Yiğit, Aslı

Loading...
Profile Picture
Name Variants
A., Yigit
A.,Yigit
Asli, Yigit
Y., Asli
Yigit, Asli
Yiğit, Aslı
Yigit,A.
A.,Yiğit
Aslı, Yiğit
Y.,Aslı
Y.,Asli
Yiğit,A.
Gülseven, Aslı Yiğıt
Gülseven, Aslı
Gülseven, Aslı Yiğit
Gülseven,A.Y.
Job Title
Doçent Doktor
Email Address
asli.gulseven@atilim.edu.tr
Main Affiliation
International Relations
Status
Former Staff
Website
ORCID ID
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID

Sustainable Development Goals Report Points

SDG data could not be loaded because of an error. Please refresh the page or try again later.
Scholarly Output

18

Articles

6

Citation Count

2

Supervised Theses

10

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 18
  • Master Thesis
    Türkiye-ab İlişkilerinin Kadının Siyasal Hayata Katılımına Etkisi
    (2023) Aşar, Dilara; Yiğit, Aslı; International Relations
    Tarihsel süreçte kadın haklarının gelişmesi kadının siyasal yaşama katılımını da etkilemiştir. Türkiye'de kadının siyasal hayatta aktif görev alması Avrupa'daki kadın hareketlerinden farklı bir süreçte gerçekleşmiştir. Türkiye'nin Avrupa Birliği ile yürüttüğü ilişkiler söz konusu sürece etki etmiştir. Bu çalışmada Türkiye-AB İlişkilerinin kadının siyasal hayata katılımına etkisi incelenmiştir. Bu doğrultuda öncelikle Avrupa Birliği'nin tarihi ele alınmış, AB'nin temel organları incelenmiştir. İkinci bölümde kadın haklarına yönelik genel bakış, kadın istihdamı konularına değinilmiştir. Kadın haklarının tarihsel gelişimi incelenerek AB'nin hangi aşamalarda geliştirici ve dönüştürücü olduğuna değinilmiştir. Son olarak üçüncü bölümde ise Türkiye-AB ilişkileri, 2000-2022 yılları arasında yayınlanan ilerleme raporları bağlamında incelenerek kadınların siyasal hayata katılımlarının gelişimi detaylı olarak ele alınmıştır. Sonuç olarak ilerleme raporlarından da hareketle kadınların siyasal hayata katılım oranının her daim düşük kaldığı, raporlarda bile bu soruna yer verilmesinin giderek azaldığı, buna rağmen farklı öneriler getirilmediği görülmüştür. Neticede, Türkiye-AB ilişkileri kapsamında kadınların siyasal hayata katılımlarında çok az bir ilerleme olduğu görülmektedir. Anahtar Sözcükler: Kadın, Siyaset, Kadın hakları, Türkiye-AB İlişkileri, Siyasal Hayatta Kadın
  • Master Thesis
    Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin Türk İdari Teşkilatında Yarattığı Değişiklikler: İl İdaresi Kanunu Örneği
    (2023) Bayrak, Batuhan; Yiğit, Aslı; International Relations
    Türkiye'de 2018 yılından itibaren Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi uygulanmaktadır. ABD'deki başkanlık sistemine benzer özellikler taşıyan Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin kendine özgü denge denetim mekanizmaları vardır. Anayasa değişikliği sonrası Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine uygun olarak Türk idari teşkilatı da sisteme göre şekillendirilmiştir. Hükümet etme fonksiyonunda yapılan değişiklikler doğal olarak merkezi idarenin taşra temsilcilerinin de atanmasına ilişkin usulde, sorumluluk ve temsiliyetinde değişiklikler yaratmıştır. Türk idari yapısı, merkezden yönetim ve yerinden yönetim ilkelerine göre şekillenir. Merkezden yönetim olan devlet tüzel kişiliği, başkent ve taşra teşkilatıdır. Yerinden yönetim kuruluşları ise yer yönünden ve hizmet yönünden yerinden yönetim kuruluşları olarak teşkilatlanır. Başkent teşkilatında alınan kararlar ve yürütülecek milli hizmetler, başkent teşkilatının ülke çapına yayılan kolları taşra teşkilatı tarafından vatandaşa sunulur. Merkezi idarenin taşra teşkilatını temel olarak düzenleyen 1949 yılında kabul edilen 5442 sayılı İl İdaresi Kanunu, günümüze kadar birçok değişiklik yapılarak taşra teşkilatını düzenleyen temel kanun olarak halen yürürlüktedir. Türkiye'de merkezi idarenin taşra teşkilatı il ve ilçe olarak mülki taksimata ayrılmıştır. 