Mertol, Halit Cenan

Loading...
Profile Picture
Name Variants
Mertol, Halit Cenan
Halit Cenan Mertol
M., Halit Cenan
H. C. Mertol
H.,Mertol
M.,Halit Cenan
H., Mertol
Mertol,H.C.
Mertol,Halit Cenan
H.C.Mertol
Mertol H.
Halit Cenan, Mertol
Cenan Mertol H.
Mertol, Halit
Job Title
Doktor Öğretim Üyesi
Email Address
cenan.mertol@atilim.edu.tr
Scopus Author ID
Turkish CoHE Profile ID
Google Scholar ID
WoS Researcher ID
Scholarly Output

31

Articles

17

Citation Count

172

Supervised Theses

13

Scholarly Output Search Results

Now showing 1 - 10 of 31
  • Master Thesis
    Kentsel dönüşüm kapsamında ankara'da riskli bulunan binaların yorumlanması
    (2020) Çamurdan, Asil Tuğana; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    Türkiye'de bulunan birçok yapı deprem bölgelerinde yer almaktadır. Özellikle 1999 Adapazarı Depremi öncesinde yapılmış olan yapıların deprem yükleri altında göçme riski bulunmaktadır. Bu depremden sonra gerçekleştirilen malzeme, analiz, tasarım, yapım ve denetim ile ilgili düzenlemeler, daha güvenli yapıların tasarlanıp inşa edilmesine yol açmıştır. Türkiye'de daha öncesinde yapılan bütün eski yapıların durumunun, yapıların güçlendirme veya yıkım ve yapım işlemi gerektirip gerektirmediğinin 'Kentsel Dönüşüm' adı altında değerlendirilmesi ihtiyacı doğmuştur. Bu çalışmada, Kentsel Dönüşüm yapılan binaların yapısal değerlendirilmesi ile ilgili çalışmalar incelenmiştir. Ankara'daki binalar için hazırlanan 39 adet yapısal değerlendirme raporu tetkik edilmiş ve sonuçları beton dayanımı, zemin taşıma kapasitesi, deprem yükleri, riskli kolon sayıları ve onların taşıdığı kesme kuvvetleri, vb. konularda karşılaştırmalar yapılmıştır. Binaların neden riskli olduğu hakkında grafikler çizilmiştir. Bu karşılaştırmalar ve grafikler ışığında bazı ilişkiler oluşturulmuştur. Bu çalışmanın sonuçları genellenerek Türkiye'nin diğer illerine gerçekleştirilecek kentsel dönüşüm çalışmalarında kullanılabilir.
  • Conference Object
    Improvement of Mechanical Performance in Different Concrete Applications Through Use of Steel Fibers
    (International Committee of the SCMT conferences, 2016) Baran,E.; Mertol,H.C.; Akis,T.; Civil Engineering; Department of Civil Engineering
    The use of steel fibers improves the brittle characteristics of concrete and provides superior mechanical performance compared to the conventional concrete. Remarkable increase in tensile strength and flexural toughness is obtained when steel fibers are used in conventional concrete, mainly due to the crack arrest effect of these fibers. The use of waste materials, such as scrap tires as a source of steel fibers, as well as the resulting increase in service life and the savings in the life cycle cost make the steel fiber reinforced concrete (SFRC) a sustainable construction material. From this perspective, SFRC offers a strong potential for a more sustainable and more economical alternative to conventional concrete. This paper presents examples of how the addition of steel fibers improves the mechanical performance in two different concrete applications: (1) bond behavior of prestressing strands and (2) flexural behavior of reinforced concrete beams. The first part of the study aimed at investigating the variation in bonding mechanism of prestressing strands when used in plain concrete and in SFRC. Pullout tests were conducted on 12.7 mm