır. Eserde Neocleous, polis kavramının tarihsel sürecini gözden geçirmiş ve Hegel, Marx, Smith ve Foucault’nun görüşlerinden yola çıkarak, Marksist devlet kuramına yönelen iki karşı görüşü ele almıştır. Bunlardan ilki, devletten sivil topluma doğru odak değişimi, ikincisi ise Foucault’nun çalışmalarından esinlenen bu tür ikilikleri reddetmek gerektiği yönündeki görüştür. Mark Neocleous’ın bu çalışmasının ilk amacı, bir süredir durgunluğa uğrayan polis çalışmalarını yeniden canlandırarak zabtetmeye yarayan geniş kurumlar dizgesini ortaya koymaktır. Çalışmanın en önemli tezi, devletin sivil toplumu, zaptetme2 aracılığıyla şekillendirdiği ve düzenlediğidir. Neocleous, bu çalışmada diğer Marksist devlet kuramlarında olduğu gibi polis kurumunun özel mülkiyeti korumak, işçi sınıfını ezmek gibi baskıcı işlevlerini vurgulamaktan öte zaptetmenin sadece işçi sınıfını baskı altında tutmada ve düzeni yeniden üretmede değil, düzenin inşasında oynadığı merkezi rolü ele almaya çalışmıştır.trlawDevleti ve Hukuksal Kurumları Anlayabilmek İçin “polis” Kavramını Yeniden Düşünmek: Neocleous’un “polis Erkinin Eleştirel Teorisi”Article