2023 yılı itibariyle seksen bir il ve dokuz yüz yirmi iki ilçenin bulunduğu Türkiye'de, illerin başında mülki idare amiri olarak vali; ilçelerin başında mülki idare amiri olarak kaymakam bulunur. Bu mülki idare amirleri merkezden atanmış, başkent teşkilatının taşradaki temsilcileridir. Vatandaşa dokunma, hizmet sunma ve vatandaşın Devlet'e ulaşma konusunda birinci derecede öneme sahip bu yöneticilerin hükümet sisteminin değişmesiyle doğal olarak temsilcisi ve sorumlu olduğu makamlar değişmiştir. Söz konusu tez Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin Türk idari teşkilatında taşra yönetimine etkilerini ve ortaya çıkan uygulamalarının ilerleyen dönemlerde yapılacak düzenlemeler ile sisteme daha uyum sağlayacağını savunmaktadır.
  • Article
    19. Yüzyılda Osmanlı ve Rus İmparatorluklarında Yerel Yönetim Reformu: 1864 Zemstvo Kanunu ve 1864 Vilayet Nizamnamesi Üzerine Karşılaştırmalı Bir Analiz
    (2022) Gülseven, Aslı Yiğıt; International Relations
    Osmanlı ve Rus İmparatorluklarının 19. yüzyılına damga vuran modernleşme süreci her iki devlette de kapsamlı bir reform hareketi başlatmıştı. 19. yüzyılın ortasında patlak veren Kırım Harbi neticesinde, Avrupalı devletlerin baskı ve müdahalelerinden çekinen her iki imparatorlukta da iktisadi refahın sağlanması yolunda idari düzenlemelerin ya-pılması öncelikli hedef haline gelmişti. Buradan hareketle, Osmanlı ve Rus İmparator-luklarında 19. yüzyılda etkin yönetim anlayışı çerçevesinde yerel yönetimlerde bir takım idari düzenlemeler meydana getirildi. Bir yandan yerel yönetimlerin faaliyet ve yetki alanlarının genişletilmesi anlayışı benimsenirken, diğer yandan her iki imparatorlukta da merkezi yönetimin güçlendirilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışma, Osmanlı İmparatorlu-ğunda 1864 Vilayet Nizamnamesi ve Rus İmparatorluğunda 1864 Zemstvo Kanununun taşra örgütlenmesine getirdikleri yerel yönetim reformunu ortaya koymayı ve her iki dü-zenlemeyi tarihsel arka plan, içerik, kapsam ve etkinlik yönünden karşılaştırmalı olarak değerlendirmeyi amaçlamaktadır.
  • Article
    Citation - Scopus: 1
    The Battle of Kars During the Russo-Turkish War (1877- 1878) in V. P. Meshcherskiy's 'caucasian Travel Diary'
    (İstanbul University Faculty of Letters, 2021) Gülseven,A.Y.; International Relations; International Relations
    Travel notes and memoirs contain many contents that fill the gaps in official history, and are thus precious material for historians as primary sources. This study aims to explore the historical context of the Battle of Kars during the Russo-Turkish War of 1877-1878 by focusing on Vladimir Petrovich Meshcherskiy's travel notes and memoirs on the trip from Moscow to Kars during the war in 1877. Although there is a vast literature on the course and consequences of the Russo-Turkish War of 1877-1878, we have little first-hand information from the field to fill the gaps in our knowledge of the developments during and aftermath of the Kars attack. Meshcherskiy's travel diary does not only provide us with a close-up view of the Eastern front of the Russo-Turkish War, but it also sheds light on the attitude of the local people under the Russian siege. Although this diary provides a rich source of information from the viewpoint of Meshcherskiy, a prominent Russian journalist and novelist, it has never been used in the academic literature on the Russo-Turkish War of 1877-1878. © Turkish Journal of History 2021.
