1. Home
  2. Browse by Author

Browsing by Author "Aslantamer, Özlem Nur"

Filter results by typing the first few letters
Now showing 1 - 4 of 4
  • Results Per Page
  • Sort Options
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    A Comparative Analysis of Space Efficiency in Skyscrapers: Case Studies From the Middle East, Asia, and North America
    (2025) Aslantamer, Özlem Nur; Ilgın, Hüseyin Emre; Interior Architecture and Environmental Design; 03. School of Fine Arts Design & Architecture; 01. Atılım University
    This study conducts a critical comparative analysis of spatial efficiency in supertall buildings across three major geographic contexts: the Middle East, Asia, and North America. Through the examination of selected case studies representative of each region, the research investigates the interplay between architectural form, structural typology, and the distribution of usable floor area within vertical structures. The findings reveal significant regional variations in spatial efficiency metrics and core-to-GFA (gross floor area) proportions. In the Asian context, towers predominantly adopt a tapered morphological strategy combined with composite structural systems, resulting in an average spatial efficiency of approximately 68%, with vertical service cores occupying nearly 30% of the GFA. Conversely, Middle Eastern high-rises, typically defined by prismatic massing and monolithic concrete structures, demonstrate a higher spatial efficiency—averaging 76%—with a core-to-GFA ratio of around 21%. North American skyscrapers, frequently employing prismatic or setback configurations alongside reinforced concrete systems, exhibit comparable efficiency rates, with an average of 76% and a similarly proportioned core area. Despite these regional divergences, the analysis identifies a consistent inverse correlation between building height and spatial efficiency, underscoring the technical and spatial challenges associated with height-induced inefficiencies in high-rise design. By elucidating these interregional patterns, the study offers valuable insights into the optimization of vertical spatial organization, contributing to the evolving discourse on high-rise architecture and urban densification.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    book-chapter.listelement.badge
    Covıd-19 Salgını Sonrası Alışveriş Merkezlerinin Kapalı Yarı-açık / Açık Hava Olmasının ve Peyzaj Tasarımının Kullanıcı Tercihlerindeki Sosyal Sürdürülebilirliğe Etkisi
    (Başkent Üniversitesi, 2023) Aslantamer, Özlem Nur; Interior Architecture and Environmental Design; 03. School of Fine Arts Design & Architecture; 01. Atılım University
    Covid-19 salgını sürecindeki çevrimiçi eylemlerin zorunlu uygulanmasının ardından toplumun alış veriş merkezlerine alışverişten çok sosyalleşme amacıyla gittikleri, devamında alışveriş merkezlerinin önünde oluşan kalabalık insan topluluklarıyla görülmüştür. Elbette bunun temel sebeplerinden birisi alışveriş merkezlerinin çoğunun kapalı sistem ısıl konfor ve havalandırmaya sahip olması, bulaşı azalt mak amacıyla içeriye alınan kişi sayısının sınırlı sayıda tutulma mecburiyetidir. Bununla birlikte yatırımcı ve tasarımcıların yeni yapılan her alışveriş merkezini cazibe merkezine dö nüştürmeyi amaçladıkları; ılıman iklimli coğrafyalarda yarı-açık veya açık hava alışveriş merkezleri olarak kurgulamaya başladıkları bilinmektedir. Salgın ile iklim koşullarına bakılmaksızın tüm coğrafya larda yarı-açık veya açık hava alışveriş merkezlerinin yaygınlaştırılmasının gelecekte oluşabilecek yeni salgın koşullarına karşı şimdiden önlem olabileceği anlaşılmıştır. Ayrıca bu merkezlerin yarı-açık veya açık hava merkezleri olarak tasarlanması özellikle dolaşım alanlarındaki ısıtma soğutma ve havalandır ma için harcanan enerji kullanımını ortadan kaldırarak, karbon ayak izinin azaltılmasına büyük katkı sağlayacaktır.Bu çalışmada salgın sonrası tüketicilerin ne tür alışveriş merkezlerine gitmeyi tercih edeceklerine dair bir araştırma yapılmış ve alışveriş merkezlerinin mimari olarak kapalı, yarı-açık veya açık hava alışve riş merkezi olarak kurgulanmasının ve peyzaj unsurlarının varlığının kullanıcı tercihlerine etkisi olup olmadığına bakılmıştır. Çalışmanın sonuçlarının kullanıcı algısı çerçevesinde, planlama ve peyzaj ta sarımı ilişkisinde sosyal sürdürülebilirliğe yönelik tasarım kararlarını ortaya koyması ve veri sağlayıcı nitelik taşıması umulmaktadır. Türkiye’nin en büyük üç ili İstanbul, Ankara ve İzmir’de bulunan her şehirde üç olmak üzere top lam dokuz alışveriş merkezi üzerinde rastgele seçilmiş 586 kullanıcı ile yapılan kullanıcıların alışveriş merkezlerinde; mimari olarak kapalı, yarı-açık veya açık hava alışveriş merkezleri ile peyzaj tasarımı tercihlerine yönelik olarak çevrimiçi (on-line) yürütülen anket, araştırma yöntemi olarak kullanılmıştır. Çalışmanın sonucunda, salgın sonrasında açık ve yarı-açık alışveriş merkezlerinin daha fazla tercih edileceği, peyzaj tasarımında bitkiler, su öğeleri vs gibi doğal peyzaj unsurlarına ağırlık verileceği belir lenmiştir. Alışveriş merkezlerinin salgından sonra yarı-açık veya açık hava merkezlerine dönüşeceğine dair bu bulguların yeni yapılacak alışveriş merkezi tasarım kararlarının şekillenmesine ve sürdürülebi lirliğine katkı sağlayacağı düşünülmektedir.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    Article