diameter prestressing strands embedded in SFRC blocks with four different fiber concentrations. This way, the applicability of the available transfer length and development length formulas for prestressing strands embedded in SFRC was investigated. In the second part of the study, flexural behavior of SFRC beams with various levels of flexural reinforcement ratio was studied. The aim was to identify the influence of steel fibers on the mechanical response of lightly and relatively heavily reinforced SFRC beams. The response of SFRC beams and the companion plain concrete beams were evaluated based on the moment capacity, deformation capacity, and service stiffness. © 2016 International Committee of the SCMT conferences. All rights reserved.
  • Master Thesis
    Türkiye'deki Yapım Şirketlerinde İş Sağlığı ve Güvenliğinin Değerlendirilmesi
    (2016) Uzunömeroğlu, Arda; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    İş kazaları ve bunların yol açtığı sakatlıklar Türkiye ve diğer bir çok ülkede ciddi problemlere yol açmaktadır. İş kazalarının zararları ekonomik ve sosyal olarak iki katagoriye ayrılabilir. Sonuç olarak iş kazaları, kalıcı sakatlıklara hatta ölümlere sebep olabilir. İşcilerde oluşan kalıcı sakatlıklar, sosyal ve psikolojik problemlere yol açar. Bu problemlerin sonucu olarak, inşaattaki güvenlik koşullarını değiştirmek ölümcül kazalardan sakınmak adına çok önemlidir. Bu çalışmada, Türkiye'deki inşaat sektöründe iş sağlığı ve güvenliği etkileyen faktörler ve bu faktörlerin nasıl iyileştirilebileceği açıklanmıştır. Güvenlik düzeyini hesaplamak adına, ana faktörlere bağlı olarak bir anket uygulanmıştır. Sonuçlar, eğitim, gözetim, kişisel tutum ve yönetim olarak dört ana faktör altında olarak değerlendirilmiştir. Bu değerlendirme sonunda işyeri güvenlik düzeyi belirlenmiştir. Bunlara ek olarak bu çalışmada, inşaat firmalarının büyüklükleri ve deneyimleri arasındaki ilişki ve güvenlik seviyeleride çalışılmıştır. Sonuçlara göre, inşaat firmalarının büyüklükleri ve deneyimleri arasında bir ilişki olduğu görülmüş, ve bu ilişkiye bağlı olan Türkiye'deki iş güvenliği düzeyinin genel olarak geliştirilebileceği belirlenmiştir. İş güvenliği seviyesinin eski ve büyük firmalarda yeni ve küçüklere oranla daha yüksek olduğu görülmüştür.
  • Article
    Influence of the Proportion of Frp To Steel Reinforcement on the Strength and Ductility of Hybrid Reinforced Concrete Beams
    (Taylor & Francis Ltd, 2023) Kartal, Saruhan; Kalkan, Ilker; Mertol, Halit Cenan; Baran, Eray; Civil Engineering; Department of Civil Engineering
    The present study pertains to the influence of variation of FRP (Fiber Reinforced Polymer) proportion in tension reinforcement on the flexural behavior of RC beams with FRP and steel reinforcing bars. A total of 25 beams, including FRP-, steel- and hybrid FRP-steel reinforced ones, were tested to failure under four-point bending. Two types of FRP bars, GFRP (Glass Fiber Reinforced Polymer) and BFRP (Basalt Fiber Reinforced Polymer), were used and both over- and under-reinforced beams were tested. The beams in each group were designed to have close flexural capacities to fully reveal the effect of FRP proportion in the tension zone on beam ductility for a fixed bending capacity. A new analytical model was developed for estimating the bending capacities of beams. Different deformation and curvature ductility definitions were adopted and an energy-based definition, revealing the expected tendency in beam ductility, was determined. The test results revealed that the presence of even a single FRP bar in the tension zone results in reductions up to 40% in beam ductility as compared to the beam with full steel reinforcement. Each additional replacement of a steel bar with FRP was found to cause a further decrease up to 20% in beam ductility.