  • Master Thesis
    Uluslararası siyasal çatışmaların aşılmasında ekonomik ilişkilerin önemi: Türk-Rus ilişkilerde karşılıklı karmaşık bağımlılık
    (2020) Gasımova, Sara; Gülseven, Aslı; International Relations
    Türkiye ve Rusya arasındaki siyasal ve ekonomik ilişkiler özellikle Soğuk Savaş sonrasında hız kazanmıştır. Bulundukları coğrafya bu iki ülkenin gerek siyasal gerekse ekonomik, ticari ve turizm alanında yoğun iş birlikleri kurmalarını teşvik etmiştir. Fakat 2015 yılında, Ortadoğu'daki gelişmelerin bir uzantısı olarak iki ülke arasında bir askeri siyasal gerilim yaşanmıştır. 2015 yılında Türkiye'nin Rus uçağını düşürmesiyle ortaya çıkan siyasal krizin kısa sürede aşılmasında Soğuk Savaş döneminin bitiminden bu yana iki ülke arasında inşa edilen karşılıklı karmaşık bağımlılık etkili olmuştur. Bu da uluslararası siyasal çatışmaların aşılmasında ekonomik ilişkilerin önemini Türk-Rus ilişkileri bağlamında teyit etmektedir.
  • Review
    ONDOKUZUNCU YÜZYIL SONU VE YİRMİNCİ YÜZYIL BAŞINDA RUSYA'DA ALKOL YASAKLARI
    (2020) Gülseven, Aslı Yiğit; International Relations
    Rusya'daondokuzuncu yüzyılın sonları ile yirminci yüzyılın başlarında uygulanan alkol yasakları sosyo-politik olduğu kadar ekonomik bir temele de dayanmaktadır. Ondokuzuncu yüzyıl sonlarında Rusya İmparatorluğu’nda entelektüel çevrelerde daha çok sosyal boyutuyla tartışılan alkolle mücadele meselesi, yirminci yüzyılın başlarında Çarlık bürokrasinin de müdahil olduğu siyasal bir meseleye dönüşmüştür. Çarlık hükümetinin alkolle mücadeleyi ciddiyetle ele almaya başlamasını müteakip Birinci Dünya Savaşı patlak vermiş ve kısa süre sonra Çarlık Rusya'sı yerini Lenin başkanlığındaki Bolşeviklere bırakmıştır. Her ne kadar Bolşevik kadrolar ilk zamanlarda olumlu yaklaştıkları alkol yasaklarını sürdürmeyi istedilersede, savaşın da etkisiyle krize giren Rus ekonomisini toparlamak amacıyla alkol yasaklarına son vermişlerdir. Bu makalede ondokuzuncu yüzyılın sonlarından yirminci yüzyılın ilk çeyreğine kadar geçen sürede gerek Çarlık gerekse Bolşevik hükümetinin alkol üretim ve tüketimine karşı takındığı tavır ve yürüttüğü uygulamalar siyasal ve sosyo-ekonomik boyutlarıyla ele alınacaktır.
  • Master Thesis
    Seçmenin Siyasal Yönelimini Etkileyen Faktörler: İnönü Üniversitesi Örneği
    (2020) Doğan, Zehra Şeyda; Gülseven, Aslı; International Relations
    Siyaset sahnesinde rekabet eden bütün siyasal partilerin hedefleri en fazla oy oranını alıp iktidara ya da yönetime gelmektir. Bu hedefe ulaşabilmek için seçmenlerin beklentilerini, davranışlarını ve bu davranışları etkileyen faktörleri ayrıntılarıyla bilmek isterler ve seçim stratejilerini bu beklentiler doğrultusunda oluştururlar. Bu çalışmanın amacı Malatya İli İnönü Üniversitesinde seçmenlerin, seçmen davranışlarını ve bu davranışları etkileyen faktörleri belirlemektir. Araştırma nicel bir araştırma olup veriler toplam 401 seçmenin katıldığı yüz yüze anket yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma bulgularına göre seçmenler seçim dönemlerinde kendilerini en çok