Aras, Gökşen
Loading...
Name Variants
Aras, Goksen
Aras,G.
Gökşen Aras
A., Goksen
G.,Aras
A.,Goksen
Aras, Gökşen
Gökşen, Aras
A., Gökşen
Aras,Goksen
A.,Gökşen
Goksen, Aras
G., Aras
Aras,G.
Gökşen Aras
A., Goksen
G.,Aras
A.,Goksen
Aras, Gökşen
Gökşen, Aras
A., Gökşen
Aras,Goksen
A.,Gökşen
Goksen, Aras
G., Aras
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
goksen.aras@atilim.edu.tr
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output
52
Articles
15
Citation Count
6
Supervised Theses
33
52 results
Scholarly Output Search Results
Now showing 1 - 10 of 52
Article Citation Count: 8TÜRKİYE'DE KADIN İSTİHDAMININ AMERİKA BİRLEŞİK DEVLETLERİNDEKİ KADIN İSTİHDAMI İLE KARŞILAŞTIRILMASI(2013) Korkmaz, Murat; Alacahan, Nur Dilbaz; Tuna, Dilek Cesim; Yücel, Ali Serdar; Aras, Gökşen; Department of English Language and LiteratureGünümüzde ekonomik ve toplumsal kalkınmaya doğrudan etkisi olan işsizlik ve istihdam, ülkelerin önemle üzerinde durmaları gereken bir konu haline gelmiştir. Bu durumdan etkilenen en önemli kesimi muhakkak kadınlar oluşturmaktadır. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin büyük oranda devam ettiği günümüz toplumlarında refah seviyesinin yükseltilmesi ve kalkınmanın sürdürülebilmesi bakımından kadın istihdamı önem arz etmektedir. Günümüzde kadın istihdamının mevcut durumunun gelişmiş ya da gelişmekte olan diğer ülkelerle karşılaştırılarak ortaya konulması konuya ışık tutacak ve bu konuda izlenecek politikalara rehberlik yapacaktır. Bu karşılaştırmalar sonucunda ortaya çıkan benzerlikler ve farklılıklar değerlendirilerek Türkiye'de kadın istihdamına ilişkin daha somut değerlendirmeler yapılması sağlanabilecektir. Bu çalışma, istatistikî veriler çerçevesinde Türkiye'deki kadın istihdamının iş pazarı açısından gelişmiş bir ülke olan ABD'deki kadın istihdamına göre nerede bulunduğunu ve buna etki eden faktörlerin neler olduğunu belirlemeyi amaçlamaktadır. Çalışma Türkiye istatistik kurumu veri tabanı ve Amerika birleşik devletleri gerçekleştirilmiştir. Çalışma genel olarak 2000 yılı ve sonrası verileri kullanılarak durumlarda dönem daraltılmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde temel istatistikler karşılaştırılarak iki ülke arasındaki farklar belirlenmeye çalışılmıştır. İstihdamın toplam iş gücüne oranı, meslek ve eğitim kırılımları gibi değişkenler ve iki ülke arasındaki farklar belirlenmiştir. İkinci bölümünde ise Regresyon ve Granger Nedensellik analizleri kullanılarak GSMH ile İstihdam değişkeni arasındaki ilişkinin ölçüsü ve yönü belirlenmeye çalışılmıştır. Sonuç olarak, Amerika'nın sanayideki köklü geçmişinin etkisiyle kadın istihdamı ve sektör dağılımları Türkiye kadın istihdamı rakamlarına göre oldukça farklı bulunmuştur. Amerika'da 2000'li yıllardan bu yana kadın istihdamındaki gelişim %5 seviyesinde iken, Türkiye'de bu oran %25 olarak bulunmuştur. Bu farklılığın, Amerika'da kadın nüfusunun istihdama katılımının daha erken dönemlerde olmasından, Türkiye'de ise son yıllarda kadınların çalışma hayatına dâhil edilebilmesi için gösterilen çabalardan kaynaklandığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca krizin istihdam üzerindeki etkisi sonucunda işsizlik oranlarının her iki ülkede de yükseldiği ve krizin bittiği dönemde bir toparlanma evresine girildiği bulunmuştur. İş gücüne katılım oranların bakıldığında ise; Amerika'daki katılım oranlarının %50'ler seviyesinde iken, bu oranın Türkiye'de %25'ler seviyesinde kaldığı, Amerika'da çalışan kadınların büyük çoğunluğunun yüksek eğitim gerektiren yönetimsel işlerde çalışırken, Türkiye'de