Cansızlar, DoğanCengiz, EfsaneEconomics2024-07-082024-07-082013https://hdl.handle.net/20.500.14411/59171988 yılında Basel Bankacılık Denetim Komitesi tarafından bankaların yapısını güçlendirmek amacıyla Basel I uzlaşısı yayınlanmıştır. Bu uzlaşı, dünya bankacılık sistemini tek bir standart ölçüt ile denetleme anlayışının, finansal piyasaların istikrarının, ilk adımı olmuştur. Basel I düzenlemeleri ile uluslararası alanda faaliyet gösteren bankaların varlıkları ile bulundukları sermaye arasında ,risk esasına dayalı bir ilişki kurulmaya çalışılmıştır,Daha sonraki yıllarda sadece sermaye yeterliliğine bağlı bir sistem yaklaşımının yetersiz kaldığı görüşü kuvvetlenmiş ve Basel I Uzlaşısı yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Bu eleştiriler neticesinde yeni bir uzlaşının gerekliliği ortaya çıkmıştır. 2004 yılında Basel II yayımlanmış ve , bankalarda etkin risk yönetimi ve piyasa disiplinini geliştirmeyi, sermaye yeterliliği ölçümlerinin etkinliğini arttırmayı ; bu sayede sağlam ve etkin bir bankacılık sistemi oluşturmayı ve finansal istikrarı sağlamayı hedeflemiştir.2008 yılında dünya çapında etkili olan finansal kriz sonrasında , finansal krizin hem çok maliyetli hem de sıkıntılı geçmesi bankacılık ve finans sisteminin gelecekte karşılaşabileceği krizlere karşı dirençli bir şekilde durabilmesi için , Basel Komitesi , yüksek sermaye standartlarını dengeleyici, likidite riskini ve sistematik riski detaylı bir şekilde kapsayan , yeni bir çerçeve tasarımı için adım atmıştır. 16 Aralık 2010 tarihinde , Basel Komitesi, Basel III kurallarını yayımlamıştır. Basel III ile getirilen en önemli husus, ?Sermaye tamponu? ve ?Sermaye koruma tamponu? uygulamalarının hayata geçirilmesi olmuştur. Bu yönüyle bakıldığında Basel III'ün ilave sermaye ihtiyacı doğurmasına bağlı olarak bir dönem için bankaların öz kaynak karşılıklarını olumsuz etkileyeceği düşünülse de orta vadede bu belirtilen tedbirler dolayısıyla ekonomik büyümeye olumlu katkı sağlayacağı beklenmektedir. Basel III'ün etki ve sonuçlarını Türk iş dünyası perspektifinden değerlendirirsek , sermaye yeterliliği konusundaki tartışmaların Türkiye için büyük bir önemi olmayacağını, likidite ve kaldıraç oranı uygulamalarının bazı konularda tehlike arz edebileceğini söyleyebiliriz.In 1988, the Basel Committee, issued the Basel I Accord, in order to strengthen the structure of the banks .This consensus of the world's banking system, has been the first step for the stability of the financial markets, to a single audit approach with the standard criteria. Basel I regulations, tries to establish a relationship based on the principle of risk on assets and the risks that banks operating in the international arena.In later years, the Basel I Accord has been subject to intense criticism that not only due to capital adequacy, inadequate opinion of a systems approach. As a result of these criticisms, the need for a new consensus has emerged.. Basel II was published in 2004, and banks to develop effective risk management and market discipline, enhance the efficiency of capital adequacy measures, thereby creating a solid and efficient banking system and the aim of ensuring financial stability.In 2008, after the financial crisis affecting the world-wide financial system both very costly and troublesome, the Basel Committee, has taken steps to design a new frame, to go through the banking and financial system in a way, which has resistant to crises, to stand face in the future, capital standards for higher compensation, including a detailed liquidity risk and systemic risk. On December 16, 2010, the Basel Committee published the Basel III rules.The most important issue with Basel III has been the implementation of ?the capital buffer' and ' the capital conservation buffer' applications. From this perspective brings forth a need for additional capital due to Basel III, banks' equity capital provisions for a period thought to negatively affect the measures referred to in the medium term, therefore, it is expected to contribute positively to economic growth. If we evaluate the impact and consequences of Basel III from the perspective of the Turkish business world, would not be of great importance for Turkey debate on capital adequacy, but liquidity and leverage ratios can say that ,on some of the issues , could be dangerous.trBankacılıkEkonomiİşletmeBankalarBasel IIBankingEconomicsBasel IIIBusiness AdministrationBasel kriterleriBanksBasel IIRiskBasel IIIBasel criteriaRisk derecelendirmesiRiskRisk yönetimiRisk ratingRisk managementSermaye yeterliliğiCapital adequacyBasel I-II-III sermaye uzlaşısıBasel I-II-III capital accordMaster Thesis3274840113