This item is non-discoverable
Özen, Hayriye
Loading...
Name Variants
Ozen, Hayriye
Hayriye, Özen
Hayriye, Ozen
H.,Özen
Ö.,Hayriye
O.,Hayriye
Ozen,H.
Özen,H.
Özen, Hayriye
H., Ozen
O., Hayriye
H.,Ozen
Hayriye, Özen
Hayriye, Ozen
H.,Özen
Ö.,Hayriye
O.,Hayriye
Ozen,H.
Özen,H.
Özen, Hayriye
H., Ozen
O., Hayriye
H.,Ozen
Job Title
Doçent Doktor
Email Address
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
25
Articles
14
Citation Count
165
Supervised Theses
7
23 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 23
Article Citation Count: 7Meydan Hareketleri ve Eski' ve Yeni' Toplumsal Hareketler(2015) Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceFarklı coğrafyalarda bulunan çeşitli toplumlar son bir kaç yılda belli başlı meydanların işgalini temel kolektif eylem olarak benimseyen sistem karşıtı popüler hareketlerin doğuşuna tanıklık etti. İspanya İndignados hareketi, Yunanistan Aganaktismenoi hareketi, Arap Baharı olarak adlandırılan popüler hareketler, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletlerindeki İşgal hareketleri ve Türkiyenin deneyimlediği Gezi hareketi gibi hareketleri kapsayan bu meydan hareketleri, kolektif eylemler ve toplumsal hareketlerde niteliksel bir değişim ve dönüşümün ifadesi olarak görülebilirler mi? Bu hareketler, toplumsal hareketler literatüründe genel olarak eski ve yeni toplumsal hareketler olarak kategorize edilen ve birbirinden oldukça farklı özellikler taşıyan hareketler ile ne tür devamlılıklara ve farklılıklara sahiptir? Toplumsal hareketlerin analizi için önerilen ana akım kuramlar meydan hareketlerini anlamamızda yeterli bir kılavuz olabilirler mi? Mevcut çalışma bu soruları ele alıyor. Meydan hareketlerinin niteliğini ortaya koymak üzere bu hareketler ile eski ve yeni toplumsal hareketler arasındaki süreklilik/kopuş ilişkilerine odaklanan çalışmanın ilk bölümünde, meydan hareketlerinin her iki tür hareketle önemli paralellikler taşımakla birlikte, aynı zamanda her iki hareket türünden de önemli ölçüde farklılaştığı gösteriliyor. Bu hareketler, eski toplumsal hareketlere benzer bir şekilde hâkim siyasi ve ekonomik yapılara yönelik kararlı bir direnişi ifade etmekle birlikte, eski toplumsal hareketlerden farklı olarak ne belli bir sınıfsal aidiyete sahip özgürleştirici bir toplumsal ajan olma iddiasını taşımakta, ne de bununla da ilintili olarak taleplerini ve karşı çıktıkları mevcut düzenin yerine getirmek istedikleri düzeni eski hareketler gibi net bir şekilde formüle etmekteler. Diğer taraftan, geniş hegemonik yapılara itirazla sınırlı kalmayıp, çok çeşitli toplumsal huzursuzluk ve talepleri dile getirmeleri ve sınıfsal aidiyetin dışında farklı aidiyetlere sahip toplumsal grupları içermeleri bakımından yeni toplumsal hareketlere benzemekteler. Ancak, yeni toplumsal hareketlerin aksine yalnızca tikel taleplerin etrafında örgütlenen tikel mücadelelere dönüşmemekte ve böylece kurumsal sistemin kendilerini kolaylıkla absorbe etmesine izin vermemekteler. Meydan hareketlerini karakterize eden en önemli özelliklerden birisi, hem eski hem de yeni toplumsal hareketlerin tersine, çok çeşitli toplumsal talepleri dile getirme ve böylelikle oldukça heterojen kitleleri harekete geçirme kabiliyetine sahip olmalarıdır. Meydan hareketlerinin nasıl analiz edilebileceği sorusuna odaklanan çalışmanın ikinci bölümünde, toplumsal hareket literatürüne hâkim toplumsal hareket kuramlarının meydan hareketleri gibi mevcut hegemonik yapılara karşı çıkan ve birbirinden farklı pek çok toplumsal grubu içeren hareketlerin dinamiklerini anlamamamızı sağlayacak kavramsal araçlara sahip olmadığı tartışılıyor. Ardından, Ernesto Laclau tarafından son yıllarda geliştirilen popülizm kavramsallaştırmasının, meydan hareketlerinin analizine, bu hareketlerin kendine özgü dinamiklerini anlamamız açısından, önemli katkılarda bulunacağı gösteriliyor.Article Citation Count: 3YERELLİK-POPÜLERLİK EKSENİNDE TÜRKİYE’DE ÇEVRE MÜCADELELERİ(2018) Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceTüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son yıllarda çevre mücadelelerinde dikkate değer bir artış yaşandı. 