çalışan kadınların daha çok balıkçılık veya zirai sektörlerde yoğunlaştıkları görülmüştür. Araştırmada elde edilen bir başka sonuç ise; ABD'de GSMH artışının, kadın istihdamında artışa neden olurken Türkiye'de her ikisinin bir birinin nedeni olduğu yönündedir.Article Citation Count: 1CYBER TERRORISM: TECHNOLOGY AND POWER(2012) Aras, Gökşen; Şahin, Özlem Soy; Department of English Language and LiteratureSiber terörizm, terörizm ve siber uzayın birleşimi olarak ele alınmaktadır. İnternet, 3 boyutlu animasyon ve telekomunikasyon ile ilgili her şey ve bunların tümünün birleşimi, siber uzay kavramının genel bir tanımını oluşturmaktadır. Kısaca, her türlü modern bilgi transferini tanımlamak için kullanılmaktadır. Öte yandan, 20. yüzyılın en büyük paranoyasını oluşturan terörizm ise ideolojik bir amaç uğruna şiddet içeren tüm hareketleri ve bir grubun üyesi ya da üyeleri tarafından sivillerin güvenliğine kastedilmesi ya da bu güvenliğin hiçe sayılmasını ifade etmektedir. Bu son derece modern iki kavramın birleşimi, 20. yüzyılın başlarında Amerikan kültür çalışmalarının en göze çarpan konularından birini oluşturmuştur. Siberpunk Hareketi temsilcileri olarak adlandırılan bir grup yazar, eserlerinde siber terörizm kavramını çok gelişmiş teknoloji ve dünyadaki güç ilişkilerine etkisi bağlamında incelemektedir. Bu yazarlar arasında, özellikle, William Gibson ve Bruce Sterling, insan ve makineler arasındaki ilişkiler, her ikisinin birleşimleri, beyin ve vücudun istilası, siber dünya ve insanın siber uzaydaki konumu, her şeyi etkisi altına alan siber uzayın gücü, teknoloji ve yapay zeka tarafından bilginin kontrolü temalarıyla öne çıkmaktadır. Bu çalışma, yukarıda adı geçen yazarlara ait belli başlı siberpunk romanlarda, siber terörizm kavramının nasıl işlendiğinin kısa bir analizi olmakla birlikte, gerçek yaşama dair örneklere de yer verilecektir .Article Citation Count: 0The American Dream: Cultural and Social Downfall in John Steinbeck's Of Mice and Men(Literary Voice, 2022) Aras, Goksen; Takva, Serdar; Department of English Language and LiteratureAs known, throughout history, most societies have experienced hard times that have made life difficult to bear. Among these hard times are political, social and economic conditions which shape the ways human beings perceive the world and lead their lives. The Great Depression, that ravaged American society in the 1929s, is one of the most catastrophic economic events in the history of America and it is considered to be a calamity resulting in unemployed, desperate and even homeless people. John Steinbeck, being one of the foremost representatives of American writers, handles the devastating effects of the Great Depression and how it affected numerous people from different parts of the community. In this period, from women to the black, from the old to the disabled. most people wanted to lead a life based on humanly standards but what they expected turned into a frustration paving the way for the impossibility of the American dream and thus cultural and social downfall of such people no matter how hard they try to achieve their goals. Steinbeck's novel titled Of Mice and Men in this context is a touching representation of frustration, hopelessness, despair to have a place to live in, and a portrayal of unattainable happiness and the impossible American dream. This paper explores the futile efforts to realize the American dream and thus unhappiness and failure from Steinbeck's point of view and it presents the reflections of such a concept through