  • Master Thesis
    Yeterli Dayanıma Sahip Olmayan Betonarme Binaların Çapraz Çelik Profiller Kullanılarak Güçlendirilmesi
    (2022) Erpek, Berk; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    Türkiye Cumhuriyeti Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'na göre, Türkiye'deki toplam 19,5 milyon binadan sadece 5 milyonu depreme dayanıklıdır. Yedi milyon bina acil olarak güçlendirilmeli veya yıkılmalıdır. Yeterli dayanıma sahip olmayan binaların hepsini yıkıp yeniden inşa etmek mümkün gözükmemektedir. Güçlendirme süreci birçok komplikasyon içerir. En önemli komplikasyonlardan biri, güçlendirme çalışmaları yapılan binalarda oturanların tahliye edilmesidir. Mevcut betonarme binaların dıştan çelik çapraz yöntemi ile güçlendirilmesi, daha hızlı, daha ucuz ve bu binalarda yaşayan, çalışan veya kullananları etkilemeden yapılabilmesi nedeniyle dünya çapında popüler hale gelmektedir. Bu araştırmanın amacı, mevcut betonarme binalar için dıştan çelik çaprazlar kullanılarak güçlendirme yönteminin verimliliğini değerlendirmektir. Bu çalışmada 3, 6, 9 ve 12 katlı dört betonarme bina model analitik olarak incelenmiştir. Kullanılan betonarme bina modelleri, tasarım kodlarına göre yeterli dayanıma sahip olmayan binalar olarak tasarlanmıştır. Yeterli dayanıma sahip olmayan bina modellerinin performansları, Eşdeğer Statik Deprem Yükü, İtme Analizi ve Zaman Tanım Alanında Deprem Yer Hareketi Analizi olmak üzere üç farklı yöntemle değerlendirilmiştir. Bu binalar daha sonra dıştan çelik çaprazlarla güçlendirilmiş ve performansları aynı üç yöntemle değerlendirilmiştir. Sonuçlara göre, tüm betonarme bina modellerinin ters V konfigüre edilmiş dış çelik destek sistemi kullanılarak etkin bir şekilde güçlendirilebileceğini anlaşılmıştır. 9 kata kadar olan betonarme binaların ise X konfigürasyonlu çelik çaprazlama sistemi ile etkin bir şekilde güçlendirilebileceği sonucuna ulaşılmıştır. Binanın her iki yanında birer çelik çerçeveye sahip olan sistemin, maliyet açısından en uygun güçlendirme sistem olduğu görülmüştür.
  • Master Thesis
    Düzenli ve Düzensiz Betonarme Binalar için Geliştirilmiş İtme Analiz Prosedürlerinin Değerlendirilmesi
    (2021) Sharıda, Mohamed El; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    Performansa dayalı tasarım yöntemlerinin önemli bir özelliği, sismik talep parameter tahminlerinin doğruluğu olarak kabul edilebilir. Tasarıma dayalı yöntemlerin bu du doğrultuda iyileştirmeler yapmak her zaman çok değerlidir. Yüksek modların etkisini hesaba katan birkaç Gelişmiş İtme Analizi (GİA) prosedürü son zamanlarda araştırmacılar tarafından önerilmiştir. Bu prosedürlerin çoğu normal bina çerçevelerine uygulandığından, bu tür prosedürlerin etkinliğinin düzensiz bina çerçeveleri için değerlendirilmesine ihtiyaç vardır. Ardışık Modal İtme (AMİ), Dinamik Yük Modeli (DYM) ve Tek Çalışmalı Çok Modlu İtme (TÇÇMİ) gibi GİA prosedürleri literatürde moment