1990’ların hemen başından itibaren doğmaya başlayan ve altın madenciliği, hidroelektrik santraller, termik santraller ve nükleer santraller gibi projelere olumsuz çevresel etkileri nedeniyle karşı çıkan bu mücadeleler, 2000’li yıllarda belirgin bir ivme kazanarak ülkenin hemen tüm bölgelerine yayıldılar. Bu makale Doğu Karadeniz bölgesinde HES projelerine karşı ve Ege ve Güney Marmara bölgelerinde altın madenciliği projelerine karşı 2000’li yıllarda doğan protesto hareketlerine odaklanarak şu soruya yanıt arıyor: HES ve altın madenciliğine karşı yerelde doğan çeşitli protesto hareketleri bölgesel veya ulusal ölçekte etkili olabilecek kolektif bir siyasal özneye ya da, diğer bir deyişle, karşı-hegemonik bir popüler harekete dönüşme potansiyeline ne ölçüde sahip oldular? Bu soruya cevaben hem altın madenciliği hem de HES karşıtı mücadelelerin, yerelliği aşan bir karaktere bürünmelerine karşın popüler hareketlere dönüşemedikleri tartışılıyor. Her iki mücadele de, yereldeki altın madenciliği ve HES projelerine karşıtlığın ötesine geçen bir söylem inşa ettiler ve yerelin yanı sıra yerelin dışından da çeşitli toplumsal grupları harekete geçirdiler. Bununla birlikte, her iki mücadele de harekete geçirdiği heterojen grupları kolektif bir kimlik etrafında bütünleştirerek ulusal ölçekte etkili olabilecek popüler bir siyasal özneye dönüşemedi. Çalışmada söz konusu mücadelelerin kolektif bir kimlik inşa edememesinin nedenlerine ilişkin olarak dört faktörün öne çıktığı ileri sürülüyor: yerelliğin süregiden baskısı; parlamenter temsiliyetin eksikliği, protestocuların mevcut kimlik ve aidiyetlerinin hakimiyeti; ve, iktidar blokunun protesto hareketlerini yönetmek ve kontrol etmek üzere geliştirdiği dil ve pratikler. Çalışma, yerellik ile popülerlik arasında bir nitelik kazanan çevre mücadelelerinin oldukça önemli kazanımlarına rağmen, neoliberal rasyonaliteyle şekillendirilen kamu politikalarının içerdiği çevresel tehditler karşısında güçlü bir itiraza dönüşemediklerine işaret ederek sonlanıyor.Article Citation Count: 2Public Policies and Social Movements: The Implications of Protest Movements on Mining Policy in Turkey(Ankara Haci Bayram veli Univ, 2010) Özen, Hayriye; Ozen, Suekrue; Department of Public Administration and Political ScienceThis article proposes that public policy and social movements literatures can help each one another achieve for a better understanding of the role of social movements in the process of public policy formation. In order to illustrate this suggestion, taking insights from both types of literatures, we investigate how and to what extent the anti-gold-mining protest movements in Izmir-Bergama, Usak-Esme, Izmir-Efemcukuru, and Canakkale-Balikesir have influenced the mining policy in Turkey since 1985. The results indicate that a centralized policy-making tradition can influence atin what stage of the policy-making process protest movements emerge, and what kindssorts of tactics are pursued. The results also show that the repressive attitude against the protest movements adopted by an advocacy coalition formed between the governments and multinational companies to further enforce the existing policy, can lead to the growth of thegrowing opposition against the existing policy through the emergence of new protest movements.Review Citation Count: 0Moral Movements and Foreign Policy(San Diego State Univ, 2011) Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political Science[No Abstract Available]Review Citation Count: 1Acting