the fictionalized characters in the novel.Doctoral Thesis Sarah Scott'ın A Description of Millennium Hall, Florence Dixie'nin Gloriana; Or, The Revolution of 1900 ve Fay Weldon'nın Darcy's Utopia adlı eserlerinde ütopik söylemin incelenmesi(2017) Düzgün, Şebnem; Aras, Gökşen; Department of English Language and LiteratureSarah Scott'ın A Description of Millenium Hall (1762), Florence Dixie'nin Gloriana; Or, The Revolution of 1900 (1890) ve Fay Weldon'ın Darcy's Utopia (1990) adlı eserleri yönetici sınıfta bulunan erkeklerin gücünü ve imtiyazlarını meşrulaştıran ataerkil politikaları eleştirir. Sırasıyla on sekizinci yüzyıl ortasında, on dokuzuncu ve yirminci yüzyıl sonlarında etkili olan feminist akımlardan etkilenmiş olan Scott, Dixie ve Weldon, kadın başkahramanları aracılığıyla feminist ütopyalarında baskıcı ataerkil ideolojiye ve söyleme karşı çıkarlar. Cinsiyet ayrımcılığını sosyo-politik bir sorun olarak ele alan kadın kahramanlar, kadınların zihinsel ve fiziksel yönlerden daha aşağı bir konumda oldukları varsayımının din, eğitim ve evlilik gibi sosyal kurumlar tarafından dayatıldığını ileri sürerler. Ayrıca, kadınların ve ikincil toplumsal, ırksal ve dini sınıfların baskılanması arasında da benzerlik kurarlar. Tez, çoğunlukla Foucault'nun ve feministlerin söylemlerine gönderme yaparak Scott, Dixie ve Weldon'ın eserlerinde kadınların ezilmesi ve sömürülmesi konusunu tartışır ve toplumsal cinsiyet meselesinin farklı sosyo-tarihsel açılardan ele alınsa da başkahramanların, kadınların ezilmesinin ideolojik olduğunu ve kadınların sözde biyolojik, zihinsel veya ahlaki açıdan güçsüzlükleriyle ilgili olmadığını savunduklarını açıklamayı amaçlar. Ayrıca, kadınların ikincil konuma itilmesinin, gücün üst sınıf Hıristiyan beyaz erkeklerin ellerinde toplanmasını savunan ataerkil devlet tarafından yasallaştırıldığını iddia ettikleri ortaya konur. Tez, Scott, Dixie ve Weldon'ın kadın kahramanlarının, kadınların erkek egemenliğinden kurtarılması için ataerkil gücü pekiştiren geleneksel sosyal, ekonomik, politik, dini ve ahlaki ideolojilerin yeniden düzenlenmesi gerektiğini savundukları sonucuna varır.Article Citation Count: 0Demographic features of turkish literature audiences and applied analysis of the factors affecting their reading preferences(American-Eurasian Network for Scientific Information, 2014) Poyraz,Y.; Korkmaz,M.; Yücel,A.S.; Aras,G.; Çelebi,N.; Industrial Engineering; Department of English Language and LiteratureThe purpose of this study is to determine factors affecting reading preferences in parallel with the demographic features of Turkish literature audiences. The study lasted approximately for 7 months. (N=650) individuals attended the study in total. The universe of the study is Turkey while the sample of the study is composed of 8 different provinces. These provinces are Istanbul, Ankara, Izmir, Bursa, Kocaeli, Sakarya, Trabzon and Gaziantep. A questionnaire form whose reliability and validity had been ensured before and which was composed of 5 point Likert scale was used in the study. The questionnaire form was reformed in accordance with the topic of the study, it was subjected to validity and reliability test and it was carried into main practice through taking views of experts. Data acquired from the results of main practice was analyzed by using SPSS 18.0 packet program and the value of 0.924 was acquired as Cronbach’s Alpha co-efficient. This value indicates that the measuring tool used in this study is quite reliable. The questionnaire is composed of two sections. In the first section, there are questions with regard to determine demographic features of the participants while in the second section, there are scaled questions composed of 120 items. 