Selçuk, Fatma ÜlküDepartment of Business2024-07-082024-07-082014https://hdl.handle.net/20.500.14411/6292Tarihin farklı dönemlerinde oy verme ve yönetme konusunda yetki sınırlaması olmuştur. Bu sınırlama, sınıfsal farklılıklardan kaynaklanabileceği gibi, cinsiyet farklılığından veya etnik farklılıklardan da kaynaklanabilmiştir. Ayrıca, akıl sahibi olma, siyasetle uğraşacak yeterli boş zamanı olma, temel eğitim almış olma gibi ölçütlerin de gündeme getirildiği görülmüştür. Günümüzde ayrıntılarda farklılıklar görülse de (örneğin hükümlülüğe, askerliğe dair düzenlemeler kısıtlamalar getirebilmektedir) pek çok ülkede reşit, kendi kararını verebilecek ehliyete sahip yurttaşlar, seçme hakkına sahiptir. Bu yazıda, seçme, oy verme, seçilme ve yönetme haklarına dair ehliyet konusu, kişilik bozuklukları çerçevesinde tartışılacaktır. Zira günümüzde, kişilik bozuklukları, akıl hastalığı statüsünde sayılmayıp bu bozukluklardan muzdarip olanlar genelde cezai ehliyeti haiz bireyler olarak değerlendirilir. Halbuki, yönetim konumlarında bulunan insanlar, başkalarının kaderini etkileyecek kararlar vermektedir. Bu kararlar, yaşamsal öneme de sahip olabilmektedir.trpolitical science and public administrationDEMOKRASİ VE İNSAN DOĞASIArticle