Lökçe, SevgiArchitecture2024-07-082024-07-082012https://hdl.handle.net/20.500.14411/6406Kent İkonları büyük bir şehirde, bir büyük anıt yapı olarak tekil, özgün, şehirleriyle bütünleşen yapılar olarak öne çıkarlar. Ait oldukları şehrin önemli bir parçasıdırlar ve bu şehirler onlar olmadan düşünülemez. Bu yapılar kentlerinin farkını, kendi özgün mimari biçiminin sembolizmi ve tikelliği ile gösterirler. Onlar zamanda ve mekanda büyük düşüncelere ilişkin nerede ve nasıl sorularının yanıtı olarak kent kültürünün ve mimarlık tarihinin göstergesidirler.Ait oldukları şehrin ruhu, zihinlerdeki imajı ile birlikte bir bütünü oluştururlar. Bir kent ikonu, kollektif “yer” duyarlılığını güçlü bir şekilde yansıtmalıdır. Coğrafyaya, topoğrafyaya özellikle kent mekanına yaptıkları katkı kavramsal ve yaşantısal mekan kodları içermelidir. Özgür, özgün, tekil, bir eser olarak düşünce ve gerçek arasında metaforik düzlemlere taşınabilmelidir. Bir kent ikonunun içerdiği tekillik hiçbir şeyle değiştirilemeyen bir mutlak durum olarak, “yeni, “dinamik” kavramlarını içermenin yanı sıra mimarlığın değişmez “kalıcılık” önermesini de barındırır. Bu kalıcılık, yere ve zamana aidiyet, olanaklar ile olanaksızlıklara karşı inşa ediliş ve arka plandaki güçlü bir mimari yaratıcılığı gösterir. Bu yaratıcılık,aynı zamanda, ait olunan kültürel uygarlık mesajını, mimari düşünceyi bireyselden kolektife taşıyan bir vizyonu işaret eder.trarchitectureKent İkonlarıArticle