0.05 of significance level was taken into account among variables in terms of relations and differences. Methods such as different statistics anova, factor and hypothesis tests were applied in the analysis. Moreover, 4 different literary works were mentioned in the study so as to determine attitudes and behaviors of the participants towards literary works. Opinions of the participants were demanded about novels such as Intibah (Rebirth), Araba Sevdasi (Ambition for Car), Mai ve Siyah (Blue and Black) and Çalikusu (The Wren). At the end of the study, it was found out that the participants followed academic publications more frequently, the use of computer and internet had an effect on reading e-book and up-to-date books were read more than those books written in a foreign or ancient language (Ottoman Turkish). Furthermore, it was determined that education and age variables of the participants had an effect on reading habits while gender, age and education variables had an effect in some reading factors. © 2014 AENSI Publisher All rights reserved.Master Thesis Frankenstein veya Modern Prometheus ve Dr. Jekyll ile Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi'ndeki karakterlerde 'psişe: Zihnin bütünlüğü' üzerine(2024) Alkan, Yunus Emre; Aras, Gökşen; Department of English Language and LiteratureBu tez, Sigmund Freud ve Carl Gustav Jung tarafından önerilen ruh modellerini kullanarak Mary Shelley'nin Frankenstein ve Robert Louis Stevenson'ın Dr. Jekyll ile Bay Hyde'ın Tuhaf Hikayesi adlı eserlerindeki ana karakterlerin derin zihinlerine inme hedefine ulaşmayı amaçlamaktadır. Psikanalitik edebiyat eleştirisinin psişe (psyche) yönüne atıfta bulunmak, bu karakterlerin yalnızca bireysel değil, aynı zamanda toplumsal eylemlerini, etkileşimlerini ve anlatılar içindeki ilişkilerini yönlendiren bilinçli ve bilinçdışı motivasyonları, çatışmaları, sembolleri ve karmaşıklıkları ortaya çıkarmak söz konusu olduğunda son derece önemlidir. Bu nedenle, bu tezde tümevarımcı bir yaklaşım, yani kurgusal karakterlerin zihinlerinin çervevesini oluşturan psişik aygıtların parça parça ele alınarak çalışılması, bu karakterlerin zihinlerinin bütünlüğünü nasıl sergilediklerini incelemek için uygulanacaktır. Buna ek olarak, bu tez psişik unsurlar arasındaki karmaşık etkileşimin karakterlerin hikayeler içindeki düşüncelerini, eylemlerini ve ilişkilerini şekillendirmesini ve bu ikonik Gotik romanlarda karakterlerin zihinlerini nasıl sergilediklerini incelemek suretiyle kurgusal karakterlerin zihinlerinin keşfine ulaşmayı amaçlamaktadır. Seçilen metinler, özellikle de Frankenstein, neredeyse her tür edebiyat eleştirisi tarafından kapsamlı bir şekilde incelenmiş olsa da, literatür taraması yapıldığında sadece psişe modellerinin beraber çalışılmasının ve bu iki metinlerin birleşiminin değil, aynı zamanda kurgusal karakterlerin incelenmesinin de eksik olduğu görülmektedir, zira psikanalitik edebi eleştirinin nispeten daha yaygın yolu kurgusal karakterlerden ziyade yazarların zihnini analiz etmektir. Dolayısıyla, bu tez kurgusal karakterlerin zihinlerinin keşfedilmesini amaçladığından, farklı bir yerde durmaktadır. Bu tez, zihnin bütünlüğüne Freudyen ve Jungcu bakış açılarını birleştirerek, sadece psişik aygıtlar tarafından tetiklenen zihnin bilinçli ve bilinçdışı arzularını belirlemeye çalışmakla kalmaz, aynı zamanda benliğin parçalanmasından