Locally: Local Environmental Mobilizations and Campaigns(Sage Publications Ltd, 2013) Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political Science[No Abstract Available]Master Thesis 1999 Sonrası Türkiye'de Demokratikleşme Çabaları ve Siyasi Sisteme Yansımaları(2012) Tinga, Murat; Özen, Hayriye; Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceTürkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinde, 1999 Helsinki ve Avrupa Birliği hedefinin olabilirliğini ve böylece inandırıcılığını arttıran 2002 Kopenhag zirveleri, Türkiye'nin demokratikleşmesi sürecinde çok önemli dönüm noktaları olmuştur. Türkiye'nin demokratikleşme çabalarını bu dönüm noktalarından alarak AB üyeliği sürecinde ne gibi aşamaların kat edildiği, siyasi erkin dışsal eşgüdümle içsel değişimleri ne ölçüde gerçekleştirdiği ve yaşama sunduğu, Türkiye'nin siyasi yapısında ne gibi bir değişim ve dönüşümün gerçekleştirildiği incelenmiştir. Bu değişim ve dönüşüm çabaları incelenirken bir yandan siyasi erkin bu değişim ve dönüşüm yönünde ne ölçüde kararlı olduğu, diğer yandan ise çeşitli siyasal ve toplumsal grupların bu değişim ve dönüşüme verdikleri tepki dikkate alınarak ve bu çerçevede değişim ve dönüşümün hangi toplumsal-siyasal gruplar tarafından ne ölçüde desteklendiği ve ne ölçüde muhalefet edilerek itirazlar yükseltildiği ortaya konulmuştur.Çalışmanın sonucu olarak Türkiye' de 1999 sonrası gerçekleştirilen demokratikleşme çabalarının neler olduğu ve bu çabaların, ortaya konulan teorilerle ne ölçüde bağdaştığı irdelenerek siyasal sisteme yansımaları değerlendirilmiştir.Article Citation Count: 35Peasants Against Mncs and the State: the Role of the Bergama Struggle in the Institutional Construction of the Gold-Mining Field in Turkey(Sage Publications Ltd, 2009) Ozen, Sukru; Özen, Hayriye; Ozen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceIn this article, we argue that the emergent literature that integrates the neo-institutional and social movement theories for a better understanding of institutional change offers a partial picture concerning the roles of the state and society in institutional wars due to its preoccupation with the liberal polities prevalent in the Anglo-Saxon countries. We suggest that the macro-institutional perspective that recognizes the influences of varied polities should be introduced to this emergent literature, if it is to provide a full picture. Incorporating the macro-institutional insights into the integrative approach, we examine a struggle between a group of protesters, a multinational gold-mining company and governmental actors regarding an environmental issue in Bergama, Turkey, where a statist polity mediates worldwide currents towards the neo-liberal order. The findings indicate that the Turkish state repressed the mobilizations against the neo-liberal construction of the mining field and reinforced the existing neo-liberal logic in the mining field through introducing a new regulatory framework. On the basis of the findings, we suggest that both the trajectory and consequences of institutional wars are influenced by the kind of polity in which they take place.Article Citation Count: 6What Comes After Repression? the Hegemonic Contestation in the Gold-Mining Field in Turkey(Pergamon-elsevier Science Ltd, 2018) Ozen, Hayriye; Özen, Hayriye; Ozen, Sukru; Department of Public Administration and Political ScienceIt is widely known that many local environmental mobilizations against resource extraction projects of trans national capital have been repressed by the use of the state force in the late-industrializing world. What is less known is the aftermath of these repressions. Do they conceal all the traces of these mobilizations and lead to naturalization of the extractive operations of transnational capital at