taşıyan çelik çerçevelere uygulanarak değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın amacı, farklı kat sayılarına (4, 8, 12, 16, 20 ve 24) sahip 12 adet düzenli ve düzensiz özel moment taşıyan betonarme çerçevenin sismik taleplerini tahmin etmek için kullanılan GİA prosedürlerinin etkinliğini ve uygulanabilirliğini karşılaştırmalı olarak değerlendirmektir. GİA yöntemleri sonucunda elde edilen yapısal talepler Doğrusal Olmayan Zaman Alanı Analizinden (DOZAA) elde edilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Bu karşılaştırmada birinci mod ve düzgün yanal yük modellerine dayalı geleneksel itme analizleri de gösterilmiştir. Sonuçlar, DYM ve AMİ yöntemlerinin, düzenli ve düzensiz binaların sismik taleplerini TÇÇMİ prosedüründen daha yüksek doğrulukla tahmin edebileceğini göstermiştir. Buna ek olarak, DYM ve AMİ itme prosedürlerinin, daha yüksek modların etkisinin önemli olduğu bina çerçevelerinin sismik talepleri tahmin etmek için daha iyi alternatifler olduğu belirlenmiştir.
  • Master Thesis
    İnşaat Mühendisliği Eğitiminin Aktif Öğrenme Teknikleri Kullanılarak İyileştirilmesi
    (2013) Çalışkan, Nihan Tuğba; Mertol, Halit Cenan; Civil Engineering
    Son yıllarda, inşaat mühendisliği, dünya çapındaki çeşitli alanlardaki değişen koşullara uyum sağlayabilmek için hızla gelişmiştir. Bununla birlikte 21. Yüzyıl öğrencileri de 20. Yüzyıl öğrencilerinden oldukça farklıdır. Bu öğrenciler üzerinde teknolojideki gelişmelerin büyük etkileri vardır. Pasif öğrenme metodlarını içeren geleneksel eğitim metodları artık şimdiki öğrenciler üzerinde başarılı olamamaktadır. Bu dönemdeki öğrencilerin çoğu aktif öğrenme metodları kullanırlar ve onlardan iyi performans alabilmek için aktif öğretme metodları kullanılmalıdır. Bu çalışmada, bilgisayar oyunları, uygulamalı alıştırmalar, laboratuvar çalışmaları aktif öğretme metodları olarak kullanılmıştır ve bu metodlar, statik, dinamik, mukavemet ve betonarme derslerine uygulanmış, öğrenci performanslarındaki değişim gözlenmiştir.
  • Article
    Creep and Shrinkage Behavior of High-Strength Concrete and Minimum Reinforcement Ratio for Bridge Columns
    (Precast/prestressed Concrete inst, 2010) Mertol, Halit Cenan; Rizkalla, Sami; Zia, Paul; Mirmiran, Amir; Civil Engineering
    This paper summarizes the findings of an extensive research program that examined the shrinkage and creep behavior of high-strength concrete (HSC) up to a strength of 18 ksi (124 MPa). Creep and shrinkage strains of 60 specimens were monitored for up to two years. The variables considered in this investigation were the concrete compressive strength, specimen size, curing type, age of concrete at loading, and loading stress level. Research findings indicate that the current American Association of State Highway and Transportation Officials' AASHTO LRFD Bridge Design Specifications could be used to estimate the creep coefficient and shrinkage strain of HSC up to 15 ksi (103 MPa). However, the current AASHTO LRFD specifications do not provide appropriate predictions for concrete compressive strength greater than 15 ksi (103 MPa). A revised time-development correction factor is proposed to obtain better predictions for HSC up to 18 ksi (124 MPa). For HSC compression members, the current AASHTO LRFD specifications require an excessive amount of minimum longitudinal reinforcement to account for the long-term effects due to shrinkage and creep. Based on an analysis, a new relationship is proposed for the required minimum reinforcement ratio.