kaynaklanan iç ve dış çatışmaların yol açtığı dengesizliklerle uğraşırken kurgusal karakterlerin nasıl ve neden bireyleşmeye ihtiyaç duyduklarına odaklanan tamamlayıcı bir bakış açısı sunmaya çalışır. Başka bir deyişle, bu tez, karakterlerin zihin bütünlüklerine (psyche) dair daha detaylı bir kavrayış yaratmayı amaçlamaktadır. Söz konusu amaca ulaşmak için, romanlardaki anahtar karakterleri hem kendi içlerinde hem de birbirleriyle karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Dolayısıyla, bu psişik keşif yoluyla, bu tez, seçilen zamansız yazılı sanat eserlerinde tasvir edilen evrensel psikolojik temellerin daha derin bir şekilde anlaşılmasını sağlamayı amaçlamaktadır.Article Citation Count: 1Perceived Health Outcomes of Recreation Scale: Measurement Invariance over Gender(Iranian Scientific Society Medical Entomology, 2022) Kose, Elif; Yerlisu-Lapa, Tennur; Uzun, Nezaket Bilge; Kaas, Evren Tercan; Serdar, Emrah; Aras, Goksen; Department of English Language and LiteratureBackground: Research handling structural differences among groups presume that the measurement tool works similarly among the groups and the results of measurements provide similar psychometric properties. Therefore, the aim of the study is to provide evidence for measurement invariance of the construct validity Perceived Health Outcomes of Recreation Scale (PHORS).Methods: The research sample consisted of a total of 1984 adults who exercise, including 864 women and 1120 men during 2021-2022 in Antalya City, Turkey. The MI of the PHORS was tested by multigroup con-firmatory factor analyses, which test the invariance of the covariance structures within the scope of structural equation modelling. Invariance tests were gradually conducted for the implicit variables in the model, CFI (comparative fit index criteria) and AIC (Akaike information criterion) were inquired between structural invari-ance, where no restriction was applied on the analyses and the other invariance tests (metric invariance, scalar invariance and string invariance respectively) where more restraints are applied.Results: The study yielded evidence showing that the measurement model defined for the factor structure of the scale provided measurement invariance by gender. increment CFI values were <= 0.010 in all subscales for metric and scalar invariance.Conclusion: The items of PHORS represented the same psychological structure, different groups responded to the items in the same way, the constant values in regression equations generated for the items in regression equations were equal/invariable between the groups.Article Citation Count: 1YURT DIŞINDA YAŞAYAN TÜRKLERİN TÜRKİYE'NİN AVRUPA BİRLİĞİ'NE KATILIM SÜRECİNE İLİŞKİN GÖRÜŞLERİ(2015) Korkmaz, Murat; Aras, Gökşen; Yücel, Ali Serdar; Department of English Language and LiteratureTürkiye AB ilişkileri sadece siyasi bir süreçten ibaret değildir. Bu süreç içerisinde yaşayan halklar vardır. Bu kişilerin AB'ye ilişkin düşüncelerini, beklentilerini ve yaşam deneyimlerini öğrenmek demokrasi ve onunla ilişkili olarak AB'ye yönelik bilinçli bir kamu (gündemi) oluşturabilmek açısından gereklidir. Türk insanı göçmen statüsü veya vatandaş olarak yıllardır AB ülkelerinde yaşamaktadır. Ancak gelinen noktada Türkiye'nin üyeliğinin artık ne kadar gerekli olduğu ve Türk insanına neler sağlayabileceği sorgulanmaktadır. Bu araştırma, AB deneyimini fiili olarak yaşamakta olan Türk vatandaşlarının Birlik hakkındaki düşüncelerini bilimsel verilerle ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Bir anket