the local spaces? We address this question by examining two subsequent local environmental mobilizations in Turkey against gold-mining MNCs. Drawing on Laclauian insights on political struggles and hegemony, we first conceptualize repression of dissent not only as the repression of dissidents or protesters, but also that of protest discourse. Then, we argue that the forceful repression of the actors of those mobilizations succeeding to articulate an appealing protest discourse can make the hegemony and domination of transnational capital at the local level highly fragile, thus providing the conditions of possibility of subsequent similar mobilizations. The protest discourse constituted through such mobilizations may sediment despite the repression of protesters and become highly influential on the discursive trajectory of subsequent mobilizations. Yet, such an influence, as we also demonstrate in this study, may not only enable subsequent movements, but also limit their hegemonic capabilities.Master Thesis Türkiye'de Kadınların Kurumsal Siyasete Katılımı: Siyasi Tarihinde Geldiğimiz Noktaya Chp ve Mhp Penceresinden Bakış(2015) Alban, Sahibe Bahar; Özen, Hayriye; Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceTürkiye'de kadınların siyasete katılması ve daha çok temsil edilebilmesi sorunu giderek daha çok konuşulmakta ve beklendik ölçüde olmasa da olumlu gelişmeler görülmektedir. Bu çalışmanın ana konusu; Türkiye'de kadınların kurumsal ya da parlementer siyaset alanında, geldiği noktaya Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi üst düzey yöneticilerinin bakış açılarının belirlenmesidir. Kadınların siyasal yaşama katılımı hiç kuşku yok ki siyasal partilerle sınırlı değildir. Demokratik toplumlarda, yurttaşların başta sivil toplum kuruluşları olmak üzere, yerelde, mahalle ölçeğinden başlayarak a ve siyasi yaşama katılımları önemsenmekte, desteklenmekte ve gelişmektedir. Ancak, bu çalışmanın odağı kadınların kurumsal siyasete katılımıdır. , Cumhuriyet Halk Partisi ve Milliyetçi Hareket Partisi içinde karar organlarında yer alan üyelerin; kadın kollarına, kadınların siyasette yeterince yer alamamasına, kadın kotasına, toplumsal cinsiyet rollerinden kaynaklanan engellere bakış açıları ile bu sorunlara ilişkin değerlendirmeleri incelenmiştir. İncelemede elde edilen ana bulgular şu şekildedir; kadın kollarının kadınların siyasal yaşama katılımını olumlu etkilediği düşünülmektedir. 'Annelik ve çocuğun bakım sorumluluğu', ev içi ortak yaşamın gereği olan 'günlük işler' ve siyasetin sürdürülüş biçiminden kaynaklı 'seyahatler', 'uzun süreli çalışmalar', 'günün geç saatlerine sarkan ve dolaylı olarak ev içi erkek egemen ve çevresel toplumsal baskılar' engelleyici unsurlar olarak sıralanmaktadır. Ataerkil yapıya, eğitim sorunlarına ve kadınların ekonomik güçlerinin, özgürlüklerinin yeterli olmamasına vurgu yapmaktadırlar. Anahtar Kelimeler: Siyaset, kadın, toplumsal cinsiyetMaster Thesis Toplumsal Olarak Dezavantajlı Grupların Karşı Hegemonik Pratikleri: Cinsel Azınlıklar Örneği(2012) Kural, Kerem Cevdet; Özen, Hayriye; Özen, Hayriye; Department of Public Administration and Political ScienceYeni toplumsal hareketlerin, geçtiğimiz yüzyılın son yarısından başlayarak toplumsalın tamamı üzerindeki etkileri ve toplumu dönüştürmedeki önemleri büyüktür. Bu çalışmanın merkezinde de bu hareketlerden biri olan LGBT hareketi yer almaktadır. Hareketin ve içerisinde oluştuğu toplumsalın dinamiklerini incelemek amacı ile, hareketin önde gelen temsilcilerinden olan Ankara merkezli Kaos GL derneği örnek alınmış ve bu özelde, Ernesto Laclau ve Chantal Mouffe'un kavramsallaştırması üzerinden Türkiye'deki LGBT mücadelesinin karşısına aldığı ve karşı hegemonik mücadelesinin merkezine yerleştirdiği kavramlar tartışılmıştır.
- «
- 1 (current)
- 2
- 3
- »