etkileyen yerel medya organını televizyon (%34,2) ve sosyal medya (29,4) olarak belirtmişlerdir. Ayrıca seçmen davranışlarını, aile, parti lideri, etnik köken gibi faktörlerin geçmiş dönemlere oranla daha az etkilediği belirlenmiştir. Araştırma neticesinde seçmen davranışlarına etki eden en önemli faktörün yönetimdeki iktidarın sergilediği ekonomik performans olmuştur. Seçmenlerin ideolojileri de halihazırda oy verme davranışına önemli oranda etki eden bir başka faktör olarak belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: Demokrasi, Seçimler, Propaganda, İktidar, Siyasal Katılım, Seçmen Davranışları
  • Master Thesis
    Bosna-hersek'in Avrupa-atlantik Yapısına Entegrasyonu
    (2021) Yalman, Netice; Gülseven, Aslı; International Relations
    Bu tez çalışmasının amacı, Bosna-Hersek'in (BiH) NATO ve AB kurumlarına entegrasyon sürecinin neden ilerleyemediğini, bu konudaki aşamaları ve zorlukları, tarihsel süreç analizine dayalı olarak ortaya koymaktır. Bu çalışmada nitel yöntem izlenmiştir. Tez çalışmasında, 2011'den sonraki dönemde, BiH'in Avrupa-Atlantik entegrasyonu konusunda yeterince tez yazılmamış olması sebebiyle, bu alandaki çalışmalara katkıda bulunmak amaçlanmıştır. İlaveten, BiH'in AB ve NATO üyelik süreci halihazırda güncel bir konudur. Öncelikle çalışmaya temel teşkil etmesi açısından Bosna-Hersek'in kısa bir tarihi ve Dayton Barış Antlaşması ile meydana gelen idari ve siyasi yapı incelenmiştir. Akabinde entegrasyon teorisi sınırlı kapsamda ele alınmış ve NATO ve AB'nin kuruluşu ve yapısı incelenmiştir. Bosna-Hersek'in Avrupa-Atlantik kurumlarına üyelik aşamaları, karşılaşılan sorunlar ve şu ana kadar gerçekleşmiş ve kendisinden beklenen reformlar, yasal düzenlemeler ortaya koyulmuştur. Nihayetinde BiH'in Euro-Atlantic entegrasyonuna ilişkin çabaları ve iradesi incelenmiştir. Tezin konusu, Bosna-Hersek'in dünyanın en karmaşık idari ve siyasi yapısına sahip olması ve etnik yapısının çeşitliliği sebebiyle, Avrupa-Atlantik kurumlarına entegrasyon sürecindeki zorlukların üstesinden gelme hususunda yeterli bir iradeye sahip olması ve bu iradenin uygulanabilirliğini kanıtlaması açısından üzerinde durulması gereken bir vakadır. Zira ülkede devlet inşası ve üye devlet inşası aynı anda gerçekleşmektedir. Ülke, karmaşık idari ve siyasi yapısı, siyasiler arasında ülkenin geleceği hakkında ortak bir anlayışın bulunmaması, uluslararası vesayet, ekonomi, seçim sisteminin ayrımcı olması ve anayasasındaki birtakım sorunlarla yüzyüzedir. Savaş sonrası dönemde ülkenin yapısının belirlenmesinin temeli olan etno-ulusal politikanın, devletçilik ve demokratikleşme için mücadele eden kırılgan bir ülkede başarılı olamayacağı değerlendirilmektedir. Entegrasyon teorisi çerçevesinde Avrupa-Atlantik üyeliği yeni bir karar verme mekanizmasını gerektirmektedir. Bu durumun, karar alma mekanizmasında zorluklar yaşayan BiH'in siyasi yapısının işlerlik kazanmasında önemli bir rol oynayacağı değerlendirilmektedir. NATO ve AB'nin, genel-geçer yaklaşımlar yerine, ülkenin hassasiyetlerini dikkate alan etkili-özel stratejiler oluşturarak entegrasyon iradesini daha açık şekilde ortaya koyması, ülkede kalıcı istikrarın sağlanmasına da olumlu etki edebileceği değerlendirilmektedir.
  • Master Thesis
    Nato'nun 1999'da Kosova ve Rusya'nın Kırım'ı İlhak Edişinin Meşruiyeti: Güç Kullanımı ve Kendi Kaderini Tayin Hakkı
    (2021) Ceylan, Selen; Gülseven, Aslı; International Relations