uygulaması ile desteklenen bu çalışmada önemli bulgulara ulaşılmıştır. Bu araştırmada Yurtdışında yaşayan Türklerin Avrupa Birliği'ne ve Türkiye'nin AB'ye üyeliğine bakış açısı konusu incelenmiştir. Bu bağlamda Avrupa genelinde toplam 6 ülkede 5515 katılımcıya iki bölümden oluşan toplam 35 soruluk bir anket formu uygulanmıştır. Avrupa Birliği hakkında ne derece bilgiye sahip oldukları ve bilgi kaynaklarının neler olduğu, AB'ye ilişkin düşünceleri ve ardından AB ve entegrasyon hakkındaki görüşleri 5'li likert ölçekle sorgulanmıştır. AB'ye ilişkin özelliklerin demografik değişkenlere göre değişim gösterip göstermediği test edilmiştir. Oluşturulan ölçeğin güvenilirliğini test etmek amacıyla Cronbach's alpha analizi uygulanmış ve güvenirlik katsayısı 0,952 olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, Türklerin Avrupa kıtasındaki varlığının Türkiye'nin AB'ye üye olma sürecinde bir destek olduğu görülmektedir. Özellikle STK'ların temsiliyeti Türkiye'nin AB'ye girmesi konusunda oldukça destek olmaktadır. Katılımcılar Türkiye'nin AB'ye girmesine imkânsız olarak bakmaktadırlar. Türkiye'nin hiçbir zaman bir AB ülkesi olamayacağına dair inanç yüksektir. Yaş değişkeni ile AB'ye katılım konusunda destek ve ülkeye uyum sorununa ilişkin görüşlerde farklılıklar tespit edilmiştir. Ayrıca gelir durumu ülkelere göre farklılık göstermemektedir. Tüm ülke vatandaşlarının gelir düzeylerinin düşük olduğu bulunmuştur. Cinsiyet ile AB'nin dezavantajlı olduğunu düşünme arasındaki ilişki bağımsız bulunmuştur. Her iki cinste AB dezavantajlı olarak görülmektedirMaster Thesis Thomas Hardy: Casterbridge'in Belediye Başkanı, Tess of The D'Urbervilles ve Adsız Sansız Bir Jude romanlarındaki trajik bakış açısı(2018) Al-bayatı, Aaya Yousıf Sabah; Aras, Gökşen; Department of English Language and LiteratureBu tez, Thomas Hardy'nin Casterbridge'in Belediye Başkanı, Tess of the D'Urbervilles ve Adsız Sansız Bir Jude adlı eserlerindeki Henchard, Tess ve Jude'a hayat veren başkahramanların yaşamlarını incelemeyi amaçlamaktadır. Bu çalışma, eserdeki ana karakterlerin trajik yaşamlarını Klasik ve Elizabeth dönemi trajedi kavramları açısından ele almaktadır. Bu çalışma Thomas Hardy tarafından roman biçiminde sunulan Shakespeare ve Aristoteles trajedisinin temel unsurlarına ve yapısına bakış açısına yoğunlaşmaktadır. Buna ek olarak, bu tez, Thomas Hardy'nin üç romanındaki kader düşüncesinin, Klasik ve Shakespeare bakış açısından benzerliklerini ve farklılıklarını incelemektedir. Esas olarak, romanlardaki başkahramanların trajik yaşamları üzerinden trajik insanlık halini ortaya koymaktadır. Casterbridge'in Belediye Başkanı'nda, Michael Henchard daha romanın ilk bölümünde kendi kaderini yazmış ve geçmişinde yapmış olduğu hata onun bugününde bile peşini bırakmamış ve hatta bu hata onun trajik çöküşüne neden olmuştur. Öte yandan, Tess of the D'Urbervilles romanında, Tess Durbeyfield'in kaderi ilahi adaletin elindedir. Rastlantı eseri, Tess'in babası soylu bir ataya mensup olduklarını öğrenir ve kızının kaderini akrabalarıyla tanıştırarak değiştirir. Tess, ahlak kurallarına karşı geldiği için toplum tarafından yargılanır ve cezalandırılır. Cezası kendi karakterinin sonucu olan Henchard'in aksine. Bununla birlikte, Adsız Sansız Bir Jude romanında, Jude sınıf farklılıkları tarafından kurban edilmiş ve toplumun eğitim ve evlenme yasalarına boyun eğmek zorunda bırakılmıştır. Bu tez, okuyucunun üç ana karakterin içinde bulundukları farklı koşulları ve bu koşulların onları felakete ve trajik hayatlara sürükleyecek kararlar almada