  • Article
    6 Şubat 2023 Depremlerinde Gözlenen Betonarme Binalardaki Sorunların Hiyerarşik Bir Üçgen ile Açıklanması
    (2023) Mertol, Halit; Civil Engineering
    Ülkemiz 6 Şubat 2023 tarihinde, saat 04:17’de merkez üssü Kahramanmaraş’ın Pazarcık ilçesi olan $M_w=7.74 büyüklüğünde bir depremle sarsılmıştır. Yaklaşık dokuz saat sonra, saat 13:24’te, bu sefer merkez üssü Kahramanmaraş’ın Elbistan ilçesi olan $M_w=7.6$ büyüklüğünde ikinci bir deprem oluşmuştur. Depremlerin çevresinde bulunan 11 şehir afet bölgesi kapsamına alınmıştır. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın verilerine göre bölgede 582000 bağımsız bölüm ve 202000 binanın acil yıkılacak, ağır hasarlı veya yıkık olduğu saptanmıştır. Bu makalede, deprem bölgesine yapılan, depremin olduğu gün başlayan ve 5 gün süren incelemeler neticesinde, betonarme binalarda yıkılmaya neden olan sorunlar hiyerarşik bir üçgen şeklinde, önem sırasına göre anlatılmıştır. Yetersiz kenetlenme boyu, etriye uçlarının 135° derece bükülmemesi, malzeme ile ilgili sorunlar, kolon ve kiriş uç bölgelerinde sarılma bölgelerinin bulunmaması, güçlü kiriş-zayıf kolon, vb. sorunların yıkımların önemli bir kısmını oluşturduğu gözlemlenmiştir. Yıkılan yapıların, yapıldıkları dönemde yürürlükte olan deprem yönetmeliklerinin şartlarını yerine getirmediği görülmüştür.
  • Master Thesis
    Çelik Lifli Betonun Çekme ve Basınç Altındaki Davranışı
    (2015) Abdussalam, Alfadhıl. A. Gheıt. Alfadhıl; Mertol, Halit Cenan; Baran, Eray; Civil Engineering
    Çelik lifli beton, içinde belirli uzunluktaki çelik liflerin gelişigüzel ve düzgün bir şekilde yayılımı ile elde edilen bir beton karışımıdır. Liflerin kalitesi ve miktarı betonun mekanik özelliklerini etkilemektedir. Çelik liflerin betona katılması, betonun çekme tokluğunu ve sünekliğini arttırdığı, basınç dayanımını da ufak da olsa iyileştirdiği genel olarak kabul edilmiştir. Betonun kırılmasından sonra çekme gerilmelerinin lifler arasındaki dağılımı sağlandığından dolayı çelik liflerin yararı daha belirgin olarak görülmektedir. Bu araştırmanın amacı, çelik lifli betonun çekme ve basınç altındaki davranışının, konvansiyonel ve çelik lifli beton kullanılan çeşitli numuneler üzerinde uygulanan yükleme deneyleri ile incelenmesidir. Deney numuneleri basınç silindirlerinden (100×200 ve 150×300 mm), prizmatik eğilme dayanımı elemanlarından (150×150×600 mm) oluşmaktadır. Ayrıca çelik donatıyı çevreleyen prizmatik beton numuneler üzerinde çekme deneyleri gerçekleştirilmiştir. Çelik donatı çevresindeki prizmatik numuneler için gerçekleştirilen çekme deneylerinde beton prizmaların uzunlukları (500, 1000, ve 1500 mm) ve kesit boyutları (60×60, 100×100,150×150, 200×200 mm) değişkenler olarak uygulanmıştır. Yük-deformasyon davranışları elde edilmiş ve çelik lifli betonun basınç ve çekme altındaki gerilme-birim uzama ilişkileri bulunmuştur. Prizmatik eğilme numunelerinden elde edilen yük-deformasyon davranışları, bu araştırmada bulunan basınç ve çekme altındaki gerilme-birim uzama ilişkileri kullanılarak tahmin edilen yük deformasyon davranışları ile karşılaştırılmıştır. Ayrıca literatürde bulunan farklı gerilme-birim uzama modelleri kullanılarak davranışlar yeniden tahmin edilmiştir.