    Birleşmiş Milletler Sözleşmesine göre devletlerin birbirlerine askeri güç uygulamalarına ve iç işlerini karışmalarına izin verilmiyor. 'İnsani müdahaleye' örnek olarak gösterilen 1999'da NATO'nun Kosova'ya müdahalesi uluslararası alanda bazı tartışmalara yol açtı. Kosova'nın Sırbistan'dan ayrılarak bağımsızlığı BM Güvenlik Konseyi kararı olmadan ancak NATO, ABD ve AB'nin tek taraflı kararları ile ortaya çıktı, ancak Uluslararası Güvenlik Konseyi'nin tavsiye görüşü ile yasal olduğu onaylandı. Kosova'ya müdahale 1999'dan sonra önem kazanan insani amaçlarla yakından ilişkilidir. İlk başta Ruslar karşı çıksa da Rusya, Kırım davasında yasadışı işgalini ve ilhakını uluslararası hukuk açısından meşrulaştırmaya çalıştı. Öte yandan kendi kaderini tayin karmaşıktı. Benliğin 'kim' olduğuna ve 'kendi kaderini tayin' kavramının 'hangi koşullarda' geçerli olduğuna karar vermek sorun olmuştur. Kosovalılar kendi kaderini tayin hakkını kullanarak bağımsızlıklarını ilan ettiler. Ancak Kırım referandumu uluslararası hukuka uygun değildi. Bu çalışmada, 1999 NATO'nun Kosova'ya müdahalesinin ve 2014'te Rusya'nın Kırım'ı ilhakının meşruiyeti, yasadışı olarak nasıl güç kullandıkları ve son statüleri için izledikleri yollar inceleniyor. Çalışma, iki davanın hem benzer hem de farklı yönlerini araştırıyor ve aynı zamanda müdahalelerin uluslararası hukuka nasıl aykırı olduğunu da inceliyor. NATO'nun müdahalesinde ve Rusya'nın ilhakında uluslararası hukuku görmezden geldikleri anlaşılıyor. Öte yandan, Kosova'nın bağımsızlık ilanı yasal iken, Kırım'ın Rusya'ya katılma referandumu tamamen yasal olarak kabul edilmedi. Rusya, 1999 yılında NATO'nun eylemini yasal olarak kabul etmemesine rağmen Kosova örneğini referans göstermeye çalışmıştır. Ancak Rusya'nın Kırım'ın ilhakını yasal kanıtlama girişimi uluslararası arenada destek görmemiştir.
  • Article
    Rus Çarlık Bürokrasisindeki Son Muhafazakar: Konstantin Pobedonostsev
    (2022) Gülseven, Aslı Yiğıt; International Relations
    On dokuzuncu yüzyıl Rus muhafazakar bürokrat ve aydın çevreleri Rusya İmparatorluğunda 1860'lar ve 1870'lerde büyük reform hareketinin bir uzantısı olarak hızla liberalleşen bürokratik ve entelektüel çevrelerden rahatsızlık duymaktaydı. Bu muhafazakarlar arasında önde gelen ve reform karşıtlığının sembol isimlerinden biri olan Konstantin Pobedonostsev de Batı modelindeki reform hareketinin bürokraside ve toplumda yozlaşmanın kaynağını oluşturduğunu savunmaktaydı. Pobedonostsev, Çar III. Aleksandr'a mektuplarında bürokrasideki liberal dönüşümün durdurulmasını tavsiyesi ederek, liberal yozlaşmış bürokratlar hakkında Çarın görüşlerini etkilemek amacıyla detaylı bilgiler sunmaktaydı. Çarlık yönetimi ile sıradan Rus halkı arasındaki bağı kurmakla görevli olan kişi olarak ön plana çıkan Pobedonostsev, Rus bürokrasisinde liberal reformları engellemek için yoğun bir mücadele vermekteydi. Bu yolda Çar III. Aleksandr ile olan yakın ilişkisinden faydalanarak Çara sık sık mektuplar ve raporlar göndermekteydi. Ayrıca, Pobedonostsev'in ober-prokurorluk (Kilise yüksek temsilciliği) dönemindeki faaliyetleri Rus siyasal yaşamında Kilise'nin etkisini göstermesi açısından önem arz etmektedir. Bu makalede, Pobedonostsev'in Rus muhafazakarlığının önde gelen bir temsilcisi olarak on dokuzuncu yüzyıl Rus siyasi düşüncesi üzerindeki etkisi incelenmeye çalışılacaktır. Türkçe literatürde bu güne kadar çalışılmamış olan bu konunun literatüre önemli bir katkı sağlayacağı düşünülmektedir.