    Exploring the Impact of Landscape Design on User Preferences in Shopping Centers Post the Covid-19 Pandemic
    (2024) Aslantamer, Özlem Nur; Ilgın, Hüseyin Emre; Interior Architecture and Environmental Design; 03. School of Fine Arts Design & Architecture; 01. Atılım University
    This study explores the impact of landscape design, which has gained importance alongside architectural changes in shopping centers, and investigates preferences in the post-COVID-19 pandemic era. Although e-commerce has increased during the pandemic, research and societal behaviors suggest that shopping centers will continue to serve as contemporary agoras due to their socialization and leisure functions. However, in response to the pandemic, it is anticipated that newly designed shopping centers will be architecturally conceived as semi-outdoor or outdoor spaces, regardless of climate conditions. This transformation will involve the softening of rigid appearances through landscape elements, making them both ecologically and psychologically sustainable. The number of studies on this subject is limited. To address this knowledge gap, an online survey was conducted with 586 randomly selected users across nine shopping centers located in three major cities of Turkey: Istanbul, Ankara, and Izmir, with three shopping centers in each city. The survey investigated users' preferences for architectural styles (indoor, semi-outdoor, or outdoor) and landscape design in shopping centers. The findings of the study indicate that post-pandemic, outdoor and semi-outdoor shopping centers are likely to be preferred more frequently. An emphasis is likely to be placed on natural landscape elements such as plants and water features in landscape design. Furthermore, shopping center designs are likely to become simpler, offering comfortable and spacious navigation areas while optimizing parking and transportation conditions. This study is expected to shed light on decision-making processes for future shopping centers. By incorporating consumer preferences, architects can enhance the sustainability of shopping center investments through next-generation design.
  • Loading...
    Thumbnail Image
    book-chapter.listelement.badge
    İç Mekân Kapsamında Sürdürülebilir Işık Kaynağı Türünün Tasarımdaki Rolü ve Önemi
    (Başkent Üniversitesi, 2023) Aslantamer, Özlem Nur; Akagündüz, Alper; Interior Architecture and Environmental Design; 03. School of Fine Arts Design & Architecture; 01. Atılım University
    Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Enerji İşleri Genel Müdürlüğü tarafından 2018 senesinde; Tür kiye’ de tüketilen toplam elektrik enerjisindeki aydınlatmanın payı yaklaşık %20 olarak açıklanmıştır. Endüstride tüketilen elektrik enerjisindeki aydınlatmanın payı ise ortalama %10 civarındadır. Kulla nım alanlarına bakıldığında, tüketilen elektrik enerjisinin mağazalarda %30, ofislerde ise %40 oranında aydınlatmada harcandığı bilgisi ulaşılmıştır. Çalışmada aydınlatma kalitesini düşürmeden fonksiyona uygun, gerektiği yerde azaltılabilecek veya tasarruf odaklı yeni teknoloji ürünler kullanarak tüketilen enerjinin etkin aydınlatmaya dönüşebilmesi için önerilerde bulunacaktır. Etkin bir aydınlatma; her mekânda enerji verimli lamba kullanılarak sağlanabilir. Enerji verimli lamba kullanarak aynı aydınlat ma seviyesinde, daha az elektrik enerjisi tüketilmesi de mümkün kılınır. Enerji tasarrufu konusunun ele alınmasının zorunlu hale geldiğini; yapılan araştırmalar ve açıklamalar doğrultusunda, önümüzdeki dönemlerde dünyada ve dolayısı ile Türkiye’de de enerji açığı oluşacağını görüyoruz. Enerji verimliliği, etkin enerji kullanımının teşvik edilmesi için harcanacak vakit ve nakit, yeni enerji kaynaklarının aranıp bulunması, işlenmesi ve kullanıma sunulması için yapılacak yatırım lardan çok daha ekonomiktir.Aydınlatmada kullanılan lambaların ışık şiddetinin artırılıp azaltılma imkânı, aktivitedeki konsantras yonu daha etkin kılmaktadır. Bu çalışmada; yaşam alanlarında kullanılan yapay aydınlatma lambaların dan eski teknolojiyi içeren, enerji sarfiyatı düşük ve halâ yaygın olarak kullanılmaya çalışılan floresan lambalar ve son yıllarda kullanılmaya başlanan teknolojik olarak gelişimi devam eden, yine enerji sarfiyatı düşük led lambalar üzerinde literatür taraması yapılarak bilimsel veriler ışığında görsel kon for, sürdürülebilirlik, verimlilik, iç mekân tasarımına katkı ve göz sağlığı açısından karşılaştırmalı bir değerlendirme yapılmıştır. Aydınlatma konusunda, tasarruf ve verimlilik için seçilen lambaların aydınlatma tekniklerinin, çeşit lerinin ve kontrol/kumanda sistemlerinin farkındalığı, tüketim tasarrufu ve aydınlatmada kontrollü enerji tüketimi yöntemlerinin biliniyor olması gerekmektedir.