nasıl etkili olduğunu anlamada yardımcı olmayı amaçlamaktadır. Bu çalışma, kahramanların yaşamlarını ' gaflet', ' farkına varma', 'arınma', 'dönüm noktası' ve benzeri. trajik unsurlar açısından ele almaktadır. Bu tez, Hardy'nin kendi toplumuna olan eleştirisini, Sofokles ve Shakespeare gibi büyük trajedi oyun yazarlarının eserlerinden esinlenerek incelemektedir. Ayrıca, bu tez yazarın Geç Viktorya Dönemindeki trajik vizyonunu ve karamsar tavrını incelemektedir. Anahtar Kelimeler: Trajedi, Hardy, Aristoteles, Gaflet, Arınma, Henchard, Tess, Jude, Farkına Varma, Dönüm NoktasıArticle Citation Count: 1TÜRK EDEBİYATININ KLASİK ESERLERİNİN GÜNÜMÜZ TELEVİZYON İZLEYİCİSİNE SUNUMU VE İZLEYİCİ ALGISININ ANALİZ EDİLMESİ(2013) Korkmaz, Murat; Aras, Gökşen; Öktem, Gönül; Yücel, Ali Serdar; Department of English Language and LiteratureBirçok kültür ve toplumun en önemli değerleri arasında edebiyat eserleri yer alır. Bunlar geçmişten günümüze yansıyan başta yaşanmışlıklar, tarih, kültür ve sanata yönelik yapıtlardır. Oysaki günümüzde bunun tam tersi olarak geçmişteki bu değerler ekonomik bir takım rant ve beklentilerin esiri olmuştur. Bunun da en önemli nedenleri arasında toplumsal beklentilerin karşılanması ve buna paralel olarak bir takım kurum ve kuruluşların bunu bir rant haline dönüştürme düşüncesidir. Bu durumu yine tarih ve sanata verilmeyen önem olarak gösterebiliriz. Birçok alanda olduğu gibi sanat ve edebi eserler noktasında da artık ekonomik beklenti en ön plandadır. Değişen toplum ve kültür anlayışına paralel olarak ortaya çıkan sorunlar yine birçok farklı kurumun stratejik olarak hareket etmesine neden olmaktadır. Bu çalışmanın amacı, geçmişten günümüze yansıyan klasik Türk edebiyatı içerisinde değerlendirilen eserlerin günümüz televizyon izleyicisine sunulması ve izleyici üzerinde oluşturduğu algının belirlenmesidir. Çalışmamız, son yıllarda bir dizi furyası şeklinde ortaya çıkan televizyon yapıtlarının izleyiciye sunulması ve izleyiciden sağlanan avantajların neler olduğunun belirlenmesidir. Ayrıca seyircinin ilgi ve beğenisini kazanmak amacıyla eserlerde meydana getirilen erozyon ve değişiklikler nedeniyle ortaya çıkan milli değer kayıpları başta olmak üzere yapılan yanlışlıklar ve olumsuzluklar yazıda gösterilmeye çalışılmıştır. Araştırma uygulamalı bir araştırmadır. Araştırmada üç edebi eser \"ROMAN\" ele alınmıştır. Bunlar; Aşk-ı Memnu, Hamının Çiftliği ve Yaprak Dökümü'dür. Bu üç eser hakkında öncelikli olarak literatür değerlendirmesi gerçekleştirilmiştir. Daha sonra ise bu eserlerin televizyona yansıması değerlendirilerek, eserler hakkında televizyon izleyicisinin düşünceleri ele alınmıştır. Araştırmada kullanılan anket iki farklı bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde katılımcıların demografik özelliklerinin belirlenmesine yönelik sorular, ikinci bölümde ise 5'li likert ölçekten oluşan sorular yer almaktadır. Araştırmanın evrenini İstanbul, Ankara gibi iki büyük ilde yaşayan izleyici kitlesi oluşturmaktadır. Araştırmaya (N=300) kadın ve erkek katılım gerçekleştirmiştir. Anket verileri SPSS 20 istatistik programı ile analiz edilmiştir. Araştırmadan elde edilen veriler öncelikli olarak güvenirlilik analizine tabi tutulmuş ve Cronbach's Alfa kat sayısı olarak 0.920 değeri elde edilmiştir. Bu değer çalışmanın oldukça güvenilir olduğunu göstermektedir. Yine veriler farklı analiz yöntemleri kullanılarak analiz edilmiş ve sonuç olarak katılımcıların eserlerin orijinal halleri ile televizyonda gösterilen halleri arasında ciddi bir fark olduğuna işaret ettiği saptanmıştır.